Madde Detay
MİHMANÎ/YÜZBAŞIOĞLU, Hasan Yıldırım
(d. 1914 / ö. 1986)
âşık, rençper, çoban
(Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Hasan Yıldırım olan âşık, Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Saraç köyünde 1914'te dünyaya gelmiştir. Şiirlerinde Mihmanî ve Yüzbaşıoğlu mahlaslarını kullanır. Babası Yüzbaşılar sülalesinden Mustafa Efendi, annesi Elife Hanım'dır. Babası Mustafa 1914'te başlayan 1. Dünya Savaşı'na katılmak için gittiği Kafkas cephesinde ağır yaralanır. Sivas'a gönderilen Mustafa, birkaç gün hastanede tedavi gördükten sonra şehit olur. Bu sırada Hasan, üç günlüktür. Annesi Elife Hanım Saraç köyünde Gümüş Karı diye de bilinir. Gümüş Karı, oğlu Hasan'ı binbir güçlükle büyütür. Hasan, yedi yaşına geldiğinde köyde çobanlık ve azaplık yapmaya başlar. Bunun yanında tarlalarda, bağ ve bahçe işlerinde de çalışarak ailesinin geçimine katkı sağlar (Yıldırım 2017: 17-18; Aslanoğlu 1973: 19; Kaya 2001: 81). Askerlik çağı gelinceye kadar köyde köylünün işlerine yardım ederek hayatını idame ettiren Hasan Yıldırım, askere gitmeden önce köylüsü Yeter Hanım'ı kaçırarak evlenir. Bu evlilikten Gülhanım, Nurettin, Behiye, Gülnaz, Ürfettin, Servet, Erdal, İmdat ve Mihriban adlarında dokuz çocuğu olur. Üç yıl askerlikten sonra onbaşı rütbesiyle askerliğini tamamlar. Vatani görevinden sonra köyüne dönen Yıldırım, gerek söz konusu yıllarda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar gerekse geniş bir aileye bakmanın zorlu sorumluluğu sebebiyle köyünde rençperliğin yanı sıra ırgatlık, azaplık ve çobanlık yapmaya başlar. Yaz aylarında Adana ve Mersin'e giderek oralarda da mevsimlik işçi olarak çalışır (Yıldırım 2017: 20). 1957'de Ankara'ya gider. Ankara Maarif Koleji'nde bekçi olarak çalışır. Ankara'da yaşadığı yıllarda birçok şair ve yazarla tanışma imkânı olur. Sazı ve sözünü pek çok kişiye dinleten Yıldırım için âşıklık, yeni bir ekmek kapısı oluşur. Pek çok etkinliğe ve organizasyona giderek geçimini sağlar. Hasan Yıldırım 1983'te kısmi beyin kanaması geçirir ve yatağa düşer. Vücudunun sol tarafı tutmaz. Üç yıl yatağa mahkum yaşayan âşık, 1986'da vefat eder (Kaya 2009: 488; Aslanoğlu 2006: 144; Yıldırım 2017: 113).
Hasan Yıldırım'ın halk şiirine yönelmesinde ilk olarak annesi Elife Hanım'ın etkili olduğu söylenebilir. Çünkü Hasan, annesinin şehit kocası Mustafa için yaktığı ağıtlarla büyür. Annesinin dışında çocukluk yıllarında köylerine gelip giden ozan ve âşıkların söylediği türküleri de büyük bir dikkatle dinler. Bunların içinde Hüseyin Gürsoy ve Fato Ana'nın ayrı bir önemi vardır. Hasan Yıldırım, saz çalmayı Hüseyin Gürsoy'dan öğrenir. 11-12 yaşlarındayken sazı ileri derecede çalabilir hale gelir (Yıldırım 2017: 19).
Yüzbaşıoğlu badeli bir âşıktır. Sazı öğrendikten sonra onunla yatıp onunla kalkan Hasan, bir gece rüyasında üç ak sakallı derviş görür. Bu dervişler ona süt içirirler ve içtiği sütün Hak dolusu olduğunu söylerler. Ona âşık olacağını bildirirler ve bu rüyasını kimseye anlatmamasını tembih ederler. Hasan uyandığında sanki elinde saz varmış gibi saz çalmaya ve türküler söylemeye başlar. Gördüğü rüyayı annesine anlattıktan sonra tekrar uykuya dalar. Bu kez uykusunda onu yılanlar sokar; ejderhalar yer. Kan ter içinde uyanan Yıldırım, bunun sebebinin rüyasını annesine anlatması olduğunun farkına varır. Dervişler bir daha da rüyasına uğramaz (Yıldırım 2017: 19-20).
Şiirlerinde ilk başlarda Ali İzzet Özkan'ın verdiği Mihmanî mahlasını kullanan âşık, Emlek yöresi sanatçılarındandır. Emlek yöresi, Sivas'ın ozan, şâir ve âşık yetiştirme bakımından en doğurgan bölgelerinden biridir. Emlek yöresinin en meşhur âşıklarından Veysel Şatıroğlu, birgün Hasan Yıldırım'a Mihmanî mahlasını beğenmediğini, onun yerine sülale adı olan Yüzbaşıoğlu (Yüzbaşoğlu)'nu kullanmasının doğru olacağını söyler. O da o günden itibaren Yüzbaşoğlu mahlasını kullanır. Az da olsa Mihmanî ve Yüzbaşoğlu Mihmanî şeklinde mahlas kullandığı da olmuştur (Yıldırım 2017: 21).
Yüzbaşıoğlu en çok kendi yöresi Emlek âşıklarından başta Veysel Şatıroğlu olmak üzere Âşık Veli, Âşık Agahî, Âşık Hüseyin Gürsoy, Fato Ana, Âşık Aziz Üstün, Âşık Sefil Selimî ve Âşık Serdarî'den etkilenmiştir. Veysel Şatıroğlu ile tanıştıktan sonra onunla birlikte Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde pek çok okulda sanatını icra eder. 1962'de Ankara Radyosu'nda mahallî sanatçı olarak programlar yapar. 1967'de Konya'da düzenlenen Âşıklar Bayramına katılır ve birinci olur. 1971'de 45'lik plaklar hâlinde iki albüm hazırlar. Bu süre zarfında Âşık Mahzunî Şerif, Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova ve Mahmut Erdal gibi önemli isimlerle de tanışma fırsatı bulur (Yıldırım 2017: 25-26).
Âşık Yüzbaşıoğlu, geleneğin birçok dalında kendini göstermiştir. Rüya görme, bade içme, saz çalma, atışma ve deyişme gibi geleneğin unsurlarını haizdir. Ona saz çalmayı öğreten Hüseyin Gürsoy bir bakıma ustasıdır. Çocuklarının büyük kısmının âşık ve şâir olması dolayısıyla onların da ustası pozisyonundadır. Çocukları Âşık Gülhanım, Âşık Kara, Âşık Ülfeti, Âşık Şahinî ve Âşık Emanetî babalarının izinden gitmişlerdir (Yıldırım 2017: 14).
Şiirlerinin nazım birimi dörtlüktür. Sadece birkaç şiirinde 3+2 şeklinde 5'li bentler tercih etmiştir. Kullandığı ölçü ise hece ölçüsüdür. En çok 11 ve 8'li hece kalıplarını tercih etmiştir. Koşma, semai ve destan en çok kullandığı nazım şekillerindendir. Şiirlerinin konusu oldukça geniştir. Özellikle cem törenlerinde zakirlik ve dedelik yaptığı için şiirlerinde Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve On İki İmam sevgisi ön plandadır. Kalemi günlük hayattan kopuk değildir. Söz gelimi aldığı bir borcun ödemesi ya da dönemin siyaset adamı Süleyman Demirel için kaleme aldığı şiirler bulunmaktadır. Kullandığı nazım türlerinde bakıldığında taşlama, dertlenme, nefes ve güzellemenin diğer türlere göre daha çok kullanıldığı görülmektedir.
Kaynakça
Aslanoğlu, İbrahim (1973). "Mihmanî". Sivas Folkloru. Sivas. 3: 19.
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları II. Sivas: Sivas Valiliği Yay.
Kaya, Doğan (2001). "Bir Âşık Ailesi: Âşık Yüzbaşıoğlu ve Ailesindeki Diğer Âşıklar". Folklor ve Edebiyat. Lefkoşa. 28: 81-83.
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şâirleri. C. V. Sivas: Önder Matbaacılık.
Yıldırım, Servet (2017). Sivaslı Âşık Hasan Yüzbaşoğlu (Mihmanî) ve Ailesindeki Diğer Âşıklar. Ankara: Kültür Ajans Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR BAŞARANYayın Tarihi: 26.09.2018Güncelleme Tarihi: 09.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 26.09.2018Güncelleme Tarihi: 09.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HAFIZ KÂMİL, Hüseyin | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MEDİNE ATA | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BEDİR, Bedir Karakuş | d. 1944 - ö. 1993 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | BAHRİ HASAN, Hasan Güneri | d. 1914 - ö. 1984 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ELİ HESEN OĞLU ELİYEV | d. 1914 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ZEYNEP DEMİR | d. 1914 - ö. 1978 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SADİ ORUCOV | d. 1940 - ö. 1986 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mehmet Seyda | d. 15 Ağustos 1919 - ö. 13 Temmuz 1986 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Macit Cevat Doğudan | d. 1912 - ö. 8 Ağustos 1986 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NEBİ, Nebi Yıldırım | d. 1932 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | SALTUK, Ahmet Yurt | d. 01.08.1934 - ö. 09.07.2021 | Meslek | Görüntüle |
12 | MEÇHULÎ/GIYABÎ, Hasan Aşık | d. 1915 - ö. 2000 | Meslek | Görüntüle |
13 | ALİ BAKİ, Ali Baki Gül | d. 1897 - ö. 24.12.1956 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | TEVFİK | d. 1884 - ö. 1924 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SUZÂNÎ, Abdülvahap Bozkurt | d. 1892 - ö. 1945 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NİHÂD, Mîr, Şerîf Paşa-zâde | d. 1799 - ö. 1869 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RIFKÎ, Mahmûd Rıfkî | d. ? - ö. 1864 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | YAHYÂ, Yahya Dede Efendi | d. ? - ö. 1688 | Madde Adı | Görüntüle |