Murat Sertoğlu

Eski Bir Pehlivan, Hacı Murat
(d. 1912 / ö. 27 Eylül 1989)
Gazeteci, Yazar
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Selanik’e bağlı Kozana ilçesinde 1912 yılında doğmuştur. Baba tarafı Konya Selçuklularındadır; Kâtipzadeler olarak bilinirler (Sertoğlu 1966: 7). Büyük dedesi padişah tarafından 16. yüzyılda Saraybosna’ya tayin edilmiştir. Murat Sertoğlu’nun baba tarafından dedesi Saraybosna’nın ilmiye sınıfından Hulusi Bey, babası Saraybosna eşrafından Abdüsselâm Tafro Bey (Selami Bey), anne tarafından dedesi Kadı Yusuf Efendi, annesi Ayşe Sıdıka Hanım’dır. Aile, Balkan Savaşı sonrasındaki toprak kaybı ve çıkan karışıklık dolayısıyla Osmanlı topraklarına gelir; önce Giresun’a, ardından İstanbul’a yerleşir.

Murat Sertoğlu 1928 yılında Giresun Ortaokulu’ndan mezun olmuştur. Ailenin İstanbul’a intikali üzerine lise tahsilini İstanbul’da Feyziâti (Boğaziçi) Lisesi’nde tamamlamıştır (Sertoğlu 1966: 8). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Fen Fakültesi’nde okuyan Sertoğlu fen bilgisi ve matematik öğretmenliği yapmış (Özcan 2011: 319), devlet arşivinde memur olarak çalışmıştır. Ancak onun asıl faaliyeti gazetecilik ve yazarlık alanında olmuştur.

1933 yılında gazeteciliğe Haber gazetesinde başlayan Sertoğlu Cumhuriyet, Dünya, Gece Postası, Hakimiyet, Hergün, Hürriyet, Karagöz, Karikatür, Kudret, Son Posta, Son Telgraf, Tan, Tanin, Tercüman, Ulus, Vakit, Yedigün, Yeni Gazete, Yeni İstanbul, Yeni Sabah, Vakit, Vatan gibi gazete ve dergilerde muhabir, yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalışmıştır. İki yüz kadar roman kaleme almıştır. Fransızca, İngilizce, Arapça, Farsça, Sırpça, Hırvatça, Rusça (Sertoğlu 1966: 9) bilen Sertoğlu başta Fransız yazar Michel Zevaco olmak üzere pek çok Batılı yazardan kitap çevirmiştir.

Murat Sertoğlu, cesur ve tanınmış bir gazetecidir. 10 Kasım 1938 sabahı muhabir Abbas Parmaksızoğlu’nun, Dolmabahçe Sarayı’nın forsunun yarıya indirildiğini fark ederek 09:30’da kendisini arayıp ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm haberini vermesi üzerine Yeni Sabah yazı işleri müdürü olarak hemen gazetenin ikinci baskısını yapmış ve 11:00’da piyasaya çıkmasını sağlayarak kamuoyuna en hızlı şekilde Atatürk’ün ölüm haberini duyurmuştur (Özsoy 2014). Yine Yeni Sabah gazetesi yazı işleri müdürlüğünü yürüttüğü 1948 yılında kendisini ziyaret ederek gazeteci olmak istediğini söyleyen Abdi İpekçi’nin bu gazetenin Beyoğlu muhabiri olarak gazeteciliğe adım atmasını sağlamıştır (Türenç 1986: 11).

1949’da Yeni Sabah adına hacca (Özcan 2014: 408), 1962’de Tercüman adına Kerbela’ya, 1963’te Tahran ve Meşhed’e gitmiştir. Eylül 1949’da Hürriyet ve Vatan gazetesinin muhabirleriyle birlikte hacca giden, böylece Cumhuriyet döneminde hacca giderek gördüklerini kaydeden ilk üç gazeteciden biri olan Sertoğlu “Hacı Murat” adıyla 12 Ekim 1949’dan itibaren Yeni Sabah’ta hac anılarını ve gözlemlerini okuyucuya aktarmıştır. 25 Haziran 1962’de yayımlanmaya başlanan “Kerbela” tefrikasından sonra İran’daki kutsal şehirlerden biri olan Meşhed’i ve İmam Rıza’nın burada bulunan türbesini ziyaret eden ilk Türk gazeteci olarak 15 Şubat 1963’te Tercüman gazetesinde “12 İmam” tefrikasını yayımlamıştır. 1975’te Mareşal Fevzi Çakmak’ın yeğeni Ahmet Çakmak’ın anlattıklarından hareketle Fevzi Çakmak’ın hatıralarını Hürriyet gazetesinde tefrika etmiştir (Kaplan 2002).

1986 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü”nü almıştır.

27 Eylül 1989 tarihinde ölen ve 28 Eylül 1989 günü Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilen Murat Sertoğlu, gazeteci ve popüler tarihçi Mithat Sertoğlu’nun ağabeyi ve gazeteci Sedat Sertoğlu’nun babasıdır.

Murat Sertoğlu tefrikaları, çevirileri ve roman ve inceleme türünde kaleme aldığı kitapları ile elli altı yıl boyunca okuma yazma bilen hemen her yaşta Türk okuyucusu üzerinde etkili olmuş bir isimdir. “Usta yazar”, “üstat” gibi sıfatlarla uzun yıllar Türk basın hayatına ve popüler romancılığına damgasını vuran Murat Sertoğlu, Tanzimat dönemi Türk edebiyatının Ahmet Midhat Efendisi gibi bir “yazı makinesi”dir.

Murat Sertoğlu eserlerinin malzemesini okuduklarından, özellikle eski kitaplardan topladığı bilgilerden ve tarihî şahsiyetlerin ya da onların ailelerinin kendisine anlattıklarından aldığını ifade eder (Durukan 2000). Ancak Murat Sertoğlu’nun eserlerini yazarken en büyük destekçisinin kendi muhayyilesi olduğu anlaşılmaktadır. Zira Hacı Bektaş-ı Veli ve Kerbela gibi tarihî konulu incelemelerinde dahi hayali olduğu izlenimi veren, vesikaya dayanmayan bilgiler vardır (Temren 1998: 62).

Murat Sertoğlu’nun Tercüman, Yeni Sabah, Gece Postası, Hergün, Haber, Hürriyet v.b. süreli yayınlardaki hac anıları, “Pehlivan”, “Kendini Kurtaran Şehir Kahramanmaraş’ın Destanı”, “Kerbela”, “12 İmam”, “Hacı Bektaş-ı Veli”, “Maktul Sadrazamlar”, “Papazın Günahları”, “Son Akıncılar” gibi tefrikaları okuyucular tarafından heyecanla takip edilmiştir. Bu tefrikalardan altmışlı yetmişli yıllarda okuyucu üzerinde en çok etkili olanı “Pehlivan” tefrikalarıdır (Durukan 2000; Sılkım 2010; Adıdeğmez 2016). Cihan Pehlivanı Kara Ahmet, Hergeleci İbrahim, Çolak Molla Mümin, Koca Yusuf, Kurtdereli Mehmet, Kel Aliço, Adalı Halil, Makarnacı Hüseyin gibi 19. ve 20. yüzyıllarda Türk milletinin gurur kaynağı olmuş usta pehlivanların güreşleri anlatılır. Sertoğlu’nun anlattıklarını aralıklarla özetleyerek, en heyecanlı yerde keserek, merak duygusunu ayakta tutarak, şaşırtarak kaleme aldığı “Pehlivan” tefrikalarını takip edenler arasında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in de olduğu söylenmektedir (Adıdeğmez 2016).

Murat Sertoğlu döneminin en fazla okunan popüler romancısıdır. Popüler tarihî romanlar yazmıştır. Romanlarında tarihî gerçeklerden ziyade hareket ve macerayı esas almıştır. Romanlarını sürükleyici hâle getiren tarihî olaylar değil; yazarın hayal dünyasından fışkıran heyecanlı sahnelerdir. Heyecanı eser boyunca ayakta tutmayı başarır. Onun romanlarındaki kahramanlar karakter değil; tip özellikleri sergilerler. Psikolojik değişim yaşamazlar, psikolojik derinlikleri yoktur. Aslî kahramanlar cesur, mert, güvenilir, vatanseverdirler. Fizikî anlamda çok güçlüdürler. Romanın başındaki kimliklerini sonuna kadar korurlar. Bu kahramanlar aracılığıyla yazarın asıl vermek istediği Türklük bilincidir. Türklük ve Batı, Müslümanlık ve Hristiyanlık eser boyunca çarpışır. Bu çarpışmada bütün olumlu değerlerin, dürüstlüğün, doğruluğun, adaletin, insaniyetin, mertliğin, vefanın, güvenin, sadakatin Türklük ve İslamiyet etrafında toplandığı görülür. Batı ve Hıristiyanlık ise haksızı, adaletsizi, güvenilmezi temsil eder. Eserlerinin hepsinde mutlaka ilgi çekici aşk hikâyeleri vardır. Aşk, nefret, intikam, vatan sevgisi ve kahramanlık kurgunun içinde birlikte yer alır.

Murat Sertoğlu âdeta bir halk hikâyecisi tavrıyla aslî kahramanlarının ya da onların yakınlarının heyecanlı maceralarını benzer isimdeki başka romanlarında da devam ettirir.

Sertoğlu’nun romanları entrika ve heyecan içermesi nedeniyle senaryolaştırılmış ve Yeşilçam’da da bol miktarda izleyici bulmuştur.

Murat Sertoğlu bütün eserlerini okuma yazma bilen herkesin anlayabileceği heyecanlı bir dil ile kaleme almıştır. Kısa ve hareket ifade eden cümleler kullanmayı, mekân tasviri ve ruh tahlilinden çok diyalog ve monologlardan yararlanmayı tercih etmiştir. Romanlarını hâkim bakış açısı ile yazdığı görülür.

Eserlerinde kuvvetli bir Türk ve Türklük vurgusu yapan Murat Sertoğlu, roman türünü kullanarak ve eserlerini geniş kitlelere ulaşan süreli yayınlarda tefrika ederek Türk milletinin millî bilincini uyanık tutmayı ve yükseltmeyi hedeflemiştir. Çok sayıda tarihî roman yazmasının sebebi geçmişe özlem duyduğu için değildir. Sertoğlu’nun Türk milletini gayet iyi tanıdığı anlaşılmaktadır. Kültürel mirasın Türk insanının bilinçaltında depolandığını iyi bilir. Tarihî şahsiyetleri kurgu dünyasına taşırken milletin ortak hafızasında depolanmış olan değerleri ortaya çıkarır. Bunu yapmaktaki amacı hem hâldeki hem gelecekteki millî farkındalığı beslemek; ruhunu gelenekten, maziden alan köklerine bağlı bir gelecek oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.

Kaynakça

“Basın Tarihinden İlginç Bir Ayrıntı”. [http://www.medyaradar.com/basin-tarihinden-ilginc-bir-ayrinti]

“Koca Yusuf’a Mezar Arayanlara Duyurulur”. Türkiye Gazetesi. 01.01.2008. [http://www.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a360508.aspx]

Adıdeğmez, Yusuf Ziya (2016). “Pehlivan Tefrikalarına Dair Bir Hatıra”. Karar. 27.12.2016. [http://www.karar.com/yazarlar/mevlana-idris/bursada-akif-2934#]

Durbaş, Refik (2015). “Şairlerin Ev Hali”. Bir Gün. 30.04.2015. [https://www.birgun.net/haber-detay/sairlerin-ev-hali]

Durukan, Hüseyin (2000). “Eski Pehlivan Tefrikaları”. Yeni Şafak. 13.08.2000. [https://www.yenisafak.com/arsiv/2000/agustos/13/hdurukan.html]

Kaplan, Sefa (2002). “Çakmak Cumhurbaşkanlığını Üç Kez Neden Reddetti?”. Hürriyet. 10.04.2002. [http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cakmak-cumhurbaskanligini-uc-kez-neden-reddetti-64720]

Özcan, Abdülkadir (2014). “Hac”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi İslam Ansiklopedisi. C. 14. s. 408.

Özcan, Ahmet (2011). Türkiye’de Popüler Tarihçilik 1908-1960. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Özsoy, İskender (2014). “Atatürk’ün Öldüğünü Dünyaya O Duyurdu”. Yeni Gün. 12 Ocak 2014. [http://www.yenigungazetesi.net/yazarlar/iskender-ozsoy/ustu-kalsin-ataturk-un-oldugunu-dunyaya-o-duyurdu/23/]

Öztoprak, Betül (Aralık-2017). “Atçalı Kel Mehmet Efe’nin Yer Aldığı Biyografik Romanlar ile Keloğlan Masalları Arasında Bulunan Ortak Unsurlar Üzerine Bir İnceleme”. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. C. 20. S. 38. s. 343-369.

Sertoğlu, Murat (1949). “Arkadaşımız Hacı Murat Hac İntibalarını Anlatıyor”, “Bazı Arkadaşlara Zarurî Bir Cevap”. Yeni Sabah. 12 Ekim 1949.

Sertoğlu, Murat (1963). “Yazarla Bir Konuşma”. Tercüman. 13 Şubat 1963. s. 1.

Sertoğlu, Murat (1966). “Üstat Murat Sertoğlu Hakkında”, Baltacı ile Katerina. İstanbul: Minnetoğlu Yayınları.

Sılkım, Şemsi (2010). “Basın Tarihimize Pehlivan Tefrikalarıyla Damga Vurdu”. Yeniçağ. [http://www.yenicaggazetesi.com.tr/basin-tarihimize-pehlivan-tefrikalariyla-damga-vurdu-16099yy.htm]

Temren, Belkıs (1998). “Ene’l-Aşk Menziline Eren Bedri Noyan Dedebaba”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi. S. 5. s. 57-64.

Türenç, Tufan (1986). “Gazeteci”. Milliyet. 4 Şubat 1986. s.11.

Türenç, Tufan (2006). “Papazın Günahları”. Hürriyet. 17 Nisan 2006. [http://www.hurriyet.com.tr/papazin-gunahlari-4265878]

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. ALEV SINAR UĞURLU
Yayın Tarihi: 13.09.2018
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Yapraklar DökülürkenIşıl Matbaası / İstanbul1945Roman
Çakırcalı'nın MaceralarıYeni Mecmua / İstanbul1947Roman
Köroğlu Meşhur Halk KahramanıYeni Mecmua / İstanbul1948İnceleme
Teodora'nın ÖlümüGüven / İstanbul1950Roman
Bizanslı Aspasya 1. CiltÜlkü Kitap Yurdu / İstanbul1951Roman
Tarihte Türk Kahramanları 2 Cilt 20 EserBekir Üstünel Yayınevi / İstanbul1953İnceleme
Bizansın Aşk İlahesi İmparatoriçe TeodoraGüven / İstanbul1955Roman
Dağlar Kralı Yörük Osman EfeGüven / İstanbul1955Roman
İslamın Mukaddes Kitabı Kur'an-ı Kerim Türkçe Tercüme TefsirliTan Neşriyat / İstanbul1955Çeviri
Japon BaskınıGüven / İstanbul1955Roman
Kızıl Sultan Abdülhamid'e Yapılan SuikastGüven / İstanbul1955İnceleme
Parktaİstanbul Büyükşehir Beledyesi Atatürk Kitaplığı'nda EvraklarME_Evr_011986 numarada kayıtlı / İstanbul1955Tiyatro
Bizans Alevler İçindeGüven / İstanbul1956Roman
Dağlar Raspotini Gavur İmamBolayır / İstanbul1959Roman
Bizanslı Aspasya 2. CiltAydın / İstanbul1962Roman
Kerbelaİtimat Kitabevi / İstanbul1963İnceleme
Atçalı Kel Mehmetİtimat Kitabevi / İstanbul1964Roman
Kerbela'dan Sonra 12 İmamMinnetoğlu / İstanbul1965İnceleme
Baltacı ile KaterinaMinnetoğlu / İstanbul1966Roman
Büyük Türk Casusu Bulgar Sadıkİtimat Kitabevi / İstanbul1966Roman
Evliyalar Evliyası Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli 1Şadırvan / İstanbul1966İnceleme
Evliyalar Evliyası Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli 2Şadırvan / İstanbul1966İnceleme
Battal Gaziİtimat Kitabevi / İstanbul1967Roman
Katerina'nın Göz YaşlarıMinnetoğlu / İstanbul1967Roman
Katerina'nın Göz Yaşları 2. CiltMinnetoğlu / İstanbul1967Roman
Battal Gazi'nin Oğluİtimat Kitabevi / İstanbul1968Roman
BektaşilikBaşak / İstanbul1969İnceleme
Battal Gazi'nin Oğlunun İntikamıİtimat Kitabevi / İstanbul1970Roman
Battal Gazi'nin Torunuİtimat Kitabevi / İstanbul1971Roman
Şeyh Şamilİtimat Kitabevi / İstanbul1972Roman
Leyla ile MecnunBolayır / İstanbul1974Roman
Kamalı ZeybekSağlam / İstanbul1976Roman
Kahramanlar Kahramanı HekimoğluSağlam Kitabevi / İstanbul1983Roman
Rumeli Türk PehlivanlarıKültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları / Ankara1986İnceleme
Yunus Emre DivanıSağlam / İstanbulytyİnceleme

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1KENAN, Kenan Büyükaksoyd. 1869-1870 - ö. 07.07.1950Doğum YeriGörüntüle
2Münevver Ayaşlıd. 1906 - ö. 20 Ağustos 1999Doğum YeriGörüntüle
3Cahit Uçukd. 17 Ağustos 1909 - ö. 7 Kasım 2004Doğum YeriGörüntüle
4Mustafa Niyazi Ispartalıd. 1912 - ö. 8 Mart 1977Doğum YılıGörüntüle
5TAHİR, Tahir Demirözd. 1912? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Burhan Sadık Yalçınd. 1912 - ö. 1996Doğum YılıGörüntüle
7Ata Atacanovd. 15 Aralık 1922 - ö. 10 Temmuz 1989Ölüm YılıGörüntüle
8DURKAYA, Kemal İpşird. 1912 - ö. 19.08.1989Ölüm YılıGörüntüle
9KAÇIRAN, Hüseyin Kaçırand. 02.11.1929 - ö. 25.11.1989Ölüm YılıGörüntüle
10Zeynep Sönmezd. 14 Aralık 1972 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Tarık Sipahid. 25 Kasım 1946 - ö. 23 Ekim 2018MeslekGörüntüle
12Çiğdem Kaplangıd. 20 Aralık 1973 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Mehmet Yardımcıd. 08 Ağustos 1945 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Hüseyin Akınd. 8 Şubat 1965 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Zeynep Saraçd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16MEDHÎ, Lâdikli Hacı Mûsâd. (?) - ö. 1546\'dan önceMadde AdıGörüntüle
17Murat Işıkd. 06 Ekim 1967 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18HACI, Mustafa Şahand. 1879 - ö. 23.12.1972Madde AdıGörüntüle