Madde Detay
Necati Cumalı
N. C, N. C. Acar, Ahmet Necati, N. Cumalı, A. N. Acar
(d. 13 Ocak 1921 / ö. 10 Ocak 2001)
Yazar, Şair, Avukat
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Ahmet Necati Acar olan Necati Cumalı, büyükbabasının Yunanistan’ın Florina kasabasındaki evinde, Mustafa Bey ve Fıtnat Hanım’ın altı çocuğundan ilki olarak dünyaya geldi. Ahmet ismini büyükbabası, Necati’yi ise babası verdi. Fakat yazar, sanat dünyasına girdiğinde adı ve soyadı ile ilgili tasarrufta bulunduğunu ve “Benim asıl adım Ahmet Necati Acar’dı. Babamın aldığı Acar soyadını yakıştıramadım şiirlerime. Edebiyatımızda Ahmet bolluğundan geçilmiyordu. Bir Ahmet daha olmak istemedim. Mahkeme kararıyla Necati’ye uyumlu gelen Cumalı soyadını aldım.” (Cumalı 1982a: 205) şeklinde dile getirir. Cumalı, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Batı Trakya Türkleri ile Batı Anadolu Rumları arasındaki değişim sırasında ailesi ile birlikte İzmir’in Urla ilçesine yerleşti (1924). Çocukluk yıllarını doğduğu yerden ayrılmış olmanın sosyo-ekonomik sıkıntısı içinde geçiren yazar, 1931/1932’de Urla Şehit Kemal İlkokulu’ndan, 1935’te İzmir Erkek Muallim Mektebi'nden, 1938’de ise İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. 1938’de girdiği İstanbul Hukuk Fakültesi’nden bir yıl sonra kaydını alarak Ankara Hukuk Fakültesi’ne aktardı. Buradan 1941’de mezun oldu. 1941-1942 arası Ankara’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Muhasebe bölümünde çalıştı. Askerliğini Çanakkale-Ezine’de yedek subay olarak yaptı. 1945-1948 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde çalışırken Cahit Sıtkı Tarancı ile Ankara’da kiralık bir evi paylaştı. O yıllarda Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu ve Ahmet Hamdi Tanpınar ile tanıştı. Bir süre Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet Tiyatrosu Operası Yayın İşleri biriminde görev aldı. Bu görevinden 1948’de ayrıldı ve avukatlık stajı yapmak için İzmir’e geçti. Bir yıllık staj döneminden sonra 1950-1952 arası Urla’da, 1953-1957 arası ise İzmir’de avukatlık yaptı. 1956’da İzmir’de, Ara Tiyatro’sunu kurarak yöneticiliğini üstlendi. 1958’de gittiği Paris’te, ekonomik sıkıntılar içinde bir yıl kalabildi. İstanbul’a döndüğünde Basın Yayın Müdürlüğü’nde görev aldı.
1960'ta Berin Teksoy’la evlenen Cumalı, eşinin 1963’te İsrail/Tel-Aviv Tanıtma Ataşeliğine atanmasıyla İsrail’e; Paris Basın Ataşeliğine atanmasıyla da (1964) Paris’e gitti. 1966’da Cumalı’nın yazıları nedeniyle eşi görevden alınınca aynı yıl İstanbul’a döndüler. İstanbul’da meslek yaşamını sürdürürken Ankara’da Türk Dil Kurumu’nun yönetim kurulu toplantılarına da katıldı. Necati Cumalı, 10 Ocak 2001 tarihinde kanserden hayatını kaybetti. Cenazesi 12 Ocak 2001’de Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Okuma zevkini büyükbabası İbrahim Efendi’den alan Necati Cumalı, şiir ile İzmir Erkek Muallim Mektebi son sınıfında tanıştı. Türkçe kitabındaki Necip Fazıl’a ait olan şiirleri ezberlediğini ve bunları kalınca bir deftere geçirdiğini söyleyen şair, ilk şiirlerini lise yıllarında yazmaya başlamıştır. Ancak "sevdiğim şairlerin şiirlerine benziyordu", dediği bu şiirleri kitaplarına almadı (Yeni Edebiyat 1971: 4-5). Ankara Hukuk Fakültesi yıllarına denk gelen 1939 sonlarına doğru ise, kendi deyimiyle şairdir artık. O yıl, ceplerinde şiirlerle gezdiğini, şiirden başka söz etmediğini, dinlemediğini anlatır. Sabahattin Kudret Aksal, Salah Birsel, Baki Süha Edipoğlu ve Şahap Sıtkı ile arkadaşlıkları sürerken Orhan Veli ile de tanıştığını belirten Cumalı, ilk şiirlerini de aynı yıl dergilerde yayımlatmaya başladı (Yeni Edebiyat 1971: 4). N. C, N. C. Acar, Ahmet Necati, N. Cumalı müstear isimlerini kullanan sanatçı, ilk şiiri "Ümitlerin Gemisi"ni, A. N. Acar ismiyle 1939'da Urla Halkevi dergisi Ocak’ta yayımladı. İlk şiirlerinde etkilenimlere açık olan Cumalı, özgünlüğünü 1940’ta Varlık dergisinde yayımladığı "Netice" adlı şiirde gösterdi. Dünya ve Cumhuriyet gazeteleri ile Servet-i Fünun, Küllük, Ülkü, Ankara, Ulus, Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeditepe ve Yenilik dergilerinde şiir ve öyküleri yayımlandı.
İlk şiir kitabı Kızılçullu Yolu, 1943’te Salah Birsel ve arkadaşlarının kurduğu ABC Kitabevi’nde yayımlandı (Aktaş 1989: 199). Eserdeki şiirler, dönemin egemen söylemine özgü sanatsız, özdeyişe indirilmiş ve yoğunlaştırılmış şekilleri ile Japon şiirinin hai-kai biçimine yaklaştı (Oktay 1993: 522). 1945’te toplumsal olanın öne çıktığı Harbe Gidenin Şarkıları, askerlik yıllarının bir ürünüydü. Bu eserinde; şiirini yenilediğini, kendi kuşağının yaşamında İkinci Dünya Savaşı’nın etkilerini yansıtmaya çalıştığını söyledi (Hızlan 1981: 7). 1947’de Mayıs Ayı Notları’nı, 1954’te ise ilk üç kitaptaki şiirlerini topladığı Denizin İlk Yükselişi’ni yayımladı. Daha sonra Güzel Aydınlık (1951), İmbatla Gelen (1955) ve Güneş Çizgisi (1957) adlı şiir kitapları geldi. 1968’de yayımlanan ve 1969’da Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü alan Yağmurlu Deniz’de, 1960-1965 arası siyasal ortamının etkilerini dile getirdi. Bu tarihten sonra yazdıklarını Başaklar Gebe (1970), Ceylan Ağıdı (1974), Aç Güneş (1980), Bozkırda Bir Atlı (1981), Yarasın Beyler (1982), Tufandan Önce (1983), Aşklar Yalnızlıklar (1985) ve Kısmeti Kapalı Gençlik (1986) adlı kitaplarda topladı. Bu eserlerden Tufandan Önce ile 1984’te Yeditepe Şiir Ödülü’nü aldı.
Şiirin yanı sıra anlatı türlerine de yönelen Cumalı, ilk öyküsü "Aysız Geceler"i, 1945’te Yücel dergisinde yayımladı. 1955’te ise Yalnız Kadın adlı ilk öykü kitabı çıktı. 1956’da yayımlanan ve 1957’de Sait Faik Öykü Ödülü’nü aldığı Değişik Gözle, ikinci baskısında (1970), Yalnız Kadın kitabı ile birleştirilerek Yalnız Kadın ismiyle yayımlandı. 1976’daki üçüncü baskıda ise, Kente İnen Kaplanlar ile birleştirilerek Kente İnen Kaplanlar adıyla yayımlandı (Kocabıyık 2006: 115). Maupassant ve Çehov öykücülüğü ile bilinen Cumalı, 1962’de yayımladığı Susuz Yaz’da, köy ve köylü sorunlarına değindi. Aylı Bıçak, Susuz Yaz ve Ay Büyürken Uyuyamam kitaplarını akraba sayan Cumalı, bu üç kitabı “Urla Hikâyeleri” şeklinde adlandırdı (Kocabıyık 2006: 28). Ay Büyürken Uyuyamam’da, kırsal kesimin cinsel yaşamına eğilirken öykülerdeki erotik öğeyi, farklı katmanlar içinde ve değişik kişilerin edimleriyle gerçekleştirdi (Oktay 1993: 529). Cumalı, “çocuk yaşımdan başlayarak annemden, babamdan dinlediğim olaylardan doğdu” (Cumalı 1990: 243) dediği, Makedonya 1900’ün ilk baskısını 1976’da yaptı. 1977’de Sait Faik Öykü Ödülü’nü aldığı eserin ikinci baskısını ise 1978’de, Dila Hanım ismiyle yayımladı. Eserin sonraki baskıları Makedonya 1900 şeklinde yayımlanmaya devam etti. Yazarın, Tel-Aviv günlerinden izler bulunan Yakubun Koyunları, 1979’da yayımlandı. Aynı yıl yirmi öyküden oluşan ve yurtdışı gezilerinin ürünü olan Revizyonist’i yayımladı (Cumalı 1979: 227).
İlk romanı Tütün Zamanı, 1959'da Paris dönüşü Vatan gazetesinde tefrika edildi. Bir aşk romanı olan eser, 1971’deki ikinci baskısından itibaren Zeliş ismiyle yayımlandı. 3 Eylül 1957’de İzmir’de yazılmaya başlanan roman, 13 Haziran 1959’da Paris’te tamamlandı (Kocabıyık 2006: 39). Yazar, “Tütün Üçlemesi” olarak değerlendirdiği, Tütün Zamanı, Yağmurlar ve Topraklar ile Acı Tütün’ü, “sipariş” (Taş 2001: 331) üzerine yazdığını söyledi. “Tütün Üçlemesi”nde Cumalı, 1950'lerdeki kasaba/Urla yaşantısına ayna tuttu. Yağmurlar ve Topraklar, Yeni İstanbul gazetesinde, Yağmurlar adıyla 9 Ekim1972-22 Ocak 1973 yılları arasında tefrika edildi. 1973’te Yağmurlar ve Topraklar ismiyle kitaplaştırılan roman, dördüncü baskıdan itibaren Yağmurlarla Topraklar ismiyle yayımlandı (Kocabıyık 2006: 50). Urla’da geçen ve bir umudun romanı olan Acı Tütün ise, Hürriyet gazetesinde 16 Kasım 1973-28 Şubat 1974 tarihleri arasında tefrika edildikten sonra 1974’te kitap olarak basıldı. Aşk da Gezer romanı da Cumhuriyet gazetesinin siparişi üzerineydi (Taş 2001: 331). Gazetedeki tefrikasından sonra 1975’te yayımlanan eserde, yaşama tutunmaya çalışan tiyatro sanatçılarından bahsedildi. Uç Minik Serçem (1990), çocuklara yönelik bir romandı. Yazar, 1994’te yayımlayıp 1995’te Orhan Kemal Roman, Yunus Nadi Roman ve 1. Ömer Asım Aksoy Ödüllerini aldığı Viran Dağlar’da ise, Osmanlı'nın son dönemlerini ve Balkan Savaşı yenilgisini konu edindi.
Tiyatro türünde de eserler veren Necati Cumalı, Güneydoğu Anadolu Yörüklerine ait bir söylenceden ve bir halk türküsünden esinlenerek yazdığı ilk oyunu Boş Beşik’te (1949), yöre insanının folklorunu işledi. Ezik Otlar (1969), Anadolu insanının sevileri ve düşmanlıkları üzerine kurulu bir oyundu. Vur Emri (1969), bir köy çocuğunun trajik öyküsüydü. 1969’daki Susuz Yaz’da, bir yandan toprağa bağlı insanların su kavgasını verirken öte yandan cinsel sorunlarını dile getirdi. Tehlikeli Güvercin (1969), komşu ülkelerden araştırma amacıyla salıverilen bir güvercinin yakalanmasıyla oluşan bir oyundu. Yeni Çıkan Şarkılar (1969) oyununda, bir kadın oyuncunun, Juliette rolünün kendisine verilip verilmemesi ile ilgili yüzleşmesini anlattı. Nalınlar (1962), tematik anlamda Ezik Otlar’la benzerlikler gösteren bir oyundu. Devlet işleyişinin eleştirildiği Masalar (1969), başkentteki bir devlet dairesinde geçti. 1963’teki Derya Gülü’nde ise, cinsel sorunları ele alan bir temaya yer verildi. Aşk Duvarı (1969), iki kadın arasında kalan Paris'teki bir Türk gencinin aşk öyküsünü ele aldı. Cumalı’nın Paris’te yaşadığı yıllar (1958-1959), biyografik öğeler taşıyan Zorla İspanyol (1969) ve Aşk Duvarı (1969) adlı oyunlarına ve bazı öykülerine de kaynaklık etti. Mine (1959)’de evli olan genç ve güzel bir kadının, tutucu çevrelerce yıpratılması canlandırıldı. 1963’te oyunlaştırılan Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanı ise, başarılı bir uyarlama örneği oldu (Temel 2007: 22). Yirmiyi aşkın dile çevrilen ve yurt dışında temsil edilen bu eserler, evrensel olmanın yolunun öncelikle ulusal olmaktan geçtiğinin bir vurgusu idi (Kocabıyık 2006: 27).
Necati Cumalı, 1940 ortalarında çağdaşları ile birlikte yeni bir şiirin özünü, içeriğini, bu içeriğe uygun biçimi aradıklarını belirtti. O hengâmede, kendisinin de şiirimize, yeni bir öz, yeni bir deyiş getirmek bağlamında katkısı olduğunu söyledi. Yine o yıllarda, şiirlerine uygun düşecek biçimi, kendi sesiyle birlikte çabucak buluverdiğini söyledi (Hızlan 1981: 7). Lirizmin içtenliğine kendine özgü söyleyişi ile tutunan Necati Cumalı, biçim ve içeriği koşut yürüttü. Olaylara müdahale edilebileceği ve dünyanın bir amaca göre dönüştürülebileceği inancını sanatının alt katmanına yerleştirirken bu inanç onu, toplumcu şair yaptı. 1940-1945 yıllarında şiirsel söyleme egemen olan “Küçük Adam” figürü Cumalı’nın ilk dört kitabının eyleyeniydi. Gündelik yapıp etmeler, hüzünler, tavır alışlarla doğal olgular arasında bağlantı kuran, şaşırtmaca öğesinde tat arayan Cumalı’nın şiirleri, kişisel deyiş ve duyarlık özelliklerini koruyarak, dönem şiirine eklemlendi. İlk şiirlerinden bu yana yitik aşkların ve geçmiş zamanın şairi oldu. Asla çileci (ascetic) bir tavrı benimsemedi (Oktay 1993: 521-524). Şiir, öykü, roman, oyun ve denemelerine kaynaklık eden yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerden etkilendiğini ve bu seyahatlerde çağımızı daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyledi (Cumalı 1982b: 9). İyi bir gözlemci olarak ilk öykülerinden itibaren kendinden, çevresinden ve tanığı olduğu olaylardan hareket eden Cumalı’nın öykücülüğünü Tahir Alangu; 1. Kendini arama devresi öyküleri, 2. Şairce yazılmış “ben öyküleri”, 3. Taşra çevresine, kendi memleketinin gerçeklerine yönelen öyküler (1968: 830) şeklinde sınıflandırdı. Kurgu/anlatı tekniğini kullanma açısından birtakım eksiklikleri olan Cumalı, gözlemlere dayalı betimlemeleri ile yaşamın farklı gerçekliklerine dokunan romanlar ortaya koydu. Songül Taş, Cumalı’nın oyun yazarlığını, “Geçiş Dönemi (1949-1960) ve Olgunluk Dönemi (1960-2001)” olmak üzere iki döneme ayırırken 1949-1960 hazırlık döneminde arayışlar içinde olduğunu, 1960-2001 arasında ise, yetkinliğe ulaştığını belirtti (2001: 12). Yunan tiyatrosunun destansı havasını yakalamayı hedefleyen (Taş S. 2016: 25-26) Cumalı'nın, önemli özelliklerinden biri de kırsal kesim insanının sorunlarına abartı katarak eğlendirici bir atmosfer yaratmasıydı. Yazarın oyun kişilerinin zaaflarını sergileyip seyirciyi bu zaaflara güldürmek yerine hoşgörülü bir eleştiriyle yetindiği, sevindirerek eğlendirme yolunu seçtiği görüldü (Temel 2007: 20).
Şiirlerinde bireyin sorunlarına, yaşadığı ortamın onun dünyasının biçimlenmesindeki etkilerine değindi. İlk şiirlerinde, yaşadığı taşra ortamından, taşra duyarlığından peyzajlar sundu. Her olguyu şiire konu yaparak güncel olandan kopmayan Cumalı, özellikle söylevci bir konum ile güncel sorunlara eğildiğinde yergiden yararlanmayı tercih etti (Oktay 1993: 521, 527 ). Öykü ve romanlarında, aşk, cinsellik, ihanet ve intikam gibi bireysel temaları işlerken; aile, evlilik, aldatma, intikam, kadın-erkek ilişkisi gibi sosyal temaları da yoğunlukla işledi. Anlatılarında daha çok Ege yöresinin kırsal kesim insanlarını/kasaba ve onların yaşam sorunlarını dile getirdi. Türkiye insanı, suyun ve tütünün öyküsünü Necati Cumalı’nın kalemiyle tanıdı (Kocabıyık 2006: 253). Oyunlarında, kadın gerçeği ile taşra/kasaba insanını konu edinen Cumalı, özellikle 1960 sonrası oyunlarında ağa baskısı, su-toprak sorunu, kan davası ve kadının sömürülmesi üzerinde durdu (Temel 2007: 21). Cumalı, 1981’de Dün Neredeydiniz ile Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülü’nü aldı. 2000’de Türk tiyatrosuna katkılarından dolayı Tiyatro Yazarlar Derneği tarafından kendisine Onur Ödülü verildi. Ölümünden sonra 2001 yılı Şiir Büyük Ödülü’ne değer bulunuldu, ödülü, eşi Berin Hanım’a sunuldu. 1964 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü’nü alan Susuz Yaz başta olmak üzere sanatçının pek çok eseri filme aktarıldı.
Şiirinde kendine özgü söyleyişi bulan Cumalı, iddiasız, yalın ama dile getirilmesi zor olanı söyledi. Şiirlerinin büyük çoğunluğu öykülemeli anlatım biçimindeydi. Bununla birlikte imgenin gücünü duyurduğu şiirler de yazdı (Arslan 2001: 217). Cumalı, ister istemez gerek biçim gerek içerik açısından etkiler aldığı İkinci Yeni şiirinin kapalılığından da aşırı imgeciliğinden de uzak durdu (Oktay 1993: 525). İlk öykülerinde 1950 ve 1970’li yıllarda benzetme öğesi az, kısa, kurallı cümleler kullandı. Yazar, ilk öykü kitaplarında Osmanlıca sözcükler kullanmasına karşın, dilde sadeleşmenin etkisiyle bu kitapların sonraki baskılarında Osmanlıca sözcükleri atarak yerine Türkçe kelimeleri tercih etti (Kocabıyık 2006: 243-244). Oyunlarını, yeni bir üslup, öncü bir teknik arayış içerisinde yazmaktan çok klasik kurallar içerisinde kaleme alan Cumalı, düz ve duygulu bir anlatım içinde kendine özgülüğü yakalamasını bildi. Öykü ve şiirlerinde olduğu gibi demek istediklerini, günlük dile en yakın konuşmalar ve olaylar arasına ustalıkla serpiştirdi (Temel 2007: 21).
Necati Cumalı, Garip şiirinin etkili olduğu bir dönemde yazmasına rağmen farklı bir çizgide ilerledi. Öykü türünde, kendi sanat anlayışına yön verdiğini düşündüğü Sait Faik’i sevdi (Cumalı 1998: 156). Dünya edebiyatından ise Gorki, Stendhal, Balzac ve Dostoyevski’ye karşı büyük bir ilgi duydu.
Kaynakça
Aktaş, Şerif (1989). “Necati Cumalı”. Türk Dili. S. 454. s. 197-202.
Alangu, Tahir (1968). Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman 1940-1950. C. 3. İstanbul: İstanbul Matbaası.
Arslan, Nihayet (2001). “Necati Cumalı”. Türk Dili. S. 590. s. 217-220.
Cumalı, Necati (1979). Revizyonist. İstanbul: Tekin Yay.
Cumalı, Necati (1982a). “Etiler Mektupları”. Türk Dili. S. 364. s. 202-207.
Cumalı, Necati (1982b). Etiler Mektupları. İstanbul: Tekin Yay.
Cumalı, Necati (1990). Yeşil Bir At Sırtında. İstanbul: Can Yay.
Doğan, Hızlan (1981). “Necati Cumalı, Çevremde, Yaşamımda Aradım Şiiri”. Hürriyet Gösteri. 4 Mart. s. 6-8.
Kocabıyık, Deniz (2006). Necati Cumalı’nın Romanlarında ve Hikâyelerinde Yapı ve Tema. Yüksel Lisans Tezi. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi.
Oktay, Ahmet (1993). Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı 1923-1950. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Sezer, Sennur (1983). “Necati Cumalı’ya Yeni Kitabı “Tufandan Önce” Üstüne Sorular”. Somut. s. 2.
Taş, Songül (2001). Necati Cumalı ve Oyunları. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Taş, Songül (2016). “Susuz Yaz Oyunu Üzerine Bir İnceleme”. Tiyatro Araştırmaları Dergisi. S. 136. s. 21-37.
Temel, Tamer (2007). Necati Cumalı'nın Oyunlarındaki 'Kadın Karakterler'in İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Yeni Edebiyat (1971). “Necati Cumalı Özeleştirisini Yapıyor”. S. 7. s. 4-8.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MUTLU DEVECİYayın Tarihi: 06.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Yayın Tarihi: 06.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Kızılçullu Yolu | ABC Kitabevi / İstanbul | 1943 | Şiir |
Harbe Gidenin Şarkıları | Marifet Basımevi / İstanbul | 1945 | Şiir |
Yedi Efsane / Gottfried Keller | Millî Eğitim Basımevi / Ankara | 1946 | Çeviri |
Meşe Ağaçlı Köşk / Theodor Storm | Millî Eğitim Bakanlığı / Ankara | 1946 | Çeviri |
Mayıs Ayı Notları | Milli Mecmua Basımevi / İstanbul | 1947 | Şiir |
Boş Beşik | İzmir Halkevi Dil ve Edebiyat Kolu / İzmir | 1949 | Tiyatro |
Güzel Aydınlık | Kader Basımevi / İstanbul | 1951 | Şiir |
Denizin İlk Yükselişi | Yenilik / İstanbul | 1954 | Şiir |
Yalnız Kadın | Varlık / İstanbul | 1955 | Hikâye |
İmbatla Gelen | Yeditepe / İstanbul | 1955 | Şiir |
Değişik Gözle | Varlık / İstanbul | 1956 | Hikâye |
Muzaffer Tayyip | Yeditepe / İstanbul | 1956 | İnceleme |
Güneş Çizgisi | Varlık / İstanbul | 1957 | Şiir |
Tütün Zamanı | Remzi Kitabevi / İstanbul | 1959 | Roman |
Mine | Varlık / İstanbul | 1959 | Tiyatro |
Memleket Özlemi / Langston Hughes | Ataç Kitabevi / İstanbul | 1961 | Çeviri |
Susuz Yaz | Ataç Kitabevi / İstanbul | 1962 | Hikâye |
Nalınlar | Kent / İstanbul | 1962 | Tiyatro |
Derya Gülü | Kent / İstanbul | 1963 | Tiyatro |
Çalıkuşu - Piyes - Reşat Nuri Güntekin'in Romanından | İnkılap ve Aka Kitabevleri / İstanbul | 1963 | Tiyatro |
Altın Araba / Prosper Merimée | Milli Eğitim Bakanlığı / Ankara | 1963 | Çeviri |
Apollinaire'den Şiirler | Varlık / İstanbul | 1965 | Çeviri |
Yağmurlu Deniz | Varlık / İstanbul | 1968 | Şiir |
Ay Büyürken Uyuyamam | İmbat / İstanbul | 1969 | Hikâye |
Susuz Yaz - Tehlikeli Güvercin - Yeni Çıkan Şarkılar / Oyunlar 2 | İmbat / İstanbul | 1969 | Tiyatro |
Boş Beşik - Ezik Otlar - Vur Emri / Oyunlar 1 | İmbat / İstanbul | 1969 | Tiyatro |
Derya Gülü - Aşk Duvarı - Zorla İspanyol / Oyunlar 4 | İmbat / İstanbul | 1969 | Tiyatro |
Nalınlar - Masalar - Kaynana Ciğeri / Oyunlar 3 | İmbat / İstanbul | 1969 | Tiyatro |
Başaklar Gebe | Bilgi / Ankara | 1970 | Şiir |
Niçin Aşk | İmbat / İstanbul | 1971 | Deneme |
Yağmurlar ve Topraklar | Cem / İstanbul | 1973 | Roman |
Gömü - Bakanı Bekliyoruz - Kristof Kolomb'un Yumurtası / Oyunlar 5 | İmbat / İstanbul | 1973 | Tiyatro |
Acı Tütün | Cem / İstanbul | 1974 | Roman |
Ceylan Ağıdı | Sander / İstanbul | 1974 | Şiir |
Aşk da Gezer | Sander / İstanbul | 1975 | Roman |
Makedonya 1900 | Altın Kitaplar / İstanbul | 1976 | Hikâye |
Zeliş | E Yayınları / İstanbul | 1976 | Roman |
Kente İnen Kaplanlar | Sander / İstanbul | 1976 | Hikâye |
Senin İçin Ey Demokrasi | Çağdaş / İstanbul | 1976 | Deneme |
Mine - Yürüyen Geceyi Dinle - İş Kara Vermekte / Oyunlar 6 | İmbat / İstanbul | 1977 | Tiyatro |
Yakubun Koyunları | Tekin / İstanbul | 1979 | Hikâye |
Revizyonist | Tekin / İstanbul | 1979 | Hikâye |
Aç Güneş | Karacan / İstanbul | 1980 | Şiir |
Yaralı Geyik | Devlet Tiyatroları / Ankara | 1980 | Tiyatro |
Aylı Bıçak | Tekin / İstanbul | 1981 | Hikâye |
Bozkırda Bir Atlı | Ağaoğlu / İstanbul | 1981 | Şiir |
Cin Sıpa / Lamorisse-Prévert | Cem / İstanbul | 1981 | Çeviri |
Etiler Mektupları | Tekin / İstanbul | 1982 | Deneme |
Yarasın Beyler | Adam / İstanbul | 1982 | Şiir |
Bütün Oyunları 1 / Mine - Dün Neredeydiniz - Vur Emri | Tekin / İstanbul | 1983 | Tiyatro |
Bütün Şiirleri 1 / Tufandan Önce - Bozkırda Bir Atlı - Aç Güneş - Huri ile Süleyman | Yazko / İstanbul | 1983 | Şiir |
Aşklar Yalnızlıklar / Toplu Şiirler 1 | Can / İstanbul | 1985 | Şiir |
Guillaume Apollinaire / Yaşamı Sanatı ve Şiirleri | Alaz / İstanbul | 1986 | İnceleme |
Kısmeti Kapalı Gençlik / Toplu Şiirler 2 | Can / İstanbul | 1986 | Şiir |
Niçin Af | Bilgi / Ankara | 1989 | Deneme |
Uç Minik Serçem | Bilgi / Ankara | 1990 | Roman |
Bir Sabah Gülerek Uyan | Kültür Bakanlığı / Ankara | 1990 | Tiyatro |
Vatan Diye Diye | İnkılap Kitabevi / İstanbul | 1990 | Tiyatro |
Yeşil Bir At Sırtında | Can / İstanbul | 1990 | Hatıra |
Şiddet Ruhu | Bilgi / Ankara | 1990 | Deneme |
Devetabanı | Kültür Bakanlığı / Ankara | 1992 | Tiyatro |
Bağımsızlık ya da Ölüm | Kültür Bakanlığı / Ankara | 1993 | Diğer |
Viran Dağlar - Makedonya 1900 / 2. Kitap | Çağdaş / İstanbul | 1994 | Roman |
Ulus Olmak / Atatürk Denemeleri | Çağdaş / İstanbul | 1995 | Deneme |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Nazım Hikmet Ran | d. 20 Kasım 1901 - ö. 3 Haziran 1963 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Haşim (Yenişehirli) | d. 1860 - ö. 25 Kasım 1920 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Sadi Yaver Ataman | d. 23 Nisan 1906 - ö. 10 Aralık 1994 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞEMANÎ, Şeref Gürbüz | d. 1921 - ö. 01.01.1993 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Selim Sırrı Yalçın | d. 1921 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MEVLÜDE, Mevlüde Günbulut | d. 1921 - ö. 19.03.2002 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MUSTAFA, Mustafa Kavak | d. 1924 - ö. 2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Ali Kemal Meram | d. 1914 - ö. 2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Turhan Gürkan | d. 18 Mart 1926 - ö. 2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Şükran Oğuzkan | d. 1931 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Müfit Ratip | d. 29 Mayıs 1303 (1887) - ö. 29 Mayıs 1336 (1920) | Meslek | Görüntüle |
12 | MALKOÇ ALİ, Ali Rıza Malkoç | d. 1965 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Recep Garip | d. 26 Şubat 1956 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mustafa Hatipler | d. 24 Kasım 1959 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Yılmaz Gruda | d. 1930 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Ahmet Sırrı Arvas | d. 05 Mayıs 1972 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Seyyid Ahmet Kaya | d. 1967 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Ahmet Kabaklı | d. 24 Mayıs 1924 - ö. 8 Şubat 2001 | Madde Adı | Görüntüle |