Madde Detay
Solmaz Kamuran
(d. 2 Mart 1954 / ö. -)
Yazar, çevirmen, köşe yazarı, biyograf, diş hekimi
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul'da doğan yazar'ın asıl adı Kâmuran Solmaz'dır. Avukat Muvahhit Bey ile Yıldız Hanım'ın kızıdır. Entelektüel birikimi yüksek bir ailede yetişti. Henüz okuma yazma bilmediği dönemlerden itibaren babaannesinin, babasının ve dayısının kütüphanesi ile haşır neşir oldu ve çok küçük yaşlarda okuma sevgisi kazandı. Göztepe Taş Mektep'te, Kadıköy Maarif Koleji'nde okudu ve 1980'de İstanbul Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun oldu. Uzun yıllar diş hekimiği yaptıktan sonra televizyon belgeselleri için metinler kaleme alarak yazma serüvenine başladı. Gazetelerde yayımladığı gezi yazıları ile de gazeteciliğe adımını attı. Çetin Altan ile evlendi ve eşinin özet senaryolarını öyküleştirdi, eserlerinin editörlüğünü ve derleyiciliğini yaptı. Bir kızı olan yazar, İstanbul'da yaşamaktadır (Andaç 2004; TBEA 2001).
Henüz on bir yaşında iken TRT Çocuk Radyosu'nun hikâye ödülünü alan yazarın, sonraki yıllarda Yansıma dergisinde imzası görülürken, Sabah ve Yeni Yüzyıl gazetelerinin de yazı kadrosunda yer alır. Yazarın ilk romanı Bir Levrek İskeleti'dir. Yazar, hizmet sektöründe çalışan dar gelirli kişilerin yabancılaşmaya giden hayatlarını konu edindiği bu eseri, gözlemler neticesinde oluşturduğunu belirtir (Andaç 2004). Solmaz Kâmuran, edebiyatta asıl ününü çevirisini yaptığı Bir Hürrem Masalı ve üç ciltlik Safiye Sultan serisiyle kazanır. Büyük bir satış rakamına ulaşan bu eserler, Sefarad Yahudilerinin göç maceralarının, oryantalist tarih anlayışıyla sunulduğu Kiraze romanının öncesinde, yazarın ününü artırdığı gibi Türk edebiyatında pop tarih romanlarının yolunu açmak noktasında da önemli olurlar. Pop tarih romanları, klasik tarihî romanlardan farklı olarak; kitle kültürüne hizmet eden, edebî kaliteden öte gündelik moda tema ve okuyucunun hedeflendiği, kolay tüketilen, genellikle tarihî fakat tarihin cinsellik, şiddet, entrika düzleminde ele alındığı ve yabancı yazarlarca hazırlanan tarih kitaplarının etkisiyle oluşmuş metinler olarak değerlendirebilir (Çetindaş 2015). Klasik tarihî roman geçmiş zaman içinde gerçekleşen olayların edebî ölçülerde yeniden inşâsı (Argunşah 2016) iken, pop tarih yazarı gerçeklikten öte sansasyonu hedefler. Solmaz Kâmuran'ın pop tarih ürünlerinin başlatıcılarından kabul edilebilecek olan Kiraze isimli eseri, Hammer tarihinden esinlenilerek oluşturulur ve pek çok dile çevrilir. Kiraze, pop tarih anlayışının oryantalist çizgiyle birleştiği noktada, Osmanlı tarihine dair farklı bir roman olarak dikkati çeker ve odağını merkezden, "Yahudi kadın"a kayar (Erzen 2009). Minta, deniz kaplumbağalarından hareketle, yazarın göçmenlik, göç ve esaret konularını yine ötekilik üzerinden işlediği bir romandır. Eser, nesillerin hayatını anlatır ve bir soyağacı da barındırır. Savaşların neden olduğu kitlesel göçler ve özellikle esir ticareti romanın konusudur. Yazarın bir başka tarihî romanı olan Macar, açık özneli metabiyografik roman olarak dikkati çeker. Bu tür romanlarda, yazar, önceliğine işlenen kişiyi değil, romanını alır ve öznesini bir roman kahramanı olarak kurgular. Bu durumda özne, genellikle tek bir cephesi ile roman içerisinde görünür. Gerçek bir kişi olan bu öznenin hayatındaki dramatik dönüşüm hangi çerçevede ise romancı o çerçevenin üzerine odaklanarak romanını oluşturur (Çetindaş 2016). Temelde, bir kişinin hayatının kronolojik biçimde işlenmesi demek olan biyografik romanın sınırları içerisinde olan bu tür eserlerin bir örneği olan Macar, İbrahim Müteferrika’nın romanıdır. Eer, iki farklı hikâyeden meydana gelir ve bir üst kurmacaya yaslanır. Buna göre Galata’da yaşayan eski bir Rus ailesi olan Lazarevlerin torunlarından olan ve Sovyetlerin yıkılmasından sonraki koşullara yenilerek fahişelik yapmaya başlayan Gala, ailesinden kalan bazı eşyaları eskiciye satar. Bunlar arasında bulunan bir defteri, okul gezisi için Moskova’ya gelen Maja’nın, Türkolog annesi Onella Kovacs’a hediye olarak alması, Müteferrika’nın macerasını da başlatır ve bu andan itibaren romanın ikinci kısmı ile karşı karşıya kalınır. Defterde anlatılan ve 1690 tarihinde Kolozsvar’da başlayan macera, Macar ikizlerden birisine aittir. Avusturya ve Macaristan ekseninde yapılan savaşlara ve politik hesaplara, entrikalara dair tarihî anlatımlardan sonra, ikizlerin yolu İstanbul’a düşer ve Galata’ya yerleşirler. İkizlerden birinin Mevlevilik ile tanışması ve İbrahim adını alışının ardından kendi kaderini yaşamak üzere “ait olduğu geçmişe” geri dönen diğer kardeşin defteri aslında burada son bulursa da anlatıyı Müteferrika devam ettirecektir. Savaştan döndüğünde evinin depremle harabeye döndüğünü gören ve eşyalarını düzenlerken bu defteri bulan İbrahim, defterin bir yandan kendisine ait olduğunu, bir yandan da kendisine ait olmadığını fark eder ve çelişkiye düşer. Evlatlık edindiği İbrahim ve hizmetine gelen Mahinur Kalfa, İbrahim’in hayatının şenlenmesini sağlarken, onun aklında ve hayatında en büyük yeri tutan amaç, şüphesiz matbaa kurmaktır. Macar göçmenlerin Tekirdağ’a yerleşmelerinden sonra aralarında yerel bir düzeni sağlayıp, İstanbul ile Tekirdağ arasında elçilik yaparken de İslam’ı övmese de Katolikliği eleştiren bir risale yazarken ve Karadeniz haritasını yaparken de padişaha matbaanın önemini anlatan risaleyi kaleme alırken ve tüm esnaflar arasında dolaşıp matbaanın detaylarını konuşurken de bu heyecanın içerisindedir. 1729 yılının 31 Ocak günü ilk kez Vankulu Lügati’ni bastıklarında, uzun zamandır hayalini kurduğu matbaayı tamamlamış olan Müteferrika, zaman içerisinde Fransız Kont Bonneval ile tanışır ve aralarında hızla bir dostluk tesis edilir. İbrahim’in masonlukla ilişkisi de bu noktada başlamış olur. Ömrünün son zamanlarında, Müslüman olarak Hatice ismini alan bir Macar kızla evlenen İbrahim, sadece hamile bir kadının babasız çocuk dünyaya getirmesini engellemek için gerçekleştirdiği bu evlilikte bir baba rolü üstlenir. Defteri bulduktan sonra, meçhul ikizinin bıraktığı yerden yazmayı devam ettiren İbrahim, kendi varlığına işaret eden hayat süresinin sonuna geldiğini düşünür. Romanın şamua adlı yoğun renkli ve genellikle dinî kitapların basımında kullanılan kâğıt türündeki baskısıyla ilerleyen ve İbrahim’i anlatan bölümü, yani defter kısmı, burada tamamlandıktan sonra, aktüel bölüme geçiş yapılır ve defterin sahibi olan Onella ile yıllar önce Türkiye’de doktora döneminde tanıyıp sevdiği, sonra da istemeden ayrıldığı Hayyam’ın yolları yeniden birleşir. İbrahim Müteferrika’nın ve bu defterin sırrının peşine düşen ikili, romanda eşine hediye etmek için cim harfinden küpe yapan Masis Usta’nın evini bularak ipucuna ulaşırlar. Devamında buldukları bazı sırlarla defterde anlatılanların gerçekliğini ispatlayan, araştırmaları ilerlediğinde ise bazı karanlık güçler tarafından çalışmaları engellenmeye çalışılan ikilinin maceralarının sonunda, defter, kaldıkları otel odasından çalınmış, ikili ise Ünitaryan kilisesinin tüm engelleme çabalarına rağmen hem amaçlarına ulaşmış hem de evliliğe giden kapıyı aralamışlardır. Banka, yazarın bir tatil kasabasında yolları kesişen yedi kişinin hayatının, ekonomik kriz nedeniyle nasıl kabusa döndüğünü işlediği bir romandır. Ceviz Ağacı, üç farklı etnik kökenden aileye, yıllar boyunca ve farklı dönemlerde ev sahipliği yapan bir evin bahçesindeki ceviz ağacından hareketler kurulur ve yazar, romanında mekan ve hafıza bağı üzerinde durur. Ermeni Tehciri, Trakya Olayları, Varlık Vergisi, askeri darbeler, ekonomik krizler romanın konularıdır ve yazar, bir kez daha merkezin dışında kalanları ve onların göç maceralarını işler. Çanakkale Rüzgârı, yazarın bir kez daha savaşlar ve ideolojik kamplaşmalar nedeniyle hayatları değişen insanları, bu kez II. Dünya Savaşı ve Yahudiler ekseninde işleyen bir romanıdır. Kösem Sultan, isimli bir başka pop tarih romanı, İktidar Şerbeti Kan Kokar altbaşlığıyla verilir. Bu eserde, Osmanlı saltanat hayatında önemli bir hanım sultan olan Kösem'in "Kadınlar Saltanatı" anlayışına uygun olarak kurgulandığı ve eserin yine oryantalist tarih söyleminin etkilerini taşıdığı söylenebilir. Yazarın üç kısa fantazmagorik hikâyesini barındıran Aşk Tutulması, Nevin Hirik tarafından resimlendirilir ve fantezi türünde üç öykü içerir. Yazarın geç çocukluk ilk gençlik dönemleri için kaleme aldığı Elmakurdu Rüyaları ise üslup bakımından masalsıdır. İpek Böceği Cinayeti, yazarın eşi Çetin Altan'ın biyografisidir. Öznenin hayatının yakından tanığı olmak, anlatıdaki samimiyeti artırırken, tarafsızlık ilkesinin de zaman zaman gözardı edilmesine neden olmuştur. Gecenin Yakamozu yazarın İstanbul'a, boğaza ve İstanbul manzaralarına dair denemelerini içerir. Sayılan eserleri ve Türk edebiyatına kazandırdığı çevirileri ile dikkat çeken bir sanatçı olan Solmaz Kâmuran, siyasî yazılar da kaleme alır. Kendisinin sadece tarihî roman yazarı olarak tanımlanmasını istemese de yazarın, sanatçılığının akış yönünü tarihî roman ve karşı-tarih metinleri oluşturur. Tarihî nitelikteki eserleriyle ilgili yöntemlerini açıklarken, "tarihi bir atmosfer olarak kullanan çalışmalar"da bol kaynağın ve bilginin önemli olduğunu söyler. Ona göre tarihi edebiyata malzeme yaparken, elbette öncelikli kaygı, edebiyat olacaktır. Okura tarih dersi vermek, tarihî bir dönemi anlatmak, tarih kitabı yazmak demektir. Oysa romancı, tarihe, kurmaca penceresinden bakmalıdır. Anlatılan dönem, çok iyi bilinmeli, ancak bilginin tamamı kullanılmamalıdır. Bilgi, aradaki boşlukları doldurmaya, metnin, anlattığı devrin özelliklerine göre yorumlanabilmesine olanak sağlamalıdır. Bunun için de "yabancı kaynakları taramak", "tarafsız ya da karşıt görüşleri incelemek" şarttır. Tarih kitapları, bir bütün hâlinde okunmadan, bir olayın yankıları her yönüyle değerlendirilmeden roman hazırlanması, çalışmayı eksik bırakır (Andaç 2004). Bu görüşlernin sonucu olarak yazarın romanlarındaki kahramanlar da resmî ve verili tarihe uygun seçilmez. Azınlıklar, ötekiler, göçmenler ve genellikle kaybedenler, yazarın romanlarının ana kahramanıdır.
Kaynakça
Andaç, Feridun (2004). Edebiyatımızın Kaynakları. İstanbul: Dünya.
Argunşah, Hülya (2016). Tarih ve Roman. İstanbul: Kesit.
Çetindaş, Dilek (2015). "Tarihî Romanımızdaki Kadınlar Saltanatı Pop Kültür Ürünleri Olarak Saray Kadınları ve Tarihî Biyografik Romanları". III. Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni Bildirileri. Konya: TYB.
Çetindaş, Dilek (2016). Türk Edebiyatında Biyografik Anlatı ve Romanlar. İstanbul: Kesit.
Erzen, Melih (2009). “Osmanlı’nın Engin Hoşgörüsü, Yahudiler ve Bir Kadının Yükselişinin Öyküsü: Kiraze”. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. 2/6.
Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (2001). İstanbul: YKY.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. DİLEK ÇETİNDAŞYayın Tarihi: 13.11.2019Güncelleme Tarihi: 12.11.2020
Yayın Tarihi: 13.11.2019Güncelleme Tarihi: 12.11.2020
Güncelleme Tarihi: 12.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
İpek Böceği Cinayeti | Sel / İstanbul | 1998 | Biyografi |
Bir Levrek İskeleti | Sel / İstanbul | 1998 | Roman |
Safiye Sultan Hadım Edilmiş Bir Aşk | İnkılap / İstanbul | 2000 | Çeviri |
Kirâze | İnkılap / İstanbul | 2000 | Roman |
Safiye Sultan Sözüm ki Tek Sana Geçmez, Celladımsın Ey Zaman | İnkılap / İstanbul | 2000 | Çeviri |
Safiye Sultan- Ya İpek Urgan Ya Gümüş Hançer | İnkılap / İstanbul | 2000 | Çeviri |
Erguvan Güzeli | İnkılap / İstanbul | 2001 | Çeviri |
Bir Hürrem Masalı | İnkılap / İstanbul | 2001 | Çeviri |
Minta | İnkılâp / İstanbul | 2002 | Roman |
Gecenin Yakamozu | İnkılap / İstanbul | 2002 | Deneme |
La Lucina-Aşk Mutfağı | İnkılap / İstanbul | 2002 | Çeviri |
Bir Troia Şarkısı | İnkılap / İstanbul | 2003 | Çeviri |
Çıldırtan Koku | İnkılap / İstanbul | 2003 | Çeviri |
Banka | İnkılap / İstanbul | 2004 | Roman |
Kızışma | İnkılap / İstanbul | 2004 | Çeviri |
Gece Yarısının Peşinde | İnkılap / İstanbul | 2004 | Çeviri |
Çanakkale Rüzgârı | Goa / İstanbul | 2005 | Roman |
Kabare | İnkılap / İstanbul | 2005 | Çeviri |
Bakir İntiharlar | İnkılap / İstanbul | 2007 | Çeviri |
Devlet Çete Olmasın Dediğinizde | İnkılap ve Aka / İstanbul | 2008 | Diğer |
Aynadaki Peçe | İnkılap / İstanbul | 2009 | Çeviri |
Macar | İnkılap / İstanbul | 2010 | Roman |
Varşova Anagramları | Sayfa6 / İstanbul | 2011 | Çeviri |
Aşk Tutulması | İnkılap / İstanbul | 2013 | Hikâye |
Allah'ın Kılıcı 1 | Sayfa6 / İstanbul | 2014 | Çeviri |
Allah'ın Kılıcı 2 | Sayfa6 / İstanbul | 2014 | Çeviri |
Allah'ın Kılıcı 3 | Sayfa6 / İstanbul | 2014 | Çeviri |
Middlesex | Domingo / İstanbul | 2015 | Çeviri |
Kösem- İktidar Şerbeti Kan Kokar | İnkılap / İstanbul | 2015 | Roman |
Ceviz Ağacı | İnkılap / İstanbul | 2018 | Roman |
Evlilik Meselesi | Domingo / İstanbul | 2018 | Çeviri |
Elmakurdu Rüyaları | Masalperest / İstanbul | 2019 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Muhtar Tevfikoğlu | d. 1924 - ö. 19 Eylül 2006 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Yılmaz Gruda | d. 1930 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | İbrahim Yıldırım | d. 23 Şubat 1950 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ahmet Sıvacı | d. 10 Nisan 1954 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DORUKOĞLU, Hüseyin Gündoğar | d. 1954 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | YUSUF CEMAL KESKİN | d. 15.06.1954 - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Turan Koç | d. 3 Mayıs 1952 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Ferhan Şensoy | d. 26 Şubat 1951 - ö. 31 Ağustos 2021 | Meslek | Görüntüle |
9 | Cahit Okurer | d. 1917 - ö. 1973 | Meslek | Görüntüle |
10 | Halil Güney | d. 22 Mart 1973 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Esen Yel | d. 13 Ocak 1942 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Osman Hulusi Ateş | d. 1914 - ö. 14 Haziran 1990 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Kamuran Gürün | d. 1924 - ö. 20 Temmuz 2004 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Kamuran Şipal | d. 24 Eylül 1926 - ö. 19 Eylül 2019 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Mehmet Solmaz | d. 05 Mart 1977 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |