Madde Detay
TEVFÎK, Çerkeşli Şeyh Mustafâ Efendi-zâde
(d. 1242/1826 - ö. 1319/1901)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Tevfîk, mahlası Tevfîk'tir. Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfîk Efendi diye tanınır. Mehmed Tevfîk, 1242/1826 yılında Ankara'da doğar (Mehmed Tevfîk 1304: 46). Dedesi Halvetiyye’nin Çerkeşiyye kolu kurucusu Çerkeşî Mustafâ Efendi (ö.1229/1814), babası Ankara müftülerinden Osmân Vehbî (ö.1277/1860)'dir (Azamat 1993: 272). İlk eğitimini babasından alan Tevfîk, daha sonra İstanbul’a giderek Vidinli Mustafâ Efendi ile Hâfız Seyyid Efendi’nin derslerine devam eder ve 1269/1852’de icazet alır. Sırasıyla Beşiktaş, Halep, Bursa, Kayseri, Balıkesir, Çankırı, Kahire ve Medine’de kadılık görevlerinde bulunur. Bu görevini tamamladıktan sonra Ankara’ya dönüp müderrislik yapar, bu esnada çeşitli resmî görevler alır. İstanbul kadılığı, Rumeli Kazıasker muavinliği ve Şeyhülislamlık tedkik-i müellefât encümeni riyaset görevlerine getirilir. 1302/1885’te Aydın vilayeti Çeşme kazasında halk arasında arazi meselesinden dolayı ortaya çıkan ihtilafı çözmek için padişahın emriyle gönderilen komisyona başkanlık yapar (Mehmed Tevfîk 1304: 48). 1319/1901’de İstanbul’da vefat eder ve Aksaray-Sofular'daki Şeyh Ekmel dergâhına defnedilir (İnal 1970: 1873).
Eserleri şunlardır:
1. Meziyet-i İslâmiyye
2. Gâyetü’l-Beyân fi İlmi’l-Mîzân
3. Behcetü’t-Tarf fî İlmi’s-Sarf
4. İcmâl-i Nahv-ı Arâbî
5. Hediyyetü’s-Sıbyân
6. Miftâhü’l-Akâ'id
7. Levâyihü’l-Kudsiyye fî Fezâil-i Şeyhu Ekber
8. Mecmûa-i Fezâ'il
9. El-İtkân fi Tahkîki’l-Îmân
10. Tahkîk-i İdrâkât
11. Risâle fi Kabûli’t-Tevbe
12. Şerh-i Akâid-i Nesefi Tercümesi'ndeki hatalara dair risale.
13. Kasâ'id-i Tevfikiyye: 1283/1866 yılında Mısır’da, 1286/1869 yılında Şam’da Dîvânçe ismiyle basılan bu eser, 1304/1886 yılında İstanbul'da -ilave şiirlerle- Kasâ'id-i Tevfikiyye ismiyle bastırılmıştır. Dîvânçe'de 16 kaside, 1 terkib-i bend, 1 mesnevi bulunmaktadır.
Şiirlerinden onun klasik edebiyatın son temsilcilerinden olduğu, bu şiirin teknik ve kültürüne vakıf, mazmun ve hayal dünyasına aşina, duygu ve düşüncelerini, ince hayallerle kelime ve mazmunları yerinde kullanarak nazmedebilen usta bir şair olduğu anlaşılır (Eliaçık 2004: 157). Mehmed Tevfîk Efendi, Nef'î’ye nazire yazarak onun etkisinde büyük oranda kaldığını ortaya koyar. Özellikle onun “sözüm” redifli kasidesine yazmış olduğu nazire dikkat çekmektedir. Fahriyede Nef’î’yi geçmesine rağmen Nef'î'nin şiirlerindeki sağlam cümle yapısına ve şiirindeki akıcılığına ulaştığını söylemek mümkün değildir (Akyol 2006: 182). Medhiyelerinde, fahriyelerinde, hicivlerinde, tabiat tasvirlerinde aşırı bir mübalağa vardır. Bu özelliği ile Nef’î’yi dahi geçmektedir. Mehmed Tevfîk ayrıca Muhyiddin ibn Ârabî’nin etkisinde de kalmıştır. Özellikle “vücûd” redifli naatında bunun etkisi görülür. Ayrıca Levâyihü’l-kudsiyye fî fezâil-i Şeyhu Ekber adlı eseri bir İbni Arâbî müdafaasıdır (Yücer 2008: 335). Mehmed Tevfîk’in şiirlerinde açıklık ve düzgünlük göze çarpar. O, kelimeleri ve tamlamaları yerli yerinde ve kusursuz bir biçimde kullanmıştır. Kapalı, girift mazmunlar pek görülmez. Söylemek istediğini açıkça söyler. Şiirlerinde açık, düzgün ve uyumlu bir söyleyiş dikkat çeker. Tevfîk'in şiirlerinde zaman zaman Hint üslubunun etkisi de görülür.
Kaynakça
Akyol, İbrahim (2006) “Çerkeşşeyhizâde Mehmet Tevfik Efendi ve Nef‘î’ye Naziresi” Çankırı Araştırmaları Dergisi. 177-190.
Azamat, Nihat (1993). “Çerkeşî Mustafa Efendi”. İslam Ansiklopedisi. C.8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 272-275.
Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfik (1304). Kasâ'id-i Tevfîk. İstanbul: Mihran Matbaası.
Eliaçık, Muhittin (2004). “Çerkeşîzâde Muhammed Tevfik Efendi ve Şiirleri” Doğumunun 100. Yılında Zeki Ömer Defne ve Çankırılı Şairler Sempozyum Bildirileri. Çankırı. 155-223.
İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal (1970). Son Asır Türk Şairleri. Cüz. 10. İstanbul.
Yücer, Hür Mahmut (2008). “Bir İbn Arâbî Müdafaası, Çerkeşîzâde Mehmed Tevfik Efendi ve 'Levâyihü’l-kudsiyye fî fezâil-i Şeyhu Ekber' Adlı Eseri". Tasavvuf Dergisi. (21): 331-351.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM AKYOLYayın Tarihi: 18.11.2013Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
(Nazîre-i Nef‘î'den)
Şu‘le-i dâğ-ı tecellî-i beyânîdir sözüm
Pertev-i rûy u dil-i lafz u me‘ânîdir sözüm
Devr-i a‘lâ-yı felek erkânının her subh u şâm
Hizbü’l-ahzâb-ı dil-i kerrûbiyânîdir sözüm
Bülbül-i gülşen-sarây-ı bağ-ı şevk u hayretim
‘Âlemin hem derdi hem dârû-yı cânıdır sözüm
Nev-‘arûs-ı bikr-i fikrin hacle-i endîşede
Çehre-perdâz-ı edâ-yı hüsn ü ânıdır sözüm
Kabza-i teshîrime geçmez mi yâ mülk-i sühan
Deşt ü pehnâ-yı beyânın Kahramânıdır sözüm
Tab‘ım üstâd-ı muallim-hâne-i feyz-i ezel
Ol mu‘allim-hânenin bir tercemânıdır sözüm
Sînem ol gencîne-i iklîm-i gayb-ı lâ-yezâl
Ol diyârın bir metâ‘-ı râyegânıdır sözüm
Levh-i şi‘rim ‘arşa ta‘lîk etseler bir şey midir
Sadr-ı sâlâr-ı kemâlin zer-nişânıdır sözüm
Ehl-i dil sâhib-hüner anlar bahâ-yı kadrini
Nükte-sencân-ı zamânın hırz-ı cânıdır sözüm
Yâ enîn-i kalb-i ‘âşık yâ figân-ı ‘andelîb
Bir cihân-ârâ nevâ-yı dil-sitânîdir sözüm
Nasîhatü'l-İhvân'dan
‘Âlemin hâlini bir şeb düşünürken tenhâ
Geldi gûş-ı dil-i vîrâneme bir özge nidâ
Bu idi hâsıl-ı ma‘nâsı anın pîrâne
Nush u pend eyleyeyim sıdk ile her yârâna
Dizeyim ol güheri silk-i beyâna mevzûn
Ki suhûletle ola kuvve-i hıfza makrûn
Okuyup hem amel etsinler anı evlâdım
Kala ta haşre kadar dilde benim de yâdım
Ey oğul her ne kadar sâhib-i sâmân olsan
Zâhirâ mâlik-i izz ü şeref ü şân olsan
Olsa dûşunda kabâ başına giysen zer tâc
Yogise ma‘rifetin derler ana istidrâc
Hüneri olmayana fâ'idesi yok nesebin
Etmez evlâda sirâyet şerefi cedd ü ebin
Cevher-i fazl u kemâlâtı olursan câmi‘
Gün gibi nâmın olur rûy-ı zemînde lâmi‘
(Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfîk (1304). Kasâ'id-i Tevfik. İstanbul: Mihran Matbaası. 8-12, 41-42.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.11.2013Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
(Nazîre-i Nef‘î'den)
Şu‘le-i dâğ-ı tecellî-i beyânîdir sözüm
Pertev-i rûy u dil-i lafz u me‘ânîdir sözüm
Devr-i a‘lâ-yı felek erkânının her subh u şâm
Hizbü’l-ahzâb-ı dil-i kerrûbiyânîdir sözüm
Bülbül-i gülşen-sarây-ı bağ-ı şevk u hayretim
‘Âlemin hem derdi hem dârû-yı cânıdır sözüm
Nev-‘arûs-ı bikr-i fikrin hacle-i endîşede
Çehre-perdâz-ı edâ-yı hüsn ü ânıdır sözüm
Kabza-i teshîrime geçmez mi yâ mülk-i sühan
Deşt ü pehnâ-yı beyânın Kahramânıdır sözüm
Tab‘ım üstâd-ı muallim-hâne-i feyz-i ezel
Ol mu‘allim-hânenin bir tercemânıdır sözüm
Sînem ol gencîne-i iklîm-i gayb-ı lâ-yezâl
Ol diyârın bir metâ‘-ı râyegânıdır sözüm
Levh-i şi‘rim ‘arşa ta‘lîk etseler bir şey midir
Sadr-ı sâlâr-ı kemâlin zer-nişânıdır sözüm
Ehl-i dil sâhib-hüner anlar bahâ-yı kadrini
Nükte-sencân-ı zamânın hırz-ı cânıdır sözüm
Yâ enîn-i kalb-i ‘âşık yâ figân-ı ‘andelîb
Bir cihân-ârâ nevâ-yı dil-sitânîdir sözüm
Nasîhatü'l-İhvân'dan
‘Âlemin hâlini bir şeb düşünürken tenhâ
Geldi gûş-ı dil-i vîrâneme bir özge nidâ
Bu idi hâsıl-ı ma‘nâsı anın pîrâne
Nush u pend eyleyeyim sıdk ile her yârâna
Dizeyim ol güheri silk-i beyâna mevzûn
Ki suhûletle ola kuvve-i hıfza makrûn
Okuyup hem amel etsinler anı evlâdım
Kala ta haşre kadar dilde benim de yâdım
Ey oğul her ne kadar sâhib-i sâmân olsan
Zâhirâ mâlik-i izz ü şeref ü şân olsan
Olsa dûşunda kabâ başına giysen zer tâc
Yogise ma‘rifetin derler ana istidrâc
Hüneri olmayana fâ'idesi yok nesebin
Etmez evlâda sirâyet şerefi cedd ü ebin
Cevher-i fazl u kemâlâtı olursan câmi‘
Gün gibi nâmın olur rûy-ı zemînde lâmi‘
(Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfîk (1304). Kasâ'id-i Tevfik. İstanbul: Mihran Matbaası. 8-12, 41-42.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
(Nazîre-i Nef‘î'den)
Şu‘le-i dâğ-ı tecellî-i beyânîdir sözüm
Pertev-i rûy u dil-i lafz u me‘ânîdir sözüm
Devr-i a‘lâ-yı felek erkânının her subh u şâm
Hizbü’l-ahzâb-ı dil-i kerrûbiyânîdir sözüm
Bülbül-i gülşen-sarây-ı bağ-ı şevk u hayretim
‘Âlemin hem derdi hem dârû-yı cânıdır sözüm
Nev-‘arûs-ı bikr-i fikrin hacle-i endîşede
Çehre-perdâz-ı edâ-yı hüsn ü ânıdır sözüm
Kabza-i teshîrime geçmez mi yâ mülk-i sühan
Deşt ü pehnâ-yı beyânın Kahramânıdır sözüm
Tab‘ım üstâd-ı muallim-hâne-i feyz-i ezel
Ol mu‘allim-hânenin bir tercemânıdır sözüm
Sînem ol gencîne-i iklîm-i gayb-ı lâ-yezâl
Ol diyârın bir metâ‘-ı râyegânıdır sözüm
Levh-i şi‘rim ‘arşa ta‘lîk etseler bir şey midir
Sadr-ı sâlâr-ı kemâlin zer-nişânıdır sözüm
Ehl-i dil sâhib-hüner anlar bahâ-yı kadrini
Nükte-sencân-ı zamânın hırz-ı cânıdır sözüm
Yâ enîn-i kalb-i ‘âşık yâ figân-ı ‘andelîb
Bir cihân-ârâ nevâ-yı dil-sitânîdir sözüm
Nasîhatü'l-İhvân'dan
‘Âlemin hâlini bir şeb düşünürken tenhâ
Geldi gûş-ı dil-i vîrâneme bir özge nidâ
Bu idi hâsıl-ı ma‘nâsı anın pîrâne
Nush u pend eyleyeyim sıdk ile her yârâna
Dizeyim ol güheri silk-i beyâna mevzûn
Ki suhûletle ola kuvve-i hıfza makrûn
Okuyup hem amel etsinler anı evlâdım
Kala ta haşre kadar dilde benim de yâdım
Ey oğul her ne kadar sâhib-i sâmân olsan
Zâhirâ mâlik-i izz ü şeref ü şân olsan
Olsa dûşunda kabâ başına giysen zer tâc
Yogise ma‘rifetin derler ana istidrâc
Hüneri olmayana fâ'idesi yok nesebin
Etmez evlâda sirâyet şerefi cedd ü ebin
Cevher-i fazl u kemâlâtı olursan câmi‘
Gün gibi nâmın olur rûy-ı zemînde lâmi‘
(Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfîk (1304). Kasâ'id-i Tevfik. İstanbul: Mihran Matbaası. 8-12, 41-42.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Kaside
(Nazîre-i Nef‘î'den)
Şu‘le-i dâğ-ı tecellî-i beyânîdir sözüm
Pertev-i rûy u dil-i lafz u me‘ânîdir sözüm
Devr-i a‘lâ-yı felek erkânının her subh u şâm
Hizbü’l-ahzâb-ı dil-i kerrûbiyânîdir sözüm
Bülbül-i gülşen-sarây-ı bağ-ı şevk u hayretim
‘Âlemin hem derdi hem dârû-yı cânıdır sözüm
Nev-‘arûs-ı bikr-i fikrin hacle-i endîşede
Çehre-perdâz-ı edâ-yı hüsn ü ânıdır sözüm
Kabza-i teshîrime geçmez mi yâ mülk-i sühan
Deşt ü pehnâ-yı beyânın Kahramânıdır sözüm
Tab‘ım üstâd-ı muallim-hâne-i feyz-i ezel
Ol mu‘allim-hânenin bir tercemânıdır sözüm
Sînem ol gencîne-i iklîm-i gayb-ı lâ-yezâl
Ol diyârın bir metâ‘-ı râyegânıdır sözüm
Levh-i şi‘rim ‘arşa ta‘lîk etseler bir şey midir
Sadr-ı sâlâr-ı kemâlin zer-nişânıdır sözüm
Ehl-i dil sâhib-hüner anlar bahâ-yı kadrini
Nükte-sencân-ı zamânın hırz-ı cânıdır sözüm
Yâ enîn-i kalb-i ‘âşık yâ figân-ı ‘andelîb
Bir cihân-ârâ nevâ-yı dil-sitânîdir sözüm
Nasîhatü'l-İhvân'dan
‘Âlemin hâlini bir şeb düşünürken tenhâ
Geldi gûş-ı dil-i vîrâneme bir özge nidâ
Bu idi hâsıl-ı ma‘nâsı anın pîrâne
Nush u pend eyleyeyim sıdk ile her yârâna
Dizeyim ol güheri silk-i beyâna mevzûn
Ki suhûletle ola kuvve-i hıfza makrûn
Okuyup hem amel etsinler anı evlâdım
Kala ta haşre kadar dilde benim de yâdım
Ey oğul her ne kadar sâhib-i sâmân olsan
Zâhirâ mâlik-i izz ü şeref ü şân olsan
Olsa dûşunda kabâ başına giysen zer tâc
Yogise ma‘rifetin derler ana istidrâc
Hüneri olmayana fâ'idesi yok nesebin
Etmez evlâda sirâyet şerefi cedd ü ebin
Cevher-i fazl u kemâlâtı olursan câmi‘
Gün gibi nâmın olur rûy-ı zemînde lâmi‘
(Çerkeşşeyhi-zâde Mehmed Tevfîk (1304). Kasâ'id-i Tevfik. İstanbul: Mihran Matbaası. 8-12, 41-42.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HASAN HÜSEYİN/TELEME, Hasan Hüseyin Teleme | d. 1949 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Bedia Ceylan Güzelce | d. 1 Ocak 1982 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Mehmet Fehmi İmre | d. 13 Şubat 1957 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NÂCÎ/HULÛSÎ, Hulûsî Nâcî Bey, İstanbullu | d. 1826 - ö. 1855 ds. | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ZİKRÎ, Tekirdağlı | d. 1826 - ö. 1896 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralı | d. 1826 - ö. 1896 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MUHTÂR, Hasırcı-zâde Sülün Efendi-zâde Ahmed Muhtâr Efendi | d. 1820 - ö. 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | OSMAN, Murgullu | d. 1840 - ö. 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SÂFÎ, Mustafâ | d. 1862 - ö. 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NÂCÎ, Şeyh Hüseyin Nâcî Efendi | d. ? - ö. 1656-58 | Meslek | Görüntüle |
11 | BESîM, Manyâsî Seyyid Mustafâ Efendi | d. ? - ö. Aralık-Ocak 1764-65 | Meslek | Görüntüle |
12 | KADRÎ, Suûdî-zâde Seyyid Abdülkadir Efendi b. Mîr Hasan-zâde Suûdî Mehmed Efendi | d. 1572 - ö. 1596 | Meslek | Görüntüle |
13 | RÂSİH | d. ? - ö. 1877 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ÂDİLE, Âdile Sultan | d. 1826 - ö. 1899 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | AHMED HAMDİ, Şirvânî | d. ? - ö. 1890 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | UBEYDÎ, Ubeydullah Han | d. ? - ö. 1539 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HÂFIZ, Ebûbekir | d. ? - ö. 1803 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | LEM’Î, Lâmi’î-zâde Derviş Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1550 | Madde Adı | Görüntüle |