Mirze Ali Möcüz Şebisterî

Möcüz
(d. 29 Mart 1873 / ö. 25 Eylül 1934)
Şair, Esnaf
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Türkiye Dışı)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İran’ın Şebister şehrinde doğan Mirza Ali Möcüz Şebisterî’nin doğum yeri olan Şebister, Türk kültür hayatında Şeyh Mahmut Şebisterî gibi büyük âlim yetiştiren şehirlerden biridir. Şehir sakinlerinin ticaretle uğraşmaları sebebiyle birçok ülkedeki sosyal ve kültürel olayları takip eden tüccarlar, diğer ülkelerden edindikleri tüm gelişmeleri Şebister’e taşımışlardır. Bu tüccarlardan birisi de Möcüz’ün babası Hacı Mirza Baba’dır. Hacı Mirza’nın sık sık İstanbul’a gittiği hatta Hasan ve Hüseyin adlı iki oğlunun İstanbul’da meskûn olduğu bilinmektedir (Kafkasyalı 2002: 108; Memmedli 2006: 4).

1980’li yıllarda Şebister’de molla mektebinde Molla Ali’den eğitim alan Möcüz, 1989’da babasının vefatı üzerine İstanbul’da yaşayan kardeşlerinin daveti üzerine İstanbul’a gitmiş ve 16 yıl yaşadığı İstanbul’da ticaretle meşgul olmuştur (Hebibbeyli 2004: 83-84).

1905’te tekrar Şebister’e dönen Möcüz, burada açtığı bakkal dükkânı ile geçimini devam ettirmiştir. 1906-07 yıllarında mersiye tarzında yazdığı kinayeli şiirler sebebiyle yöneticiler tarafından yapılan takip ve baskı, ömrünün sonuna kadar devam etmiştir (Hebibbeyli 2004: 84).

1906’da Setter Han ve 1920’de Hıyabanî tarafından başlatılan bağımsızlık hareketini (Sarıkaya 2008: 174; 176-178) yazdığı şiirlerle destekleyen Möcüz, yine bu yıllarda Azerbaycan’da yayımlanan “Molla Nasreddin” adlı dergi vasıtasıyla Mirza Ali Ekber Sabir’i (Akpınar 345-346) tanıma fırsatı bulmuştur (Hebibbeyli 2004: 84; (Memmedli 2006: 6).

1914-1931 yılları arasında Şeyh Mahmut Şebisterî’nin türbesinde hizmetlerde bulunan Möcüz, bu süre zarfında vuku bulan I. Dünya Savaşı ile Azerbaycan’da 1918-1921 yıllarında ortaya çıkan siyasi ve sosyal olayları takip etmiş, şiirlerinde bu konulara değinmiştir (Hebibbeyli 2004: 84).

1932’de Şebister’de ilk kez faaliyet gösteren “Kız Okulu”nun açılması için çalışan ve açtığı bu okulda ders veren Möcüz, 1933’te yapılan baskılar neticesinde Şebister’den İran’ın Şahrud şehrine kaçmak zorunda kalmış ve faaliyetlerine devam ettiği bu şehirde 25.09.1934’de vefat etmiştir (Kafkasyalı 2002: 109; Hebibbeyli 2004: 84-85).

Türkçe dışında az da olsa Arapça ile Farsça da bilen ve şiirlerinin büyük çoğunluğunu duru bir Türkçe ile yazan Mirza Ali’nin mahlası “Möcüz”dür. Halkının hürriyete kavuşmasını, başta kızlar olmak üzere, gençlerin tahsil görmelerine bağlayan, bunun için de İran’da kız okulları açmak için büyük mücadele veren ve bunu başaran Möcüz, şiirlerinde Türk dili, alfabe, kadınların hürriyeti, eğitim ve kültürün önemi; dinî fanatizm, cehalet ve gericiliğin tenkidi; emperyalizme karşı mücadele, barış ve demokrasinin terennümü gibi konuları işlemiştir (Hüseyni 2009; Kafkasyalı 2010: 219).

Doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği Şebister’in kültürel birikimi, aldığı eğitimle birleşince yaşadığı dönemin siyasi ve sosyal konularına kayıtsız kalmayan şair için hayatındaki ilk dönüm noktası olay, babasının ölümü neticesinde İstanbul’a taşınmasıdır. 16 yıl yaşadığı İstanbul’da hem divan edebiyatı ve hem de yeni oluşmakta olan yeni Türk edebiyatı ile yakından ilgilenen Möcüz, burada Tevfik Fikret, Mehmet Emin Yurdakul, Namık Kemal gibi edebiyatçıların eserlerini inceleme fırsatı bulmuş ve onların etkisiyle ilk şiirlerini burada yazmıştır (Kafkasyalı 2002: 108; Memmedli 2006: 5)

1905’te Şebister’e dönüp bakkal dükkânı açmasının ardından “Şairin Dükanı” ve “Möcüz’ün İstanbul’dan Şebüster’e Gayıtması” adlı şiirlerini yazan şair, bundan sonraki şiirleri gibi bu şiirlerini de Türkçe olduğu için yayımlayamamış ve sadece çevresindeki dostlarıyla paylaşmıştır (Hebibbeyli 2004: 84). Ölümünden bir yıl önceki röportajında İstanbul’dan Şebister’e döndükten sonraki süreci ve bu şehirde yaşadıklarını; “… 16 yıl İstanbul’da kaldım, [sonra] Şebüster’e geldim. Vatanın ağlayan halini görünce növhehanlığa [mersiye söyleyen] başladım. [Lakin] ahuntlar benim növhehanlığımı beğenmediler. [Bana] müharibe ilan ettiler.” (Hüseyni 2009) şeklinde anlatan şairin röportajındaki mersiye kelimesini, yaşadığı bölgedeki insanların ya da vatanın ölümü için mi; yoksa şiirlerinde sıkça eleştirdiği dinî yönetim için kinayeli olarak mı söylediği muammadır ki yöneticilerin ona yaptığı baskı iki sebeple de olabilir.

Şairin hayatındaki dönüm noktalarından bir diğeri ise “Molla Nasreddin Dergisi” ve bu dergi sayesinde tanıştığı Mirza Ali Ekber Sabir’dir. Sabir’in başlattığı satirik şiir akımını benimseyen Möcüz, bundan sonra yazacağı şiirlerinde Sabir’i takip etmiş ve onun İran’daki temsilcilerinden birisi olmuştur. Bu sürede yazdığı “Şah Frengistandadır”, “Cumhuriyyete”, “Memmedeli”, “Nikolay”, “Emmoğlu”, “Kaç” gibi şiirler onun Sabir tarzında yazdığı şiirlerindendir. Möcüz, Sabir’e olan hayranlık ve bağlılığını “Ben halkımı Sabir gibi uyandıracağım.” diyerek ifade etmiştir (Hebibbeyli 2004: 84; Memmedli 2006: 5-6).

Şiirlerinde siyasi ve sosyal olaylara sık sık yer veren şairin, I. Dünya Savaşı için yazdığı “Ey Vilhelm” ve “Purissiya Şahı” ile bu savaş sürecinde yaşadığı bölgelerdeki açlığı anlattığı “Eyler” şiiri, bu olayları bize şairin gözünden anlatmaktadır. Yine 1920-21 yıllarında Azerbaycan’da ortaya çıkan siyasi olaylar hakkında yazdığı “Nahçıvan Şuralaşdı” ve “O Terefde, Bu Terefde” şiirleri de bu tarzdaki şiirlerindendir (Hebibbeyli 2004: 84).

Yaşadığı süre zarfında İstanbul Türkçesini de öğrenen ve şiirlerinde bu lehçeyi sıkça kullanan Möcüz, 1921’de Molla Nasreddin Dergisi’nin Tebriz’de yayımlanmasının ardından “Şebüster Hamamları” ve “Olsun Gerek” gibi şiirleri bu dergide yayımlamıştır (Hebibbeyli 2004: 84).

Mensubu olduğu milletinin sıkıntılarını, yaşadığı devrin sorunlarını, yönetimdeki aksaklıkları ve milletinin bağımsız olamayışını şiirlerinde sıkça konu edinen ve bunu satirik tarzda ifade eden Möcüz, hem Azerbaycan hem de İran Türk şiirinin önemli temsilcilerinden birisidir.

Kaynakça

Akpınar, Yavuz. (2008) “Mirza Alekber Sâbir”, TDV İslam Ansiklopedisi. C. 35, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 345-346.

Hebibbeyli, İsa. (2004). XX Esrin Evvelleri Azerbaycan Yazıçıları. Bakü: Nurlan

Hüseyni, Mehemmedeli. (2009). “Mirze Eli Möcüz Yaradıcılığının Tedkiki ve Neşri Tarihine Dair”, Edebiyyat Gezeti. 13.02.2009, S. 3.

Kafkasyalı, Ali. (2002). İran Türk Edebiyatı Antolojisi. C. 4, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.

Kafkasyalı, Ali. (2010). İran Türkleri. İstanbul: Bilgeoğuz.

Memmedli, Gulam. (2006). “Önsöz”, Mirze Eli Möcüz. Seçilmiş Eserleri., Bakü: Avrasiya Press.

Sarıkaya, Yalçın. (2008). Tarihi ve Jeopolitik Boyutlarıyla İran’da Milliyetçilik. İstanbul: Ötüken Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ESRA AKPINAR
Yayın Tarihi: 28.09.2019
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Seçilmiş EserleriAvrasiya Press / Bakü2006Şiir
Külliyat-ı Mirzeli Möcüz Şebüsterî- / --Şiir
Külliyat-ı Divan Möcüz- / --Şiir
Şebüsterli Mirze Eli Möcüz ŞiirleriOskar Neşriyyatı / Bakü2007Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÜLKER, Hümmet Elioğlu Elizaded. 1907 - ö. 1941Doğum YeriGörüntüle
2MUHAMMEDÎ İZZETÎd. 1973 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HASAN GAFFARîd. 1935 - ö. 01.08.1994Doğum YeriGörüntüle
4İbrahim Aşkî Tanıkd. 1873 - ö. 25 Ocak 1977Doğum YılıGörüntüle
5AVNÎ, Avni Konukd. 1873 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6KARAÇIOĞLU, İbrahim (Karaçıoğlu) Eliyevd. 1873 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7NAİLİd. 1864 - ö. 1934?Ölüm YılıGörüntüle
8HACI EMİNE/ŞEM'Î'NİN GÜLÜ/ŞEM'Î'NİN BÜLBÜLÜ, Emined. 1824/1845/1846 ? - ö. 1934/1941?Ölüm YılıGörüntüle
9BEŞİR ELESGER OĞLUd. 1867 - ö. 1934Ölüm YılıGörüntüle
10Filiz Çelik Doğrud. 18 Kasım 1972 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Hasan Ali Kasırd. 1953 - ö. 2000MeslekGörüntüle
12Mehmet Faruk Habiboğlud. 17 Ağustos 1963 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Cengiz Abdullayevd. 7 Nisan 1959 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Nevzat Mehmet Fuatd. 1 Şubat 1933 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Nuhi Mazrekd. 15 Mart 1956 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16GÜNEY, Ali Rıza Güneyd. 1934 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17İLMÎ, Çelebi-zâde Ali Efendid. ? - ö. 1809\\\'dan sonraMadde AdıGörüntüle
18Ali Kemal Yılmazd. 18 Mayıs 1955 - ö. ?Madde AdıGörüntüle