Madde Detay
Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Bey
(d. 1285/1868 - ö. 1336/1917)
divan şairi
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1285/1868 senesinde Balıkesir'de doğdu. Asıl adı Mehmed İsmet Bey'dir. Son Asır Türk Şairleri'ne göre adı İbrahim'dir (İnal 1988: 730). Şiirlerinde İsmet mahlasını kullandı. Babası icra memuru Mehmed Ali Efendi'dir. Annesi Hafîza Hanım'ın büyük babası Vidinlidir. Karesi vilayetine bağlı Balya kazasının Müstecâb köyünden gelerek Balıkesir (Karesi)'e yerleşen Mehmed Efendi'nin torunudur. Müstecâbî-zâde sanıyla tanındı. İbtidâî, Rüşdî ve İdâdî tahsilini Balıkesir'de yaptı. 1301/1884 yılında kurulan Karesi İdâdî Mektebi'ne ilk talebe olarak girdi. 1307/1889 senesinde buradan yüksek bir derece ile mezun olduktan sonra Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenmeye da başladı. İstanbul Hukuk Mektebi'ne devam etti. 1313/1895 senesinde Hukuk Mektebi'ni en yüksek derece ile bitirdi. Mekteb ismindeki dergide yayınlanan manzumeleri ile şöhret kazandı. Daha sonra Terakkî mecmuasında başmuharrirlik yaptı. İkdam ve Sabah gazetelerinde de yazılar yazdı. Bir ara padişah yaverlerinden Ahmed Celâleddîn Paşa'nın hususi kâtipliğini yaptı. 1319/1901 senesinde bir akşam saraya davet edilerek padişahın iltifatına mazhar oldu. Fakat daha sonra yazıları ve düşünceleriyle hükümete karşı olduğu iddiasıyla tutuklandı. Taşkışla'ya ve sonra da Hasan Paşa karakoluna getirildi. İki buçuk ay kadar süren mahkemesinden sonra beş sene müddetle kalebentliğe mahkum edilerek Bodrum Kalesi'ne gönderildi. Arkadaşlarıyla beraber İzmir'e çıktıklarında verdikleri dilekçe üzerine sürgün yeri Midilli'ye çevrildi. 1321/1903 senesinde sürgün hayatı sona erdi ve İzmir'e gitti. 1324/1906 senesine kadar İzmir'de kaldı. Burada Reji İdaresi Umûr-ı Hukûkiyye müdürü olarak görev yapmıştı. İzmir'de iken Foça eşrafından Yûnus Bey'in kızı Nâbia Hanım ile evlenmişti. Bir süre Foça'da münzevi bir hayat yaşadı ve meşrutiyetin ilanını müteakip İstanbul'a geldi. Bazı meseleler dolayısıyla mensup olduğu İttihâd ve Terakkî Fırkası'ndan çekildi. İstanbul'da kendisine teklif edilen Kütahya mutasarrıflığı ve Anadolu Vilâyâtı Hey'et-i Teftîşiyye katipliğini kabul etmeyerek tekrar İzmir'e döndü. 1326/1908 senesinde İzmir İstînâf Hukuk Mahkemesi üyeliğine tayin edildi. Dört yıl kadar bu görevde kaldı, 1330/1912 senesinde memuriyetten istifa etti ve dava vekilliği ile hayatını sürdürdü. Bu arada İzmir'de çoktan beri çıkarmak arzusunda olduğu Hıyâbân mecmuasını yayımlamaya başladı. On beş günde bir çıkan bu mecmua ilgisizlikten ancak beş sayı yayımlanabildi. Dava vekilliğinden kazandıklarıyla da kendisini ve ailesini geçindiremediği için mecburen tekrar memuriyet hayatına döndü ve Isparta İstînâf Müddeî-i Umûmîliği görevine getirildi. Kırk sekiz yaşlarındayken 1336/1917 senesinde Isparta'da vefat etti (İnal 1988: 717-720; Sarı 1999: 108-120; Özsarı 2007: 23-56).
Arapça, Farsça ve Fransızcayı çok iyi bilen, bu dillerin edebiyatlarına da vakıf olan Müstecâbî-zâde İsmet, daha Karesi İdâdîsi'ne devam ederken şiirler söylemeye başlamış ve "Balıkesirli Bir Genç" imzasıyla Bursa'da çıkan Nilüfer dergisine şiirlerini göndermişti. İslami ilimlere ve Batı bilimlerine de vukufu vardı. İslam felsefesine ve tasavvufa da vakıf olan İsmet, Halvetî tarikatı şubelerinden Cerrâhî tarikatına mensup olduğu gibi ayrıca Mevlevî tarikatına da sevgiyle bağlıydı. Muallim Nâci ekolünden olmakla birlikte kendisine has bir vadide şiirler yazmıştır. Eski tarz şiirlerinde Nâ'ilî-i Kadîm tarzını takip etmiş, ayrıca Nef'î'den de haylice etkilenmiştir. Arap şairlerinden İbni Fâriz; İran şairlerinden de Hâfız-ı Şîrâzî, Firdevsî-i Tûsî, Hayâlî-i Buhârî ve özellikle Ömer Hayyâm da beğendiği ve etkilendiği şairlerden idi. Batı edebiyatından da Lamartin'i beğenir ve takdir ederdi. Tercümeleri ise zamanında çok kabul görmüş ve beğenilmiştir. Bilinen eserlerinin dışında Nilüfer, Mekteb, Ma'lûmât-ı Terakkî, Ma‘ârif, Ma‘rifet, İrtikâ, Resimli Gazete, Hazîne-i Fünûn gibi mecmualarla İkdâm, Sabâh, Tercümân gazetelerinde şiir ve diğer türdeki yazıları yayımlanmıştı. İsmet Bey musikiyi de çok severdi ve piyanoya da meraklı idi. Foça eşrafından Yûnus Bey'in kızı Nâbia Hanım ile evlenmiş olan Müstecâbî-zâde İsmet'in hiç çocuğu olmamıştır. Soyu kızkardeşi Hatice Fâize Hanım ile devam etmiştir. Mustafa Özsarı tarafından Müstecâbîzâde İsmet - Hayatı ve Eserleri adlı bir kitap yayımlanmıştır.
Müstecâbî-zâde İsmet'in eserleri alfabetik olarak şunlardır:
1. Dâstân-ı Zafer: Bu eserde Türklerin Rumeli'ye geçişlerini manzum olarak anlatmıştır. İstanbul'da 1314/1896 yılında 16 sayfa hâlinde basıldı.
2. Fürûk-ı Elfâz: 1311/1893 senesinde İstanbul'da 125 sayfa hâlinde basıldı. Dilimizde anlamları arasında şekil ve kullanım açısından önemli farklar olan kelimelerin kullanım yerlerini ve sözlük anlamlarını ihtiva eden önemli bir eserdir. Eserin sonunda yanlış telaffuz edilen bazı kelimelerin doğrusunu gösteren bir cetvel de bulunmaktadır.
3. Lugat-ı Nâcî: Muallim Nâcî'nin tamamlamaya ömrü vefa etmediği meşhur sözlüğünün "fa" harfinden sonrasını aslından fark edilmeyecek şekilde tamamladığı bir eserdir. Bu eser Muallim Nâcî ve İsmet Müstecâbî-zâde adlarıyla 1308/1891 tarihinde 960 sayfa olarak İstanbul'da basıldı. Bu değerli eserin daha sonra üç baskısı daha yapılmıştır.
4. Muvaffakiyyât-ı Osmâniyye Yâhud Yâdigâr-ı Zafer: İstanbul'da 1315/1897 senesinde 50 sayfa hâlinde basıldı. Türk-Yunan savaşına ait olarak basında çıkan şiir ve tarihlerden yapılmış bir seçmedir.
5. Nâ'ilî-i Kadîm: İstanbul'da 1318/1900 senesinde 39 sayfa hâlinde basıldı. Nâ'ilî-i Kadîm'in tercüme-i hâliyle eserlerinin değerlendirilmesine dair yararlı bir kitapçıktır.
6. Rafael: Lamartin'den İskender Freri Efendi ile beraber çevirdiği bir eserdir. Ressam Rafael'e dairdir. İstanbul'da 1316/1898 senesinde 487 sayfa hâlinde basıldı.
7. Rehber-i İttihâd: 48 sayfa hâlinde İzmir'de 1325/1909 senesinde basıldı. Bu eserde İttihâd ve Terakkî'nin hürriyet, adalet, kardeşlik ve eşitlik gibi temel prensiplerini, ayrıca bazı ahlaki değerleri sade bir dille anlatmaktadır. İlkokullar için bir ders kitabıdır.
8. Rubâ‘iyyât-ı Ömer Hayyâm: Hayyâm'ın 177 rubâ‘îsinin aslı ve tercümesinin bulunduğu bir eserdir. Eserde Hayyâm'ın hayat hikâyesinin yanında Celâlî, Roma ve Gregoryen takvimleri hakkında da bilimsel bilgileri ve bazı rubailerin izahını ihtiva etmektedir. Eser yazma hâlindedir.
9. Şükûfe-Çîn (I. Kısım): İzmir'de Âhenk gazetesinde tefrika edildikten sonra 1327/1911 senesinde 89 sayfa hâlinde İzmir'de basıldı. Eserde tarihî ve edebî değeri olan bazı kişilerin hikâyeleri ve bazı edebî ve tarihî bilgiler yer almaktadır. Devamı basılmamıştır.
10. Terâne: 1311/1893 senesinde 31 sayfa hâlinde İstanbul'da basıldı. Manzum ve mensurdur, ilk şiirlerini ihtiva eder.
11. Yâdigâr-ı Şehrâyîn: 1318/1900 senesinde 8 sayfa hâlinde İstanbul'da basıldı. Şiirlerini ihtiva etmektedir.
Kaynakça
Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul.
Huyugüzel, Ö. Faruk (2000). İzmir Fikir ve Sanat Adamları (1850-1950). Ankara: KB Yay.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.
Özsarı, Mustafa (2007). Müstecâbîzâde İsmet. İstanbul: 3F Yay.
Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (hzl.) (1999). İsmail Hakkı - Karesi Meşâhiri. Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 01.01.2015Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cân henüz endîşe-i sevdâ-yı ruhsârındadır
Dîde hâlâ seyr-i tal'at-gâh-ı envârındadır
Avdet etmez âşiyân-ı sîne-i mecrûhuma
Murg-ı dil hâlâ kemend-i kâkül-i târındadır
Ben dilimle aşkımı inkâra cehd etmekdeyim
Gözlerim bî-ihtiyâr ammâ ki ikrârındadır
Mazhar-ı aşkım ki esrâr-ı garâm-ı kâ'inât
Cismimin ümmü'l-kitâb-ı rûh-ı bîdârındadır
Zindeyim aşk ile kim keyfiyyet-i âb-ı hayât
Yârimin gönlümce şîrînî-i güftârındadır
Dûzahı ilkâ ider hâkister-i şerm altına
Şu'leler kim hasret-i dîdârının nârındadır
Fikret-i âsûdegîden fâriğ ol kim ey gönül
Âşıkın ârâmı zîr-i hâk-i idbârındadır
Geçmedim hâlâ bu sevdâdan emînim İsmet'in
Aşkı dîdârın harîm-i hâtır-ı zârındadır
Hırz-ı aşkındır siper tîr-i nigâha yoksa âh
Çok kemân-ebrû beni sayd itmek efkârındadır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 721.)
Levha-yı Garîbâne adlı manzumesinden:
Yine derd-âşinâ-yı hicrânım
Müştekî tâli‘-i siyâhımdan
Yine rikkatle zâr u giryânım
Ayrıyım mihr-i subh-gâhımdan
Her günüm pür-zalâm-ı hicrândır
Bî-nihâyet leyâlî ahzândır
Ne hazîn mâcerâ-yı sevdâdır
Çekdigim derd-i ibtilâ yâ Rab
Böyle sevdâya kim ten ifnâdır
Olmasın kimse mübtelâ yâ Rab
Dil bunaldı gumûm-ı firkatle
Bakarım zindegîye nefretle
(Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (hzl.) (1999). İsmail Hakkı - Karesi Meşâhiri. Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı. 140.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 01.01.2015Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cân henüz endîşe-i sevdâ-yı ruhsârındadır
Dîde hâlâ seyr-i tal'at-gâh-ı envârındadır
Avdet etmez âşiyân-ı sîne-i mecrûhuma
Murg-ı dil hâlâ kemend-i kâkül-i târındadır
Ben dilimle aşkımı inkâra cehd etmekdeyim
Gözlerim bî-ihtiyâr ammâ ki ikrârındadır
Mazhar-ı aşkım ki esrâr-ı garâm-ı kâ'inât
Cismimin ümmü'l-kitâb-ı rûh-ı bîdârındadır
Zindeyim aşk ile kim keyfiyyet-i âb-ı hayât
Yârimin gönlümce şîrînî-i güftârındadır
Dûzahı ilkâ ider hâkister-i şerm altına
Şu'leler kim hasret-i dîdârının nârındadır
Fikret-i âsûdegîden fâriğ ol kim ey gönül
Âşıkın ârâmı zîr-i hâk-i idbârındadır
Geçmedim hâlâ bu sevdâdan emînim İsmet'in
Aşkı dîdârın harîm-i hâtır-ı zârındadır
Hırz-ı aşkındır siper tîr-i nigâha yoksa âh
Çok kemân-ebrû beni sayd itmek efkârındadır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 721.)
Levha-yı Garîbâne adlı manzumesinden:
Yine derd-âşinâ-yı hicrânım
Müştekî tâli‘-i siyâhımdan
Yine rikkatle zâr u giryânım
Ayrıyım mihr-i subh-gâhımdan
Her günüm pür-zalâm-ı hicrândır
Bî-nihâyet leyâlî ahzândır
Ne hazîn mâcerâ-yı sevdâdır
Çekdigim derd-i ibtilâ yâ Rab
Böyle sevdâya kim ten ifnâdır
Olmasın kimse mübtelâ yâ Rab
Dil bunaldı gumûm-ı firkatle
Bakarım zindegîye nefretle
(Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (hzl.) (1999). İsmail Hakkı - Karesi Meşâhiri. Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı. 140.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cân henüz endîşe-i sevdâ-yı ruhsârındadır
Dîde hâlâ seyr-i tal'at-gâh-ı envârındadır
Avdet etmez âşiyân-ı sîne-i mecrûhuma
Murg-ı dil hâlâ kemend-i kâkül-i târındadır
Ben dilimle aşkımı inkâra cehd etmekdeyim
Gözlerim bî-ihtiyâr ammâ ki ikrârındadır
Mazhar-ı aşkım ki esrâr-ı garâm-ı kâ'inât
Cismimin ümmü'l-kitâb-ı rûh-ı bîdârındadır
Zindeyim aşk ile kim keyfiyyet-i âb-ı hayât
Yârimin gönlümce şîrînî-i güftârındadır
Dûzahı ilkâ ider hâkister-i şerm altına
Şu'leler kim hasret-i dîdârının nârındadır
Fikret-i âsûdegîden fâriğ ol kim ey gönül
Âşıkın ârâmı zîr-i hâk-i idbârındadır
Geçmedim hâlâ bu sevdâdan emînim İsmet'in
Aşkı dîdârın harîm-i hâtır-ı zârındadır
Hırz-ı aşkındır siper tîr-i nigâha yoksa âh
Çok kemân-ebrû beni sayd itmek efkârındadır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 721.)
Levha-yı Garîbâne adlı manzumesinden:
Yine derd-âşinâ-yı hicrânım
Müştekî tâli‘-i siyâhımdan
Yine rikkatle zâr u giryânım
Ayrıyım mihr-i subh-gâhımdan
Her günüm pür-zalâm-ı hicrândır
Bî-nihâyet leyâlî ahzândır
Ne hazîn mâcerâ-yı sevdâdır
Çekdigim derd-i ibtilâ yâ Rab
Böyle sevdâya kim ten ifnâdır
Olmasın kimse mübtelâ yâ Rab
Dil bunaldı gumûm-ı firkatle
Bakarım zindegîye nefretle
(Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (hzl.) (1999). İsmail Hakkı - Karesi Meşâhiri. Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı. 140.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cân henüz endîşe-i sevdâ-yı ruhsârındadır
Dîde hâlâ seyr-i tal'at-gâh-ı envârındadır
Avdet etmez âşiyân-ı sîne-i mecrûhuma
Murg-ı dil hâlâ kemend-i kâkül-i târındadır
Ben dilimle aşkımı inkâra cehd etmekdeyim
Gözlerim bî-ihtiyâr ammâ ki ikrârındadır
Mazhar-ı aşkım ki esrâr-ı garâm-ı kâ'inât
Cismimin ümmü'l-kitâb-ı rûh-ı bîdârındadır
Zindeyim aşk ile kim keyfiyyet-i âb-ı hayât
Yârimin gönlümce şîrînî-i güftârındadır
Dûzahı ilkâ ider hâkister-i şerm altına
Şu'leler kim hasret-i dîdârının nârındadır
Fikret-i âsûdegîden fâriğ ol kim ey gönül
Âşıkın ârâmı zîr-i hâk-i idbârındadır
Geçmedim hâlâ bu sevdâdan emînim İsmet'in
Aşkı dîdârın harîm-i hâtır-ı zârındadır
Hırz-ı aşkındır siper tîr-i nigâha yoksa âh
Çok kemân-ebrû beni sayd itmek efkârındadır
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 721.)
Levha-yı Garîbâne adlı manzumesinden:
Yine derd-âşinâ-yı hicrânım
Müştekî tâli‘-i siyâhımdan
Yine rikkatle zâr u giryânım
Ayrıyım mihr-i subh-gâhımdan
Her günüm pür-zalâm-ı hicrândır
Bî-nihâyet leyâlî ahzândır
Ne hazîn mâcerâ-yı sevdâdır
Çekdigim derd-i ibtilâ yâ Rab
Böyle sevdâya kim ten ifnâdır
Olmasın kimse mübtelâ yâ Rab
Dil bunaldı gumûm-ı firkatle
Bakarım zindegîye nefretle
(Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (hzl.) (1999). İsmail Hakkı - Karesi Meşâhiri. Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı. 140.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Nuhuz Olcay Kılıç | d. 11 Şubat 1961 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | YÛSUF, Devletoğlu Fakîh Yûsuf Çelebi | d. 1395-96 ? - ö. 1500-01 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Cenk Çalışır | d. 1967 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | KADRÎ/KADRİYÂ, Abdülkadir Uslu | d. 1868 - ö. 10.02.1948 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Ahmet Hadi Maksudi | d. 1868 - ö. 1941 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Ebüssüreyya Sami | d. 1868 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MİDHAT, Nâmî Mahmûd Efendi | d. 1848 - ö. 1917 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SAYRAMÎ, Molla Musa | d. 1836 - ö. 1917 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | FEVZÎ, Hasan | d. 1857 - ö. 1917 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ömer Seyfettin | d. 1884 - ö. 6 Mart1920 | Meslek | Görüntüle |
11 | Sevinç Çokum | d. 25 Ağustos 1943 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Elif Su Alkan | d. 27 Şubat 1962 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Şehbenderzâde Ahmet Hilmi | d. 1862-63 - ö. 16 Ekim 1914 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | İsmail Safa | d. 1867 - ö. 24 Mart 1901 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Fazıl Ahmet Aykaç | d. 1884 - ö. 5 Aralık 1967 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HİLÂLÎ, Mahmud Çelebi | d. ? - ö. 1572/1574 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SİYÂBÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | AKLÎ, Eyyûbî Aklî Mehmed Efendi | d. ? - ö. 1734-35 | Madde Adı | Görüntüle |