RÜŞDÎ, Yemez-zâde Süleymân

(d. 1184/1770 - ö. 1250/1834)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Yemez-zâde Süleymân Rüşdî Bey 1184/1770'te Aydın’ın Karacasu ilçesinde şimdiki Tekkeiçi Sokağı’nda Karasüleymanoğulları lakabıyla tanınan zengin bir ailede Yemez-zâde İsmail Ağa’nın oğlu olarak dünyaya gelmiştir (Kuruüzüm 1991: 2-3). “Yemez-zâde” olan lakabı Sefîne-i Evliyâ ve Osmanlı Müellifleri’nde “Semiz-zâde” (Yavuz vd. 1972: 430; Akkuş vd. 2006: 451) olarak kaydedilmiştir. İlk öğrenimini Karacasu İlmiyesi’nde tamamlayan Rüşdî, Arapça ve Farsça öğrenmiş, Mevlânâ’nın Mesnevî’sini ve Yûnus Dîvânı’nı okumuştur (Alpbaz: e.t. 02.09.2013). Rüşdî, Karacasu’da zenginler ve nüfuz sahibi kişiler ile fakir halk arasında iş gücünün ucuza mal edilmesi ve su kullanımı gibi konularda çekişmelerin baş gösterdiği bir dönemde yaşamıştır. Meseleyi çözmeye yönelik dönemin padişahı II. Mahmûd’un Karacasu’da su yolları ile ilgili fermanları bulunmaktadır (Kuruüzüm 1991: 22). Kendisi de zengin bir ailenin tek mirasçısı olan Rüşdî, susuzluktan ortaya çıkan hastalıkların önüne geçebilmek düşüncesiyle yoksul halkın istifadesi için çeşme yaptırmış, hamamı tamir ettirmiş, sadece yoksulların davet edildiği ziyafetler düzenlemiş, bir dönem de yönetime karşı gelerek silah kuşanıp efeliğe başlamış (Akkuş vd. 2006: 450), “Mir-zâde” diye anılmıştır (Kuruüzüm 1991: 4). 1801’de efeliği terk ederek Nazilli’de yaşayan Uşşâkî şeyhlerinden Muhammed Zühdî’ye intisap etmiş, burada “Rüşdî” mahlasını almış ve Karacasu’da onun halifeliğini yürütmüştür (Alpbaz: e.t. 02.09.2013). “Koca Rüşdî” olarak da anılan Rüşdî Efendi servetini misafirhanesi, aşevi ve sema odaları bulunan tekkenin yapımına harcamıştır. Tekkeye devam edenlere harçlık sağlamış, su yolları yaptırmıştır. Ancak dönemin çıkar sahipleri, nüfuzlarını kaybetme korkusuyla müfsit ve meczup olduğunu ileri sürerek İzmir muhassılı Lütfî Efendi vasıtasıyla Rüşdî’nin Kayseri’ye sürülmesini temin etmişlerdir. Bir müddet Kayseri’de yaşayan Rüşdî oradaki Mevlevîlerin teşvikiyle II. Mahmûd’a durumunu anlatan bir mektup yazmış, İstanbul’da huzuruna çıktıktan sonra padişahın emriyle Karacasu’ya dönmüştür (Akkuş vd. 2006: 451). Padişahtan kendisini şikayet edenlerin cezalandırılmamasını isteyen Rüşdî, 1250/1834’te Karacasu’da vefat etmiştir. Türbesi Karacasu’dadır (Alpbaz: e.t. 02.09.2013). Mustafâ Nûrî ve Ali Fâizî adlarında ikiz oğulları olmuştur (Çilli 2003: 151).

Rüşdî’nin Dîvân, Silsile-nâme-i Tarîk-i Uşşâkî ve Menâfi'u’n-Nâs adlı bilinen üç eserinin dışında 1 şiiri, 1 not defteri (Kuruüzüm 1991: 57-58) ve 11 risalesi (Dikici: e.t. 22.07.2013, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazmaları: e.t. 30.09.2013) vardır.

1. Dîvân: Müellif hattı nüshası ele geçmeyen eserin Ankara Millî Kütüphane 06 Mil Yz FB 332, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi T. 2802 numaralarında kayıtlı (İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu III-IV 1967: 1027) ve özel arşivde (Kuruüzüm 1991: 54) olmak üzere üç nüshası tespit edilmiş, Ankara Millî Kütüphane’de bulunan nüshası Kenan Semiz tarafından yeni harflere aktarılmıştır.

2. Silsile-nâme-i Tarîk-i Uşşâkî: Dîvân’da yer alan 69 beyitlik bu eser, başlangıçtan Rüşdî’ye kadar yaşamış Uşşâkî tarikatının pirlerini tanıtmaktadır.

3. Menâfi'u’n-Nâs: Nidâî Ankaravî’nin Menâfi’u’n-Nâs adlı tıp kitabı Rüşdî tarafından istinsah edilmiştir. Rüşdî, esere ilaveler yapmış, bir şiirini ve birkaç mektup örneğini de eklemiştir. Rüşdî’nin bu esere ilgisi zamanında su sıkıntısının yol açtığı hastalıkları önlemeye dair duyarlılığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

1811-1817 yılları arasında yazdığı şiirlerini Dîvân’ında toplayan Rüşdî, genel olarak açık ve anlaşılır bir dil kullanmış, yeri geldikçe Arapça ve Farsça tamlamalardan yararlanmış, edebî sanatlarla anlatımını kuvvetlendirmiştir. Her harften kafiyeli gazellere yer verdiği eserinde bazı mısralarda veznin aksadığı görülmektedir. Eserde kaside, gazel yanında terkib-i bend, tahmis, muhammes, tesdis, mesnevi, muaşşer, müseddes, rubai, kıt’a ve müfred gibi çok çeşitli nazım şekilleriyle kaleme alınmış şiirler bulunmaktadır. Bâkî, Fuzûlî gibi şairlerden etkilenmiş; çağdaşlarının yanı sıra Bâkî, Nef’î ve Cevrî’nin şiirlerini tahmis etmiştir. Şiirlerinde ağırlıklı olarak dinî ve tasavvufi konuları işlemiş; çevresindeki doğum, ölüm, düğün gibi olaylara; çeşme, han, hamam gibi yapıların inşasına; zamanın devlet adamlarının göreve atanma ve azledilmelerine; Ayvalık ve Sakız’ın fethi gibi önemli hadiselere tarihler düşerek dönemin sosyal ve kültürel hayatını da yansıtmıştır.

Kaynakça

Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay.

Alpbaz, Salih. Karacasu’lu Koca Rüşdü. http://www.atillaalpbaz.com/?o=8&y=228 [erişim tarihi: 02.09.2013]

Baştuğ, İbrahim (hzl.) (2002). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri (Kemâlü'ş-Şuarâ). C. IV. Ankara: AKM Yay.

Çilli, Bilâl Reşit (Rüşdi Urlavî) (2003). Uşşâkîlik. Düzenleyen Hidayet Sevgili. Antalya: Güneş Ofset.

Dikici, Recep. “Prof. Dr. Recep Dikici’nin Yemezzade Süleyman Rüşdî Mektubu”. http://www.uzumunkurusu.com/DetayOku.aspx?YaziNo=204 [erişim tarihi: 22.07.2013]

Erdoğru, M. Akif (hzl.) (1994). Bursalı Mehmed Tahir bin Rifat Aydın Vilayetine Mensûb Meşâyih, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli. İzmir: Akademi Kitabevi.

İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu III-IV (1967). İstanbul: MEB Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri.  C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kuruüzüm, Hüseyin (1991). Süleyman Rüşdî. Denizli: Merhaba Dizgi Merkezi.

Kuruüzüm, Hüseyin. “Milletten Aldığını Millete Vermek”. http://www.uzumunkurusu.com/DetayOku.aspx?YaziNo=233. [erişim tarihi: 22.07.2013]

Semiz, Kenan (2010). Semiz-zâde Süleyman Rüşdî Efendi ve Dîvânı. Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazmaları (e.t. 30.09.2013) https://www.yazmalar.gov.tr/detayli_arama.php?cmd=liste&ss=1

Tatçı, Mustafa ve Cemal Kurnaz (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tahir Osmanlı Müellifleri I-II-III ve Ahmed Remzi Akyürek Miftâhü’l-Kütûb ve Asâmî-i Müellifîn Fihristi (Tıpkıbasım-Dizin). C. 2. Ankara: Bizim Büro Basımevi.

Yavuz, A. Fikri ve İsmail Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmet Tahir Efendi Osmanlı Müellifleri 1299-1915. C.2. İstanbul: Meral Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NİLÜFER TANÇ
Yayın Tarihi: 06.11.2013
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Dil yine düşdü ruh-ı gülberg-i handândan cüdâ

Sanki çeşm-i nâ-tüvân olmuş durur cândan cüdâ

Tîg-ı kahr-ı yâr ile bî-mâredir üftâde dil

Genc-i hasretde yatur bîçâre Lokmândan cüdâ

Nâle-i zâr eylesem dostlar beni ‘ayb eylemez

Cümle bildi oldugum dîdâr-ı cânândan cüdâ

Bagrımı hûn itdi tîr-i gamze-i hasret görün

Olalı ser-halka-i sultân-ı hûbândan cüdâ

Mahv iderse çok degil firkat beni Rüşdî niçe

Cism olur hâk oldugu içün ruh-ı sultândan cüdâ

Gazel

Hatt-ı rûyun seyr iden kâfir senin îmân ider

Resm ü âyîn-i deyrin hâk ile yeksân eder

Küfr-i zülfün ol kadar dîn ulusun itdi esîr

Gamzeler böyle giderse arada çok kan ider

Ser-fürû’ itse ‘aceb mi kaşların tugrâsını

Olsa gûyâ şâh-ı ‘âlem hükm ile fermân ider

Âh iderse aşk ile bülbül gülün dîdârına

Bâğ-ı hüsnün içre diller niçe cân kurbân ider

Rüşdî rengîn nüsha-i perdâz-ı eş’ârın senin

Âşıkâne ehl-i dil zâhidlere hayrân eder

(Semiz, Kenan (2010). Semiz-zâde Süleyman Rüşdî Efendi ve Dîvânı. Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi. 84, 126.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1GÜRYANÎ, Şeref GÜRd. 1950 - ö. 27.06.2010Doğum YeriGörüntüle
2KEMİNEd. 1770 - ö. 1840Doğum YılıGörüntüle
3NİZÂRÎ, Abdurehimd. 1770 - ö. 1850Doğum YılıGörüntüle
4İBRÂHÎM GİRİFTÂRd. 1770-71 - ö. 1807-08\'den sonraDoğum YılıGörüntüle
5NASÎBÎ, Şeyh Tâhir Deded. ? - ö. 1834Ölüm YılıGörüntüle
6HAMDÎ, Keşânî-zâde Muallim Mustafa Hamdîd. ? - ö. 1834Ölüm YılıGörüntüle
7FÂTİH, Fâtih Efendi, Şirvanlıd. 1778 - ö. 1834Ölüm YılıGörüntüle
8NÛRÎ, Tokadi-zâde Mehmed Nûrîd. 1833 - ö. 1889Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
9NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendid. ? - ö. 1853Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
10RIZÂ PAŞA, Hüseyin Rızâ Paşa, Yakovalıd. 1839 - ö. 1904Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11TÂBİ'Î ÇELEBİd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
12HAMDÎ, Hamdî Bey, Bursalıd. 1877 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
13CİDDÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle