Nâzım Kurşunlu

S. Kuray, Sarp Kuray
(d. 1911 / ö. 8 Ekim 1980)
Tiyatro Yazarı, Yazar, Öykücü, Romancı, Memur
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

S. Kuray ve Sarp Kuray imzalarını da kullandı. Fevziye Hanım ile Kâzım Bey'in oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Babası Kâzım Bey, Nâzım Kurşunlu henüz çocukken Birinci Dünya Savaşı'nda şehit oldu. İlköğrenimini İstanbul'da, lise tahsilini Erzurum Lisesi'nde tamamladı (1928). İstanbul Yıldız Teknik Okulu İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu (1980). 1932’de Erzurum’da askerliğini yapan Kurşunlu, aynı yıl devlet memurluğuna başladı. 4 Ekim 1936’da Erzurum’da Saadet İleri Hanım ile evlendi. Bu evlilikten Sürel (bir yaşında iken vefat etti), Ayla, Tuğrul ve Fatma adlarında dört çocuğu dünyaya geldi. Kurşunlu, 1943 yılına kadar Bayındırlık Bakanlığı Teşkilatı'nda görev aldı. 1943'te bu kurumdan istifa etti ve 1947'ye kadar serbest çalıştı. 1944'te İkinci Dünya Savaşı nedeniyle ikinci kez askere alındı. 1947'de yeniden memuriyet hayatına döndü, Ankara İmar Müdürlüğü’nde ve Belediye Fen İşleri’nde çeşitli görevlerde bulundu. Ankara Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü'nde dekoratör-mühendis olarak çalıştı (1958-71) ve bu işinden emekliye ayrıldı. 1977 yılının Aralık ayında eşi Saadet Kurşunlu’yu böbrek rahatsızlığından kaybetti. Bir kalp krizi sonucu Ankara'da öldü (Toran 2007).

Lise öğrenimi sırasında Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinden büyük teşvik gören Nâzım Kurşunlu'nun yayımlanan ilk eseri Nankör (1934) adını taşıyan bir romandır. Kurşunlu, bu romanın ardından hikâyeler yazmaya ve bu hikâyeleri müstear adlarla yayımlamaya başladı. Bir roman denemesi ve kısa hikâyelerle başlayan edebî çalışmalarına yoğun iş temposu nedeniyle uzun bir dönem ara verdi. 1947 yılında radyofonik temsiller üzerinde çalışmaya başladı ve bu dönemde kaleme aldığı yirmiye yakın radyo piyesi Ankara ve İstanbul radyolarında seslendirildi. 1947’de “S. Kuray” takma adıyla Bir Haylazın Hikâyesi: Küçük Hikâyeler adlı hikâye kitabını yayımladı. Bu eser on küçük hikâyeden oluşmaktadır.

Roman ve hikâyeler de yazmasına rağmen Nâzım Kurşunlu, edebiyat tarihimizde tiyatro yazarı kimliği ile ön plana çıkmıştır. Kurşunlu, kendisi ile yapılan bir söyleşide tiyatro sanatı ile ilgili düşüncelerini şu cümlelerle ifade etmiştir: “Halkı bir yerden alıp üstün bir medeniyet seviyesine ulaştırıcı bir unsur olan tiyatro sanatına harcanan emek ve yapılacak fedakârlık, diğer büyük sosyal davalarımıza harcanandan az olmamalıdır.” (Noyan 1958: 18)

Kurşunlu'nun ilk oyunu olan Melekler ve İnsanlar, 1950'de Ankara Küçük Tiyatro'da sahnelendi. Bu oyununu izleyen diğer yapıtlarının çoğu Ankara Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda oynandı. Fatih adlı oyunu İstanbul'un fethinin 500. yılında 1953'te İstanbul'da, daha sonra Ankara'da Büyük Tiyatro'da oynandı. Bu oyun, yazarın yeniden ele aldığı biçimiyle 1973'te, Cumhuriyet'in kuruluşunun 50. yılında ikinci kez Rumelihisarı'ndaki açık hava tiyatrosunda sahneye konuldu. Kurşunlu'nun sahnelenen oyunlarından bazıları daha sonra kitap hâlinde neşredildi. Fatih (1951), Branda Bezi (1952), Dumanlı'da Telâki Var (1964) ve Merdiven (1966) yazarın kitap olarak basılan oyunlarıdır.

Fatih (1951), Nâzım Kurşunlu tarafından İstanbul’un fethinin 500. yıldönümü dolayısıyla yazılmış tarihî bir dramdır. 1953 yılında yeniden düzenlenerek neşredilen eser, Türk Edebiyatında, Fatih ve fetih konulu ilk piyestir. Macar yazar Ferenc Herczeg’in 1904 yılında yayımlanan Bizans adlı eserinde Fatih ve fetih konusu ele alınmıştır. Bu kitabın yayımlanmasından sonra Nâzım Kurşunlu’nun eserine gelinceye kadar Türk Edebiyatı’nda fetih konusu geniş çapta ele alınmamıştır. Kurşunlu, Fatih’i çağının ilerisinde örnek bir insan olarak ele alırken Herczeg, Fatih ve fetih olayını küçümsemeye çalışan bir bakış açısıyla işlemiştir. Bu bakımdan Nâzım Kurşunlu’nun bu piyesi, Herczeg’in eserine Türk bir yazar tarafından verilen cevap niteliğindedir (Buttanrı 2003: 315).

Branda Bezi (1952), üç perdeden oluşan bir dramdır. Eserde orta hâlli bir ailenin kiracılıktan kurtulmak için borca girip ev yaptırmak istemeleri ve bu uğurda yaşadıkları realist bir bakış açısıyla işlenmiştir. "Yazar konusunu ve onun içindeki ev sahibi olma temasını iyi seçmiştir. O, gerçekten sosyal yaşayış tarzımızı müşahede etmesini, sosyal hayatımızın akışına bakmasını iyi biliyor. Bu bakış bir yönden bilimsel müşahede yollarına da uygunluk gösteriyor; öte yanda da bir sanatçı idraki içinde yapılmaya uğraşılıyor. Bu bakımdan karşımıza, ana çizgileriyle gerçeğe uygun bir tiyatro oyunu çıkmış oluyor." (Savcı 1952: 12)

Kurşunlu'nun bir diğer piyesi Dumanlı’da Telâki Var (1964) üç perdelik bir dramdır. Yazarın bireyleri ön plânda tuttuğu aile oyunlarındandır. Eserde Dumanlı tren istasyonunda çalışan ve orada yaşayan insanların başlarından geçenlere odaklanılmıştır. “Her şey tiyatro tekniğine ve işin gereğine uygun olarak yürüyor. Aksayan hiçbir yer yok. Piyes, kişileri günlük yaşayışta görüp tanıyabileceğimiz canlı kanlı insanlardan ayırt edilemeyecek gibi çizilmiş. "(Sevengil 1963: 11-12)

Merdiven (1966), üç perdelik bir piyestir. Daha çok aile içi sorunlarla ilgilenen Nâzım Kurşunlu’nun bu eseri, küçük memurdan hareket ederek, toplumdaki aksaklıkları yansıttığı bir oyundur. "Nâzım Kurşunlu’nun “Merdiven”i, acı ve gülünç yanları olan bir oyun. Emekliye ayrılan küçük çapta bir müdürün emekli ikramiyesi ile ev yapması, borçlarını ödeyemediği için bunu Anadolulu bir dalavereciye kaptırdıktan sonra yine borçlanarak zar zor bir gecekonduya yerleşebilen Hamdi Bey'in hikâyesidir." (Nutku 1964: 13-15)

Kitap hâlinde basılmayan fakat Türk Dili Dergisi Kısa Oyunlar Özel Sayısı'nda neşredilen "Dışarıdakiler" (1969), Nâzım Kurşunlu’nun komedi türündeki piyeslerinden biridir. Bu eserde sinir hastalıkları uzmanı ile bir hastasının muayenesinde aralarındaki akıl sağlığı hakkındaki konuşmaları işlenmiştir. Eser, sahnelenmemiştir. Yazarın sahnelenen ama kitaplaşmayan oyunlarından bazıları ise sahneleniş sırasına göre şunlardır. Melekler ve Şeytanlar (1950-51), Çığ (1953), İpler Elimizde Değil (1962), Çivi Çiviyi Söker (1962), Ana Babalar Okulu (1967), Gecikenler (1968),Kör Kadı (1970), Evler ve İnsanlar (1974), Baba Evi (1978).

Nâzım Kurşunlu'nun bazıları kitap olarak neşredilen, bazıları ise yalnızca sahnelenen ve sayıları elliye yaklaşan oyunlarında aile içi ilişkilerle birlikte toplumsal temalara yer verdiği görülür. Yazar, günlük yaşamdan aldığı konular içinde özellikle memur, esnaf, işçi gibi insanların sorunlarına yönelmiştir. Kurşunlu piyeslerini sade bir dil ve akıcı bir üslupla yazmıştır. Nâzım Kurşunlu, kaleme aldığı piyeslerle tiyatro yazınımızın önemli isimlerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır.

Kaynakça

Buttanrı, Müzeyyen (2003). "Frenc Herzeg'in Bizans ve Nazım Kurşunlu'nun Fatih Adlı Eserlerinde İstanbul'un Fethi", I. Uluslararası Karsılaştırmalı Edebiyat Kongresi Bildirileri Kitabı (Haz. Doç. Dr. Ali Gültekin). Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi Basımevi. 315-337.

Necatigil, Behçet (1999). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. Baskı). İstanbul: Varlık Yay.

Noyan, Zuhal Kârman (1958). “Fatih Piyesi ve Nâzım Kurşunlu”. Vatan. 8 Haziran 1958. 18.

Nutku, Özdemir (1964). “Altındağ Tiyatrosu ve Merdiven”. Tiyatro. 6 Nisan 1964. s. 13-15.

Savcı, Bahri (1952). “Ankara’da Sanat Hareketleri: Branda Bezi”. Yeditepe. 1 Nisan 1952. S. 11. s. 12.

Sevengil, Refik Ahmet (1963). “Tiyatro”. Milliyet. 7 Haziran 1963. s. 11-12.

Toran, Hande (2007). Nâzım Kurşunlu'nun Hayatı ve Tiyatroları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Yalçın, Murat (Ed., 2010). Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (3. Baskı).İstanbul: Yapı Kredi Yay. C.2. s. 660-661.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. NECATİ TONGA
Yayın Tarihi: 29.08.2018
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
NankörÜlkü Matbaası / İstanbul1934Roman
Bir Haylazın Hikâyesi: Küçük Hikâyeler- / -1947Hikâye
FatihBiricik Basımevi / Ankara1951Tiyatro
Dumanlı’da Telâki VarMillî Eğitim Yay. / Ankara1964Tiyatro
MerdivenMillî Eğitim Basımevi / İstanbul1966Tiyatro

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Doğum YeriGörüntüle
2Türkân Gedik Bengid. 1942 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HİLÂLÎ, Ramazan Çelebid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ELİ ŞAMİL OĞLU ŞAİROVd. 1911 - ö. 1943Doğum YılıGörüntüle
5Rüstem Akınsud. 1911 - ö. 6 Haziran 1991Doğum YılıGörüntüle
6Rikkat Köknard. 11 Kasım 1911 - ö. 20 Mayıs 1994Doğum YılıGörüntüle
7DERDİMEND, Fatma Oflazd. 1895 - ö. 09.11.1980Ölüm YılıGörüntüle
8Oğuz Kâzım Atokd. 24 Mart 1912 - ö. 25 Aralık 1980Ölüm YılıGörüntüle
9Ümit Kaftancıoğlud. 1935 - ö. 11 Nisan 1980Ölüm YılıGörüntüle
10Ahmet Şerifovd. 1926 - ö. 2000MeslekGörüntüle
11Ömer Akşahand. 01 Ocak 1953 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Serhat Güneyd. 1973 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Gülçin Sahillid. 10 Ekim 1980 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Mikâil Söylemezd. 1984 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Güneli Günd. 1939 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Refika Nazımd. 1947 - ö. 2006Madde AdıGörüntüle
17Nazım Payamd. 1 Ocak 1955 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18HİTABİ, Nazım Sakald. 1930 - ö. 06.09.1993Madde AdıGörüntüle