Madde Detay
RUHULLAH/RUHÎ, Ahmet Rıfkı
(d. 1884 / ö. 1935)
yazar, öğretmen
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Ahmet Rıfkı’dır. “Rıfkı Baba”, “Sakallı Rıfkı” ve “Derviş Ruhullah” adlarıyla da tanınmıştır. 1884 yılında İstanbul’un Aksaray ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Keçecizâde Ahmed Rıfat Efendi, eski defterdarlardan olup bürokrat ve varlıklı bir aileye mensuptur. Ahmet Rıfkı, ilk eğitimini Fatih medreselerinde, Şemsu’l -Maarif ve Saint Benoit Lisesinde almış, Mekteb-i Hukûk ve Tıbbiyeye devam etmişse de bu okulu tamamlayamamıştır. Tıbbiye-i Şâhâne’nin son sınıfında iken bir arkadaşı tarafından Sultan Abdulhamîd’in aleyhinde yazılmış bir makaleyle yakalanmış ve müebbet hapse mahkûm olmuştur. Bu mahkûmiyetten 2. Meşrutiyet'in ilânıyla kurtulmuştur. Devlet memuriyetinde bulunmayan Ahmet Rıfkı, daha çok gazetecilik ve edebiyatla ilgilenmiştir. 1909-1912 yılları arasında Musavver Eşref, Yeni Geveze, Kibar, Züğürt, Curcuna, Falaka, Perde, Eşek ve Karagöz dergilerinde yazar ve yönetici olarak görev yapmıştır (Yücer 2013: 11; Özmen 1998: 155; Koca 1990: 714).
Ahmet Rıfkı, İttihad ve Terakki Fırkası yönetime geldikten sonra beklentilerine karşılık bulamaması nedeniyle muhalifler safına katılmıştır. Bunu takiben 1910 yılında kurulan Osmanlı Demokrat Fırkası ile Osmanlı Sosyalist Fırkasının üyeleri arasında yer almıştır. Ahmet Rıfkı’nın sosyalizme ilgi duymasında çeşitli mizah dergilerinde beraber çalıştığı Baha Tevfik’in etkisi vardır. Ancak bu macerası da uzun sürmemiş, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na katılmış ve 1913 senesinde altı arkadaşıyla beraber Sinop’a sürgüne gönderilmiştir. Sürgün hayatı Çorum ve Bilecik ile birlikte tam yedi yıl sürmüştür. Sürgün sonrası yine itilafçılar ile birlikte 1922 Dârulfünûn olayları içerisinde yer almıştır (Yücer 2013: 12).
İttihat Terakki ve Müdâfaa-i Hukûk Cemiyetinin ardından Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine de muhalif olmuştur. Tıpkı diğer muhalifler gibi, bir söylentiye göre Vahdettin ile birlikte, diğer bir söylentiye göre ise arkadaşı Ali Kemal’in linç edilme olayından etkilenerek yurt dışına çıkmak için İngilizlere sığınmak zorunda kalmıştır. Yüzellilikler listesinde adı bulunmamasına rağmen Kasım 1922’de İngilizler tarafından Mısır bandıralı bir gemi ile İskenderiye’ye gönderilmiştir. Kahire’de bir buçuk yıl kalmış ve burada ticaret yaparak geçimini temin etmiştir. 1924 yılında Yunanistan’ın İskeçe şehrine geçmiş, 1927 yılında evlenmiş ve 1929 yılında tek çocuğu burada dünyaya gelmiştir. Eski Şeyhülislâmlardan Mustafa Sabri Efendi’nin çıkarttığı Yarın Gazetesi’nde, Cumhuriyet aleyhinde hilâfeti savunan yazılar kaleme almıştır. İlkokul öğretmenliği ile geçimini sağlarken desteklediği partinin seçimleri kaybetmesi nedeniyle görevine son verilmiştir. İskeçe’de Şeytan dergisinde mizahla ilgili yazıları çıkmıştır. 1935 yılında yurda dönüş hazırlıkları içerisinde iken bilinmeyen bir şekilde vefat etmiştir. Ölümünden bir yıl önce eşine "15 Ağustos’ta doğdum, 15 Ağustos’ta öleceğim" diyen Ahmet Rıfkı’nın kendi ölümüne düştüğü tarih beyti de "Ölmeden fevtime târih-i tamam/ Rıfkı azmetti belâ semtine cânân" aynı yılı göstermektedir. Vefatından sonra Türkiye’ye gelen ailesi önce Edirne’ye, daha sonra İzmir’e yerleşmiş ve Özgürel soyadını almışlardır (Yücer 2013: 12-13).
Şiirlerinde “Derviş Ruhullah”ın yanı sıra, “Ruhi” mahlasını da kullanan şairin şiirlerinde Bektaşiliğin usul, adap ve esaslarını konu edindiği görülür. Hangi Bektaşi babasına ve dergâhına intisap ettiği hakkında kaynaklarda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bir rivayete göre Edip Harabî’den nasip alarak Bektaşi olmuş, diğer bir rivayete göre ise Necef Bektâşî Dergâhı şeyhi Cemâli Baba’nın tekkesine devam etmiştir. Şiirlerinde işlediği tasavvufi konulara bağlı olarak Arapça ve Farsça sözcük ve terkiplere zaman zaman yer verdiği görülür. Coşkun, kararlı ve akıcı bir üsluba sahip olan Ahmet Rıfkı’nın dili de anlaşılırdır. Birçok dergi ve gazetede sosyal, kültürel ve siyasi konularda yazılar yazan Ahmet Rıfkı’nın nefes ve gazellerinde güçlü bir edebî yönünün olduğu görülmektedir (Yücer 2013: 13; Özmen 1998: 155-156; Koca 1990: 714-717).
1908 yılında Karagöz'ü sahnelemeyi deneyen Ahmet Rıfkı, bu oyunda kendisi de rol almıştır. Ahmet Rıfkı’nın şiirleri dışında da eserleri mevcuttur. Bektaşi Sırrı (1909-1910), Bektaşi Nefesleri (1340/1921), Nâkûs-ı Âdem (1329/1913) ve Hizmetçi Belâsı (1327/1911) kitap şeklinde yayımladığı eserleridir. Hizmetçi Belası adlı eseri roman türündedir. Bu eserleri içerisinden iki cilt olarak yayınladığı Bektaşi Sırrı, araştırmacıların günümüzde hâlen dikkatini çeken önemli kaynaklardandır. Bektaşiliğin tarihi, önemli kişilikleri, esasları ve tartışmalarını konu edinen eser, yazıldığı dönemde de önemli tartışmalara yol açmıştır (Yücer 2013: 15-18; Özmen 1998: 155-156; Koca 1990: 714).
“Ahmet Rıfkı, Bektaşi Sırrı kitabının ilk cildinde “Din ve Felsefe” başlıklı bir çalışması ile Konyalı Şakir Dede ile ilgili yazısında beş yüz sayfalık “Melâmîliğin Tarih ve Felsefesi” ismiyle hazırladığı iki eserinden bahsetmektedir. Ancak bu eserler basılmamıştır. Yazma nüshasının da nerede olduğu bilinmemektedir. Fakat bu çalışmalar onun sadece bir tarikata ait değil diğerlerine de aşina olduğunu göstermesi bakımından önemlidir (Yücer 2013: 18).
Kaynakça
Koca, Turgut (1990). Bektaşi Alevi Şairleri ve Nefesleri. İstanbul: Maarif Kitaphanesi.
Özmen, İsmail (1998). Alevi-Bektaşi Şiirleri Antolojisi. C. 5. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Yücer, Mahmut (hzl.) (2013). Ahmed Rıfkı Bektâşî Sırrı. Ed. Serhat Küçük. İstanbul: Kesit Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. BÜLENT AKINYayın Tarihi: 21.08.2019Güncelleme Tarihi: 10.12.2020
Yayın Tarihi: 21.08.2019Güncelleme Tarihi: 10.12.2020
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Bektaşi Sırrı | - / İstanbul | 1910 | Araştırma |
Bektaşi Nefesleri | - / - | 1921 | Şiir |
Nâkûs-ı Âdem | - / - | 1913 | Şiir |
Hizmetçi Belâsı | - / - | 1911 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SÂLİM, Süleyman Sâlim Efendi | d. ? - ö. 1894 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | İZZÎ, Süleyman İzzî Efendi | d. ? - ö. 1754-55 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Nezihe Muhittin | d. 1889 - ö. 10 Şubat 1958 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NAİLÎ, Nail | d. 1884 - ö. 1953 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Baha Tevfik | d. 1884 - ö. 19 Mayıs 1914 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KÖROĞLU GEHREMAN, Gehreman İsgender Oğlu İbrahimov | d. 1884 - ö. 1966 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | (MEVLEVİ) MEHMET ABDÜLBAKİ | d. 1882 - ö. 25.02.1935 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Celal Sahir Erozan | d. 29 Eylül 1883 - ö. 16 Kasım 1935 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SÂNÎ, Sânî Efendi | d. 1866 - ö. 1935 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Aylin Balboa | d. 1980 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Aslı Biçen | d. 1970 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | İlhan Berk | d. 1918 - ö. 28 Ağustos 2008 | Meslek | Görüntüle |
13 | MECZUBÎ, Nuri Doğruyol | d. 08.02.1930 - ö. 20.04.2004 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RIZA, Rıza Aslan | d. 1946 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NUSRET | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | İBRAHİM, İbrahim Dilek | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Ahmet Özdemir | d. 25 Nisan 1948 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Ahmet Karacan | d. 01 Şubat 1974 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |