BOYACI, Esat Hüseyin Canıtez

(d. 1914 / ö. 1990)
Ressam, nakkaş
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Esat Hüseyin Canıtez olan âşık 1914 yılında Kırşehir’de doğmuştur (Bulut 1983: 129). Babası Sülükçüler ailesine mensup Esat Çavuş’tur. Annesi ise Fatma Samiye Hanım’dır. Savaş ortamında yokluk içerisinde yetişen Canıtez, Harf Devrimi öncesinde ilkokulu tamamlamış, sonrasında ortaokul üçüncü sınıfa kadar devam etmiştir. Arap ve Latin temelli alfabeleri tanımış olması mesleğinin şekillenmesine ve çeşitlenmesine katkı sağlamıştır. Marangozluk ile başladığı iş hayatını, boyacılık, hattatlık, nakkaşlık, tabela hazırlama gibi sanat ve zanaatın iç içe olduğu mesleklerle sürdürmüştür (Canıtez 1985: 100).

Esat Hüseyin Canıtez, 1937'de İstanbul Maçka’daki Fen Tatbikat Okulu Muhabere Bölüğünde askerlik hizmetine başlamıştır askerliği esnasında Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşını Dolmabahçe Sarayı'ndan top arabasına taşıyanlar arasında yer almıştır. 1939 yılında terhis olmuştur. 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yeniden askere çağrılmıştır. Terhisinin ardından çeşitli işlerde çalışmış, Konya ve Kırşehir’de 100'ü aşkın caminin süslemesini yapmıştır. Fadime Hanım ile evlenen âşığın bu evlilikten Salih adını verdiği bir oğlu ve Gülşen adlı bir kızı olmuştur. 1973 yılında önce eşini, ardından da genç yaştaki oğlunu kaybeden Canıtez yaşadığı acının etkisiyle 1981 yılında kısmi felç geçirmiştir. Bu olayların ardından, 1990 yılında vefat etmiştir. (Ülgen 2014: 327)

Esat Hüseyin Canıtez’in şiirle münasebeti çocukluk yıllarında başlamıştır. Erol Ülgen'in aktardığına göre, on yaşındayken 15 dörtlükten oluşan ilk şiirini ağıtçı bir kadının ezgilerinden esinlenerek yazmıştır (2014: 327). Babası Esat Çavuş’un uzun süren askerliği, bir anlamda babasız yetişen Canıtez’i akranlarına göre daha erken olgunlaştırmıştır. Askerlik ve farklı illerde çalışma gibi gerçekler, Canıtez’in çok sevdiği Kırşehir’den ve sevdiklerinden ayrı düşmesine ve içinde gurbet acısının büyümesine sebep olur. İlk şiirlerini topladığı 1954 yılında yayımlanan Kalbimin Işıkları adlı eserinde şairin sıkıntılı hayatını görmek mümkündür: “Gönül arzuladı seni Kırşehir/ Senden ayrılalı yediğim zehir" (Canıtez 1954: 26). Aynı kitabında Canıtez, Hüseyin mahlasını kullanmıştır.

Canıtez, uzun süre askerlik yapmış bir babanın evladıdır. Babasının vatan müdafaasında görev alması, babasına duyduğu sevgi ve hasret âdeta babasının mücadelesi ile bütünleşmiş ve onda vatan, bayrak, millet, Cumhuriyet gibi millî temaların ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Bayrak ve Toprak adlı kitabında şairin millî temaları ve Cumhuriyet değerlerini koşma nazım şekliyle dile getirdiği görülür. Aynı eserin arka kapağında millî değerlere inanmış bir ruhla yetişmiş olmasını “Beni şair ve âşık eden ruh o ruhtur.” sözleriyle değerlendirmiştir. Canıtez’in, bu çalışmasında yer verdiği şiirlerinde “Boyacı” mahlasını kullanmıştır. Kitabın kapağında da “Âşık Boyacı” ifadesi yer almaktadır. 1982 yılında yayımlanan Türk Oğluyum Türk Oğlu adlı kitabında benzer millî temaların yanı sıra "gurbet kokulu Kırşehir" konulu şiirler de görülür. Kitabın arka kapağında Müjgan Cumbur, şairin şahsiyeti ve şiirine dair şu tespitlerde bulunur. “Geçimini sağladığı mesleğini şiirlerinde kendisine mahlas yapan “Âşık Boyacı” Hüseyin Canıtez halk edebiyatı dediğimiz kaynağın sırrına erenlerdendir. Onun deyişlerinde toprak vatanlaşmış, millet bütün değerleriyle bayrak misali göğe yükselmiştir. Bir bütün olarak Türk yurdu, millet, bayrak, Atatürk ve diğer büyüklerimiz onun şiirlerinde övülmüş, özellikle Kırşehir bütün güzellikleriyle, tarihte ün yapmış kişileriyle Şair Boyacı’nın mısralarında dile getirilmiştir.” (Canıtez 1982). 1985 yılında Âşık Boyacı’nın Belki de Son Eserim adını verdiği çalışması yayımlanır.

Canıtez'in eserlerinde genel olarak millî temaların yanı sıra gündelik hayata dair şiirlerin de bulunduğu görülmektedir. Koşma şeklinin ağırlıklı olduğu eserleride 8’li ve 11’li heceyle söylenmiş epik ve didaktik şiirlere yer verilmiştir.

Esat Hüseyin Canıtez, âşıklık geleneği içerisinde yetişmemiştir. Kendisi için "şair", "halk şairi", "âşık" ifadelerini kullanır. Bu terimlere dair düşüncelerine şiirlerinde yer verir: “Âşığın Yükü” adlı şiirinde “Âşık isen pek çok yükümüz bizim(Canıtez 1982: 53) diyen şair, “Âşığın Dünyası” adlı şiirinde ise “Âşığın gezdiği dünyası aşktır/ Âşığın gördüğü rüyası aşktır” (Canıtez 1982: 60) demektedir. "Halk Şairleri" adlı şiirinde ise "Sazda, sözde, dilde biriz/ Biz bülbülüz gülde biriz/ Sıfır değil elde biriz/ Derler bize halk şairi" (Canıtez 1985: 36) dizeleriyle kendini tanımlar.

Saz çalabilen Canıtez, Kırşehir’de yapılan kültürel etkinliklere sazıyla sözüyle katılır (Ülgen 2014: 328). Canıtez, Emir Kalkan’ın XX. Yüzyıl Türk Halk Şairleri adlı çalışmasında “kalem şairi” ifadesiyle tanıtılır (1991: 272). Canıtez “Anadolu Âşığı” adlı şiirinde; “Seyranice seyran ettim âlemi/ Âşık Emrah gibi yaptım kelâmı/ Namık Kemal gibi tuttum kalemi/ Vatan derken alev vardır ağzımda" (Canıtez 1985: 59) dizeleriyle âşıklık geleneğinin ve Türk halk şiirinin inceliklerini bilen ancak irticalen söylemekten ziyade şiirlerini yazan bir halk şairi olduğunu belirtmiştir. Canıtez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünde el sanatları ustaları, mahalli sanatçılar, âşıklar ve halk ozanlarını tespit için oluşturulan envanterde "âşık/halk ozanı" sıfatıyla kayıtlıdır (Arşiv Yer No: YB1986.0062).

Kaynakça

Bulut, Hacı Vahit (1983). Kırşehir Halk Ozanları. Ankara: Filiz Yay.

Canıtez, Esat Hüseyin (1985). Belki de Son Eserim. Kırşehir: Yastıman Matbaacılık.

Canıtez, Esat Hüseyin (1982). Türk Oğluyum Türk Oğlu. KırşehirYastıman Matbaacılık.

Canıtez, Esat Hüseyin (1973). Bayrak ve Toprak. AnkaraAfşaroğlu Matbaacılık.

Canıtez, Esat Hüseyin (1954). Kalbimin Işıkları. Konya: Ülkü Basımevi.

Kalkan, Emir (1991). XX. Yüzyıl Türk Halk Şairleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Ülgen, Erol (2014). “Hüseyin Canıtez”. Ahilik Ansiklopedisi. Ankara: T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yayınları. C.1. 327-328.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CAVİT GÜZEL
Yayın Tarihi: 16.04.2019
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Kalbimin IşıklarıÜlkü Basımevi / Konya1954Şiir
Bayrak ve ToprakAfşaroğlu Matbaası / Ankara1973Şiir
Türk Oğluyum Türk OğluYastıman Matbaacılık / Kırşehir1982Şiir
Belki de Son EserimYastıman Matbaacılık / Kırşehir1985Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Kamil Bozdağd. 1914 - ö. 1993Doğum YeriGörüntüle
2Zübeyir Tokgözd. 1971 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ENGİNÎ/ŞAHİNOĞLU, Deniz Şahinoğlud. 1968 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Ahmet Cemil Akıncıd. 1914 - ö. 1 Ocak 1984Doğum YılıGörüntüle
5HÜSEYİN/PÜRYANÎ, Hüseyin Kumcud. 1914 - ö. 16.09.1997Doğum YılıGörüntüle
6Oktay Rifatd. 10 Haziran 1914 - ö. 18 Nisan 1988Doğum YılıGörüntüle
7Cemal Süreya Seberd. 1931 - ö. 09 Ocak 1990Ölüm YılıGörüntüle
8ÖRGEL, Salim Örgeld. 1926 - ö. 1990Ölüm YılıGörüntüle
9Benal Arımand. 1903 - ö. 20 Temmuz 1990Ölüm YılıGörüntüle
10Bedri Rahmi Eyuboğlud. 1913 - ö. 21 Eylül 1975MeslekGörüntüle
11Halit Üzeld. 1900 - ö. ?MeslekGörüntüle
12NAKŞÎ, Ahmed Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
13ALİ, Ali Karabacakd. 1934 - ö. 03.08.1978Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14KUL KÜÇÜK/KÜÇÜK MEHMET, Mehmet Küçükd. 1928 - ö. 2009Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MEHMET GÖKÇEd. 1962 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16RÜŞDÎ, Mühürdâr-zâde Hüseyin Hüsnî Rüşdî Efendid. 1819 - ö. 1885Madde AdıGörüntüle
17DEVAÎ, Mustafa Çıplakd. 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18İBRAM/İBRAHİM/GÜLPINAR, İbrahim Gülpınard. 01.07.1971 - ö. 27.01.2016Madde AdıGörüntüle