Madde Detay

Rize’nin Pazar ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Marmara Üniversitesinde uluslararası ekonomi üzerine yüksek lisans yaptı. Atlas dergisinin yayın yönetmenliğini yürüttü. Türkiye ve dünya coğrafyasını, doğasını ve kültürünü tanıtan dergide Özcan Yüksek’in yazı ve fotoğrafları pek çok defa yer aldı. Atlas dergisinde, Don Quijote’nin 400. yıldönümünde, İspanya’nın La Mancha bölgesi ve yel değirmenleri Yüksek’in fotoğraflarıyla anlatıldı. Bu fotoğraflar İstanbuldaki Cervantes Enstitüsünde sergilendi. Hâlen İstanbul'da yaşamakta ve Evliya Çelebi Yayıncılık'ta çalışmaktadır.

Özcan Yüksek’in yayımlanan ilk kitabı, Mevlana’nın babasıyla birlikte Anadolu’ya göçünü anlattığı Sessizce Dön (2007)'dür. Edebiyat dünyasında Binbir Gece Masalları’nı çözümleyen üçleme serisiyle adını duyurmuştur. Serinin ilk anlatısı Hakikatçi (2008)'de üçlemenin ilkinin temasına uygun olarak yazılmış on tane masalımsı öykü yer almaktadır. Yazarın Binbir Gece Masalları'nın geçtiği diyarları gezerek ve bu masalları çözümleyerek yazdığı kitap, hayata ve ölüme dair hikâyeleri içermektedir. Her öyküde, Binbir Gece Masalları'ndan seçilen bir masal, yazarın ‘yolculuk’ hikâyesiyle iç içe geçmektedir. Özcan Yüksek’in serinin ilk kitabı için seçtiği masallardan bazıları erkeğin kıskançlığına bazıları ise olgunlaşmak için anneden uzaklaşma temasına odaklanır. Ayrıca masalların bugüne ulaşmasında, kadının rolüne de dikkat çeker. "Binbir Gece’de Yolculuk” adını verdiği serinin ikinci kitabına Cinistan (2020) adını veren Yüksek’in kâğıda aktardığı Cinistan, dünyanın sonu ile başı arasında bir yer; ormanistanlar, kumistanlar, dağistanlar, gülistanlar içinde bir aşkistan, bir kitapistantır. Cinistan, Binbir Gece Masalları'nı takip ederek gerçeğin ve insanın özüne yapılan bir yolculuktur. Kitapta apaçık görülen, duyulan, tadılabilen bir gerçek değil; görülmeyen, duyulmayan aranmaktadır.

Korkut Can ve peri kızı Sodeva’nın felaketlerin nedenlerini aradıkları, modern çağın aşk, hırs, öfke, inat, sevgi gibi sorunsallarına masalların izinde yanıtlar buldukları yolculuğu anlatan üçlemenin son kitabı Kayıp Deniz’ (2013)in sayfaları kutsal, kıymetli ve bilgedir. Bu yolculukta onlara hortlaklar, ifritler, beden değiştiren, kılıktan kılığa giren korkunç canavarlar eşlik etmektedir. Masalların unutulmasıyla gezegenin ve doğanın yok oluşu arasında bir paralellik olduğuna inanan Özcan Yüksek, didaktik olmayan masalsı anlatımı ile dikkat çekmiştir. Güzelce onu şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Özcan Yüksek, 'Çok gezen mi, çok okuyan mı?' sorusunun yaşayan yanıtıdır. Yanıt şudur: Hem çok okuyan hem de çok gezen bilir. Ömrünü bilgiye, insanlığa ve doğaya adayan Yüksek, kitaplarıyla da bu yaşam biçimini tamamlıyor. Onun için Türk edebiyatının Tolkien’i, Ursula Le Guin’i demek eksik kalıyor; anlattığı hikayelerin zaman ve mekandan kopukluğu, karakterlerinin özgünlüğü ve edebi dili ile evrensel eserler kaleme alıyor." (Güzelce 2013). Çağımızda masallarden kopuş yaşandığını ve gerçeğe masallarla ulaşılabileceğini sık sık vurgulayan yazar Binbir Gece Masalları’nın sırlarını çözen ve masal dünyasını gerçekle buluşturan bir masal sözlüğü niteliğindeki Şehrazad’ın Sırları (2017)'nı yayımlamıştır.