İsmail Güzelsoy

(d. 10 Haziran 1963 / ö. -)
Yazar, Rehber
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Iğdır’da dünyaya gelen İsmail Güzelsoy dokuz yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul'un Gaziosmanpaşa semtine taşındı. Daha sonra tek başına tekrar Iğdır’a döndü ve ilk öğrenimini burada tamamladı. Ortaokul yıllarında Karagümrük’e taşındı, aynı dönemde Cağaloğlu’nda mücellithane ve çeşitli matbaalarda çalıştı. Güzelsoy edebiyata ilgi duymaya bu yıllarda başladı. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesine başladı. Üçüncü yılında, dönemin eğitim koşullarına uyum sağlayamayacağına karar verdi ve İsveç’e gitti. İsveç edebiyatı üzerine çalıştı. 1987 yılında tekrar İstanbul’a dönerek İsveççe ve İngilizce rehberlik yapmaya başladı. Rehberlik yaptığı yıllarda çeşitli dergi ve gazetelerde yazarlık yaptı. Güzelsoy hâlen İstanbul'da yazı çalışmalarını sürdürmektedir.

İsmail Güzelsoy, rehberlik yaptığı dönemde gazete ve dergilerde yayımladığı öykü, makale ve röportajlarla edebiyat ortamına adım atmıştır. Onun geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan ise kurgu türündeki eserleridir. 2000 yılında yayımladığı ilk eseri Seni Seziyorum-Kitab-ı Mukadder on bir öyküden oluşan öykü kitabıdır. Yazar daha sonra fiktif yapıda bir genişlemeye gitmiş ve Ruh Hastası (2004)'ndan itibaren okurunun karşısına tam anlamıyla bir "romancı" olarak çıkmıştır. Bu ilk romandan sonra “Banknot Üçlemesi” adını verdiği; Sincap (2005), Rukas (2006) ve İyi Yolculuklar (2007) adlı romanları yayımlamıştır. Bu üçlemedeki romanlar müşterek bir içeriğe sahiptir fakat her ne kadar içerik ve konu ayrılığı olsa da bazı romanlarda ana karakter olarak hikâyesi anlatılan kişiler başka romanlarda yan karakter olarak karşımıza çıkabilmektedir. Şahin, serinin ilk romanı Sincap'ı şu cümlelerle değerlendirir: "İsmail Güzelsoy Tükçe edebiyatın başarılı yazaarlarından biri. Banknot Üçlemesi adını verdiği serinin ilk kitabı Sincap, kurgudan anlatım tekniğine, yazar ve kahramanın metin içinde konumlanışlarına kadar oldukça ilgi çekici özelliklere sahip bir eser. Eserde ilk dikkati çeken özellik kendi içinde birden çok katmanlı bir yapıyı barındırması." (Şahin 2013: 64). Şahin'in dikkat çektiği çok katmanlı yapı özelliği serinin diğer romanları için de geçerlidir. Bu romanlarda dikkati çeken bir başka özellik ise roman içerisinde metinselleşmesi birbirinden farklı olan birçok türün iç içe geçmesidir.

Değil Efendi’nin Renk ve Korku Meselleri (2010) adlı romanda ön plana çıkan özellik ise anlatıcı olan Değil Efendi’nin anahtar karakter konumunda olmasıdır. Ayrıca Değil Efendi’nin Renk ve Korku Meselleri doğrudan Sincap’la ilişkilendirilebilecek bir eserdir. İsmail Güzelsoy; Çıt Yok (2011) ve Saf (2013) romanlarının ardından; Değmez (2015), Gölge (2016) ve Hatırla (2018) adlı romanlarını "Fenni Sihirler" üçlemesi başlığı altında yayımlamıştır. Her üç kitapta da birbirinden bağımsız görünen ve paralel bir şekilde anlatılan ana hikâyeler ve yan hikâyeler bulunmaktadır. Yazar her üç kitapta da romanlarını ilmek ilmek işleyerek ana ve yan öyküleri büyük bir başarıyla bağlayabilmiştir. Eserlerini kurgulama ve birbirine bağlamada kullandığı tekniği ise "Kuluçka evresinde küçük notlar almakla yetinirim. Hikâyemin mayalanması gerekir. Dönem araştırması, malzeme toplama işlemleriyle uğraşırken, gazete, dergi arşivlerini karıştırırken aynı zamanda varacağım o son durağı da belirgin hâle getirmeye çalışırım. Hikâyenin finalinden başına doğru biçimlenmesi çok önemli. Bu bana neyi yazmayacağımı da telkin eder. Tuhaf gelebilir bu tanım ama yazmak aslında neyi yazmayacağına karar vermekle başlayan bir yolculuktur. Final aşamasından geriye doğru yürürken hikâyem bir rüya gibi kendini biçimlendirmeye başlar. Bu aşamada sinopsis yazmaya başlarım. Çok oyalayıcı ama eğlenceli bir iştir bu. Çünkü dinamik bir süreçtir ve haliyle snopsis sürekli değişir. Karakterlerin oluşturulması, hikâyeyi taşıyacak ana unsurları filan bu aşamada oturtmuş olurum. Ardından da bölümleri porsiyonlara bölerek hangi bölümün ne kadarlık bir zaman ve kapsamda yazılacağını belirlerim. Buna çok sadık kalabildiğimi söyleyemem ama en azından kaba da olsa bir harita oluyor elimde. Bütün bu işler bittikten sonra bölümleri tekrar tekrar yazmam gerekiyor. Hemen hemen hiçbir bölümü bir kerede yazdığımı söyleyemem. Yeniden yazarken önceki ham metinleri de saklıyorum genellikle. Her şey bittikten bir süre sonra elimdeki malzemeyi nasıl kullandığımı incelememe yardımcı oluyor. Bir anlamda hikâyemin arkeolojisini de yapmış oluyorum bu yolla." (Görkem 2015) cümleleriyle dile getirmiştir.

Güzelsoy, "Fenni Sihirler" üçlemesindeki romanların içeriği ile ilgili şu değerlendirmeyi yapar: "Üç kitabı birbirine bağlayan şey, olay örgüsü ya da karakter bütünlüğü değil. Her romanda tekrarlanan, hatta vurgulanan unsurlar var. Olayların merkezinde bir linç sahnesi yer alıyor ve bunlar gerçek tarihî olaylara mümkün olduğunca sadık kalınarak anlatılıyor. Değmez’de, Tan Baskını esinli bir pasaj var, Gölge’de bu kez Osmanlı tarihindeki maymun cins kırımı ve nihayet Hatırla’daysa 6-7 Eylül pogostu anlatılır. Bu sahnelerin büyükçe bölümü tarihsel tanıklıklar ya da incelemeler esas alınarak yazıldı. İşin “fennî” boyutu biraz bu. Her romanda tekrar eden bir unsur da bu vahşet görüntülerinin tam tersi olan, incelikli yanlarımız… Yine Değmez’de diğerkâmlık, beklentisiz aşk diyebileceğimiz değerler sergilenir, Gölge’de bütünüyle bir Türk icadı olan hareketli mahya kültürü anlatılır, Hatırla’da ise 'Evet, 6-7 Eylül vahşetini gerçekleştirenler bizlerdik ama sekiz yüz yıl önce dünyadaki ilk robot teknolojisini de biz gerçekleştirmiştik' denmiş oluyor. Bu anlamda milliyetçi, seperatist bütün önermelere bir cevap olarak düşünülebilir Fennî Sihirler. Hiçbir ulus, topluluk, millet vs. tek bir yönüyle tanımlanamaz, ancak tek bir yönünü daha fazla öne çıkarmak o ulusun, topluluğun gelecek tasarımına dair ipucu verir. Yani El-Cezerî’nin, mahya mühendislerinin yolundan mı gideceğiz yoksa maymunları katleden, diri diri yakan o vahşi atalarımızın yolundan mı? İkisi de aynı zamanlarda yaşayan insanlar değil miydi? Geçmiş yorumu, gizli bir gelecek tasarımıdır bir bakıma.” (Ak 2018).

Güzelsoy'un çağdaşı olan seri roman yazarlarından farkı popüler roman yazma gayreti içerisine girmeden edebiyatın asıl işlevinin bilincinde olmasıdır. Nitekim bunu da "Edebiyat müthiş bir dinamodur ama neo-liberal dünyanın oyuncaklarından birine dönüşmekte. Kendi sağaltıcı, dönüştürücü gücünden korkup, sıradan bir eğlence aracı hâline geliyor. Mutlak iktidar sarhoşluğuyla lanetlenmiş çağın bütün aygıtları gibi edebiyat da giderek evcilleşip boyun eğiyor. Bunun dışında kalmayı seçebilecek, yalnızlığın ağırlığında solup gitmeyecek kadar dirayetli bir sanat, çok iyi şeyler yapabilir. Dünyayı tek başına değiştirmez ama bunun için malzeme sağlar. Bunca çirkinliğin arasında estetik bir varoluşun kapısını aralayıp bize soluk alabilme şansı verir. Sanat bir özgürlük pratiğidir." (Görkem 2015) diyerek ifade etmiştir. Romanlarında günlük sosyal meselelerden yakın tarihî geçmişimize kadar geniş bir konu yelpazesi bulunan Güzelsoy, meselelere panoramik bakışı, çağdaşı olan seri hâlindeki roman yazarlarından daha farklı ve sağlam bir fiktif yapıyla meydana getirdiği romanlarıyla çağdaş Türk edebiyatında adından söz edilmesi gereken bir isim olmuştur. Güzelsoy romancılığının dışında günümüz gezi edebiyatında da adı anılması gereken bir isimdir. İstanbul'un Gezi Rehberi 2 Günde Pera ve Boğaz (2009) ile İstanbul'un Gezi Rehberi 2 Günde Tarihi Yarımada (2009) adlı eserlerinde mesleği olan gezi rehberliği tecrübesi ve İstanbul'un mekânsal dokusunu kendi potasında eriitmiştir. Hikâye ve fotoğraflarla destekleyerek gezi yazısı türü içindeki eserlerden farklı bir teknikte eserler ortaya koymuştur.

Kaynakça

Ak, Eray (2018). "Kalemini iktidara satanlar güzellik üretemez-Söyleşi". https: //t24.com.tr/k24/yazi/ismail-guzelsoy,1712 [Erişim Tarihi: 24.05.2019]

Görkem, Kerem (2015). “Edebiyat evcilleşip boyun eğiyor-Söyleşi”. https://t24.com.tr/k24/yazi/edebiyat-giderek-evcillesip-boyun-egiyor,158 [Erişim Tarihi: 24.05.2019]

Güzelsoy, İsmail (2005). Sincap. İstanbul: Everest Yayınları.

Güzelsoy, İsmail (2015). Değmez. İstanbul: Doğan Kitap.

Şahin, Seval (2013). "Sahi bir hayat kaç kişiliktir?- İsmail Güzelsoy'un Sincap Adlı Romanı Üzerine". Duvar. S.10.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: İSA KOYUNCU
Yayın Tarihi: 07.06.2019
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Seni Seziyorum/Kitab- Mukadderİletişim Yayınları / İstanbul2000Hikâye
Ruh Hastasıİletişim Yayınları / İstanbul2004Roman
SincapEverest Yayınları / İstanbul2005Roman
Rukas/Perde AçılıyorEverest Yayınları / İstanbul2006Roman
İyi YolculuklarEverest Yayınları / İstanbul2007Roman
İstanbul'un Gezi Rehberi 2 Günde Pera ve BoğazAlfa Yayınları / İstanbul2009Gezi Yazısı
İstanbul'un Gezi Rehberi 2 Günde Tarihi YarımadaAlfa Yayınları / İstanbul2009Gezi Yazısı
Değil Efendi'nin Renk ve Korku MeselleriDoğan Kitap / İstanbul2010Roman
Çıt YokMephisto Kitaplığı / İstanbul2011Roman
SafMephsito Kitaplığı / İstanbul2013Roman
DeğmezDoğan Kitap / İstanbul2015Roman
GölgeDoğan Kitap / İstanbul2016Roman
Süslü Hatıralar SahnesiKara Karga Yayınları / İstanbul2018Roman
HatırlaDoğan Kitap / İstanbul2018Roman
Öksüz Ağaçların ÇobanıDoğan Kitap / İstanbul2019Roman

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Müslüm Oğuzd. 20 Şubat 1951 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Ziya Zakir Acard. 6 Kasım 1954 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3DEHGAN, Mehemmed Hüseyin Dehgand. 1934 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4SERDAR MEMMEDOVd. 1963 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Dilek Yazard. 1963 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Uygur Orhand. 14 Ocak 1963 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Muttalip Taşd. 1965 - ö. ?MeslekGörüntüle
8Haldun Derind. 1912 - ö. 12 Mart 2004MeslekGörüntüle
9Ahmet Tufan Şentürkd. 12 Mayıs 1924 - ö. 9 Mayıs 2005MeslekGörüntüle
10İbrahim Sadrid. 01 Ocak 1963 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Tahsin Yazıcıd. 1922 - ö. 20 Kasım 2002Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Hande Özcand. 1977 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13İSMAİLd. ? - ö. 1947Madde AdıGörüntüle
14İSMAİLd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15İsmail Gerçeksözd. 1925 - ö. 4 Nisan 1980Madde AdıGörüntüle