Madde Detay
MUHLİS, Yûsuf Muhlis Paşa
(d. 1197/1783 - ö. 1259/1843)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1197/1783 yılında Serez'de doğdu. Asıl adı Yûsuf Muhlis Paşa'dır. Serez ayanından İsmâil Râsih Bey'in oğludur. İsmail Râsih Bey diğer iki oğlunu ilmiye mesleğine intisap ettirdiği gibi Yûsuf Muhlis'i de hükümet adamı olarak yetiştirmeye çalıştı. Serez'de bulunan ve İstanbul'dan getirtilen muallimlerden ders aldırdı. Yûsuf Muhlis babasının yazılarını yazar ve seferlerde beraber bulunurdu. 1808'de İsmâil Bey İstanbul'a davet edildi. Burada ayanlardan oluşan cemiyette bulundu. Sened-i İttifâk'ın yürürlüğe girmesinden sonra muhtelif surette taltif edilmesi ile beraber o sırada idaresi altındaki diğer bölgelere ek olarak Selanik vilayeti de uhdesine verildi. O da buranın idaresini oğluna bıraktı. 1813 yılında babası ölünce Serez ayanı oldu. 1818 yılında memuren Yanya'da bulunduğu sırada vezirlik rütbesiyle Eğriboz ve Karlıili muhafızlığına sonra Saruhan ve 1823 yılında Halep eyaleti valiliklerine atandı. Bu görevdeyken sefihane hareketleri ve memleket yönetimindeki dikkatsiz davranışları sebebiyle azledildi ve Kütahya'da ikamete memur edildi. Kısa bir süre sonra Menteşe ve Karahisar-ı Sâhib sancaklarının yönetimi, Karaburun ve İğne Ada muhafızlığı verildi. 1828 Osmanlı-Rus harbinde Varna muhafızı idi. Bu savaşta Ruslar'a esir oldu. Kalenin Ruslar tarafından zaptında ihmali, bir rivayete göre de ihaneti görüldüğünden görevinden alınıp Serez ve başka yerlerdeki emlak ve eşyasına el konuldu. Sonra 1829'da esaretten kurtulup affedilerek İstanbul'a getirtildi ve Vezneciler'de Kandiye muhafızının konağına yerleştirildi. 1835'te Belgrad muhafızlığına tayin olundu. Bir süre sonra hastalığı vesile edilerek İstanbul'a getirtildi. Tanzimat idaresi altına alınan mahallerin birbirine bağlanması sırasında İzmir'in Aydın'a ilhakıyla Aydın müşirliğine, 1841 yılında Rumeli valiliğine atandı. İzzet Paşa sadrazam olunca ihtiyarlığı ve hastalığı sebep gösterilerek Yûsuf Muhlis Paşa 1842'de valilikten azledildi ve Serez'deki çiftliğinde ikamete mecbur edildi.1259/1843 senesinde orada vefat etti.
Muhlis Yusuf Paşa'nın nikâhlı eşlerinden başka birçok cariyesi vardı. Harplerde esir ettiği kadınlardan beğendiklerini alırdı. İstanbul'daki adamları vasıtasıyla da kendi belirttiği nitelikleri haiz birçok cariye satın almıştı. Bilahare bunlardan bir kısmını adamlarına hediye eder, bir kısımını da azat ederdi. İstanbul'daki adamına cariye seçimi için yazdığı manzum Vasıfnâme o günlerde meşhur olmuştu. Vefatına kadar elinden 700 cariye geçtiğini ve bunların isimlerinin yazılı olduğu defteri gördüğünü torunlarından biri İbnü'l-Emin'e nakletmiştir (İnal 1988: 970). Paşa'nın 40 çocuğu olmuştur. Vefatında bunlardan 7 erkek 7 kız hayatta idi.
Yûsuf Muhlis Paşa'nın elde bulunan tek eseri Dîvânçe'sidir. Bayram Zengin tarafından Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan Dîvânçe'de 16 tarih manzumesi, 2 tahmis, 1 mu'aşşer, 83 gazel, mesnevi şeklinde 2 manzum mektup, 3 rubai, 12 müfred yer almaktadır.
Hayır ve hasenatı çok seven cömert bir kimse olan Paşa'nın eski ve nefis eşyaya merakı vardı. Debdebe ve gösterişi de çok seven Paşa'nın Serez'de yaptırdığı konağının selamlık kısmının 120, harem kısmının 80 oda ve salonu bulunuyordu. Burada şairlere, ilim adamlarına ve çevrenin ileri gelenlerine muhteşem davetler ve ziyafetler verirdi. Gençliğinden beri şiir ve inşa ile meşgul olduğu için Selanikli Âkif Efendi gibi şair ve münşileri divan kâtipliğinde bulundururdu. Bunların kalem güçlerinden istifade eder, civar beldelerde yetişen ve yaşayan şairler ve edipler ile de haberleşir ve karşılıklı şiirler söylerlerdi. Elde bulunan ve hiç kaside olmayan Dîvânçe'sine bakıldığında gazellerinin orta seviyede olduğu görülür. Tarih manzumeleri dönemindeki bazı olayları yansıtması açısından önemlidir. Manzum mektupları latifelerle ve bazı müstehcen imalarla doludur. Manzum mektuplarından ikincisi kıyâfetnâme özelliği de taşımaktadır.
Kaynakça
Arif Hikmet. Şeyhülislam Arif Hikmet Tezkiresi. Millet Kütüphanesi Ali Emîri Tarih kısmı, No: 789. 57.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ'ilî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. IV. İstanbul.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1986). "Muhlis Yusuf Paşa". C. VI. İstanbul: Dergah Yay. 431-432.
Zengin, Bayram (2000). Yûsuf Muhlis Paşa Dîvânçesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Fatih Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 12.06.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen sanma ki zâhid sanadır sıkletimiz hep
Rindân-ı mey-âşâm iledir ülfetimiz hep
Ol dilber-i meh-lehce kadeh-kârımız olsun
Âmâde bu şeb lâzıme-i işretimiz hep
Sûzânı iken âteş-i aşk ile gönüller
Kül etmeği ister bizi ol âfetimiz hep
Cûlar gibi aksak nola pâyında senin biz
Sâyendedir ey nahl-ı revân râhatımız hep
Kıymış yine bir âşıka cellâd nigâhı
Selb oldu o hûn-hâreden emniyyetimiz hep
Vaktin düşürüp ol şeh-i iklîm-i cemâle
Arz eylemedir hâl-i dili niyyetimiz hep
Bildirmedi çarh vakt-i safâ hiç bize Muhlis
Mihnet ile geçmekde hemân sâ'atimiz hep
Gazel
Yârin cefâsı âşıkına eski kârıdır
Sanki sitemleri de bana yâdigârıdır
Sâgar-keşân-ı vuslatı rüsvâ-yı âm eder
Bintü'l-ineb dedikleri bir kahbe karıdır
Lemhu'l-basarda âlemi teshîr eder hemân
Dil verdiğim o şûha benim ıztırârîdir
Ahbâb-ı bezmi bâde-perest eyleyen bu şeb
Câm-ı lebiyle çeşm-i siyâhın humârıdır
Şâhin bakışlı murg-ı dili kapdı âl ile
Bend etdi târ-ı zülf-i siyâha şikârıdır
Bu nazm-ı tâze kilk-i güher-bâr-ı Muhlis'in
Erbâb-ı tab'a başkaca bir ber-güzârıdır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 970, 971.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 12.06.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen sanma ki zâhid sanadır sıkletimiz hep
Rindân-ı mey-âşâm iledir ülfetimiz hep
Ol dilber-i meh-lehce kadeh-kârımız olsun
Âmâde bu şeb lâzıme-i işretimiz hep
Sûzânı iken âteş-i aşk ile gönüller
Kül etmeği ister bizi ol âfetimiz hep
Cûlar gibi aksak nola pâyında senin biz
Sâyendedir ey nahl-ı revân râhatımız hep
Kıymış yine bir âşıka cellâd nigâhı
Selb oldu o hûn-hâreden emniyyetimiz hep
Vaktin düşürüp ol şeh-i iklîm-i cemâle
Arz eylemedir hâl-i dili niyyetimiz hep
Bildirmedi çarh vakt-i safâ hiç bize Muhlis
Mihnet ile geçmekde hemân sâ'atimiz hep
Gazel
Yârin cefâsı âşıkına eski kârıdır
Sanki sitemleri de bana yâdigârıdır
Sâgar-keşân-ı vuslatı rüsvâ-yı âm eder
Bintü'l-ineb dedikleri bir kahbe karıdır
Lemhu'l-basarda âlemi teshîr eder hemân
Dil verdiğim o şûha benim ıztırârîdir
Ahbâb-ı bezmi bâde-perest eyleyen bu şeb
Câm-ı lebiyle çeşm-i siyâhın humârıdır
Şâhin bakışlı murg-ı dili kapdı âl ile
Bend etdi târ-ı zülf-i siyâha şikârıdır
Bu nazm-ı tâze kilk-i güher-bâr-ı Muhlis'in
Erbâb-ı tab'a başkaca bir ber-güzârıdır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 970, 971.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen sanma ki zâhid sanadır sıkletimiz hep
Rindân-ı mey-âşâm iledir ülfetimiz hep
Ol dilber-i meh-lehce kadeh-kârımız olsun
Âmâde bu şeb lâzıme-i işretimiz hep
Sûzânı iken âteş-i aşk ile gönüller
Kül etmeği ister bizi ol âfetimiz hep
Cûlar gibi aksak nola pâyında senin biz
Sâyendedir ey nahl-ı revân râhatımız hep
Kıymış yine bir âşıka cellâd nigâhı
Selb oldu o hûn-hâreden emniyyetimiz hep
Vaktin düşürüp ol şeh-i iklîm-i cemâle
Arz eylemedir hâl-i dili niyyetimiz hep
Bildirmedi çarh vakt-i safâ hiç bize Muhlis
Mihnet ile geçmekde hemân sâ'atimiz hep
Gazel
Yârin cefâsı âşıkına eski kârıdır
Sanki sitemleri de bana yâdigârıdır
Sâgar-keşân-ı vuslatı rüsvâ-yı âm eder
Bintü'l-ineb dedikleri bir kahbe karıdır
Lemhu'l-basarda âlemi teshîr eder hemân
Dil verdiğim o şûha benim ıztırârîdir
Ahbâb-ı bezmi bâde-perest eyleyen bu şeb
Câm-ı lebiyle çeşm-i siyâhın humârıdır
Şâhin bakışlı murg-ı dili kapdı âl ile
Bend etdi târ-ı zülf-i siyâha şikârıdır
Bu nazm-ı tâze kilk-i güher-bâr-ı Muhlis'in
Erbâb-ı tab'a başkaca bir ber-güzârıdır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 970, 971.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen sanma ki zâhid sanadır sıkletimiz hep
Rindân-ı mey-âşâm iledir ülfetimiz hep
Ol dilber-i meh-lehce kadeh-kârımız olsun
Âmâde bu şeb lâzıme-i işretimiz hep
Sûzânı iken âteş-i aşk ile gönüller
Kül etmeği ister bizi ol âfetimiz hep
Cûlar gibi aksak nola pâyında senin biz
Sâyendedir ey nahl-ı revân râhatımız hep
Kıymış yine bir âşıka cellâd nigâhı
Selb oldu o hûn-hâreden emniyyetimiz hep
Vaktin düşürüp ol şeh-i iklîm-i cemâle
Arz eylemedir hâl-i dili niyyetimiz hep
Bildirmedi çarh vakt-i safâ hiç bize Muhlis
Mihnet ile geçmekde hemân sâ'atimiz hep
Gazel
Yârin cefâsı âşıkına eski kârıdır
Sanki sitemleri de bana yâdigârıdır
Sâgar-keşân-ı vuslatı rüsvâ-yı âm eder
Bintü'l-ineb dedikleri bir kahbe karıdır
Lemhu'l-basarda âlemi teshîr eder hemân
Dil verdiğim o şûha benim ıztırârîdir
Ahbâb-ı bezmi bâde-perest eyleyen bu şeb
Câm-ı lebiyle çeşm-i siyâhın humârıdır
Şâhin bakışlı murg-ı dili kapdı âl ile
Bend etdi târ-ı zülf-i siyâha şikârıdır
Bu nazm-ı tâze kilk-i güher-bâr-ı Muhlis'in
Erbâb-ı tab'a başkaca bir ber-güzârıdır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 970, 971.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HASAN, Mu‘îd Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1615-16 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SÜHÂYÎ | d. ? - ö. 1534 ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | İBRAHİM, İbrahim İbn Hızır | d. ? - ö. 1512\'de sağ | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SÜRÛRÎ, Osman | d. 1783 - ö. 1855 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FÂ'İK, Süleyman Fâ'ik Efendi | d. 1783-84 - ö. 1838 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | RE'FET, Mehmed Re'fet Efendi | d. 1783-84 - ö. 1813 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HAMÎD, Seyyid Ahmed Efendi, Eskicumalı | d. ? - ö. 1843 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | REMZÎ | d. ? - ö. 1843 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MUSA | d. ? - ö. 1833/1843? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Kemal Kaplancalı | d. 1910 - ö. 15 Temmuz 1986 | Meslek | Görüntüle |
11 | HUSREV, Mehmed Ali Husrev Han, Senendüçlü | d. ? - ö. 1834 | Meslek | Görüntüle |
12 | Adil Yakuboğlu | d. 20 Kasım 1927 - ö. 21 Aralık 2009 | Meslek | Görüntüle |
13 | SIRRÎ HANIM, Sırrî Râhile | d. 1814 - ö. 1877 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RAHMÎ, Gebeli-zâde | d. ? - ö. 19. yüzyıl | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ZİKRÎ, Zikrî İbrahim, Küçük Ağa | d. 1795 - ö. 1854 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MÜŞFİKÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | GENCÎ, Gencî-i Gelibolî | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FÜSÛNÎ, Füsûnî Çelebi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |