Madde Detay

Hatice Sacide Hanım ile tüccar Nuri Şahin'in kızı olarak dünyaya gelen Füsun Erbulak, 1955 yılında Ebediyete Kadar adlı filmde çocuk oyuncu olarak sinema hayatına başladı. 1962 yılında Notre Dame de Sion Lisesini bitirdi. 1963 yılında Ses dergisinin film yıldızı yarışmasında finalist oldu. İki yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde okudu. İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümünden mezun oldu. 1962'den itibaren Dormen Tiyatrosu, Gen-Ar, Ali Poyrazoğlu, Çevre ve Hadi Çaman tiyatrolarında oyunculuk yaptı. 1964 tarihinde karikatürcü ve oyuncu Altan Erbulak'la evlendi. Eşinden boşandı, daha sonra tekrar evlendi. 1975 tarihinde kızı Sevinç Erbulak dünyaya geldi. 1991 yılında Aşkın Misillemesi oyunu ile Salihli Belediyesi Oyun Yarışması ödülü aldı. Yazıları Kadın, Playboy dergileri ile Güneş gazetesinde yer aldı. Kitap çevirileri, gazete ve dergilerde yazarlık yapan Füsun Erbulak İstanbul'da yaşamaktadır.

Tiyatrocu kimliğinin yanı sıra bir yazar da olan Füsun Erbulak'ın ilk kitabı 1978 yılında yayımlanan Niçin Geç Kaldım'dır. Erbulak, bazı eserlerinde bireysel ve erotik konuları işlemiştir. 60 Günlük Bir Şey ve Burgu kitapları hakkında açılan müstehcenlik davalarından aklanmış, Burgu adlı kitabı toplatılmıştır. Erbluak, yazmanın kendisi için ne ifade ettiğini şu şekilde anlatır: "Dayanılmaz bir hale geldiğinde özel hayatım, yahut çevremde olanlar, onları yazıya döktüğümde hakikaten ferahlıyorum, rahatlıyorum." (Emek 2018). Rus edebiyatının devlerinden çok etkilendiğini belirten Erbulak, Türk yazarları okumayı da çok sevdiğini söyler ve kendini orta karar bir yazar ancak iyi bir okur olarak betimler (Özgür, 2017). Mustafa Balbay, 2014 yılında Şirin Cemgil'in Füsun Erbulak için hazırladığı özel bir doğum günü hediyesi olan defterinden yola çıkarak tasarlanan Bir Amazon Kadını adlı kitabın tanıtım yazısında Füsun Erbulak hakkında şunları söyler: "...Erkek egemen toplum olmanın gerçekleri, kadınların yerini hep tartışmalı hale getirir. Bütün bunları aşıp kendini ispatlamış, hedef edindiği uğraşta en üst noktalara çıkabilmiş kadınlar henüz 'mutlu son'a ulaşamaz. Zira bir de başardıklarını kabul ettirme süreci vardır. Füsun Erbulak bunu başarmış başlıca insanlar arasındadır... Erbulak'ın bir başka yönünü tanıdım. Kendi başardıklarından öte, öne çıkmış kadınları araştırmış; kitap, hatta kitaplar hâline getirilebilecek bir birikime ulaşmış. Elinizde tuttuğunuz kitap Erbulak'ın o kazanından bir kepçedir." (Balbay 2014).

Otobiyografik özellikler taşıyan Delikır ile Kırmızı Başlıklı Seyirci adlı kitap, Füsun-Altan Erbulak imzası taşıyan bir kitap olması sebebiyle ilgi çekicidir. Füsun Erbulak, eşi Altan Erbulak'ın vefat etmeden önce kaleme aldığı, yarım kalan 52 sayfalık anılarını kişisel arşivinin yardımıyla tamamlayarak yayımlamıştır. Erbulak, eşinin vefat ettiği günden başlayıp geriye dönüşlerle tanışmalarını, evlıliklerini, sahne yaşamlarını acı, tatlı ve komik yanlarıyla anlatmıştır. Turgut Çeviker (1989), bu kitap hakkında şunları söylemiştir: "Çeşitli materyallerden yola çıkılarak kurgu yöntemiyle oluşturulan bu kitapta sadece kendinden önceki ve birlikte yaşadığı yılların Altan Erbulak'ını anlatmakla kalmıyor Füsun Erbulak; bütüün uyumluluklarına, mutluluk dolu günlerine rağmen çalkantılarla dolu yaşamlarını sorguluyor... Delikır Altan ile Kırmızı Başlıklı Füsun'un macerasını; bütün içtenliği ve cesaretiyle okur önüne çıkmış olan bu sevinç ve acılarla dolu ilginç yaşamı perde arkasıyla merak edenler bu kitabı okumalıdırlar." (Çeviker 1989). Füsun Erbulak, tiyatro ve edebiyatla harmanladığı çok yönlü yönlü bir kişiliğe sahiptir.