Madde Detay
Aka Gündüz
Muallim, Avni, Serkengebin Efendi, Enis Avni, Enis Saffet
(d. 1885 / ö. 7 Kasım 1958)
Gazeteci, Yazar
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Aka Gündüz, 1885'te Manastır’a bağlı Alasonya ile Katerina arasındaki bir dağ köyünde doğdu. Babası Rizeli Fıncıoğullarından Binbaşı İbrahim Bey, annesi Sapancalı Melek Hanım olan Aka Gündüz, Selanik nüfusuna kaydettirildi. Küçük yaşta annesini kaybeden yazarın Serez’deki çocukluk yılları bir Fransız mürebbiye ile geçti. Serez’de başlayan ilk eğitimi Selanik’te devam etti. Orada Askeri Rüştiye’ye gitti. İstanbul’daki amcası onu Eyüp’teki askeri okula gönderdi. Türkçe bir ad almayı kendi iradesiyle seçtiği için okuldayken Hüseyin Avni olan adı; Hüseyin Avni Paşa ile karışmaması için önce Enis Avni’ye, sonra da Aka Gündüz’e çevrildi. Ömer Seyfettin ile birlikte Edirne Askeri İdadisi’ne başladı. Sonra da Kuleli’ye devam etti. Aka Gündüz mezuniyetten sonra Harbiye’ye devam ederse de ikinci sınıfta hastalanarak okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Güzel sanatlar ve hukuk tahsili yapmak üzere Paris’e gitti ama iki buçuk yıl sonra hiçbirini bitiremeden yurda döndü. 1910'da Selanik’e sürüldü. 31 Mart Olayı üzerine Hareket Ordusu’na katılarak İstanbul’a geldi. Hayatının bundan sonraki kısmını yazmaya ayırdı ancak İstanbul’un işgali üzerine pek çok vatansever gibi o da İstanbul sokaklarında yakalanıp Malta’ya sürüldü. Yeni Türkiye hükümetinin teşebbüsüyle kurtularak yurda döndü. Millet Meclisine mebus seçilerek 1932-1946 dönemi Ankara milletvekilliği görevi ile meclise girdi. Günlerini Ankara’da Keçiören ve Dikmen bağlarındaki köşklerde geçirdi. Ayrıca Aka Gündüz’ün kısa süren evliliğinden Doğan adlı bir oğlu dünyaya geldi. Kansere yakalandıktan bir müddet sonra 7 Kasım 1958 Perşembe günü saat 03.45’te Ankara’da hayata gözlerini yumdu.
Aka Gündüz, edebi kişiliği ile devrinin sevilen ve çok okunan yazarlarındandır. Bunda kişilik özelliklerinin olduğu kadar, sade, açık, samimi ve içten anlatımının sorumluluk duygusuyla yaklaştığı toplumun sorunlarına çözüm önerileriyle katkıda bulunma çabasının da rolü olduğu muhakkaktır. Hayatın olumsuzlukları karşısında daima dik durmaya, dertleriyle kimseyi rahatsız etmemeye dikkat etmiş; sağlam karakterli, kıskanç, gururlu ve kibirli olmayan, mücadeleci tavırlarıyla herkese örnek olan, gençleri destekleyen, çaresizlere ve düşmüş kadınlara, kimsesiz çocuklara acıyan ve eserlerinde onlar için çözüm önerileri sunmaya çalışan örnek bir aydın olma özelliği taşımıştır. Ölümünden sonra dostları yazdıklarında onun sanatkarlığı kadar bu özelliklerine de dikkat çekmişlerdir. Edebiyat dünyasında roman, hikaye, şiir ve tiyatro eserleriyle tanınan yazar aynı zamanda gazeteci ve iyi bir hatiptir. Yazı hayatına şiirle başlayan Aka Gündüz’ün ilk şiiri Askeri Sınıf-ı Mahsus’tayken tarih öğretmeninin teşvikiyle aruzla Edebiyat-ı Cedîde etkisinde yazdığı "Pembe Gül"dür (1901). Şiirleri genellikle Trablus ve Balkan Savaşları ile ilgilidir. Bozgun adını verdiği ilk kitabı, Balkan Harbi'nden sonra Rumeli topraklarının elimizden çıkmasının kabullenilimeyişini anlatan 52 şiirden oluşur. Şair burada vatanın dağılmasına sebep olanları suçlamış, atalarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getiremediğimizden dolayı utanç duymak gerektiğini vurgulamıştır. Bu kitapta yer alan şiirlerde vatan sevgisi, ülkü/ turan, balkanlar/ Rumeli, düşmanlık/ intikam duygusu, kadın, namus/ ahlak, doğal ve kültürel zenginlikler, askerlik, kahramanlık, şehitlik ve gazilik konuları ele alınmıştır. Şair anlaşılır bir dille yazdığı bu şiirlerinde olumsuz tablolar çizmekle beraber Türk’e ve Türklük’e güven duyarak aydınlık günleri ümitle beklemiştir.
Aka Gündüz, hikâyelerini Türk Kalbi (1911), Türkün Kitabı (1913), Hayattan Hikayeler (1928), Türk Duygusu (1941), Demirel- Mechul Asker, Gazi’nin Gizli Ordusu (1945) adlı kitaplarda toplamıştır. Ayrıca Hakimiyet-i Milliye ve Türk Yurdu başta olmak üzere dönemin gazete ve dergilerinde yer almış ancak kitaplara girmemiş hikâyeleri de vardır. İlk hikâye kitabı Türkün Kalbi yayımlandığı zaman çok ilgi çekmiş, Genç Kalemler ve Türk Yurdu dergilerinde eserden övgüyle söz edilmiştir. Türk Kalbi ve Türkün Kitabı adlı kitaplarda yazar Türklük gurur ve bilinci, Trablusgarb ve Balkan Savaşları, İnebahtı Savaşı, Osmanlı- Rus Savaşı, Türklerin karşılaştıkları zulümler, komitacılara karşı verdikleri mücadeleler, misafirperverlik, sıla hasreti çeken askerlerin ve ailelerin duydukları özlem, hikâyelerinde en çok üzerinde durulan konulardır. Kahramanların arasına karışarak onlar gibi düşünmek, olayları onlarla beraber yaşamak, Aka Gündüz’ün dikkati çeken bir diğer yönüdür. Bazen bir anayla dertleşir. Bazen bir ninenin cephedeki oğluna mektup yazar.
Aka Gündüz, Umumî harpten tam 4 yıl 2 ay 12 gün sürgün hayatı yaşamıştır. Bu sırada Anadolu’yu dolaşarak pek çok insan ve hayat tanımıştır. 3. Hikmet Kitabı Hayattan Hikâyeler’in konuları, hayattan alınmıştır. Hikâyelerin kahramanları da genellikle yaşayan kişilerdir. Çocuklara yer verdiği hikâyelerinde ise çocukların başarıları, görev sorumluluğu taşımaları, cephe gerisindeki büyüklere yardım etmeleri önemlidir. Aka Gündüz’e göre milli bilincin küçük yaşlarda uyandırılması gerekir. Çocukları eğlendirerek eğitmenin önemine işaret eden yazar, Türklük Duygusu başta olmak üzere eserlerinde sade bir dil kullanmış, kısa ve anlaşılır cümleleri tercih etmiştir. Yazarın basılı hikâye kitaplarının dışında üç de uzun hikâyesi vardır: Kurbağacık, Şahin Efendi Bozlağı ve Bir Uzun Köy Romanı. Bu hikâyelerde köylünün toprak ağaları tarafından sömürülmesi, haksızlık, adaletsizlik ve çaresizlik gibi sosyal sorunlara dikkat çekilmiştir. Aka Gündüz 11 tiyatro eseri yazmıştır. 1909’da Meşrutiyet’in ilanından sonraki serbestlikten yararlanarak Aşk ve İstibdâd adlı ilk oyununu kaleme almış olsa da tamamlayamamıştır. Bu oyun “Selanik’te Eden Tiyatrosu’nda 2 Nisan 1325’te oynanmış, oyunun başkişisi Ali’yi ise yazar (öz adı Enis Avni) oynamıştır. Oyun bir dergide yayımlanmaya başlamış ancak 3. perdenin ilk sahnesinde kesilmiştir” (And 1971: 191). Eksik olan bu oyunu, 1914’te yayımlanan ve vatanın kurtuluşu için kardeş katili olan kimsenin muhterem bir katil olacağı tezini savunan Muhterem Katil adlı oyun takip eder. 1919'da değerlerini unutanların eleştirildiği Yarım Türkler, 1932’de idealist bir öğretmenin başarılarının anlatıldığı Köy Muallimi ve idealizmle başarı öyküsünün öne çıkarıldığı Yılmazların İkizler ile bir Türk doktorunun başarısının anlatıldığı Beyaz Kahraman adlı oyunları, 1933’te yayımlanan bir köy piyesi olarak adlandırılan Yarım Osman takip eder. Aka Gündüz’e göre tüm Türk çocukları, Gazi’nin çocuklarıdır. Yazar, Gazi Çocukları İçin genel başlığı ile üç ciltlik küçük piyesler yazmıştır. Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından 1933 ve 1934 yıllarında basılan bu eserler; üç, dört ve beşinci tasarruf ve yerli mallar haftasında bütün Türk okullarında oynanmak üzere yazılmıştır. Çocukların anlayacağı sadelikte olan piyeslerin çoğu manzumdur ve hece vezniyle yazılmıştır. Eserler bu yönüyle çocuk yayınlarında bulunması gereken özelliklere sahiptir (Doğan 2001: 35-39). Mavi Yıldırım Teşkilatı’nın istiklal mücadelesindeki yerinin irdelendiği Mavi Yıldırım 1934'te yayımlanmıştır. Halk- padişah yanlılarının mücadelesinin anlatıldığı O Bir Devirdi adlı halk piyesi ise 1938’de Cumhuriyet’in on beşinci yıl dönümü bayramı için yazılarak CHP tarafından bastırılmıştır.
Aka Gündüz’ün romanlarında toplumu ilgilendiren pek çok meseleye eğildiği görülür. Düşmüş kadınlar, hırsızlar, kadın hakları, dini inanışlar, cehalet, dostluk, yardımlaşma, harp yıllarının sıkıntıları, sosyal kurumların aksayan yönleri, hor görülen meslekler, yazarın romanlarında ele aldığı sosyal meselelerdir. Kadınlar, özellikle düşmüş kadınlar, onun romanlarında hassasiyetle üzerinde durduğu konulardandır. Ondan önceki dönemde aynı konu üzerine düşünüp meseleye onun gibi bakan Ahmet Mithat ile Hüseyin Rahmi görülür. Ancak meselenin tek bir problem halinde ayrıntılı bir biçimde ele alınışı Aka Gündüz’le olmuştur. Hemen her romanında toplumun kötü gözle baktığı ama yazara göre "sadece kendileri için tehlikeli olan" düşmüş kadınlara rastlanır. Romanlarda kadınların kötü yola düşme sebebi olarak ailesizlik, kimsesizlik, geçim güçlüğü ve bunların sonucu olarak da anlayışsız ve koyu taassup sahibi ailelerin çocuklarına hak tanımadan kendi istedikleriyle evlenmeye zorlanmaları ile sosyal çevredeki kötü insanların bu tip çaresizlikten faydalanmaya kalkmaları gösterilmiştir. Mütareke yılları bu tarz faaliyetlerin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu dönemde kanun dışı işler yapan bu tip insanları sahte asalet unvanı taşıdıklarından dolayı tanımak zordur. Aka Gündüz’e göre düşüşün sebebi sadece eğitim sorunu değildir, zira kahramanların hemen hepsi eğitimlidir. Bu durumda konu aile ve sosyal çevrenin bozukluğuyla ilgilidir. Yazar romandaki iyi tipler aracılığıyla bu kadınları peşin hükümle yargılayan/ mahkum eden toplumu eleştirir. Yaşlı erkeklerle istemeden evlendirilen kızlar, boşanma hakkının sadece erkekte olması, kadınların çalışmayıp evde çocuk büyütmeleri de eserlerinde itiraz ettiği konulardandır. İnkılâbın yarattğı kadın tipine itiraz eden yazar çaresiz, işsiz, himayesiz kadınlar için teklifler ileri sürer. Örneğin emek evi ve küçük fabrika, kimsesiz kızların geçimlerini temin için kötü niyetli insanların emellerine maruz kalmadan çalışabilecekleri yerlerdir. Bebek evi ise anaları işe giden, babasız ve fakir çocukların bakıldığı yerdir. Bu kurumların bulunmayışı yazara göre toplum için bir eksikliktir.
Malumat, Çocuk Bahçesi, Genç Kalemler, Hakimiyet-i Milliye, Türk Yurdu, Hizmet ve Ahenk, Hak ve Kadın başta olmak üzere pek çok gazete ve dergide çalışmış olan Aka Gündüz, yazılarında “Muallim, Avni, Serkengebin Efendi, Enis Avni ve Enis Saffet” takma isimlerini kullanmıştır. Gazeteciliğinden kaynaklanan bazı özelliklerden (gözlem, ayrıntı) eserlerinde yararlanmıştır.
Manzum ve mensur, açık mektup tarzında eserler veren yazar, manzum mektuplarını Türk Kalbi ve Türkün Kitabı adlı hikâye kitaplarının içine serpiştirmiştir. İki Bayram, Ana Mektupları I-II-III, Oğluma Mektup, Gazi Muhtar Paşa Hazretlerine Açık Mektup, Ebu Hatırat Said Paşa Hazretlerine Açık Mektup, bu türdeki eserlerine örnek olarak verilebilir. Bunların içeriğinde Balkanlarda ve Sarıkamış’ta düşmana karşı verilen mücadeleler yer alır. Cephede ve cephe gerisinde yaşanan türlü sıkıntıların dile getirildiği bu mektuplarda Türkün cesaret, vatan, millet, bayrak sevgisi ve manevi değerleri yüceltilmiştir.
Aynı zamanda iyi bir hatip olan yazar; Yunan, Balkan, I. Dünya ve İstiklal Savaşlarını görmüş ve halkı teşvik edecek coşkun konuşmalar yapmıştır. Yarım asırlık sanat hayatında toplumumuzun meselelerini eserlerine taşıyan Aka Gündüz, Türk Edebiyatının dikkate değer şahsiyetlerinden biridir. Hayatını kalemiyle kazanmak zorunda oluşu, edebiyatın hemen her alanında yazma ihtirası, eserlerinin teknik yönden zayıf olmasına neden olmuştur ancak onun için estetik değil tez önemlidir.
Kaynakça
And, Metin (1971). Meşrutiyet Dönemi Türk Tiyatrosu. Ankara: İş Bankası Yayınları.
Doğan, Abide (1988). “Aka Gündüz’ün Romanlarında Sosyal Meseleler”. Türk Kültürü. Şubat S.298,s.106-111.
Doğan, Abide (2001). “Aka Gündüz’ün Çocuklara Yönelik Eserleri ve Çocuk Edebiyatı’ndaki Yeri”. Türkbilig. 2001/2, s.32-39.
Doğan, Abide (2014). Aka Gündüz. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. ABİDE DOĞANYayın Tarihi: 10.11.2018Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Yayın Tarihi: 10.11.2018Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Aşk ve İstibdat | - / - | 1908-1909 | Tiyatro |
Türk Kalbi | Matbaa-i Hukukiye / İstanbul | 1911 | Hikâye |
Türk'ün Kitabı | Selanik Matbaası / İstanbul | 1913 | Hikâye |
Zifaf Hatırası | - / İstanbul | 1914 | Hikâye |
Odalığın Defteri | - / İstanbul | 1914 | Hikâye |
Muhterem Katil | Zarafet Matbaası / İstanbul | 1914 | Tiyatro |
Bozgun | Kanaat Matbaası / İstanbul | 1918 | Şiir |
Kurbağacık | - / İstanbul | 1919 | Hikâye |
Yarım Türkler | Kanaat Matbaası / İstanbul | 1919 | Tiyatro |
Bu Toprağın Kızları | - / İstanbul | 1927 | Roman |
Dikmen Yıldızı | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1928 | Roman |
Hayattan Hikayeler | İkdam Matbaası / İstanbul | 1928 | Hikâye |
Odun Kokusu | - / İstanbul | 1928 | Roman |
Tank Tango | Gündoğdu Matbaası / İstanbul | 1928 | Roman |
İki Süngü Arasında | Toker Yayınevi / İstanbul | 1929 | Roman |
Çapkın Kız | - / İstanbul | 1930 | Roman |
Yaldız | Hüsnü Tabiat Matbaası / İstanbul | 1930 | Roman |
Beyaz Kahraman | Hakimiyet-i Milliye Matbaası / Ankara | 1932 | Tiyatro |
Köy Muallimi | Hakimiyet-i Milliye Matbaası / Ankara | 1932 | Tiyatro |
Yılmazların İkizler | Hakimiyet-i Milliye Matbaası / Ankara | 1932 | Tiyatro |
Aysel | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1933 | Roman |
Ben Öldürmedim - Kokain | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1933 | Roman |
Bir Varmış Bir Yokmuş | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1933 | Roman |
Gazi Çocukları İçin I | Ulus Basımevi / Ankara | 1933 | Tiyatro |
Gazi Çocukları İçin II | Hakimiyet-i Milliye Basımevi / Ankara | 1933 | Tiyatro |
Onların Romanı | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1933 | Roman |
Üç Kızın Hikayesi | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1933 | Roman |
Üvey Ana | Hakimiyet-i Milliye Basımevi / Ankara | 1993 | Roman |
Yarım Osman | Hakimiyet-i Milliye Basımevi / Ankara | 1933 | Tiyatro |
Gazi Çocukları İçin III | Hakimiyet-i Milliye Basımevi / Ankara | 1934 | Tiyatro |
Mavi Yıldırım | Semih Lütfi Kitabevi / İstanbul | 1934 | Tiyatro |
Aşkın Temizi | Tan Matbaası / İstanbul | 1937 | Roman |
Çapraz Delikanlı | Semih Lütfi Kitaphanesi / İstanbul | 1938 | Roman |
Zekeriyya Sofrası | Semih Lütfi Kitaphanesi / İstanbul | 1938 | Roman |
Odun Kokusundaki Hicran | Semih Lütfi Erciyes Kitaphanesi / İstanbul | 1938 | Roman |
Giderayak | Kanaat Kitaphanesi / İstanbul | 1939 | Roman |
Mezar Kazıcıları | İnkılâp Kitaphanesi / İstanbul | 1939 | Roman |
Yayla Kızı | İnkılâp Kitaphanesi / İstanbul | 1940 | Roman |
Bebek | Remzi Kitaphanesi / İstanbul | 1941 | Roman |
Türk Duygusu | Akba Kitaphanesi / Ankara | 1941 | Hikâye |
Bir Şoför'ün Gizli Defteri | Remzi Kitaphanesi / İstanbul | 1943 | Roman |
Bir Kızın Masalı | Çağlayan Yayınevi / İstanbul | 1945 | Roman |
Demirel, Meçhul Asker, Gazi'nin Gizli Ordusu | Ahmet Halit Kitaphanesi / İstanbul | 1945 | Hikâye |
Sansaros | İnkılâp Kitaphanesi / İstanbul | 1945 | Roman |
Eğer Aşk... | İnkılâp Kitaphanesi / İstanbul | 1946 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SABÂYÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HÂVERÎ, Açuk Kadıoğlu Ali Çelebi | d. ? - ö. 1564-65 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KÂTİBÎ, Hasan Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | DERYA, Mustafa | d. 1885 - ö. 1955 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Bekir Sıtkı Ocak | d. 1885 - ö. 11 Ocak 1936 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SÜLEYMAN ÖZDEN | d. 1885 - ö. 13.08.1956 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Mehmet Halit Bayrı | d. 8 Şubat 1896 - ö. 27 Ekim 1958 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Cemil Cahit Cem | d. 1909 - ö. 1958 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Ali Rıza Seyfi | d. 1880 - ö. 14 Temmuz 1958 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Emine Çaykara | d. 1964 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Taçlı Yazıcıoğlu | d. ? - ö. - | Meslek | Görüntüle |
12 | Emine Memduha Özyürek | d. 1 Nisan 1912 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Ali Nihad Tarlan | d. 1898 - ö. 30 Eylül 1978 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Hikmet Şevki | d. ? - ö. 28 Nisan 1930 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Abdülhamit Niyazi Çıkıntaş | d. 1856 - ö. 11 Ocak 1934 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HAMÎD, Seyyid Ahmed Efendi, Eskicumalı | d. ? - ö. 1843 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | CEM'Î, Mehmed Cem'î Efendi | d. ? - ö. 1659/1660 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | RÜŞDÎ, Lamba-zâde Rüşdî Ali Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |