Madde Detay
DÜRRÎ, Hasîb Dürrî Efendi
(d. 1264/1848 - ö. 1331/1913)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Hasîb, mahlası Dürrî’dir. 1264/1848’de Antep’te doğmuştur. Ailesi Torun-zâde diye tanınmıştır. Babası Hacı Hafız Ahmed Efendi, dedesi Hafız Mehmed Şerîf Efendi ve kendisi Pişirici Mescidi‘nde imamlık yapmıştır. Annesi Bazoğlu Bekir Bey‘in kızı Ayşe Hanım’dır (Aksoy 1933: 9) . Dürrî’nin dördü kız, ikisi erkek olmak üzere toplam altı çocuğu var idi. Erkeklerden ikisi şehit olmuş, kızlarından birisi ölmüş, üç çocuğu hayatta kalmıştır (Yener 1934: 133). Antep ulemasından Söylemez-zâde Sa'îd Efendi ile Hacı Mustafa Efendilerden ders görmüştür. Arapça ve Farsça'yı bu dillerde şiir yazacak kadar iyi öğrenmiştir. Kendisine bazı memuriyetler teklif edilse de hiçbirini kabul etmemiştir. Hatta Şeriye Mahkemesi Başkâtipliği önerilmiş, onu da reddetmiştir (Güzelbey 1969: 14). Medrese tahsilini bitirdikten sonra uzun süre Pişirici Mescidi'nde imamlık yapmıştır. Aynı zamanda hafızdır. Hayatının son zamanlarında kemik veremine yakalanmış, bu hastalığı dört yıl çektikten sonra 1329/3 Ekim1913’te 71 yaşında vefat etmiştir.
1. Dîvân: Bir divan meydana getirmek için manzume yazmayan Hasîb Dürrî’nin şiirleri, daha sonra bir araya getirilerek Dîvân şeklinde tertip edilmiştir.
2. Zübdetü’l-Ferâîz: İslam hukukuna göre miras taksimini anlattığı, nazım-nesir karışık bir eseri 1317/1899'da İstanbul‘da tab edilmiştir.
3. Ateş-i Suzân: Şiir risâlesidir.
Bu eserlerinin yanı sıra birçok kaside ve gazelleri 1959'da Gaziantep'te bastırılmıştır.
Hasîb Dürrî, Antep’in XIX. yüzyılda yetiştirdiği en kudretli şairlerden biridir. Şiirde üstadı Hasırcı-zâde’dir. Münif Paşa ile de yakın ilişkileri vardır. Dürrî, şiirlerinde yaşadığı zamanı tamamiyle yansıtmaya muvaffak olmuştur.
Kaynakça
Aksoy, Ömer Asım (1933). Hasip Dürri, Eserlerinin Tahlili, Hayatı, Eserlerinden Seçilmiş Parçalar. Gaziantep: Gaziantep Halk Fırkası Matbaası.
Aksoy, Ömer Asım (1941). Hasırcızâde Hafız Mehmet Ağa. Gaziantep: CHP Basımevi.
Aksoy, Ömer Asım (1958). “Dürri-Münif Paşa”. Gaziantep Kültür Dergisi. (2): 5-6.
Aksoy, Ömer Asım (1959). “Hasib Dürri”. Gaziantep Kültür Dergisi. (2): 4-22.
Aksoy, Ömer Asım (1959). Hasip Dürri. Gaziantep: Gaziyurt Basımevi.
Ayıntabi Hacı Hasip Dürrî (1317). Zubdetü'l-Ferâiz. İstanbul.
Güzelbey, Cemil Cahit (1962). “Gaziantep Suyuna Ait Birkaç Tarih ve Birkaç Şair”. Gaziantep Kültür Dergisi. (5): 33.
Güzelbey, Cemil Cahit (1969). “Hasib Dürri”. Gaziantep Kültür Dergisi. (12): 14.
Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları.
Yener, Şakir Sabri (1934). Gaziantep Büyükleri. Gaziantep: Gaziantep Halk Fırkası Matbaası.
Yener, Şakir Sabri (1958). Gaziantep Kitabeleri. Gaziantep: Kardeşler Matbaası.
Yener, Şakir Sabri (1961). “Hasip Dürri'nin Divanına Girmemiş Üç Kıtası”. Gaziantep Kültür Dergisi. (4): 5-6.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. HALİL İBRAHİM YAKARYayın Tarihi: 18.09.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Terkîb-i Bend'den
Hezl-i bü’l-aceb der hicv-i bintü’l-ineb
Sâkî aç o bintü’l-inebin perde-i rûyun
Rûyından anın anlayalım sîret ü hûyun
Dil-teşne olup vuslatına çok kişi-zâde
Dökdü reh-i aşkında eliyle yüzü suyun
Aslında helâlzâde idi şimdi bozulmuş
Göstermez idi bir ere aslâ ser-i mûyun
Ekşi ise de çehresi tatlıydı lisânı
Etmez idi rencîde acı söz ile şûyun
Çıkdı kokusu âleme açıldı boyası
Nâ-mahrem anın bilmez idi evvel-i bûyun
Mestûre idi başı açık oldu o hatun
Ebnâ-yı zamân cân verip alır anı satun
Haddini bilip haclet ile olmuş iken lâl
Meydâna düşüp oldu yine arsa-i dellâl
İhvânını hapseyledi sandûka-i âra
Hemşîresi nâmûsunu da eyledi pâ-mâl
Oglancıların koynuna çok girmedi ammâ
Zenpâreleri eyledi müflis komadı mâl
Çok nâşizeyi eyler iken pend ile irşâd
Dûşîzeleri eyledi şeytân gibi idlâl
Su gibi akar pâyine her kimi görürse
Açıldı yüzü sen dahi bir kerre haber sal
Sûfi ana künye edeli ümm-i fesâdı
Rüsvâ-yı cihân oldu o mestûrenin adı
...
(Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları. 219.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.09.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Terkîb-i Bend'den
Hezl-i bü’l-aceb der hicv-i bintü’l-ineb
Sâkî aç o bintü’l-inebin perde-i rûyun
Rûyından anın anlayalım sîret ü hûyun
Dil-teşne olup vuslatına çok kişi-zâde
Dökdü reh-i aşkında eliyle yüzü suyun
Aslında helâlzâde idi şimdi bozulmuş
Göstermez idi bir ere aslâ ser-i mûyun
Ekşi ise de çehresi tatlıydı lisânı
Etmez idi rencîde acı söz ile şûyun
Çıkdı kokusu âleme açıldı boyası
Nâ-mahrem anın bilmez idi evvel-i bûyun
Mestûre idi başı açık oldu o hatun
Ebnâ-yı zamân cân verip alır anı satun
Haddini bilip haclet ile olmuş iken lâl
Meydâna düşüp oldu yine arsa-i dellâl
İhvânını hapseyledi sandûka-i âra
Hemşîresi nâmûsunu da eyledi pâ-mâl
Oglancıların koynuna çok girmedi ammâ
Zenpâreleri eyledi müflis komadı mâl
Çok nâşizeyi eyler iken pend ile irşâd
Dûşîzeleri eyledi şeytân gibi idlâl
Su gibi akar pâyine her kimi görürse
Açıldı yüzü sen dahi bir kerre haber sal
Sûfi ana künye edeli ümm-i fesâdı
Rüsvâ-yı cihân oldu o mestûrenin adı
...
(Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları. 219.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Terkîb-i Bend'den
Hezl-i bü’l-aceb der hicv-i bintü’l-ineb
Sâkî aç o bintü’l-inebin perde-i rûyun
Rûyından anın anlayalım sîret ü hûyun
Dil-teşne olup vuslatına çok kişi-zâde
Dökdü reh-i aşkında eliyle yüzü suyun
Aslında helâlzâde idi şimdi bozulmuş
Göstermez idi bir ere aslâ ser-i mûyun
Ekşi ise de çehresi tatlıydı lisânı
Etmez idi rencîde acı söz ile şûyun
Çıkdı kokusu âleme açıldı boyası
Nâ-mahrem anın bilmez idi evvel-i bûyun
Mestûre idi başı açık oldu o hatun
Ebnâ-yı zamân cân verip alır anı satun
Haddini bilip haclet ile olmuş iken lâl
Meydâna düşüp oldu yine arsa-i dellâl
İhvânını hapseyledi sandûka-i âra
Hemşîresi nâmûsunu da eyledi pâ-mâl
Oglancıların koynuna çok girmedi ammâ
Zenpâreleri eyledi müflis komadı mâl
Çok nâşizeyi eyler iken pend ile irşâd
Dûşîzeleri eyledi şeytân gibi idlâl
Su gibi akar pâyine her kimi görürse
Açıldı yüzü sen dahi bir kerre haber sal
Sûfi ana künye edeli ümm-i fesâdı
Rüsvâ-yı cihân oldu o mestûrenin adı
...
(Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları. 219.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Terkîb-i Bend'den
Hezl-i bü’l-aceb der hicv-i bintü’l-ineb
Sâkî aç o bintü’l-inebin perde-i rûyun
Rûyından anın anlayalım sîret ü hûyun
Dil-teşne olup vuslatına çok kişi-zâde
Dökdü reh-i aşkında eliyle yüzü suyun
Aslında helâlzâde idi şimdi bozulmuş
Göstermez idi bir ere aslâ ser-i mûyun
Ekşi ise de çehresi tatlıydı lisânı
Etmez idi rencîde acı söz ile şûyun
Çıkdı kokusu âleme açıldı boyası
Nâ-mahrem anın bilmez idi evvel-i bûyun
Mestûre idi başı açık oldu o hatun
Ebnâ-yı zamân cân verip alır anı satun
Haddini bilip haclet ile olmuş iken lâl
Meydâna düşüp oldu yine arsa-i dellâl
İhvânını hapseyledi sandûka-i âra
Hemşîresi nâmûsunu da eyledi pâ-mâl
Oglancıların koynuna çok girmedi ammâ
Zenpâreleri eyledi müflis komadı mâl
Çok nâşizeyi eyler iken pend ile irşâd
Dûşîzeleri eyledi şeytân gibi idlâl
Su gibi akar pâyine her kimi görürse
Açıldı yüzü sen dahi bir kerre haber sal
Sûfi ana künye edeli ümm-i fesâdı
Rüsvâ-yı cihân oldu o mestûrenin adı
...
(Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları. 219.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HAKKI, İshak Hakkı Paşa | d. 1808 - ö. 1860 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÂSIM, Seyyid Ahmed Âsım Efendi (Mütercim) | d. ? - ö. 1819 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NÛRÎ, Mehmed Paşa | d. 1760 - ö. 1790 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | REMZİ, Arapgirli Remzi, Mehmed Mevlüt | d. 1848 - ö. 1907 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MAHREMÎ | d. 1848 - ö. 1911 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MİDHAT, Nâmî Mahmûd Efendi | d. 1848 - ö. 1917 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ZEYNELÂBİDÎN | d. 1862-63 - ö. 1913-14? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mustafa Refik | d. 1867-1868 - ö. 21 Eylül 1913 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | CEMÂLÎ, Ahmed | d. 1858? - ö. 1913-1914? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | CEVRÎ, Konyalı | d. 1820 - ö. 1894/1895? | Meslek | Görüntüle |
11 | ACİZ HAFIZ, İbrahim Çaylak | d. 1932 - ö. 06.12.2004 | Meslek | Görüntüle |
12 | SERVERÎ, Selim | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | NECÎB, Mehmed | d. ? - ö. 1843’ten sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NAZÎF, Ahmed | d. ? - ö. 1842-43 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SÜLEYMÂN EFENDİ, Şeyh Süleymân, Buharalı | d. 1821 - ö. 1890 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | SÂ'İB, Ahmed Sâ'ib Efendi, Acem Bahâr Efendi-zâde | d. 1812 - ö. 1846 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | MUHLİS, Mustafa Muhlis Efendi | d. ? - ö. 1772-73 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | LÜTFÎ EFENDİ | d. ? - ö. 1739-40 | Madde Adı | Görüntüle |