Madde Detay
Yücel Kayıran
(d. 13 Eylül 1964 / ö. -)
Öğretmen, Şair, Eleştirmen
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Ercan Yücel Kayıran olan sanatçı, Seher Hanım ile memur Osman Bey'in oğlu olarak Adana'da doğdu. 1983 yılında Afşin Lisesini bitirdikten sonra başladığı Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümünden 1987 yılında birincilikle mezun oldu. Mezun olduktan sonra; Kilis, Arapkir, Afşin, Malatya ve Ankara gibi şehirlerde felsefe öğretmeni olarak görev yaptı. Şiirle ilgilendi ve eleştirmenlik yaptı. Türkiye Felsefe Kurumu ve Edebiyatçılar Derneği üyesi olan sanatçının bazı eserleri çeşitli ödüllere layık görüldü. Kayıran; Beni Hiç Göremezsin (2004) adlı şiir kitabı ile 9. Altın Portakal Şiir Ödülü (2005), Kritiğin Toprağında / Türk Şiirine Felsefeyle Bakmak (2010) adlı eleştiri yazılarıyla 2011 Memet Fuat Eleştiri Ödülü ve Efsus'a Yolculuk (2017) adlı şiir kitabı ile de 2018 Yunus Nadi Şiir Ödülü gibi ödüllerin sahibi oldu. Evli ve bir çocuk babası olan sanatçı, 1987'den bu yana Ankara'da yaşamakta ve yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir.
Yücel Kayıran, şiire başlama serüvenini şu cümlelerle dile getirmiştir. "Benim başlangıcım değil ama başlama noktam, yani şiirle ve şairliğe hevesle tanışma noktam 1979 yılıdır. (..) O yaz, yani 79 yazı, Tufanbeyli’den Efsus’a taşındık. 79 yazı ve Efsus, benim hayatımın dönüm ve değişim noktası oldu. Efsus’ta, bugün artık mevcut olmayan çok farklı ve canlı bir dünyayla karşılaşmıştım. Kitapçıyı, kitabevini ben, Efsus’ta keşfettim. O yıllarda, Türk edebiyatının, genç şair ve yazar dahil bütün canlılığını taşraya taşıyan kitapçılar vardı.(..) Şiir yazmaya da o yaz başladım. Her gün şiir yazıyordum, günde dokuz on tane şiir yazıyordum. Nâzım Hikmet’in tarzında defterler dolusu şiir yazdım. Hilmi Yavuz tarzında da yazdım.. Enis Batur’un genç sesinden de etkilenmiştim ve bu etkiyle de bir şiir yazmıştım. O şiirin adını unutmadın, 'Feodal'dı adı. O dönem yazdığım şiirleri gizli bir sır gibi saklıyorum hâlâ." (Kayıran 2019). İlk şiiri 1984 yılında Yaba Öykü dergisinde yayımlanan sanatçı, bu tarihten sonra kaleminden çıkan şiir ve düz yazılarını; Varlık, Ludingirra, Hürriyet Gösteri, Adam Sanat, Edebiyat ve Eleştiri, Şiir Odası, Virgül, Cumhuriyet Kitap, Güldiken, Yasakmeyve, Morköpük, Oluşum, Yarın, Milliyet Sanat, Sombahar, Sanat Rehberi ve kitap-lık gibi süreli yayınlarda belli aralıklarla yayımlamayı sürdürmüştür.
Kendine özgü "felsefi şiir" anlayışıyla ön plana çıkan Kayıran, 1980 kuşağı sonrasındaki isimlere dahil edebileceğimiz bir şairdir. Nitekim şair, gerçek bir "'90'lı yıllar şairi', kuşağının sorunlarını en derinden duyumsayanlardan ve onun savaşımını içtenlikle verenlerden biri" (Sarsmaz 2004) olarak değerlendirilmiştir. Kayıran, bir yandan felsefii temele dayandırdığı anlayışına uygun şiirler kaleme alırken diğer yandan poetikasını ortaya koyma gayreti içine girmiş ve "felsefi şiir" üzerine yazılar yazmış, eleştiriler yapmıştır. Hayaline Firar Edemeyenlerin Afsunu (1997) adlı ilk şiir kitabını şairin içsel serüveninden oluşan şiirler olarak değerlendirmek mümkündür. Şair, bu şiirlerde çocukluğuna sığınma arzusundadır. Nitekim Asiltürk de onun bu şiirlerdeki çocukluğa sığınışını "zamandan kaçış imgesi" olarak değerlendirir ve "Şiirinde kaçış temasını belirgin bir izlek olarak benimseyen Yücel Kayıran bu temayı felsefi yaklaşımlara, yaşamın çeşitli dönemlerinin yorumlanmasıyla birlikte gündeme getirir dizelerinde. Bir ideal üzerine kurulmuş hayatın hayal kırıklığına olanması sorunu, onun şiirini anlamada önemli gibi görünüyor." (Asiltürk 2000) diyerek bir bakıma da ilk şiirlerinin teması hakkında okuyucuya ipucu verir.
Beni Hiç Göremezsin (2004)'den sonra şair, poetikasına uygun felsefi anlayışını daha da belirginleştirir. Burada bir şiir evreni yaratırak varoluşsal sorgulamalar ve dozunu ayarladığı toplumsal göndermelerle okuru kaotik bir atmosfere taşımıştır. Çünkü bu ilk şiir kitaplarında felsefi ve tasavvufi terminoloji yoğunluğu dikkat çeker. Mehmet Can Doğan "Terimlerle şiir kurmak, iki açıdan tehlikelidir: Birincisi, şiri söylemselleştirir; ikincisi, varoluşa ilişkin canlı tutumları katılaştırır, başka bir deyişle algıyı tek bir kanala yönlendirir." (Doğan 2007: 77) değerlendirmesiyle onun şiirini okurken epistemolojik ve ontolojik bir kavrayış süreci gerektiğini vurgulamaktadır. Doğan, aynı zamanda onun şiirlerindeki İran şiirinin tasavvufi hikmet kanadını oluşturan Feridüddin Attar'a karşı kabullenici tavrına vurgu yapar ki Necmiye Alpay "Kayıran da varlığın bütünlüğünü arzulamakta ama somut düzlemde o bütünlüğün diğer parçaları olarak sahici insanları bulamamakta, bulduklarını yitirmekte ve bunun acısını şiddetle duymaktadır." (Alpay 2007: 128) cümleleriyle Doğan'ı destekler. Beni Hiç Göremezsin'deki şiirlerdeki terminoloji yoğunluğu her ne kadar okuru yoğun alımlama sürecine davet etse de onun poetikasında ısrarcı olduğunun bir göstergesidir. Çakmakçı, "Yücel Kayıran'ın kitabı, şairin, öteden beri ileri sürdüğü poetik iddialarını ve sorunlarını yeniden gündeme getirmesi için de vesile oldu. Bu vesileyle şiir ortamımız yeni bir 'tartışma nüvesi' taşıyan bir sorunla yüz yüze geldi. Felsefi şiir olabilir mi?" (Çakmakçı 2004) cümleleriyle Beni Hiç Göremezsin'in şiirimiz açısından asıl öneminin, felsefi şiir sorunsalını gündeme getirmesinde aranması gerektiğini vurgulmaktadır.
Şairin tam olarak kendi sesini bulması Çalgın (2006) ile olmuştur. Bu eserde dikkati çeken ise metafizik gerlimlerdir. Toplumsal olanı içselleştiren Kayıran'ın bu şiirleri hem onun şiir atlasını hem de imge ve sembol dünyasını tam anlamıyla yansıtmaktadır. Bu yönüyle şairin olgunluk evresini bu kitapta aramak yerinde olur. Ortaya koyduğu "felsefi şiir" açılımıyla, son birkaç yıldır Türk Şiiri'nde tartışma ortamı yaratan Yücel Kayıran Çalgın'da kendi deyimiyle, kaybolan insanın sessiz tarjedisini içten içe duyuruyor (Oğuz 2006). Kayıran Beni Hiç Göremezsin (2004)'den Çalgın (2006)' a kadar geçen sürede şiirleriyle felsefi şiir tartışmalarını başlatmış ve bu tarihten sonra teorik anlamda poetikasının çerçevesini çizmeye başlamıştır. Felsefi Şiir/Tinsel Poetika (2007)'da onun felsefi şiire ilişkin poetikasının evreni ve sınırları görülmektedir. Kritiğin Toprağında Türk Şiirine Felsefeyle Bakmak (2010) ise onun felsefi poetikasının bir anlamda Türk şiirine deneysel mahiyette uygulamasıdır.
Kayıran'ın şair ve eleştirmen olarak kimliğini Demiralp şu cümlelerle değerlendirmektedir: "Yücel Kayıran, şiir dünyamızın önde gelen adlarındandır, hem şair hem de şiir eleştirmeni, giderek kuramcısı olarak. Felsefecidir Kayıran. Eleştiri alanında felsefe çok işe yarar, ama şiire felsefeyi sokmak zor iştir. Felsefi söylemle şiir dilini bağdaştırmaya çalışmak tatsız sonuçlar verebilir. Şiir, şiir olmaktan çıkıp, Cemal Süreya’nın bir deyimini alırsak, 'düşüncenin giysisi' hâline gelebilir. Teknik düzeyde, Kayıran’ın ilk göze çarpan başarısı bu noktada. Kavramlarla imgeler, felsefi önermeler iç içe geçiyor, hiç de rahatsız etmiyor." (Demiralp 2018). Yücel Kayıran, Türk şiirinde felsefi şiir çizgisiyle bir şair; felsefi poetikası ve görüşleriyle de eleştirmen bir şahsiyettir. Her ne kadar felsefi şiir anlayışıyla eleştirilmiş olsa da Mehmet H. Doğan "Kayıran'ı gerek Çalgın'da gerekse daha önceki kitabında öne çıkaran, sayıları bir hayli kabarık günümüz şairlerinden ayıran şey, bence, günün moda imgeleri eğilimleri, söylemlerine yüz vermeyip kendi sözü, söylemi biçemi ve sesiyle apayrı bir şair kimliğine ulaşmış olmasıdır." (Doğan 2006) cümleleriyle onun başarısının, bir şair olarak kişiliğini bulmuş olmasında aramak gerektiğinin altını çizmiştir. Kayıran'ın şiirleri toplu olarak ele alındığında bir bütünlük oluşturmaktadır. Nitekim şairin, Son Akşam Yemeği (2014) ve Efsus’a Yolculuk (2017) adlı şiir kitaplarında da aynı çizigisini koruduğu ve felsefi anlayışını sürdürdüğü görülmektedir.
Kaynakça
Alpay, Necmiye (2007). "Haddimiz ve Gizliliğimiz". Yücel Kayıran Şiiri ve "Beni Hiç Göremezsin". (ed. Ahmat Tüzün). İstanbul: Şiirden Yayıncılık.
Asiltürk, Bâki (2000). "Bir İdeal Üzerine Kurulmuş Hayatın Hayal Kırıklığı". Hürriyet Gösteri. S. 224.
Asiltürk, Bâki (2000). "Şairin İçindeki Çocuk". Bahçe. S. 30.
Çakmakçı, Osman (2004). "Felsefe ve Şiir". Milliyet Sanat. Temmuz 2004.
Doğan, Mehmet H. (2006). "Apayrı Bir Şair Kimliği". Milliyet Kitap. Temmuz 2006.
Doğan, Mehmet Can (2007). "Camdan Yüz, Cıvalı Kalp: Yücel Kayıran". Yücel Kayıran Şiiri ve "Beni Hiç Göremezsin". (ed. Ahmat Tüzün). İstanbul: Şiirden Yayıncılık.
Oğuz, Cihan (2006). "Kaybolan İnsanın Şiiri: Çalgın". Cumhuriyet Kitap. 22 Haziran 20006.
Özer, Nilay (2018). "'Kurumuş Ot'un Tekerrürü Sarmalında Yücel Kayıran Şiirine ve Efsus'a Yolculuk". K24. 15 Şubat 2018.
Sarsmaz, Mehmet (2004). "Kendi Kalbine Yazgılı Eda: Yücel Kayıran". Akatalpa. S. 60.
Topaloğlu, Enver (2019). "Yücel Kayıran ve şairin yolculuğu..." Gazete Duvar. 23 Mart 2019.
Yazıcı,Z. Betül (2015). "Son Akşam Yemeği': İçsel Âraf Konuşmaları". Hürriyet Gösteri. S. 314.
Yener, Ali Galip (2017). "Efsus’a Yolculuk Üzerine Notlar". Cumhuriyet Kitap. 28 Aralık 2017.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: İSA KOYUNCUYayın Tarihi: 26.06.2019Güncelleme Tarihi: 18.09.2023
Yayın Tarihi: 26.06.2019Güncelleme Tarihi: 18.09.2023
Güncelleme Tarihi: 18.09.2023
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Hayaline Firar Edemeyenlerin Afsunu | Ekin Yayıncılık / İstanbul | 1997 | Şiir |
Beni Hiç Göremezsin | Ekin Yayıncılık / İstanbul | 2004 | Şiir |
Çalgın | Metis Yayınları / İstanbul | 2006 | Şiir |
Felsefi Şiir/Tinsel Poetika | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2007 | Eleştiri |
Kritiğin Toprağında Türk Şiirine Felsefeyle Bakmak | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2010 | Eleştiri |
Son Akşam Yemeği | Metis Yayınları / İstanbul | 2014 | Şiir |
Efsus’a Yolculuk | Metis Yayınları / İstanbul | 2017 | Şiir |
Şiirimin Çeyrek Yüzyılı Günümüz Türk Şiiri Üzerine Makaleler | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2016 | Makale |
Stasis | Everest / İstanbul | 2022 | Şiir |
Beni Hiç Göremezsin | Everest / İstanbul | 2023 | Şiir |
Poetik Varlık | Everest / İstanbul | 2023 | Deneme |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | OSMAN TAŞTAN | d. 1943 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | İbrahim Agah Çubukçu | d. 1928 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NA'ÎM, Ahmed Na'îm Efendi | d. ? - ö. 1831-32 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | İLGAR, İlgar Çiftçioğlu | d. 01.01.1964 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Nazmi Ağıl | d. 1964 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Vicdan Efe | d. 02 Şubat 1964 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Erkan Kara | d. 05 Şubat 1964 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Muzaffer Özdemir | d. 05 Şubat 1961 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
9 | KUL MEHMET, Mehmet Anulur | d. 17.08.1949 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
10 | Zühal İzmirli | d. 28 Temmuz 1950 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Özde Ünkan | d. 1963 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Ertan Alp | d. 24 Ekim 1980 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Adnan Yücel | d. 27 Mart 1953 - ö. 24 Temmuz 2002 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Can Yücel | d. 21 Ağustos 1926 - ö. 12 Ağustos 1999 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Doğu Yücel | d. 15 Nisan 1977 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |