FERKÎ, İbrahim Sipahi

(d. ?/1867 - ö. 1324/1908)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı İbrahim Sipahi âşığın 1867 yılında, günümüzde Kosova sınırları içinde bulunan Prizren'de doğduğu kabul edilir. Babasının adı Sadullah'tır. Annesini küçük yaşta kaybetmiştir. Prizren'de ilkokulu bitirdikten sonra, belediyede kâtip olarak işe başlamış, fakat babasının isteği ile işten ayrılmıştır. Yaşından dolayı bir zanaat sahibi olamayan âşık, yaşamını kahvehanelerde ve düğünlerde türkü söyleyerek devam ettirmiş, bu meslekten kazandığı parayla saz almış ve il il gezerek geçimini sürdürmüştür. 1887 yılında Prizrenli bir kızla evlenmiştir. Bu evlilikten olan iki oğlunu ve bir kızını kaybetmesinin ardından, 1894'te Kamil ve 1900'te Sadık adlarında iki oğlu olmuştur. Kosova'dan başka; Üsküp, Selanik ve İstanbul gibi şehirlerde sürdürdüğü âşıklık mesleği ile ilgi toplayan Ferkî, bir meslektaşının kıskançlığı sonucu zehirlenerek hastalanmıştır. Âşık, hasta yatağındayken, babasının aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı devlete şikâyeti sonucunda hapishaneye girmiştir. Hapishaneden çıktıktan sonra kardeşi Şerif'in yanında kalmaya başlayan âşık, hastalığının şiddetlenmesi sonucunda kardeşinin evinde 1908 yılında vefat etmiştir. Âşığın ölümü için Hacı Ömer Lütfî H.1324 yılını tarih düşürmüştür. Prizren'in Terzi mahallesindeki mezarı, hastane inşaatı sırasında yok olmuştur. Halk arasında sevilen Ferkî, çağdaşı Hacı Ömer Lütfî gibi divan şairleri tarafından da takdir edilmiştir (Hafız 1986: 9-11).   

Âşık Ferkî, sade bir üslupla söylediği eserlerinde hem hece veznini hem de aruz veznini kullanmıştır. Ferkî'nin aruz ölçüsüyle söylediği şiirler, genellikle gazel şeklinde semai, selis ve divanlardır. Âşık, şiirlerinin büyük bir kısmını hece ölçüsüyle söylemiştir. Hecenin 11'li ölçüsüyle söylediği destanlarının (www.turkoloji.cu.edu.tr; www.turkoloji.cu.edu.tr) yanı sıra, ayrıca 8'li hece ölçüsüyle söylediği koşma biçimindeki şiirleri bulunan âşığın, 7-8'li hece ölçüsüyle söylediği 366 adet manisi bulunmaktadır. Âşık Ferkî'nin "Destân-ı Fasl-i İgbâl Âşık Ferkîyâ" başlığı altında toplamış olduğu mani biçimindeki dörtlükler, âşığın çevresine yönelik arzu ve istekleriyle öğütlerini ifade ettiği şiirlerdir. (Kuzay Demir 2013: 296) Âşık Ferkî, mani söyleme geleneğini kendi mesleğiyle örtüştürerek sürdürmüş; besteleyerek söylediği bu şiirleri, küçük kâğıtlara yazmış ve maddî bir değer karşılığında insanlara vererek geçimini sağlamıştır (Hafız 1986: 12). Âşık Ferki'nin dinî içerikli şiirleri olmakla birlikte, şiirlerinin çoğu sosyal hayatla ilgili şiirlerdir. Şiirlerinde toplumda tespit ettiği bozulmalardan, tarihte yaşanmış önemli olaylara kadar türlü konuları işleyen Âşık Ferkî'nin şiirlerinin sonunda, insanları iyi ve doğru davranışlara yönlendirmeye yönelik açık öğütler bulunmaktadır.

Nimetullah Hafız 1986 yılında yayımladığı Âşık Ferkî Hayatı ve Eserleri adlı çalışmasında bir kısmını çeşitli cönk, mecmua ve kâğıtlara kaydedilmiş olarak elde ettiği, bir kısmını ise Âşık Ferkî'nin torunu Mithat Âşık Ferkî'nin yardımıyla temin ettiği Âşık Ferkî'nin eserlerini bir araya toplamıştır (Hafız 1986: 7).


Kaynakça


Hafız, Nimetullah (1985). Kosova Türk Halk Edebiyatı Metinleri. Priştine: Kosova Üniversitesi Priştine Felsefe Fakültesi Yay.

Hafız, Nimetullah (1986). Âşık Ferki Hayatı ve Eserleri. Prizren: Esin Yay.

http://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/7.php [erişim tarihi: 07.05.2013]

http://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/6.php [erişim tarihi: 07.05.2013]

Kuzay Demir, Gonca. (2013) Kosova Türk Halk Şiiri (İnceleme-Metinler). Doktora Tezi. İzmir: Ege Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. GONCA KUZAY DEMİR
Yayın Tarihi: 14.07.2013
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Destân-ı Kaynana ile Gelin

Kaynana ile gelin hasb u hallerin

Dinlesin ehibbâ bu bir rivayet

Vasf edeyim her bir kil ü kâlleri

Âlem-i dünyada olsun adalet

 

Kaynana oğluna günlerden bir gün

Gel evlâdım sana yapalım düğün

Zîrâ şimdi benim aklım diğer-gûn

Alalım bir zenne hasnâ-kıyâfet

 

Oğlu der ki: Ana işlemez zârım

Kazanmak yolunda yoktur hiç kârım

Sonra evden gider bunca hep vârım

Düğün kurulur ise ister ziyâfet

 

Vâlidesi der ki: Gel olma nâdim

Râh-ı şeriattır ezelden kadîm

Her işimize Mevlâ'dır kerim

Ummadığın yerden gelir hidâyet

 

Elhâsıl bu yüzden kanar evlâdı

Tutar bir kılavuz dost âbâdı

Muhabbet ederler her neyse adı

Filancanın kızı eder mi rahat

 

Pekâlâ münâsib görür kılavuz

Gider kapıya ol koca öküz

Selâm verir başlar söyleme rumuz

Kızın babası eder feraset

 

Kızın babası der ki: Gel etme hâmuş

Korkarım ol oğlan olmasın sarhoş

Her vakitte kızımı ederse der-âgûş

Kavgalar olursa bende ne hacet

 

Kılavuz der ki: Anın bir hilesi

Para kazanmaktır her gün çilesi

Beğzâde bulunmuş bütün sinsilesi

Konağında olur bunca muhabbet

 

Allah'ın emriyle alır nişanı

Götürür haneye zenne-i şânı

Kaynana şâd olur söyler lisânı

Cümle dost dost gelir kılurlar ziyâfet

 

Nikâh altında dururlar bir sâl

Düğün tedârikin ederler ikmâl

Gelin kız kınalı giyinmiş hep al

Âleme gösterir çok şanı şöhret

 

Giyinmiş kuşanmış güveyi girir içeri

Şevk verir gaz lamba misâli âhir

Emr-i Hak'la alır yatağın revtan (?)

Ol gece âşıkla maşuk ederler effat (?)

 

Üç mâh begâyet geçirirler ra'nâ

Sonra başlar vâlidesi igvâ

Oğlum hayır etmez bu gelin aslâ

Bulalım diğer zenne-i nezâket

 

Kaynanadan gelin işidir merâmı

Kalkar sabahleyin etmez kelâmı

Kaynana çağırır her neyse nâmı

Nedir sende bugün bu hâlet

 

Gelin der ki: Senin karadır yüzün

Dünkü gün ne idi erime sözün

Çüssın yüzünde ol iki gözün

Çekesin dünyâde hep derd ü mihnet

 

Kaynana der ki: Âvâre rezil

Eyledin oğlunun ciğerin metil

Topla aklını başına yoksa bil

Kovarım evimden seni bu saat

 

Gelin der ki: Bunu söyleme bana

Dokuz ay on günde gösteririm sana

Karnımdan çıkacak (bir nevzat bana)

Bu hâne içinde kurarım mekânet

 

Kaynana der ki: Be hey fâhişe

Düşürme beni oğlum ile teşvişe

Sen taze kahbesin türlü endişe

Kurarsın şeytanle sad hezâr bid'at

 

Gelin der ki: Sağ olsun benim erim

Teslim ettim ana can ile serim

Isıcak odada bulundu yerim

Biz sefâ edelim sen çok kasâvet

 

Kaynana der ki: Çekil artık yanımdan

Usandırma beni tatlı canımdan

Henüz işittim komşuki hanımdan

Diğer bir âdemle ettin mülâkat

 

Gelin der ki: Bunu ettin iftirâ

Kimmiş deyen gelsin yüzüme eylesin ifşâ

Hey yazıklar olsun sana bî-pervâ

Artık senden bana gelmez gayrı mürüvvet

 

Kaynana der ki: Bunu da dedin

Yok imiş nâmusun düşün sen kendin

Beş yüz groştur senin nikâh senedin

Şimdi oğlum gelir verir bir nihâyet

 

Sür'atiyle akşam yetişir oğlan

Bakar odalar görünür zindan

Vâlidesine der ki: Aman el aman

Nedir sizde söyleyin bu hâlet

 

Vâlidesi der ki: Bu senin karın

Anlatmıştır bugün her bir efkârın

Nikâhını ver sen anın yarın

Bulur bin türlü sana kabahat

 

Oğlu der ki: Söyledim sana bin kere

Uğrattın beni hayırdan şerre

Alup başım kaçayım bir yere

Yazık vatanımdan edersin hasret

 

Bî-çâre âlemde erlere belâ

Başa yazılanlar silinmez aslâ

Kaynanaya erişir bir gün mevtâ

Ta cânı çıkınca çeker eziyet

 

Bir evde ki olur gün-be-gün kavga

Bereketin keser hazret-i Mevlâ

Şimdi zennelerin ahlâkı ednâ

Anlardadır hüküm bilmem ne hikmet

 

Hikmet-i Hüdâdır Âdem Havva'yı

Havvâ ol lâlinden aldı igvâyı

İgvâ etti Âdem yedi buğdayı

Tard etti cennetten Hallâk-ı kudret

 

Kudret-i a'zamdır lâzım şevki

Şevkinde terk etti bu cihana terekki

Terekki bâbında ey Âşık Ferki

Ferk eyle cihânı bu da bir hizmet

 

Hafız, Nimetullah (1985). Kosova Türk Halk Edebiyatı Metinleri. Priştine: Kosova Üniversitesi Priştine Felsefe Fakültesi Yay. 135-138.

Hafız, Nimetullah (1986). Âşık Ferki Hayatı ve Eserleri. Prizren: Esin Yay. 156-159.

 

Koşma

Sebep neden bülbül eder feryâdı

Güle reyhâ veren hâre sor bilür,

Pervânenin dâ'im yanmak murâdı

Şem'asında olan nâre sor bilür

 

Ehl-i 'aşkın gönlü görünmüş serrâc

Anın çün hakiyle etmişler mi'râc,

En'el-Hakk buyurdu Mensuri hallâc

Bu al-i esrârı dâre sor bilür

 

'Âşıka beytullah tahkîk gönüldür

Şehnişâhi 'âlem Ferkî andedir,

Tarîkat-ı babın meftâhı bendedir

Melâmet şehrinde yâre sor bilür

 

Hafız, Nimetullah (1986). Âşık Ferki Hayatı ve Eserleri. Prizren: Esin Yay. 83.

 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SÛZÎd. 1455-1465 - ö. 29 Ekim 1524Doğum YeriGörüntüle
2MÜ'MİNd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Hacı Ömer Lütfid. 1870 - ö. 1928Doğum YeriGörüntüle
4ŞEMSÎ, Mehmed Şemseddin Ulusoyd. 1867 - ö. 1936Doğum YılıGörüntüle
5İbnürrefik Ahmet Nurid. 03 Mart 1867 - ö. 06 Mart1935Doğum YılıGörüntüle
6Galiesgar Gafurov-Çığtayd. 16 Eylül 1867 - ö. 20 Ağustos 1942Doğum YılıGörüntüle
7FAHRİd. 1863 - ö. 1908Ölüm YılıGörüntüle
8BORANÎ, Abdullah Fahrid. 1864 - ö. 1908Ölüm YılıGörüntüle
9RÂŞİD, Köse Sefer-zâde Hacı Râşid Efendid. 1854 - ö. 1908Ölüm YılıGörüntüle
10VELİ, Divriğilid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11NİYAZİd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12FETHİ BABA, Ürgüplü Süleymand. ? - ö. 1914Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13MEFTUNÎ, Ahmedd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14ÖKSÜZ OZAN, Ahmet Yıldırımd. 05.05.1964 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15GÖKOĞLU, İsmail Gökoğlud. 1959 - ö. ?Madde AdıGörüntüle