Madde Detay
TEVHÎDE HANIM
(d. 1264/1847 - ö. 1319/1901)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Adıyla mahlası ortak olan Tevhîde, 1847 yılında, muhtemelen Manisa'da doğmuştur. Babası Limoncuzâde Fehim Efendi, annesi Tâhire Hanım’dır. Manisalı Veznedar Çakmak Hüseyin Efendi ile evlenen Tevhîde Hanım’ın bu evlilikten Hatice Sadiye isimli bir kızı olmuşsa da 23 yaşında vefat etmiştir. Kızlarının ölümünden beş ay sonra Tevhîde Hanım’ın kocası da ölmüştür. Özel bir eğitim almadığı anlaşılan ve annesi de Mevlevi olan şairin Mevlevi tarikatına hangi tarihte girdiği bilinmemektedir. Kocası ve kızının ölümü üzerine bu tarikata girdiği (Bayrı 1954: 466) doğru değildir. Tevhîde Hanım’ın mürşidi, Manisa Mevlevihanesi şeyhi olan Mahmud Fahreddin Çelebi’dir. Hayatı boyunca ekonomik sıkıntı çekmeyen Tevhîde Hanım’ın Atiye isimli bir manevi evladı vardır. 1901'de vefat etmiş olup mezarının Revak Sultan Türbesi mezarlığında olduğu bildiriliyorsa da (Bayçın 1940a: 11) günümüzde bu mezarlık mevcut değildir.
Tevhîde Hanım’ın tek eseri Dîvânıdır. Bilinen iki nüshası vardır: Konya A. R. İzzet Koyunoğlu Kütüphanesi (nu: 13453) ve Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar (nu: 5724). Dîvânı, Gürol Pehlivan, Bülent Bayram ve Mehmed Veysî Dörtbudak’ın ortak çalışması sonucunda yayımlanmıştır.
Çok düzenli bir eğitim almadığı anlaşılan Tevhîde Hanım, divan edebiyatının etkisinde kalmış bir mutasavvıf halk şairidir. Divan şiiri vadisindeki şiirleri başarılı bulunmamış, Farsça bilmemesi eleştiri konusu yapılmıştır. Bu bağlamda aruzla yazdığı şiirlerde çok sayıda hata vardır. Şairliğini geliştirmek için Farsça öğrenmek istemiş, hatta bu konuda mürşidi Fahreddin Çelebi’ye başvurmuş; ancak başarılı olamamıştır. Dîvân’ındaki bir şiirinden “pir elinden bade” içtiği anlaşılmaktadır ki bu da onu, badeli halk şairleri kategorisine sokmakta; Ege bölgesinde varlıkları bilinen Mevlevi tarikatına mensup doğmaca şiir söyleyen kadınlardan biri olduğunu düşündürmektedir. Koşma ve destanları daha samimi bir havada olup devrinin Manisa’sıyla ilgili bazı bilgi ve yorumlar içermektedir (Pehlivan vd. 2007: 14-23). Özellikle İzmir ve Manisa hakkında yazdığı destanlar, doğu-batı/ liman kenti-taşra kenti gibi ikilikler açısından karşılaştırma yapmaya elverişli yorumlar içermektedir. Burada muhafazakâr bir şair görüntüsü çizen Tevhîde Hanım, İzmir’i batılılaşmış değerlerin temsil edildiği bir şehir olarak görerek eleştirmiş; Manisa’yı ise İslami değerlerin yaşandığı bir yer olarak tasvir etmiştir (Pehlivan 2004). Yine iki eşli bir koca için yazdığı mizahi destanda çok evlilik eleştirilmekte, ekonomik anlamda tahripkâr olduğu vurgulanmaktadır ki şairimizin bu çıkarımları, klasik Osmanlı ahlak kitaplarından olan Kınalızâde Ali Çelebi’nin Ahlâk-ı Alâi’sindeki tespitlerle örtüşmektedir (Pehlivan vd. 2007: 11). Aşk konulu şiirlerinde, diğer kadın şairlerle ortak olarak (Sılay 2000: 192-193), “erkeksi” veya “ataerkil” ton bariz bir biçimde görülmektedir. Şiirlerinde kendini Mecnun yerine koyup Leyla’sına seslenmesi, sevgiliyi nitelemek için kullandığı “gözleri âhû, ağzı gonca, dudağı hokka, fitneci, kirpiği ok” gibi sıfatlar, tamamen erkekler için erkekler tarafından oluşturulan bir edebiyatın içerisinde kendine yer aramasıyla açıklanabilir. Ancak devrinin erkek şairleri tarafından eleştirilmesinden de anlaşılacağı üzere, bu konuda başarılı olamamıştır. Esasen “erkek” bir edebiyatın temsilcisi olan erkek şairlerin başka kadın şairlere de reva gördükleri bu tutum, Tevhîde Hanım’ı da oldukça üzmüşe benzemektedir.
Kaynakça
Bayçın, Nazmi (1940a). “Yurt Tetkikleri: Manisa’da Bir Kadın Şair: Bayan Tevhide ve Eserleri”. Gediz. 3 (35): 10-12.
Bayçın, Nazmi (1940b). “Yurt Tetkikleri: Manisa’da Bir Kadın Şair: Bayan Tevhide ve Eserleri II”. Gediz. 3 (36): 6-8.
Bayrı, M. Halit (1954). “Âşık Tevhide”, Türk Dili. 3 (32): 466-469.
Pehlivan, Gürol (2004). “Âşık Tevhîde’nin Gözüyle 19. Yüzyılda İzmir ve Manisa”. Manisa Dergisi. 27: 49-58.
Pehlivan, Gürol, Bülent Bayram, Mehmed Veysî Dörtbudak (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şâir, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Yay.
Sılay, Kemal (2000). “Erkeğin Ağzıyla Söylenen Gazel: Osmanlı Kadın Şairleri ve Ataerkilliğin Gücü”, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları. Ed. Madeline C. Zilfi. Çev. Necmiye Alpay. İstanbul: Tarih Vakfı Yay.
Şenel, Ünal (2012). Türk Şiirinde İzmir (1850-1950). İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. GÜROL PEHLİVANYayın Tarihi: 13.09.2013Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çıkardım alları giydim siyâhı
Benim şol tutduğum yârin yasıdır
Düşmüşüm bir derde dermânı müşkül
Ne çâre çekmeli aşk belâsıdır
Üstâdım aşkdır tâ-ber ezelden
Gâh şarkı söyletir beni gâhi gazelden
Gönlüm gerçi bulmaz her bir güzelden
Benim sevdiğim güzellerin hasıdır
Aşkın derûnumda yandıkça nârı
Artırdım gitdikçe gam-ı efkârı
Kimi allar giymiş kimi jengârı
Benim de giydiğim gam libâsıdır
Tevhîdeyim bir gün ma’nâda gördüm
Kendimi murad ırmağının üstünde buldum
Pîrim dolu sundu ben de nûş oldum
Benim içdiğim kırklar tasıdır
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 184-185.
Mağnisa Destânı
Takrîr edem dinle nedir hâli Mağnisa’nın
Söyleyim bak nedir ahvâli Mağnisa’nın
Düğünde bayramda atlas hâre giyerler
Bozulmaz yeşili alı Mağnisa’nın
Mağnisa’nın içinde evliyâsı çok
Mescidi câmi‘si medresesi çok
Hâfızı mütedâ‘ müderrisi çok
Okur bülbül gibi dili Mağnisa’nın
Etraf köyden şehirlerden gelirler
Handa hânelerde misâfir olurlar
Sultân câmi’sine sâf sâf dururlar
Altın kemerlidir beli Mağnisa’nın
Sultân Nevrûz günü Mesir saçarlar
Cem‘ olup cümle halk avuç açarlar
Mollalar imâretden çorba içerler
Her şehre ulaşır eli Mağnisa’nın
Âşıklar pîrine eyler niyâzı
Dere Kahvesine asarlar sazı
Karşısında bülbül eyler avâzı
Açılır baharda gülü Mağnisa’nın
Ulu Câmi’nin vurur çanlı sa‘ati
Herkes vaktini bilir bulur râhatı
Tüccarların budur dâim ‘âdeti
Elden ele gezer malı Mağnisa’nın
Bahar vakti gelir bülbül sadâsı
Vardır erenlerin anda du‘âsı
Kışın kar ile dolar dağı ovası
Akar boz bulanık seli Mağnisa’nın
Çölünde Karaca Ahmed Sultân hazırken
Üstünde Saruhan Baba nâzırken
Sağda Hâki Baba solda Kırtık Sultân vezirken
Deftere kayd olmaz vebâli Mağnisa’nın
Cümle eknâf çâr köşeden gelenler
Her birisi bir işe me’mur olanlar
Kazanıp kârında bereket bulanlar
Gitmez gözünden hayâli Mağnisa’nın
Beldemizin üstü dağ önü mesire
Bahar gelince cümle çıkarlar seyre
Gel bunca evliyâları ziyâret eyle
Şimdi çimendiferdir yolu Mağnisa’nın
Tevhîde sözünde hilâfın yokdur
Tatlıdır kavunu karbuzu çokdur
Karına kaymağına hiç sözüm yokdur
Namdadır yağ ile balı Mağnisa’nın.
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 188-190.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 13.09.2013Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çıkardım alları giydim siyâhı
Benim şol tutduğum yârin yasıdır
Düşmüşüm bir derde dermânı müşkül
Ne çâre çekmeli aşk belâsıdır
Üstâdım aşkdır tâ-ber ezelden
Gâh şarkı söyletir beni gâhi gazelden
Gönlüm gerçi bulmaz her bir güzelden
Benim sevdiğim güzellerin hasıdır
Aşkın derûnumda yandıkça nârı
Artırdım gitdikçe gam-ı efkârı
Kimi allar giymiş kimi jengârı
Benim de giydiğim gam libâsıdır
Tevhîdeyim bir gün ma’nâda gördüm
Kendimi murad ırmağının üstünde buldum
Pîrim dolu sundu ben de nûş oldum
Benim içdiğim kırklar tasıdır
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 184-185.
Mağnisa Destânı
Takrîr edem dinle nedir hâli Mağnisa’nın
Söyleyim bak nedir ahvâli Mağnisa’nın
Düğünde bayramda atlas hâre giyerler
Bozulmaz yeşili alı Mağnisa’nın
Mağnisa’nın içinde evliyâsı çok
Mescidi câmi‘si medresesi çok
Hâfızı mütedâ‘ müderrisi çok
Okur bülbül gibi dili Mağnisa’nın
Etraf köyden şehirlerden gelirler
Handa hânelerde misâfir olurlar
Sultân câmi’sine sâf sâf dururlar
Altın kemerlidir beli Mağnisa’nın
Sultân Nevrûz günü Mesir saçarlar
Cem‘ olup cümle halk avuç açarlar
Mollalar imâretden çorba içerler
Her şehre ulaşır eli Mağnisa’nın
Âşıklar pîrine eyler niyâzı
Dere Kahvesine asarlar sazı
Karşısında bülbül eyler avâzı
Açılır baharda gülü Mağnisa’nın
Ulu Câmi’nin vurur çanlı sa‘ati
Herkes vaktini bilir bulur râhatı
Tüccarların budur dâim ‘âdeti
Elden ele gezer malı Mağnisa’nın
Bahar vakti gelir bülbül sadâsı
Vardır erenlerin anda du‘âsı
Kışın kar ile dolar dağı ovası
Akar boz bulanık seli Mağnisa’nın
Çölünde Karaca Ahmed Sultân hazırken
Üstünde Saruhan Baba nâzırken
Sağda Hâki Baba solda Kırtık Sultân vezirken
Deftere kayd olmaz vebâli Mağnisa’nın
Cümle eknâf çâr köşeden gelenler
Her birisi bir işe me’mur olanlar
Kazanıp kârında bereket bulanlar
Gitmez gözünden hayâli Mağnisa’nın
Beldemizin üstü dağ önü mesire
Bahar gelince cümle çıkarlar seyre
Gel bunca evliyâları ziyâret eyle
Şimdi çimendiferdir yolu Mağnisa’nın
Tevhîde sözünde hilâfın yokdur
Tatlıdır kavunu karbuzu çokdur
Karına kaymağına hiç sözüm yokdur
Namdadır yağ ile balı Mağnisa’nın.
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 188-190.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çıkardım alları giydim siyâhı
Benim şol tutduğum yârin yasıdır
Düşmüşüm bir derde dermânı müşkül
Ne çâre çekmeli aşk belâsıdır
Üstâdım aşkdır tâ-ber ezelden
Gâh şarkı söyletir beni gâhi gazelden
Gönlüm gerçi bulmaz her bir güzelden
Benim sevdiğim güzellerin hasıdır
Aşkın derûnumda yandıkça nârı
Artırdım gitdikçe gam-ı efkârı
Kimi allar giymiş kimi jengârı
Benim de giydiğim gam libâsıdır
Tevhîdeyim bir gün ma’nâda gördüm
Kendimi murad ırmağının üstünde buldum
Pîrim dolu sundu ben de nûş oldum
Benim içdiğim kırklar tasıdır
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 184-185.
Mağnisa Destânı
Takrîr edem dinle nedir hâli Mağnisa’nın
Söyleyim bak nedir ahvâli Mağnisa’nın
Düğünde bayramda atlas hâre giyerler
Bozulmaz yeşili alı Mağnisa’nın
Mağnisa’nın içinde evliyâsı çok
Mescidi câmi‘si medresesi çok
Hâfızı mütedâ‘ müderrisi çok
Okur bülbül gibi dili Mağnisa’nın
Etraf köyden şehirlerden gelirler
Handa hânelerde misâfir olurlar
Sultân câmi’sine sâf sâf dururlar
Altın kemerlidir beli Mağnisa’nın
Sultân Nevrûz günü Mesir saçarlar
Cem‘ olup cümle halk avuç açarlar
Mollalar imâretden çorba içerler
Her şehre ulaşır eli Mağnisa’nın
Âşıklar pîrine eyler niyâzı
Dere Kahvesine asarlar sazı
Karşısında bülbül eyler avâzı
Açılır baharda gülü Mağnisa’nın
Ulu Câmi’nin vurur çanlı sa‘ati
Herkes vaktini bilir bulur râhatı
Tüccarların budur dâim ‘âdeti
Elden ele gezer malı Mağnisa’nın
Bahar vakti gelir bülbül sadâsı
Vardır erenlerin anda du‘âsı
Kışın kar ile dolar dağı ovası
Akar boz bulanık seli Mağnisa’nın
Çölünde Karaca Ahmed Sultân hazırken
Üstünde Saruhan Baba nâzırken
Sağda Hâki Baba solda Kırtık Sultân vezirken
Deftere kayd olmaz vebâli Mağnisa’nın
Cümle eknâf çâr köşeden gelenler
Her birisi bir işe me’mur olanlar
Kazanıp kârında bereket bulanlar
Gitmez gözünden hayâli Mağnisa’nın
Beldemizin üstü dağ önü mesire
Bahar gelince cümle çıkarlar seyre
Gel bunca evliyâları ziyâret eyle
Şimdi çimendiferdir yolu Mağnisa’nın
Tevhîde sözünde hilâfın yokdur
Tatlıdır kavunu karbuzu çokdur
Karına kaymağına hiç sözüm yokdur
Namdadır yağ ile balı Mağnisa’nın.
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 188-190.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çıkardım alları giydim siyâhı
Benim şol tutduğum yârin yasıdır
Düşmüşüm bir derde dermânı müşkül
Ne çâre çekmeli aşk belâsıdır
Üstâdım aşkdır tâ-ber ezelden
Gâh şarkı söyletir beni gâhi gazelden
Gönlüm gerçi bulmaz her bir güzelden
Benim sevdiğim güzellerin hasıdır
Aşkın derûnumda yandıkça nârı
Artırdım gitdikçe gam-ı efkârı
Kimi allar giymiş kimi jengârı
Benim de giydiğim gam libâsıdır
Tevhîdeyim bir gün ma’nâda gördüm
Kendimi murad ırmağının üstünde buldum
Pîrim dolu sundu ben de nûş oldum
Benim içdiğim kırklar tasıdır
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 184-185.
Mağnisa Destânı
Takrîr edem dinle nedir hâli Mağnisa’nın
Söyleyim bak nedir ahvâli Mağnisa’nın
Düğünde bayramda atlas hâre giyerler
Bozulmaz yeşili alı Mağnisa’nın
Mağnisa’nın içinde evliyâsı çok
Mescidi câmi‘si medresesi çok
Hâfızı mütedâ‘ müderrisi çok
Okur bülbül gibi dili Mağnisa’nın
Etraf köyden şehirlerden gelirler
Handa hânelerde misâfir olurlar
Sultân câmi’sine sâf sâf dururlar
Altın kemerlidir beli Mağnisa’nın
Sultân Nevrûz günü Mesir saçarlar
Cem‘ olup cümle halk avuç açarlar
Mollalar imâretden çorba içerler
Her şehre ulaşır eli Mağnisa’nın
Âşıklar pîrine eyler niyâzı
Dere Kahvesine asarlar sazı
Karşısında bülbül eyler avâzı
Açılır baharda gülü Mağnisa’nın
Ulu Câmi’nin vurur çanlı sa‘ati
Herkes vaktini bilir bulur râhatı
Tüccarların budur dâim ‘âdeti
Elden ele gezer malı Mağnisa’nın
Bahar vakti gelir bülbül sadâsı
Vardır erenlerin anda du‘âsı
Kışın kar ile dolar dağı ovası
Akar boz bulanık seli Mağnisa’nın
Çölünde Karaca Ahmed Sultân hazırken
Üstünde Saruhan Baba nâzırken
Sağda Hâki Baba solda Kırtık Sultân vezirken
Deftere kayd olmaz vebâli Mağnisa’nın
Cümle eknâf çâr köşeden gelenler
Her birisi bir işe me’mur olanlar
Kazanıp kârında bereket bulanlar
Gitmez gözünden hayâli Mağnisa’nın
Beldemizin üstü dağ önü mesire
Bahar gelince cümle çıkarlar seyre
Gel bunca evliyâları ziyâret eyle
Şimdi çimendiferdir yolu Mağnisa’nın
Tevhîde sözünde hilâfın yokdur
Tatlıdır kavunu karbuzu çokdur
Karına kaymağına hiç sözüm yokdur
Namdadır yağ ile balı Mağnisa’nın.
Pehlivan, Gürol, Mehmed Veysî Dörtbudak, Bülent Bayram (2007). Osmanlı Taşrasında Kadın, Şair, Mevlevî Olmak: Tevhîde Hanım ve Dîvânı. Manisa: Manisa Belediyesi Kültür Yay. 188-190.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MEMÎ CÂN EFENDİ, Şeyh Muhyiddin Mehmed | d. ? - ö. 1599-1600 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Erol Çankaya | d. 15 Kasım 1953 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Ergun Evren | d. 1936 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendi | d. 1847 - ö. 1910 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | RİF’AT, Hasan Rif’at Efendi | d. 1847 - ö. 1917 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Eşref | d. 1847 - ö. 22 Mayıs 1912 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NAZMİ, İsmail | d. 1826 - ö. 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | İsmail Safa | d. 1867 - ö. 24 Mart 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MİNHACÎ, Ali | d. 1862 - ö. 1901 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SARI ÂŞIK | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | KARACAOĞLAN, Yozgatlı | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | MİHMANÎ/YÜZBAŞIOĞLU, Hasan Yıldırım | d. 1914 - ö. 1986 | Meslek | Görüntüle |
13 | AHMED MÜNİB, Bandırmalı-zâde | d. 1858 - ö. 1918 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RUHÎ, Ruhî Bey Baba | d. ? - ö. 1900 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NAZİFÎ, İsmail | d. 1820 - ö. 1889-1890 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TAB'Î, Tab'î Çelebi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RÂBİ'A KADIN | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | EDÎBÎ, Bakkal-zâde Ali Edib Efendi | d. ? - ö. 1617 | Madde Adı | Görüntüle |