Madde Detay
Abdullah Rıza Ergüven
(d. Ekim 1925 / ö. 16 Ağustos 2001)
Şair, Yazar, Denemeci, Eleştirmen, Araştırmacı, Felsefeci
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Nevşehir ilinin Avanos ilçesinin Alaattin Mahallesi’nde yoksul bir ailenin üçüncü ve son çocuğu olarak doğdu. Gödeler sülalesinden olan babası Ali Rıza Bey’in aslı Ürgüp, Dedeler sülalesinden olan annesi Zeynep Hanım’ın aslı Nevşehir'in Sulusaray Köyü’ndendir.
Hatıratı ve günlükleri olduğu için hayatı hakkında ayrıntılı bilgi edinmek mümkündür. Zeki ve çevresine karşı ilgili bir çocuk olan Abdullah Rıza, çocukluğundan beri gözlemlerini, yaşadıklarını kâğıda aktardı. Eğitimine Avanos’ta başladı. Ortaokulu Nevşehir’de, liseyi Kayseri ve Yozgat’ta, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı (1952). Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Basın-Yayın ve Turizm Bakanlığı Haberler Dairesinde çalıştı. 1945 yılı sonbaharında yaşamın ağır yükü, üzüntüler, kaygılar, gelecek endişesi ve kavuşamadığı sevdalar nedeniyle birden hastalandı. Hayaller, halüsinasyonlar görmeye başladı. Altı ay tedavi gördü. Jülide Gülizar ile evlendi. Ceyhun adında bir oğulları oldu, daha sonra ayrıldılar. Çalışırken siyasi görüşü, muhalif tavrı yüzünden çok sıkıntı çekti, soruşturmalar geçirdi. Ülkenin genelinde yayılan solcu, devrimci hareket onu da etkiledi. Yasak Tümceler romanında dine hakaret gerekçesiyle mahkûm oldu. Baskılara dayanamayıp rahat edeceğini düşündüğü için İsveç’e gitti (1967). Wennergrens Center'de (1968-1971) İsveç Dili ve Edebiyatı üzerine öğrenim gördü. Bir süre çevirmenlik (1972-1977) yaptı. 1978-1990'da Stockholm Üniversitesi'nde öğretim görevlisi, Türkolog ve araştırıcı olarak çalıştı. İkinci evliliğini İsveç’te İnger Hanım’la yaptı. 1990'da emekliye ayrıldı. 2001’de İsveç’te vefat etti. Cenazesi Ankara’da kız kardeşinin mezarının yanına defnedildi. Aşiyan’da Tevfik Fikret’in yanına gömülme isteği ekonomik sebeplerle gerçekleşmedi. Yıllarca vatanından uzak kalmanın acısını hep yaşadı. Memleket ve Avanos özlemini gidermek için her yıl Türkiye’ye gelir, birkaç ay kalır ve dönerdi. Yazılarında ve şiirlerinde Avanoslu ve Türk olmaktan gururla söz etmiştir.
Yazı yazmak, şiir yazmak Abdullah Rıza Ergüven'in yaşam tarzıdır. Bir şeyler yazmadan içindeki duygu coşkunluğunu, düşünce patlamasını kâğıda dökmeden duramaz. Sanat anlayışının temelinde hep toplumcu sanat anlayışını ön planda tuttu. Eserlerinin ana teması insandır. Yaratılış, yaşam ve ölüm konularında tartışır. Evrenin yaratılışı, metafizik, rakamların gizli dünyası, uzay, yıldızlar, astronomi vs. konularda yazılar yazmaktan hoşlanır. Edebiyatın pek çok alanında eser vermesine rağmen öncelikle şair olarak bilinir. Ortaokul, lise çağlarında okuduğu Tevfik Fikret, Nâzım Hikmet ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiirleri Abdullah Rıza’nın şiirinin özünü oluşturur. Kayseri Lisesi’nde okurken şiirleri İnkılapçı Gençlik (1941), Yedigün (1941-1950), Erciyes (1942), Kovan (1942) dergileriyle Galatasaray Duvar Gazetesi’nde çıkar. Daha sonra Varlık, Türk Dili, Dost, Yeditepe dergilerinde de şiirleri yayımlandı. Tanrıları Nasıl Yarattık adlı kitabıyla Aydınlık Dergisi tarafından düzenlenen 2000 Yılı Turan Dursun Araştırma İnceleme Ödülü’ne layık görüldü.
Her ne kadar nesir tarzında eserleri olsa da kendisi öncelikle şair olduğunu söyler. Şiir onun içinde vazgeçemeyeceği bir sevdadır. Hayatta en çok şiir yazmayı sevmiştir: “Acılarımda, sevinçlerimde; gülüşlerim, ağlayışlarımda; açlığımda, tokluğumda hep şiiri duydum. Daha daha, Tanrı gerçeğini bile onunla belirlemeye çalıştım. Evet! Hiçbir şeyi sevmedim şiiri sevdiğim kadar! En sevdiklerimi de şiir sever gibi sevdim. İşte bu yüzden şiir üzerine bunca dil dökmem!” (Ergüven 1991: 29-30).
Şiirlerinin ana teması insandır. Kendini ve çevresini konu alan şiirler yazar. Kendini sıra dışı, ancak iyi bir ressam olan Van Gogh ile karşılaştıran Abdullah Rıza, kendini de sıra dışı ama iyi bir şair olarak görür. O, sürünün kara koyunudur. Sınırları zorlama duygusu her ikisinde de çok fazladır:
Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı okuduğu için Türk dilini ve kültürünü çok iyi bilir ve halk kültürü ile harmanlar. Şiirlerinde küçük kelime ve kafiye oyunları yapar. Devrik cümlelerle sanatlı bir anlatım tarzını seçer. Türkçenin klasik gramer yapısını çok az kullanır. Ana dilinden başka üç dili okuyup yazacak kadar iyi bilmesine rağmen tercihi hep Türkçeden yana olmuştur. Arı Türkçe kullanmak gayesiyle yaşadığı dönemde hiç bilinmeyen veya yeni yeni kullanılan kelimelere de eserlerinde yer verir. O zamanlar anlaşılamayacağını düşünerek bu tip kelimelerin anlamını parantez içinde yazar. Bazen de bu kelimeler için ayrı bir sözlüğü kitabın sonuna koyar. Çocukluğundan beri içinde bulunduğu Avanos’a ait mahalli kelimelerden ve ağız özelliklerinden sıklıkla faydalanır.
Hayatı kitap okumak üzerine kurulmuştur. Doğu ve Batı medeniyetini oluşturan eserleri birincil kaynaklardan bizzat kendisi okuduğu için yapılan yorum ve yönlendirmelerin etkisinde kalmadan anlayabilir ve yorumlar.
Abdullah Rıza, halkın acılarını, sevinçlerini, duygularını ve umutlarını bütün içtenliğiyle halk şiirinin yansıttığını düşünerek bu alanda da çalıştı. 13-20. yüzyıllar arasında yaşamış Yunus Emre, Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dertli, Dadaloğlu, Emrah, Seyranı, Âşık Veysel gibi halk ozanlarını inceledi. Türkülere olan düşkünlüğünü şiirlerinde dile getirdi. Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk’e olan gönülden bağlılığını ifade eden şiirler de yazdı.
Abdullah Rıza Ergüven üretken bir şair ve yazardı. Ancak, şiirdeki sanat kaygısı düz yazılarında yoktur. Sürekli yazmış, ancak yazdıklarını kontrol etme, düzeltme gibi bir işlem yapmamış, arkasına dönüp bakmamıştır. Bu sebeple eserlerde tekrarlar yaşanmış, bazen aynı konuda farklı bilgiler verilerek okuyucu tereddütte bırakılmıştır.
Mektuplarında yurt dışında davetli olarak gittiği sanat organizasyonlarında Türkiye’yi şerefle temsil ettiğinden bahseder. Sanatı ve çevirileri hakkında yerli yabancı pek çok yazar tarafından övgü dolu yazılar yazılır.
Ergüven’in şiir, inceleme-araştırma, eleştiri, deneme, popüler bilim, felsefe ve biyografi konularındaki eserlerinin sayısı 80'i geçmiştir. Fransızca ve İsveççeden çevirileri ile mektupları da mevcuttur.
Kaynakça
Ergüven, Abdullah Rıza (1992). Açlık ve Savaş. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1989). Milyonlar Kalkacak Ayağa. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1991). Yaşamak Uğruna. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1988). Anamız Ağlamış Bizim. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1990). Sonsuz Değişim I (Denemeler). İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1990). Sonsuz Değişim II (Denemeler). İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1989). Yarınları Beklerken. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (ty.). Seviden Yana.
Ergüven, Abdullah Rıza (1992). Işığa Bir Adım. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1981). Kırmızı Horoz. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1991). Başka Dünyalar, "Şiirin Dünyası". İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (2011). Büyük Oyun ve İçimizdeki Cehennem. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1991). Mağaradaki İnsan. İstanbul.
Ergüven, Abdullah Rıza (1988). "İsveç Günlüğü". Tan Gazetesi.
Güney, Emrullah ve A. Rıza Ergüven (2011). "Milliyet Blog". 7 Haziran. http://blog.milliyet.com.tr/abdullah-riza-erguven/Blog/?BlogNo=310321
Kılıç, Filiz (2015). Abdullah Rıza Ergüven’in Kalemi’nden Avanos. Ankara: Grafiker Yay.
Miskioğlu, Ahmet (2000). "Abdullah Rıza Ergüven'in Durumu". Türk Dili Dergisi. s. 77.
Necatigil, Behçet (1999). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü.
Pala, Mustafa ve A. Rıza Ergüven (1983). "Çağdaş Şiirimizin Özgün Boyutu". Yaba Edebiyat Dergisi. s. 28-29.
Yurdakul, Şükran (1999). Şairler ve Yazarlar Sözlüğü.
http://www.biyografya.com/biyografi/1845
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. FİLİZ KILIÇYayın Tarihi: 31.08.2019Güncelleme Tarihi: 25.10.2020
Yayın Tarihi: 31.08.2019Güncelleme Tarihi: 25.10.2020
Güncelleme Tarihi: 25.10.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Yalnızlar | - / - | 1958 | Şiir |
Baudelaire’den Şiirler | - / - | 1961 | Çeviri |
Seviden Yana | - / - | 1968 | Şiir |
Güneşe Açılmak | - / - | 1978 | Şiir |
Yanık Topraklar | - / - | 1978 | Şiir |
Eluard’dan Şiirler | - / - | 1980 | Çeviri |
Burdan Öte | - / - | 1981 | Şiir |
Kırmızı Horoz | - / - | 1981 | Şiir |
Yunus Emre | - / - | 1982 | Biyografi |
Toprak ve İnsan | - / - | 1982 | Şiir |
Yarınları Beklerken | - / - | 1982 | Hatıra |
Türk Halk Yazını | - / - | 1982 | İnceleme |
Denize Karşı | - / - | 1983 | Şiir |
Görünümler | - / - | 1986 | Şiir |
Göçebe Yağmuru | - / - | 1988 | Şiir |
Önceki Adam | - / - | 1988 | Şiir |
Kiraz Ağacı | - / - | 1988 | Şiir |
Sanat ve Erotizm | - / - | 1988 | İnceleme |
Anamız Ağlamış Bizim | - / - | 1989 | Şiir |
Ayçiçekleri | - / - | 1989 | Şiir |
Gece Yakılan Türküler | - / - | 1989 | Şiir |
Güneşler Uyumaz | - / - | 1989 | Şiir |
Milyonlar Kalkacak Ayağa | - / - | 1989 | Şiir |
Evren ve Yaratı | - / - | 1990 | İnceleme |
Sonsuz Değişim I | - / - | 1990 | İnceleme |
Sonsuz Değişim II | - / - | 1990 | İnceleme |
Sular Sessiz Akmaz | - / - | 1991 | Şiir |
Şol Cennet Kuşları | - / - | 1991 | Şiir |
Çün Zaman Ermişti | - / - | 1991 | Şiir |
İdris Böyle Dedi | - / - | 1991 | Şiir |
Huriler ve Gılmanlar | - / - | 1991 | Şiir |
Aliyi Veliyi Anlattım Diye | - / - | 1991 | Şiir |
Gelin Dostlar Bir Olalım | - / - | 1991 | Şiir |
Anı Dahı Anda Asmışlar | - / - | 1991 | Şiir |
Mağaradaki İnsan | - / - | 1991 | Şiir |
Yaşamak Uğruna | - / - | 1991 | Hatıra |
Başka Dünyalar | - / - | 1991 | İnceleme |
Işığa Bir Adım | - / - | 1992 | Günlük |
Bir Öğle Üstü | - / - | 1992 | Şiir |
Ağaca Tırmanan Adam | - / - | 1992 | Şiir |
Açlık ve Savaş | - / - | 1992 | Şiir |
Gece Işığa Doğru | - / - | 1992 | Şiir |
Tanrılar Ölüyor | - / - | 1992 | Şiir |
Evren-Bilim ve Tanrı Kavramı | - / - | 1992 | İnceleme |
Nalları Ağır Atlar | - / - | 1993 | Şiir |
Bir Elim Anadolu | - / - | 1993 | Şiir |
Yasak Tümceler | - / - | 1993 | Roman |
Alain Bosquet Yaşamı, Sanatı, Şiirleri | - / - | 1993 | Çeviri |
Ana Uyandır Beni | - / - | 1994 | Şiir |
Tabancamın İpek Bağı | - / - | 1994 | Şiir |
Ve Bedrettin | - / - | 1995 | Şiir |
Tanrılar Neyi Yarattı | - / - | 1996 | İnceleme |
Gece de Güneş Doğar | - / - | 1997 | Roman |
Acı Sıcak | - / - | 1999 | Şiir |
Kuyuya Düşen Ay | - / - | - | Şiir |
Sevgiler Tükenmez | - / - | - | Şiir |
Şarabı Tanrılarla Yudumladık | - / - | 2001 | Şiir |
Evren-Doğ | - / - | - | İnceleme |
Vladimir Mayakovski-Yaşamı, Sanatı, Şiirleri | - / - | 2002 | Çeviri |
Büyük Oyun ve İçimizdeki Cehennem | - / - | 2011 | Çeviri |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ÂDİL | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | GAHİRÎ, Bektaş Bilir | d. 1922 - ö. 11.05.1987 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | CEFAÎ, Galip Güler | d. 04.01.1960 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Veysel Turan Akkoyunlu | d. 28 Aralık 1925 - ö. 13 Haziran 2013 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MEHMET/KAZOĞLU MEHMET | d. 1925 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Yahya Benekay | d. 1925 - ö. 22 Mart 1997 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ali Kemal Meram | d. 1914 - ö. 2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KUL CEVRİ, Nejat Birdoğan | d. 1934 - ö. 2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HASAN ÖZKAN | d. 1925 - ö. 17.02.2001 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Muammer Güngör | d. 06 Mayıs 1965 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Süleyman Nazif | d. 29 Ocak 1869 - ö. 4 Ocak 1927 | Meslek | Görüntüle |
12 | Erol Toy | d. 1 Ekim 1936 - ö. 13 Mart 2021 | Meslek | Görüntüle |
13 | Emir Ali Yağan | d. 25 Şubat 1958 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Gülşah Gülebenzer | d. 01 Ocak 1980 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Erendiz Atasü | d. 10 Nisan 1947 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | UMMANÎ/OVACIKLI UMMANİ, Abdullah | d. 1872 - ö. 1924 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ABDULLAH, Küçük Mahmûd Efendi-zâde Abdullah Efendi | d. ? - ö. Aralık 1632 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | HULÛSÎ, Abdullah Hulûsî, Mürefteli | d. ? - ö. 1885 | Madde Adı | Görüntüle |