Celal Sahir Erozan

Hakkı Naşir, Hikmet Celal, Hikmet Hamit, Şârık, A. Velhan
(d. 29 Eylül 1883 / ö. 16 Kasım 1935)
Şair, Yazar, Öğretmen, Milletvekili, Yayıncı, Muhtar, Tüccar
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İstanbul Aksaray'da doğdu. Babası ll. Abdülhamid devri kumandanlarından Botgoriçeli İsmail Hakkı Paşa, annesi Tataristan beylerinden Hacı Davud Han sülalesinden Fehime Nüzhet Hanım'dır. Fehime Nüzhet Hanım’ın küçük bir divan hacminde şarkı ve gazelleri ile yayımlanmış iki tiyatro eseri vardır. Ayrıca hatipliğiyle de meşhur olmuştur.

Celal Sahir, Şemsü’l-Maarif’te ilk eğitimine başladı, Numune-i Terakki Mektebi ve Davud Paşa Deniz Rüştiyesinden sonra Vefa İdadisini bitirdi, iki yıl Mekteb-i Hukuk'a devam ettiyse de buradan mezun olamadı. 1903'te Hariciye Nezareti'nde kâtiplikle memuriyet hayatına başladı. Daha sonra Mercan ve Kabataş İdadileriyle İstanbul Lisesi'nde, Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi), İstanbul Muallim Mektebi'nde kitabet (kompozisyon), edebiyat ve Fransızca hocalığı yaptı. Mütareke devrinde komisyonculuk ve ticaretle meşgul oldu (1917-1918). Barut Şirketi komiseri olarak çalıştı. Atatürk’ün isteğiyle Büyük Millet Meclisi'nin III. dönemi sonlarından ölümüne kadar (1928- 1935) Zonguldak mebusluğu yaptı. Bu arada yeni Türk alfabesinin tespiti için kurulan heyete girdi. Türk Dili Tedkik Cemiyeti'nin (Türk Dil Kurumu) başkan vekilliğinde de bulundu. 1904’te Hâlet Hanım’la evlendi, bu evliliğinden biri erkek, üçü kız dört çocuğu oldu. İkinci evliliğini Lütfiye Hanım ile yaptı (1919), bu evlilikten çocuğu olmamıştır. Üçüncü evliliğini ise Aliye veya Atiye Hanım’la yaptı (1928), bu evlilikten iki oğlu oldu. Zayıf bünyeli olan ve sık sık hastalanan Celal Sahir, akciğer kanserinden 16 Kasım 1935'te Kadıköy'deki evinde öldü. Mezarı Bakırköy Kabristanı’ndadır (Karaca, 1992: 1-11; Okay 1993: 245).

Daha dokuz on yaşlarında iken güzel şiir okuma ve hitabet kabiliyeti ile tanındı. II. Abdülhamid'in huzurunda şiir okudu, liyakat nişanı ve 10 lira armağanla ödüllendirildi. 1899'dan itibaren ilk şiirleri İrtika, Malumat, Musavver Fen ve Edeb, Pul ve Lisan gibi devrin tanınmış dergilerinde yayımlanmaya başlandı. Şiir ve nesir yazılarında devrin modasına uyarak Ahmed Celal, Hikmet Celal, Velhan, Şarık gibi ahenkli ve alegorik takma adlar kullandı. Henüz on altı yaşında iken ismine "Sahir" adını da ekleyerek ve grubun en genç şairi olarak Servet-i Fünun'da şiirleri yayımlanmaya başlandı. Meşrutiyet'in ilanından sonra Seyyôre ve Demet dergilerini yayımladı. 1909'da Fecr-i Ati adı verilen edebi topluluğa katıldı.

Celal Sahir 1909'dan şiirinde dilde sadeliğe ve aruzdan heceye geçmek suretiyle Yeni Lisan hareketine katıldı, hareketi savunan yazılar yezdı. Türk Ocakları, Türk Derneği, Piyer Loti Derneği gibi Türkçü ve vatanperver derneklere girdi; Sultanahmet'teki evini Türk Derneği’ne lokal olarak tahsis etti. Derneğin yayın organı olan Bilgi Mecmuası’nı çıkardı. Türk Ocakları’nın 1931’de kapatılmasına kadar faal bir üye olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu yıllarda Musavver Muhit, Süs, Yeni Kitab, Edeb, Mehâsin, Halka Doğru ve Türk Sözü gibi dergilerde şiir ve makaleler yayımlamaya devam etti.

“Kadın Şairi”, “Şair-i Nisa”, “Aşk Şairi”, “Feminist Şair” gibi sıfatlarla anılan Celal Sahir, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet dönemi edebiyat hareketlerine katıldı. Bu nedenle edebiyat tarihinde konumunu belirlemek hayli güçtür. Bu tutumu, onu sürekli değişen ve yenilenen bir sanat anlayışına götürdü. Okay, Türk şiirinde önemli bir konuma gelememiş olmasını “Servet-i Fünun da dâhil olmak üzere hemen her edebi devreye ve her nesle ayak uydurmaya çalışması, yeni bir çığır açmak yerine başlamış olan edebi hareketlere katılan vasat bir şair" olmasıyla izah etmektedir. Ayrıca feminist bir yazar olarak görülmesine, “kadın haklarını savunmuş, ancak bu hakların bazı kaideler ve şartlar altında içtimai bünyemizi sarsıntıya uğratmayacak şekilde elde edilmesini istemiş” (1993: 245) olmasını gerekçe göstererek karşı çıkmıştır.

Şiir anlayışında duygu ve ruh hali ön plandadır. Aşk, kadın, tabiat, hayal-hakikat çatışması, hayat, geçmiş özlemi, hüzün ve melâl, yalnızlık, ölüm gibi konular şiirlerinin ana temaları arasındadır. Celal Sahir’in “Bütün hayatını onlar verir de ben yaşarım / Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş’arım” beyti şiir anlayışını tümüyle yansıtır. Okay, şiirlerinde gerek platonik gerekse erotik anlamda egemen olan kadına karşı aşırı eğilimini, babasının ve annesinin ayrılarak yeniden evlilik yapmaları, kendisinin çok otoriter olan annesiyle beraber kalması, hatta ancak bu annenin manevralarıyla üç defa evlilik yapmış olmasıyla açıklamaktadır (1993: 245).

1909’da yayımlanan ilk şiir kitabı Beyaz Gölgeler’de 1898-1909 arasında yazılmış 93 şiiri yer aldı. Aynı yıl Buhran’da manzume ve mensur şiirlerinden oluşan 38 metin bir arada yayımlandı. 1911’de yayımlanan üçüncü eseri olan Siyah Kitap’ta, 1898-1910 yılları arasında ağırlıklı olarak da 1909-1910 yıllarında Fecr-i Ati döneminde yazılmış şiirler yer aldı. Hakkı Naşir takma adıyla 1919’da yayımladığı İstanbul İçin Meb’us Namzedlerim, bir hiciv eseridir. Cenap Şehabettin, Ali Kemal, Celal Nuri ve Rıza Tevfik hicvedilen önemli isimlerdir. Kaside tarzında yazılmış 6 manzumenin her birinde ayrı bir şahıs odağında dönemin sosyal ve siyasi hayatı mizahi bir üslupla tenkit edildi. Nesir yazılarında özellikle tiyatro ve eleştiri konuları ile Türk edebiyatı ve Batı edebiyatına dair konuların yanı sıra sosyal ve aktüel konuları işledi. Sanat yaşamında özgün bir tarza ulaşamayan Celal Sahir’in etkilendiği kişiler arasında özellikle Muallim Naci, Tevfik Fikret, Cenap Şehabettin ve Mehmet Emin sayılabilir.

Kaynakça

Karaca, Nesrin (2000). Celal Sahir Erozan. Cumhuriyet Kitap, S. 526, s. 14-15.

Karaca, Nesrin Tağızade (1992). Celal Sahir Erozan. Ankara: Kültür Bakanlığı.

Karaca, Nesrin Tağızade (2003). II. Meşrutiyet Dönemi Türkçenin Sadeleşmesi Tartışmalarında Celal Sahir Erozan. İlmî Araştırmalar, S. 16, s. 55-64.

Okay, M. Orhan (1993). Celâl Sahir Erozan. TDV İslâm Ansiklopedisi. https://islamansiklopedisi.org.tr/celal-sahir-erozan, Erişim Tarihi: 16.05.2019.

Ünalmış, Oğuz (2005). Şairler ve Yazarlar Sözlüğü. Ankara: Akçağ Yayınları.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CELAL ASLAN
Yayın Tarihi: 31.12.2019
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Kardeş Sesi- / İstanbul1908Şiir
Beyaz GölgelerHilal Matbaası / İstanbul1909Şiir
BuhranHilal Matbaası / İstanbul1909Mensur Şiir
Siyah KitapEdebiyat-ı Cedide Kütüphanesi / İstanbul1911Şiir
SimonKanaat Matbaası / İstanbul1913Çeviri
Kıraât-ı EdebiyyeKarabet Matbaası / İstanbul1912, 1914Antoloji
Müntehâb Çocuk ŞiirleriMatbaa-i Âmire / İstanbul1918-1919Antoloji
İstanbul İçin Meb'us NamzedlerimTanin Matbaası / İstanbul1919Şiir
İmlâ LûgatiAhmed Said Matbaası / İstanbul1929Diğer

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1RE'FETÎ, Abdullah Çelebi Seyrek-zâded. ? - ö. 1647-48Doğum YeriGörüntüle
2Yeşim Ağaoğlud. 21 Ocak 1966 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3RİF'AT, Enderûnî Fazlî-zâde Ahmed Efendid. ? - ö. 1792-93Doğum YeriGörüntüle
4Sait Hikmetd. 1883 - ö. 1930Doğum YılıGörüntüle
5CEMAL/CEMAL HOCA, İsmail Turand. 11.10.1883 - ö. 17.02.1957Doğum YılıGörüntüle
6Florinalı Nazımd. 1883 - ö. 6 Haziran 1939Doğum YılıGörüntüle
7RUHULLAH/RUHÎ, Ahmet Rıfkıd. 1884 - ö. 1935Ölüm YılıGörüntüle
8Tevfik Ertürd. 1913 - ö. 10 Eylül 1935Ölüm YılıGörüntüle
9SÂNÎ, Sânî Efendid. 1866 - ö. 1935Ölüm YılıGörüntüle
10Yusuf Ziya Demircioğlud. 1887 - ö. 29 Mart 1973MeslekGörüntüle
11Tümay Çobanoğlud. 1960 - ö. -MeslekGörüntüle
12Ahmet Mercand. 13 Mart 1956 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Fatma Aliyed. 9 Teşrinievvel Ekim) 1862 - ö. 13 Temmuz 1936Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Feraizcizade Mehmed Şakird. 1853 - ö. 1911Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Osman Cemal Kaygılıd. 4 Ekim 1890 - ö. 9 Ocak 1945Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16İsmail Hikmet Ertayland. 1889 - ö. 18 Aralık 1967Madde AdıGörüntüle
17MEVLÂNÂ MUSANNİFEK, Alâüddîn Alî bin Muhammed bin Mes’ûd el-Bistâmî eş-Şahrûdîd. 1400-01 - ö. 1470-71Madde AdıGörüntüle
18Celal (Musahipzade)d. 31 Ağustos 1868 - ö. 20 Temmuz 1959Madde AdıGörüntüle