Madde Detay

Yemen/Sana’da dünyaya geldi. Türkan Sultan Hanım ile Yarbay Ali Ruhi Bey’in oğludur. Ortaöğrenimini 1941 yılında Kastamonu Lisesi'nde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nden 1948 yılında mezun oldu. Aynı okulda “Spinoza’da Doğruluk Kavramı” başlıklı tez çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bir süre çevirmen olarak çalıştı. Kitapçılık yaptı. 1960-1965 yılları arasında kırk üç sayı yayımlanan Kitap Belleten dergisinin sahipliğini ve yöneticiliğini yaptı. 1957 yılından ölümüne kadar İstanbul Sahaflar Çarşısında bulunan Elif Kitabevini işletti.

Türk düşünce dünyasında önemli bir yeri olan ve yaptığı çalışmalarla ülkemizde felsefenin kurumlaşmasında büyük rol oynayan Arslan Kaynardağ Türkiye Felsefe Kurumu, PEN Yazarlar Derneği, BİLSAK ve İstanbul Sahaflar Derneği üyesi idi. Felsefeci-yazar Arslan Kaynardağ böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Şişli’deki Osmanoğlu Kliniği’nde 5 Haziran 2008’de yaşamını yitirdi. 85 yaşında hayata gözlerini yuman Arslan Karadağ, Beyazıt Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi. Kimsesi bulunmayan Kaynardağ’ın cenaze töreni Sahaflar Derneği tarafından düzenlendi.

Bir kitap dostu, kitap-bilgi aracılığıyla insanlarla ilişki kuran bir insan, ülkesini bilgiyle ve düşünceyle aydınlatmaya çalışan bir aydın olan Kaynardağ’ın bir röportaj olan ilk eseri 1942 yılında Son Dakika dergisinde yayımlandı. Daha sonra eserleri Akşam, Son Saat ve Cumhuriyet gazeteleri ile Yeni Ufuklar, Yığın, Kitap Belleten, Somut, Varlık, Cumhuriyet Kitap, Türk Dili, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sanat Olayı ve Fikirler dergilerinde yer buldu. Şiirlerinden “Bir Horoz Öttü” M. C. Atasoy tarafından, “İstanbul Türküsü” ise R. Ayangil tarafından bestelendi.

Arslan Kaynardağ, Türk kadın felsefecileri ile ilgili bir araştırma olan Kadın Felsefecilerimiz (2002) adlı eserinde; önce Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ne devredildiğini kısaca belirtmeye çalışır. Osmanlı eğitimindeki olumsuz koşullara değinir, "aydın kadın"ın ortaya çıkışındaki gecikmenin nedenlerini ortaya koyar. Kitabın sonunda, kadın felsefecilerimizden seçilmiş yazılar ayrı bir bölüm hâlinde yer alır. Bu bölüme bir antoloji de denilebilir.

Bizde Felsefenin Kurumlaşması ve Türkiye Kurumu'nun Tarihi (2002) kitabı, 1920'lerden bu yana üniversitelerimizin felsefe bölümleri dışında örgün biçimde yapılan ve felsefenin işlevini gerçekleştirmeyi amaçlayan çalışmaların öyküsüdür.