A. Turan Oflazoğlu

(d. 1932 / ö. -)
Yazar, Çevirmen, Dramaturg, Prodüktör
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Tam adı Ahmet Turan Oflazoğlu'dur. Adana'nın Karataş ilçesinde, İsahacılı köyünde doğar. Aslen Kayserili olan, İmam Ahmet Fevzi Bey'in oğludur. Annesi, ev hanımı olan Hanife Hanım'dır. Babasından aldığı dinî literatür ve annesinin kendisine anlattığı masal ve hikâyelerden edindiği birikim, tiyatrolarında görülecektir. 1932 yılında doğan yazar, dokuz yaşına kadar babasının görev yaptığı Ceyhan ilçesinin Mangıt köyünde kaldı. Bu tarihte babasının ölmesinin ardından, annesiyle birlikte önce Ceyhan'a, ardından da Kayseri'nin ilçesi olan Bünyan'a yerleşti. İlkokulu, Bünyan İlkokulu’nda okudu. Öğretmeni Yusuf Batur, yazarın gölge oyununa ilgi duymasını sağladı. Kendi kuklalarıyla Karagöz oynatmaya başlayan yazar, eğitimine bir yıl ara verdikten sonra, ağabeyinin yanına gittiği İstanbul'da Gedikpaşa Ortaokulu'nda okudu. Liseyi, yine İstanbul’da Vefa Lisesi’nde okuyan yazar, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nde başladığı eğitimini yarıda bıraktı ve aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi’nde çift ana dal hakkını kullanarak Felsefe ve İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerini 1960 yılında tamamladı (Seyhan, 2006). Dönem genelkurmay başkanının özel çevirmeni olarak yaptığı askerlik görevinden sonra 1963 yılında Fulbright bursu ile Amerika Washington Üniversitesi’nde gitti ve bir yıl süreyle tiyatro eğitimi aldı. Hocası Redford, onun tiyatro yazarlığında ustalaşmasını sağlar. 1964 yılında Türkiye’ye dönen yazar, eserler vermeye devam etti. 1968'den emekli olacağı 1997'ye kadar TRT İstanbul Radyosu’nda dramaturg ve prodüktör olarak görev yaptı (TBEA 2001).

Varlık, Türk Düşüncesi, Türk Dili gibi periyodiklerde imzası görülen Oflazoğlu, Türk edebiyatındaki yerini tiyatro yazarı olarak sağlamış olmakla birlikte şiir, biyografi, deneme ve çeviri konularında da eserler verir. Trajedinin Türk edebiyatındaki en başarılı ismi olarak görülen Oflazoğlu (Töre, 1996), Türk kültürünü Batı kültürü ile harmanlamayı ve kendi sentezini kurmayı başarmış bir yazar (Kaplan, 1983) olarak, özellikle tiyatrolarında millî bir söyleyişi ve yerli bir trajediyi yakalar. Yahya Kemal ve Tanpınar ile bütünlük kazanan değişerek devam etmek ve devam ederek değişmek ilkesi, Oflazoğlu eserlerinde de kendisini gösterir. Klasik Türk musikisi, mimari, Dede Korkut gibi kolektif hayata, millî estetiğe ve halka ait unsurlar, yazarın eserlerinde yer bulur. Gelenekten kopmadan moderni yakalama telaşında olan yazar, bu sentezi hazırlarken, seçkinci yönünden de taviz vermez. Bu noktada eserlerinde kurduğu dil de gündelik hayatın içerisinden fakat işlenmiş ve estetik bir dil olur. Ağızlara yer vermediği gibi bulanık söyleyişlere de yönelmez. İnsanın evrenselliğine ve üstünlüğüne inanan yazar, eserden de seçkinlik bekler (Oflazoğlu 2001).

Türk edebiyatının Shakespeare'i olarak görülen yazar, özellikle tarihî tiyatroları ile tanınır. Bu oyunları dün ile bugün arasındaki mukayese imkanını sağlamaları bakımından önemlidir (Şengül 2009) ve belge kadar estetik gerçekliği de önemseyen yazar, tarihin içerisinden çıkacak trajediyi, ancak yazarın oluşturabileceğini belirtir. Çünkü tarih, tarihçinin kurduğu bir bilimdir. Tarihî nitelik taşıyan bir edebî eserde ise beklenen, yazarın şahit olmadığı bir devri anlatması, olayın üzerinden zaman belirli bir zaman geçmesi ve anlatının estetik mesafeye uygun olmasıdır (Argunşah 2016). Oflazoğlu tiyatrolarının odağında Osmanlı tarihinden seçilen konular, genel olarak iktidar hırsı ve entrikalar vardır. Anlatıda seçilen kahramanların hem insan hem de yönetici olarak sınırları, karmaşaları, bocalama ve iç muhasebeleri detaylı olarak verildiği için trajik kahramanlar seçilmiştir. Yazar, Osmanlı tarihini, iktidar kavgaları noktasında ve kronolojik bir takiple işler. Devletleşme sürecinin ve cihangirlik duygusunun yüksek olduğu kuruluş devri, Oflazoğlu’nun eserlerinde görülmez. Konular, Osmanlı'nın yükseliş devrinden itibaren başlar. Kısacası yazar, tarihçinin boş ve dışarıda bıraktığı insan gerçeğine eğilmiş, tarihî hadiselerden öte bireysel trajedilerin tarihten görünüşünü işlemiştir (Oflazoğlu 1985). Eserler Osmanlı kronolojisi esas alınarak değerlendirildiğinde ilk sırada nazım-nesir karışık olarak yazılan, üç perde ve on yedi sahneden oluşan Bizans Düştü Fatih yer alır. İstanbul'un fethinin işlendiği eserde Mehmet'ten Fatih'e evrilen Sultan'ın karakteri ön plandadır. Cem Sultan, yazarın öznesini tarihî gerçeklik yanında psikolojik ve şahsî gerçekliği içerisinde sunduğu eserdir. Sultan, trajedisi, bunalımları, hataları ve hayat seyri noktasında işlenir. İki perdeden oluşan Yavuz Selim adlı oyununda Sultan'ın karakteri üzerinden devlet adamlığı, öfkesi ve hırsları işlenir. Kanuni Süleyman adlı eser, özellikle Şehzade Mustafa konusunda babalığı ile sultanlığı arasında kalan Kanuni'nin açmazları üzerine kurulur. Eser, 1996 yılında AKM Tiyatro Ödülü'nü kazanır. Genç Osman, gençliğinin ve tecrübesizliğinin verdiği heyecan duygusu yanında, cesareti ve iyi niyetli dürüstlüğü nedeniyle de çevresinde çok düşman toplayan Genç Osman'ın, taht mücadeleleri içerisinde canından oluşunu işleyen, üç perdelik manzum bir eserdir. Yazar, eserin girişine halk kültürü etkisinin yoğun olarak görüldüğü bir Genç Osman ağıdı yerleştirir. Üç perde, on yedi sahneden oluşan IV. Murat bir trajedidir. Küçük yaşta tahta çıkarak, önce etrafındakilerin yönlendirmelerine göre hareket etmek zorunda kalan; yeterli yaş olgunluğuna eriştikten sonra ise kuvvetli bir disiplinle Osmanlı tahtını yöneten IV. Murat'ın anlatıldığı bu eserde Kösem Sultan ve taht entrikaları da işlenir. Genç Osman ve IV. Murat oyunlarının devamı olan Deli İbrahim, üç perdelik bir manzum oyundur. 1968 yılı TDK Tiyatro Ödülü'nün sahibi olan eserde Sultan'ın korku, ihtiras, kompleks, öfke ve arzuları insanî gerçekler üzerinden yansıtılır ve kafes sisteminde yetişen Sultan'ın trajedisi esas alınır. Kösem Sultan, Oflazoğlu'nun saray kadınlarını işlediği eseridir. Eser,1981-1982 Avni Dilligil Tiyatro Ödülü'nün sahibidir. Daha önceki IV. Murat ve İbrahim eserlerinin de başkahramanlarından olan Kösem Sultan'ın kadınlar saltanatı içerisinde değerlendirildiği bu eserinde yazar, popüler tarihî romancıların ve pop tarih romanlarının izinde, Altınay çizgisindedir. Eser, Kösem'in hayatta kaldığı uzun yıllar boyunca yaptığı entrikaları, taht mücadelelerini işler. Lale Devri, III. Selim Kılıç ve Ney isimli eser ile işlenir. Üç perdeden oluşan bu oyunda yazar, sanatçı kimliği ile yönetici kimliği arasında kalan III. Selim'i, Mısır'dan gelen Mihriban'a olan aşkı ekseninde sınayarak işler.

Tarihî oyunlar dışında Oflazoğlu, köy konulu oyunlar ve sembolik oyunlar da kaleme alır (Enginün 2019). Konusunu köyden alan tiyatrolardan ilki Keziban'dır. Ayrıca yazarın ilk tiyatro eseri de olan Keziban, kan davası ve töre üzerine kurgulanır. Tek perde ve üç sahneden oluşan eser, trajedi türündedir. Eser, bir dönem ödevi olarak, yazarın Amerika eğitimi sırasında hazırlanır ve ilk gösterimi Amerika'da yapılır. Metne damga vuran, psikolojik derinliktir. Keziban'ın oğulları öldürülmüştür ve kadın, torunu Ali'den intikam almasını beklemektedir. Ali ise barışçıldır fakat üzerindeki baskıya dayanamayarak düşman ailenin kızını kaçırır, böylece erkekliğine halel getirmediğini düşünür ancak düşmanlarca öldürülür. Kaçırdığı kız ise hamiledir. Keziban nihayetinde umudunu soyun devamı olacak bu çocuğa bağlamış, intikamı onun alacağına inanmıştır. Köy konulu oyunların ikincisi olan Allah’ın Dediği Olur, tek perdelik, manzum komedidir. Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenilerek oluşturulur. Kaderci anlayışın eleştirildiği eser, daha sonra Keziban ile birleştirilir. Toprak reformunu kötüye kullanan ve halkı sömürerek, ellerinden hilelerle topraklarını alan ağanın, köyün okumuş gençleri tarafından tuzağa düşürülüşü işlenir. Bu başlıktaki üçüncü eser ise Elif Ana'dır. İyi ile kötünün karşıtlığı esasında kurgulanan, iki perdeden oluşan bir trajedi olan Eserin kahramanı Elif Ana, insanlara iyilik ettiği müddetçe hayatın yolunda gideceğine inanan, anneliğin toplumsal manasını yansıtan, kuvvetli bir karakterdir. Elif Ana'nın karşı kahramanı, bir zamanlar kendisini sevmiş olan Şükrü'dür ve eser, ikisinin mücadelesini işler.

Enginün'ün sembolik oyunlar (Enginün, 2010) içerisinde değerlendirdiği Gardiyan, felsefî nitelikte bir oyundur ve gardiyan tipi, toplumsal dayatmaların tamamına işaret eden bir alegoriyi karşılar. Gardiyan'ın belindeki kırbaç, onlara karşı hiç kullanılmadığı hâlde mahkûmlar için ortak bir korku nesnesidir. Gardiyanı öldürmek istemelerine rağmen, kırbacın gösterilmesi bile onları eylemden uzaklaştırır. İki perdelik bir komedi olan Dörtbaşımamur Şahin Çakırpençe, tek amacı kadınları elde etmek olan Şahin ile onun zıt karakteri; insancıl fakat pısırık Mazlum'un maceralarını işler. Güzellik ile Aşk, Şeyh Galib’in Hüsn ü Aşk isimli eserinden hareketle hazırlanan müzikal bir uyarlamadır. Sokrates Savunuyor, iki perdelik bir manzum trajedidir. Sokrates’in hem devri hem de modern çağdaki yansımaları bakımından işlendiği eserde, insanın bilgiyle olan ilişkisi de sorgulanır. Korkut Ata, iki perdelik bir oyundur ve eserde epik söylem belirgindir. Yazara 2001 yılında Türkçe’yi En İyi Kullanan Yazar Ödülü'nü kazandıran ve Dede Korkut'un Boğaç Han, Bamsı Beyrek, Deli Dumrul ve Kan Turalı anlatılarından hareketle oluşturulan eser, kolektif kimliğe dair önemli birikimler sunar.

Bu konular dışında kalan kısa oyunlarında da oldukça başarılı olan Oflazoğlu'nun mekân ve mimarî üzerinden medeniyet inşa etme yolunu örnekleyen eseri Sinan, millîliğin bir unsuru olarak mimarinin sunulduğu bir oyundur. Eserde Mihrimah Sultan ile Mimar Sinan arasındaki aşk da dillendirilir. Sultanahmet Camii Ses ve Işık Gösterisi, yazarın kısa oyunları içerisinde yer alır ve mekânın tarihi, mekânın ağzından anlatılır. Fatih, yazarın bir diğer kısa oyunudur. Yine Bir Gülnihal, iki perdelik müzikal bir oyundur. Dede Efendi üzerinden klasik Türk musikisi ile Batı klasik müziğinin Osmanlı’daki konumu yansıtılır. Çağrı, Mevlana üzerine kurulmuş, tek perdelik bir baledir. Olimpiyat, savaş karşıtlığını işleyen, tek perdelik bir diğer balo librettosudur. Şenlik, hayata uyum sağlamak gerekliliğinin vurgulandığı tek perdelik bale librettosudur. Topkapı, yazarın tarihî tiyatrolarının senaryolaşması ile kurulur. Yine mekân hafızası üzerinden tarih ile bağ oluşturulur.

Bir orotoryo librettosu olan ve üç bölümden oluşan Atatürk isimli eserinde yazar, Millî Mücadele süreci içerisindeki Atatürk'ü konu edinir. Mütarekeden Büyük Taarruza isimli manzum senaryo, belgesel nitelik taşıdığı gibi Atatürk orotoryosunun da devamıdır. Kaynak olarak Nutuk'tan ve Türk'ün Ateşle İmtihanı'ndan yararlanılır. Eserde, halkın, doğru bir lidere tutunarak ateş çemberinden nasıl çıktığı, millet ile Atatürk arasındaki güven bağı, Millî Mücadele tarihi ekseninde ve belgeler ışığında işlenir.

Yazarın şiir kitabı olan Sevgi Hakanı, dört bölümden oluşur. Tematik ağırlığını aşk, tabiat, tarih sevgi ve gururu gibi konuların oluşturduğu eser, yerli bir özellik gösterir. Oflazoğlu'nun gelenek ile bağının görüldüğü ve hem Divan hem halk hem de Batı şiirinden kaynağını alan şiirlerinden büyük kısmı bestelenmiştir. Fetih, yazarın Bizans Düştü- Fatih isimli tarihî oyunundan esinlenilerek oluşturulan bir destanıdır. Dörtlükler, millî romantik şiir geleneği içerisinde değerlendirilebilecek eserleri kapsar. Shakespeare ve Moliere biyografi ve deneme arası bir noktadadır. Mutlak Avcıları ise yazarın deneme türündeki eseridir. Kafka'dan yaptığı hikâye tercümeleri, Ceza Sömürgesi adıyla kitaplaştırılır. Bunun dışında da pek çok çevirisi bulunur.

Oflazoğlu, uzun yıllardır var olduğu Türk tiyatro edebiyatı içerisinde hem bir entelektüel hem de bir sanatçı olarak oldukça önemli bir isimdir.

Kaynakça

Argunşah, Hülya (2016). Tarih ve Roman. İstanbul: Kesit.

Enginün İnci (2010). Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı. İstanbul: Dergâh.

Enginün, İnci (2019). Türk Tiyatrosu. İstanbul: Dergâh.

Kaplan, Mehmet (1983). "III. Selim". Şehir Tiyatrosu. (104). 10-11.

Oflazoğlu, A. Turan (1985). "Tarih ve Tiyatro". Türk Dili. (397).

Oflazoğlu, A. Turan (2001). Mutlak Avcıları. Ankara: TDK.

Seyhan, Gökhan (2006). A. Turan Oflazoğlu Oyunlarından “IV. Murat-Deli İbrahim-Kösem Sultan” Karakterlerinin Birbirleri Arasındaki İktidar Savaşları. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Şengül, H. Abdullah (2009). “Türk Tiyatrosunda Tarih”. Turkish Studies, 4, (I-II), 1931-1987.

Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (2001). (II). İstanbul: YKY.

Töre, Enver (1996). “Güzel Bir Tragedya Örneği: Cem Sultan”. Türk Dili. (534).

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. DİLEK ÇETİNDAŞ
Yayın Tarihi: 23.12.2019
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Ceza SömürgesiVarlık / İstanbul1955Çeviri
Bir Değer Teorisinin Ana Çizgileriİ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayınları / İstanbul1959Çeviri
Böyle Buyurdu ZerdüştMEB / İstanbul1964Çeviri
Othelloİstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yayınları / İstanbul1965Çeviri
Bernarda Alba’nın EviDönem / İstanbul1965Çeviri
Kanlı DüğünDönem / İstanbul1965Çeviri
Yedinci MühürBilgi / Ankara1966Çeviri
Kafka ile KonuşmalarBilgi / Ankara1966Çeviri
KezibanKent / İstanbul1967Tiyatro
Allah'ın Dediği OlurKent / İstanbul1967Tiyatro
Deli İbrahimKent / İstanbul1967Tiyatro
Sokrates SavunuyorVarlık / İstanbul1971Tiyatro
BabaVarlık / İstanbul1972Çeviri
Seçme ŞiirlerCem / İstanbul1976Çeviri
ShakespeareCem / İstanbul1977Biyografi
MoliereCem / İstanbul1978Biyografi
Duino AğıtlarıKB / Ankara1979Çeviri
Kış MasalıKB / Ankara1979Çeviri
Elif AnaCem / İstanbul1979Tiyatro
IV. MuratAğaoğlu / İstanbul1981Tiyatro
Seçilmiş OyunlarAdam / İstanbul1982Çeviri
Bütün Oyunları IAdam / İstanbul1982Çeviri
Kösem SultanAdam / İstanbul1982Tiyatro
III. Selim Kılıç ve NeyCem / İstanbul1983Tiyatro
Romeo İle JulietBilgi / Ankara1986Çeviri
Sevgi HakanıDergah / İstanbul1986Şiir
Cem SultanTTK / İstanbul1986Tiyatro
Güzellik ile AşkTTK / Ankara1986Tiyatro
AtatürkTTK / Ankara1987Diğer
SinanKB / Ankara1988Tiyatro
Bizans Düştü- FatihKB / Ankara1988Tiyatro
GardiyanCem / İstanbul1989Tiyatro
Dörtbaşımamur Şahin ÇakırpençeKB / Ankara1991Tiyatro
FetihAKM / Ankara1992Destan
Topkapı SarayıTDK / Ankara1992Diğer
Mütarekeden Büyük TaarruzaKB / Ankara1994Diğer
Genç OsmanKB / Ankara1994Tiyatro
Yine Bir GülnihalKB / Ankara1997Tiyatro
Kanuni SüleymanTDK / Ankara1997Tiyatro
Korkut AtaTDK / Ankara1998Tiyatro
Yavuz SelimKB / Ankara1998Tiyatro
Mutlak AvcılarıTDK / Ankara2001Deneme
Dibbukİz / İstanbul2003Çeviri
Dörtlüklerİz / İstanbul2004Şiir
Fatih ve Kısa Oyunlarİz / İstanbul2010Tiyatro

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1LİMONİ/LİMONCU BABA, Ali Limoncud. 1929 - ö. 2017Doğum YeriGörüntüle
2NAZLI GELİN, Ayşed. 1860 - ö. 1908Doğum YeriGörüntüle
3Ahmet Adad. 20 Mayıs 1947 - ö. 19 Mart 2016Doğum YeriGörüntüle
4Aydın Aydemird. 20 Mart 1932 - ö. 23 Mayıs 2008Doğum YılıGörüntüle
5Ayhan Bozfıratd. 1932 - ö. 30 Aralık 1981Doğum YılıGörüntüle
6HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994Doğum YılıGörüntüle
7Raşit Çelikezerd. 29 Mart 1969 - ö. ?MeslekGörüntüle
8Hamdullah Köseoğlud. 1 Ocak 1945 - ö. ?MeslekGörüntüle
9Göknur Gündoğand. 1982 - ö. ?MeslekGörüntüle
10GÜRBÜZ AZAKd. 5 Temmuz 1938 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Veysel Turan Akkoyunlud. 28 Aralık 1925 - ö. 13 Haziran 2013Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Ruhsan Nevvared. 10 Şubat 1884 - ö. 15 Mart 1913Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13AHMET TURAN YANCId. 1932 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14Zübeyde Seven Turand. 19 Kasım 1954 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Osman Turand. 2 Mayıs 1914 - ö. 17 Ocak 1978Madde AdıGörüntüle