Fazıl Hayati Çorbacıoğlu

(d. 1925 / ö. 31 Ocak 1990)
Hikâye, İnceleme ve Oyun Yazarı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Çorum’da, dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Emine Hanım ev hanımı, babası Mustafa Bey ise maliyeciydi. Çorum’un ileri gelen ailelerinden birine mensup olan Çorbacıoğlu, ilk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. Hukuk Fakültesindeki öğrenimini yarıda bırakarak ticarete atıldı. Varlık dergisi ve yıllıklarında hikâyeleri yayımlandı (Cumhuriyet 1990: 4; Cunbur 2002: 81). Hikâye, inceleme ve tiyatro alanında çalışmalar yapsa da asıl ününü radyo oyunu yazarlığıyla kazandı (Korkud 1970: 83). Basın Yayın Genel Müdürlüğü ve TRT’nin telif piyes yazarlığını yaptı. Edebiyatın yanında pazarlama, bankacılık ve ticaret gibi konular üzerine de makaleler ve kitaplar yazdı. 31 Aralık 1990’da geçirdiği kalp krizi sebebiyle İstanbul’da öldü.

İlk oyunu Pirinç Mangal, 5 Ağustos 1956’da Ankara Radyosu’nda oynandı. Toplumun aksayan yönlerini güldürü şeklinde anlattığı bu oyunun ardından Radyo Tiyatrosu ve Piyes (1965) adında bir inceleme kitabı yazdı (Tekin 1995: 154). Radyofonik piyes yazma tekniğinden, radyo tiyatrosunun özelliklerinden ve bir konuyu piyes hâline getirme yöntemlerinden söz ettiği bu kitapta, Guguklu Saat adlı radyo oyununa da yer verdi.

Sahne tiyatrosunda etkin iki duyu olan görme ve işitmenin yerini imgeleme bıraktığı radyofonik tiyatronun (Karaalioğlu 1982: 106) başarılı örneklerini veren Çorbacıoğlu’nun, tiyatro tekniği üzerine yazdığı inceleme kitabının ardından, 1966’da Kabzımal Cemile, 1967’de Hamido Kaçırıldı adlı oyunları sahnelendi. 1968’de birer perdelik beş komediden oluşan Satılık Şapka’yı yayımladı. Satılık Şapka’da emekli maaşıyla geçinmekte zorlanan bir ailenin sıkıntılarını (Çorbacıoğlu 1968: 9-38), Brahms Kapıyı Çalınca’da akli dengesi yerinde olmayan iki kız kardeşin çatışmasını (39-66), Her Şeyin Hayırlısı’nda ölmek üzere olan yaşlı bir adam yerine onu tedavi eden genç doktorun beklenmedik ölümünü (67-96), Bayram Çorbası’nda karı koca arasına girmemek gerektiğini (98-128), Cankurtaran’da ise başkalarının hayatıyla uğraşırken kendi hayatını unutan karı kocanın yanıp kül olan evlerini işledi (129-154). Asıl başarısını Koca Sinan (1971) adlı tarihî oyunuyla yakaladı (Nutku 1999: 120). Süleymaniye Camii’nin inşa sürecini işlediği Koca Sinan’da, Sinan’ın gökyüzündeki bulutlara bakıp bunları tepesi karlı dağlara benzetmesiyle başlayan ilham kaynaklarını ele aldı (Çorbacıoğlu 1971: 8). Mimar Sinan’la ilgili yazılmış bir metin olan Koca Sinan’la, tarihî dönem ve kişiler aracılığıyla insan ve toplumun değişmez özelliklerini belirtme çabasında olan yetmişli yıllardaki yaygın eğilimin bir parçası oldu (Enginün 2001: 145). 1972’de yayımladığı Erkek Satı’da ise Kurtuluş Savaşı’nda korkusuzca savaşıp onbaşı rütbesi alan Satı’nın, çevresi tarafından saygı duyulan bir kişi olmasına rağmen kocası tarafından horlanıp üzerine kuma getirilişini işleyerek Anadolu’daki tüm emektar kadınların yaşadığı sorunlara ayna tuttu (And 1983: 524). Osmanlı devlet yapılanmasını ele aldığı bir diğer biyografik oyunu Barbaros Hayreddin (1983)’de ise Kanunî devrinin siyasî olaylarına değindi (Şengül 2008: 134).

Hayatının büyük bölümünü tiyatroya adayan Fazıl Hayati Çorbacıoğlu, piyes yazmanın her şeyden önce yetenek meselesi olduğuna inandı. Bilgiyi ise yeteneğin tamamlayıcısı olarak gördü (Çorbacıoğlu 1965: 63). Sevimsiz insanlardan oluşan bir piyesin seyirciyi en başından sıkacağını, ancak usta bir yazarın eğer isterse zayıf karakterli, kötü huylu, sevimsiz birini bile seyirciye sevdireceğini savundu (17). Oyunlarındaki figürlere sempatiklik kazandırma çabası bundandı.

Tiyatro oyununu bir “olaylar akımı” olarak tanımlayan Çorbacıoğlu, olayların birbirleriyle olan ilişkilerinden meydana geldiğini belirttiği “konu”nun sınırlarını mümkün olduğunca geniş tutmaktan yana oldu. Sahne oyunu yerine radyofonik oyuna yönelmesi de bu türün, konu seçiminde özgür davranılmasına müsait yönüydü. Örneğin yedi başlı bir canavarın ya da beyaz eldiven giymiş bir fındık faresinin sahnede dolaşması imkânsızken radyo tiyatrosunda hatıra gelen her olay mikrofona uygulanabilmekteydi (57).

Tiyatroda yenilikten yana olduğu için, günlük hayatın meselelerini konu edindiği oyunların sıradanlığından uzaklaşmak adına, malzemesini geçmişten alan tarihî oyunlar yazdı. Koca Sinan ve Barbaros Hayreddin, böylesi bir çabanın ürünüydü.

Gerçeğin olduğu gibi kopya edilmesinin sanat olmadığını belirten Çorbacıoğlu sanatın, gerçeği güzelleştirerek kopya etmekle yükümlü olduğuna inandı. Bu nedenle tiyatro dilinin gerçek hayattaki dilden farklı olması gerektiğini savundu (37).

Toplumdaki insanların zayıf yönlerini güldürü biçiminde ele aldığı oyunlarında, şaşırtıcı ve beklenmedik bir sonu tercih ederek seyircinin de kendi zihninde bir sorgulama yapmasını amaçlayan Çorbacıoğlu, skeç ve komedi türünün başarılı örneklerini verdi. Altmış beş yıllık yaşamına otuz beşi aşkın radyo oyunu sığdırdı. Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü’nün başrollerini paylaştıkları, televizyonun en uzun süreli yerli dizilerinden “Kuruntu Ailesi”nin de yazarı olarak bilinirliğini arttırdı. Güncelliğini koruyan oyunları bugün hâlâ sahnelenmekte ve izleyenleri güldürmeye devam etmektedir.

Kaynakça

And, Metin (1983). Türk Tiyatrosunun Evreleri. Ankara: Turhan Kitabevi.

Cumhuriyet (04.02.1990). “Fazıl Hayati Çorbacıoğlu’nun Ardından: 35 Radyo Oyunu ve Bir Ömür”. 4.

Cunbur, Müjgân (2002). “Fazıl Hayati Çorbacıoğlu”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay.

Çorbacıoğlu, Fazıl H. (1965). Radyo Tiyatrosu ve Piyes. İstanbul: Mikrofon Yay.

Çorbacıoğlu, Fazıl H. (1968). Satılık Şapka. İstanbul: Minnetoğlu Yay.

Çorbacıoğlu, Fazıl H. (1971). Koca Sinan. İstanbul: Minnetoğlu Yay.

Enginün, İnci (2001). Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı. İstanbul: Dergâh Yay.

Karaalioğlu, Seyit Kemal (1982). Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü. İstanbul: İnkîlap ve Aka Kitabevi.

Korkud, Refik (1970). Türk Edebiyatında Şairler ve Yazarlar: Hayatları, Edebî Kişilikleri, Eserleri. Ankara: Türkiye Fikir Ajansı.

Nutku, Özdemir (1999). Atatürk ve Cumhuriyet Tiyatrosu. İstanbul: Özgür Yay.

Şengül, Abdullah (2008). Cumhuriyet Döneminde Tarihî Tiyatro. Ankara: Alp Yay.

Tekin, Arslan (1995). Edebiyatımızda İsimler ve Terimler. İstanbul: Ötüken Neşriyat.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ESRA SAZYEK
Yayın Tarihi: 21.11.2018
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Pirinç Mangal― / Ankara Radyosu1956Radyo Oyunu
Radyo Tiyatrosu ve PiyesMikrofon Yayınları / İstanbul1965İnceleme
Kabzımal Cemile― / ―1966Tiyatro
Hamido Kaçırıldı― / ―1967Tiyatro
Satılık ŞapkaMinnetoğlu Yayınları / İstanbul1968Tiyatro
Koca SinanMinnetoğlu Yayınları / İstanbul1971Tiyatro
Erkek Satıİstanbul Kitabevi / İstanbul1972Tiyatro
Barbaros Hayreddinİstanbul Kitabevi / İstanbul1983Tiyatro

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Hasan Aktaşd. 01 Ocak 1962 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2CEMAL/YORGUNÎ, Cemal Yıldırımd. 1950 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HÜSEYİN KIVANÇd. 1956 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Sadi Uluırmakd. 1925 - ö. 15 Eylül 1979Doğum YılıGörüntüle
5M. Sunullah Arısoyd. 25 Mart 1925 - ö. 19 Aralık 1989Doğum YılıGörüntüle
6Bülent Akkurtd. 14 Eylül 1925 - ö. 27 Nisan 2014Doğum YılıGörüntüle
7BOYACI, Esat Hüseyin Canıtezd. 1914 - ö. 1990Ölüm YılıGörüntüle
8Celâl Çumralıd. 05 Ağustos 1916 - ö. 1990Ölüm YılıGörüntüle
9IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işıkd. 1910 - ö. 03.02.1990Ölüm YılıGörüntüle
10Ercüment Ekrem Talud. 1888 - ö. 16 Aralık 1956MeslekGörüntüle
11Kemal Kocatürkd. 01 Nisan 1964 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Mahmut Yesarid. 1895 - ö. 16 Ağustos 1945MeslekGörüntüle
13Özcan Ergüderd. 17 Temmuz 1929 - ö. 28 Temmuz 2014Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Sefa Kapland. 1 Şubat 1956 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Veysel Gültaşd. 17 Ocak 1949 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Hayati Asılyazıcıd. 1931 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17HAYÂTÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Hayati Bakid. 17 Ağustos 1949 - ö. ?Madde AdıGörüntüle