Madde Detay
Bekir Büyükarkın
(d. 1921 / ö. 6 Ağustos 1998)
Romancı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Bekir Büyükarkın, 1921 yılında İstanbul'da doğdu. 1939 yılında Vefa Erkek Lisesi'ni, 1942 yılında Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'ni bitirdi. 1943 yılında Anadolu Sigorta Şirketi'nde çalışmaya başlayan yazar, İkinci Dünya Savaşı yıllarında askerlik görevini yaptı. Askerlikten sonra 1945'te aynı görevine geri döndü ve 1953 yılına kadar Anadolu Sigorta Şirketi'nde muhasebeci olarak çalıştı. 1953-1960 yılları arasında Türk Ticaret Bankası'nda genel muhasebe müdürlüğü görevinde bulundu. 1960'tan sonra özel bir büro açarak serbest mali müşavir olarak çalıştı. Eserlerinin çoğunu 1960-1979 yılları arasında kaleme aldı (Nomer 2011: 311).
Yazı hayatına lise yıllarında tiyatro eserleri yazmakla başlayan Büyükarkın, çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, hikâye ve romanlar yayımladı. Vefa Lisesi'nde öğrenci iken Efe piyesini yazan ve oynatan yazar ilk hikâyelerini On İki Masal adıyla Yapı Dergisi'nde neşretti. 1945 yılında Son Telgraf ve Akşam gibi gazetelerde hikâyeleri yayımlanan yazarın ilk romanı Cadıların Kırbacı, Sol Telgraf gazetesinde tefrika edildi (Nomer 2011: 311). İlk tiyatro eseri olan Dökmeci 1947 yılında CHP'nin açtığı tiyatro yarışmasında Ahmet Muhip Dıranas'ın Gölgeler adlı oyunuyla birlikte ödül kazandı. Dökmeci, Yarısı, Duman, Soytarı, Tanyeri gibi tiyatro eserleri İstanbul Şehir Tiyatrolarında oynandı. Berlin'de sahneye konan Duman başka yerlerde de sahnelendi. Soytarı, TRT'de dizi film olarak gösterildi. Yarısı adlı tiyatro eseri de senaryosu yazılıp filmi çekilerek TRT'de izleyici ile buluştu. Romanlarının birçoğu gazetelerde tefrika edildikten sonra kitap hâlinde yayımlandı ve defalarca baskıları yapıldı. Son Akın romanı da film yapılarak sinemaya uyarlandı (Nomer 2011: 311). Kavuk adlı oyunu ile Kültür Bakanlığı'nın açtığı Ortaoyunu Metin Yarışması'nda 1986'da ödül kazanırken Gece Yarısı romanı ile 1988'de Kültür Bakanlığı Edebiyat Ödülü'nü aldı. Bozkırda Sabah romanı da tiyatro eserine çevrilerek 1988'de İnönü Vakfı Tiyatro Yarışması Ödülü'ne layık görüldü.
Uzun yıllar tarih araştırmaları yapan ve romanlarının çoğunu bu araştırmaların ışığında yazan Büyükarkın, romanlarında geçmişi günümüzde canlandırarak dünü bugünde göstermek, dünü iyi tanımak amacını güttü. Tarihimizin derinliğini ve millî kültürümüzün zenginliklerini göstermeye çalıştı (Nomer 2011: 311-312). Tarihî olaylara ait bilgisinin genişliğini, millî kültürümüze olan vukufunu, sanat ve şairane duygu inceliğini, vatan sevgisini ve Türklük şuurunun yüceliğini romanlarında yansıtan Büyükarkın'a Türk kültürünün tarihî ve zengin birikimi üzerindeki çok değerli çalışma ve katkıları nedeniyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkez Başkanlığı'nca 1997'de şeref üyeliği beratı verildi (Nomer 2011: 312). Uzun yıllar çeşitli derneklerde çalışmaları olan Büyükarkın, Vefa'dan Yetişenler Derneği'nin kurucusu (1947) ve başkanı, Vefa Kulübü'nün divan başkanı, Musiki Kültür Derneği'nin kurucusu (1960) ve başkanı olarak hizmetlerde bulundu. Kervansaray'ın son bölümlerini yazdığı günlerde, 6 Ağustos 1998'de vefat eden yazar, Edinekapı Şehitliği'ne defnedildi (Nomer 2011: 313).
Roman, hikâye, tiyatro, şiveir gibi edebiyatın farklı türlerinde eser veren Bekir Büyükarkın, öncelikli olarak romancıdır. Altmışlardan seksenli yılların ortalarına kadar yazdığı, konusu ve şahsiyetleri tarihten alınmış tarihî romanlarıyla tanınır. 1945-1946 yıllarında Son Telgraf'ta tefrika edilen ve yıllar sonra Ötüken tarafından neşredilen Cadılar Kırbacı romanında Bedri adındaki roman kahramanının çocukluktan olgunluğa kadarki süreçte yaşadıkları etrafında kırklı ve ellili yılların panoraması anlatılır. Bir Sel Gibi adlı romanda 1632-1657 yılları arasındaki siyasi, toplumsal ve iktisadi hayat gözler önüne serilir. Cuma, Derya Efendi, İzzet Çelebi, Uluğ gibi karakterlerin üzerine kurulu romanda IV. Murat döneminden başlanarak devletin durumu, yapılan yolsuzluklar, devletin bozuk düzeni, sosyal ve ekonomik yapısı anlatılır. Son Akın romanında 16. yüzyılın sonu ile 17. yüzyılın başlarına denk gelen sekiz-on yıllık süreç ele alınır. Roman kahramanı Koca Memil vasıtasıyla akıncılık olgusu işlenirken aşk, sevgi, vatan birliği gibi konular üzerinde durulur. Belki Bir Gün adlı romanda III. Selim dönemindeki olaylar üzerinde durulur. Nizam-ı Cedid'in kurulmaya çalışıldığı, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılarak yeni bir yapılanmaya gidilen sancılı dönemdeki bu olaylar yine tarihî şahsiyetler etrafında kurgulanarak anlatılır. Suların Gölgesinde romanında 1490 ile 1523 yılları arasındaki siyasi, sosyal ve toplumsal olaylar, roman kahramanı Kurdoğlu Muslihittin Reis'in maceraları etrafında ele alınır. Tanyeri, roman kahramanları Gündoğdu ve Tuğrul Alp çevresinde 15. yüzyılın başlarında Anadolu'daki savaşları ve Türklerin birbirine girdiği bir dönem olan Fetret Dönemi'ni anlatır. Bozkırda Sabah romanının kapağında "Kurtuluş Savaşımızın Romanı" açıklaması vardır. Bu romanı yazmak için savaş mekânlarında incelemelerde bulunan yazar, Gayret Remzi ve Teğmen Ali karakterleri etrafında kurguladığı romanında İzmir'de Yunan askerinin karaya çıkması ile başlattığı olayları düşmanın denize döküldüğü 1922 tarihine kadar sürdürür. Eser, zafere inanmış bir toplumun başarısını gözler önüne serer. Bozkırda Sabah, edebiyat tarihinde de bu dönemi konu edinen romanların en başarılılarından biri olarak değerlendirilebilir. Büyükarkın, Yoldaki Adam romanında roman kahramanı Mahmut'un yaşadıkları çevresinde 1876-1912 yılları arasında çatırdayan bir imparatorluktaki gafletleri, ihanetleri, tükenmişlikleri, baskıcı politikaları, yeni anayasa ve hürriyet tartışmalarını vb. anlatır. Gün Batarken adlı romanda, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na katılması ile beraberindeki çöküş ve bu çöküşün ülke üzerinde yarattığı tesirler anlatılır. Roman kahramanı Ragıp çevresinde Osmanlı Devleti'nin son çırpınışları ve bu çırpınışların sosyal ve siyasi hayata yansımaları üzerinde durulur. Kutlu Dağ romanında, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılları konu edilir. Romanda Osman Gazi ve yanındakilerin beylik sürecinden han olma sürecine geçişte neler yaptıkları, Söğüt'te hayatın nasıl başladığı ve bir devletin varoluş sebepleri anlatılır. Yazarın bir başka romanı Gece Yarısı'nda ise İstanbul'un işgal altında olduğu yıllar anlatılır. 1919-1922 yılları arası İstanbul'unun ve buradaki insanların bağımsızlık için verdiği mücadelenin anlatıldığı romanda, hürriyete ve zafere inanmış bir iradenin neler yapabileceği gösterilir. Yazarın son romanı Kervansaray'da, Osmanlı Devleti'nin Akkoyunlu Devleti ile olan mücadelesi, 1473'teki Otlukbeli Savaşı ve bu dönemdeki kervansaraylar anlatılır. Ayrıca bu romanda kervansarayın ne olduğu, mimari hüviyeti, sosyal fonksiyonu, tatbikatı ve hukuku tarihî olaylar içinde ortaya konulur (Fedai 2014: 266).
Bekir Büyükarkın'ın yine birçoğu tarihe ve tarihteki şahsiyetlere dayanan küçük hikâyeleri Tarihten Hikâyeler adıyla yayımlanmıştır. Bu hikâyelerde Türk tarihinin birçok dönemi ve bu dönemlerde yaşamış şahsiyetlerin yaşantıları konu edilmiştir. Tarihî gerçeklerden ilham alarak roman yazan Bekir Büyükarkın'ın romanları Osmanlı Tarihi'nden ve Millî Mücadele'den kesitler sunar. Bu eserlerde Osmanlı Tarihi ve Millî Mücadele bir sanatkârın gözüyle sanatsal bir endişeyle romana konu edilmiştir (Tekşan 2000: 353). Yazarın yukarıdaki romanlarından sadece Cadıların Kırbacı adlı eseri tarihî roman olarak nitelendirilemez. Bunun dışında yer alan Bir Sel Gibi, Son Akın, Belki Bir Gün, Suların Gölgesinde, Tanyeri, Bozkırda Sabah, Yoldaki Adam, Gün Batarken, Kutlu Dağ, Gece Yarısı, Kervansaray adlı eserlerinin hepsi birer tarihî romandır. Bunların dışında yazarın askerlik yıllarında kaleme aldığı fakat yayımlanmamış Maske adlı bir romanının daha olduğu bilinmektedir (Sakallı 2017: 164). Büyükarkın’ın romanları; malzemesi tarihe dayanan, tarihî gerçekliklerden hareketle kurgulanan, tarihî kişiliklerin de şahıs kadrosunda bizzat yer aldığı birer tarihî romandır.
Bekir Büyükarkın, tiyatro sahasında da üretken bir yazar kimliği taşımaktadır. Büyükarkın'ın oyunlarında çeşitli semboller kullanarak birtakım konular üzerinde durduğu görülür (Sakallı 2015: 99). Duman adlı oyunda işgal kavramını; duman, çikolota ve aşı gibi sembollerle anlatmaya çalışır. Halkın üzerine çöken dumanın iyi olmadığını, işgal kuvvetlerinin çikolata yedirmek söz grubu ile halkı kandırmaya çalıştığı ve onlara aşı yapacaklarını belirterek bir değişimi amaçladıkları ifade edilmek istenir. Keçiler adlı oyunda ise Anadolu'nun sahil kasabalarının birinde nüfuz sahibi kişilerin güçsüz kişilere nasıl zulmettiği vurgulanmaya çalışılır. Özgürlük kavramının kişilerin isteklerine göre nasıl farklı yorumlandığı “keçiler” sembolü ile gösterilmeye çalışılır. Soytarı oyununda hayatın bir oyun olduğu anlatılmak istenir. Balıkçı oyununda aile olmanın önemi üzerinde durulur. Özgürlük anlayışı bir ailenin bireyleri etrafında sorgulanır. Ailenin içinde bulunduğu hâl akıntıya kapılmış bir sandal sembolü ile anlatılmaya çalışılır. Yarısı oyununda varoluşçuluk irdelenmektedir. Var olmak sembolünün sık sık tekrarlandığı oyunda varlık ve öz kavramları sorgulanır. İnsanların birbirlerinin fikir ve çabalarına duyarsız kaldığı vurgulanır. Armutlar adlı oyunda gerçek suçluların sanılanlardan ziyade görünmeyenler olduğu anlatılmaya çalışılır. Cimrilik olgusuna gönderme yapılırken “armut” sembolü sık sık kullanılır. Yolcular adlı oyun Türkiye'nin büyük şehirlerinin birinde herhangi bir hastanede günümüzde geçer. Farklı insanların hayatlarından örneklerin aktarıldığı oyunun sonunda devlet malının kutsallığına vurgu yapılır. Yazarın Genç Osman ve Tanyeri oyunları tarihî oyun kimliği taşımaktadır. Genç Osman, Genç Osman Vakası'ndan hareketle kurgulanmıştır. Tanyeri adlı oyunda ise Timur- Bayezıt mücadelesinden ve daha sonraki süreçten söz edilir. Oyunda; fikirden, bilgiden, sanattan, birlikten, insanlıktan yoksun yapılan işin kasaplıktan başka bir şey olmadığı anlatılmak istenir. Her iki oyunda da iktidar ve nüfuz kavgası gibi meselere gönderme yapılır. Bekir Büyükarkın'ın oyunları; hayata ait değerlerin, yaşanmışlıkların, kavramların tarihin vb. sunumu olarak değerlendirilebilir.
Kaynakça
Fedai, Harid (2014). "Bekir Büyükarkın'ın Hayatı, Eserleri ve Suların Gölgesinde Adlı Romanı Üzerine Bazı Tespitler". Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi. S.12. s. 257-274.
Nomer, Kemaleddin (2011). Bekir Büyükarkın'ın Hayatı ve Eserleri, Cadıların Kırbacı. İstanbul. Ötüken Neşriyat. s. 311-313.
Sakallı, Fatih (2015). "Bekir Büyükarkın'ın Tiyatroları". Asos Journal-The Journal of Academic Social Science. S.10. s. 72-100.
Sakallı, Fatih (2017). "Bekir Büyükarkın'ın Romanları". Türkbilig. S. 34. s. 155-164.
Tekşan, Mesut (2000). "Romanımızda Bekir Büyükarkın". Türk Yurdu Roman Özel Sayısı. S.153-154. s. 347-353
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. FATİH SAKALLIYayın Tarihi: 26.03.2018Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Yayın Tarihi: 26.03.2018Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
On İki Masal | ? / ? | 1942 | Hikâye |
Eski Dost | Kendi / İstanbul | 1959 | Şiir |
Bir Sel Gibi | Hakan / İstanbul | 1961 | Roman |
Son Akın | Hakan / İstanbul | 1963 | Roman |
Belki Bir Gün | Hakan / İstanbul | 1965 | Roman |
Rüzgâr | Hakan / İstanbul | 1965 | Şiir |
Suların Gölgesinde | Hakan / İstanbul | 1966 | Roman |
Yarısı | Hakan / İstanbul | 1967 | Tiyatro |
Tanyeri | Hakan / İstanbul | 1967 | Roman |
Bozkırda Sabah | Hakan / İstanbul | 1969 | Roman |
Armutlar / Yolcular / Tanyeri | Hakan / İstanbul | 1970 | Tiyatro |
Duman / Keçiler | Hakan / İstanbul | 1970 | Tiyatro |
Yoldaki Adam | Hakan / İstanbul | 1973 | Roman |
Soytarı / Balıkçı | Hakan / İstanbul | 1974 | Tiyatro |
Gün Batarken | Hakan / İstanbul | 1977 | Roman |
Kutlu Dağ | Hakan / İstanbul | 1979 | Roman |
Tanyeri | ? / ? | 1981 | Tiyatro |
Gece Yarısı | Arkın / İstanbul | 1987 | Roman |
Kavuk | ? / ? | 1987 | Tiyatro |
Bozkırda Sabah | ? / ? | 1988 | Tiyatro |
Tarihten Hikâyeler | Arkın / İstanbul | 1997 | Hikâye |
Kervansaray | Ötüken / İstanbul | 2010 | Roman |
Cadıların Kırbacı | Ötüken / İstanbul | 2011 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Alper Çeker | d. 13 Mart 1972 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ÂLÎ, Âlî Efendi | d. 1816 - ö. 1856 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Bedri Gider | d. 1921 - ö. 13 Temmuz 1967 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Faik Baysal | d. 1921 - ö. 9 Aralık 2002 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MUHTAR KURBANPUR | d. 1921 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Özkan Yalçın | d. 1949 - ö. 17 Mart 1998 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Yusuf Samedoğlu | d. 25 Aralık 1935 - ö. 17 Ağustos 1998 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | A. Adnan Çakmakçıoğlu | d. 27 Mayıs 1921 - ö. 2 Şubat 1998 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Bilgin Adalı | d. 11 Aralık 1944 - ö. 29 Eylül 2012 | Meslek | Görüntüle |
11 | Zülfü Livaneli | d. 20 Haziran 1946 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Hasan Kayıhan | d. 31 Aralık 1949 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Ahmed Fahreddin Önal | d. 1901 - ö. 24 Kasım 1978 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Göknil Genç | d. 1977 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Sema Göktaş | d. 1962 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | SEYYÂHÎ/DEVRÂNÎ/İMAMOĞLU/SAMİMî/NURİ ŞAHİNOĞLU, Bekir Sami Özsoy | d. 1953 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | GARÎBÎ ÇELEBİ, Seyyid Ebu Bekir Garîbî Efendi | d. ? - ö. 1784-85 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Madde Adı | Görüntüle |