Madde Detay
KUL İBRAHİM/OZAN İBRAHİM
(d. 1876 / ö. 1959)
imam, âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Ozan İbrahim, 1876 yılında Adana Tufanbeyli'nin Yamanlı köyünde doğmuştur. Âşığın kendisinden hariç üç erkek bir de kız olmak üzere dört kardeşi vardır; yani beş çocuklu, yedi kişiden oluşan bir ailenin üyesidir. Ozan İbrahim, düzenli bir eğitim almamıştır. Fakat daha sonra Hacın'ın (Saimbeyli) Kötün köyünde Arapça ve Kuran öğrenip molla unvanı alarak köyüne dönmüştür. Ozan İbrahim vatani görevini yaparken 1. Dünya Savaşı başlamış savaşa katılmış ve esir düşmüştür. Anlatıldığına göre 5 yıl kadar bir süre İngilizlerin elinde esir kalmıştır. 1. Dünya Savaşı ve sonrasındaki esir olduğu dönemde yaşadığı olaylar onu daha da duygusal bir hale getirmiştir. Savaş sonrasında köyüne dönmüş ve babası ile birlikte çiftçilik yapmıştır. Çiftçilikle geçen bu süre zarfında duygu ve düşüncelerini yüksek sesle dile getirmeye, dertlerini, isteklerini, sevincini şairane bir dille ifade etmeye başlamış; bu niteliğinden dolayı da İbrahim'in adı yaşadığı çevrede yavaş yavaş "Ozan İbrahim" olarak anılmaya başlamıştır. Takip eden yıllarda yukarıda da bahsedildiği üzere, Kötün köyünde aldığı dini eğitimden dolayı kendisine Mağara (Tufanbeyli) kasabasında imamlık görevi verilmiştir. Bu görevi söz konusu kasabada (Mağara) yaklaşık 30 yıl kadar sürdürmüştür. Ozan İbrahim, 1959 yılının nisan ayında vefat etmiştir. Yaşamının yaklaşık yetmiş yılı âşıklıkla iç içe geçmiş fakat görüldüğü kadarıyla şiirlerini bir kitapta toplamayı düşünmemiş ya da buna vakit bulamamıştır. Âşığın bu nedenle yayımlanmış herhangi bir kitabı elimizde mevcut değildir (Arı 2009: 192).
Ozan İbrahim, âşıklığa 12 yaşında başlamıştır. Ağabeyinin kendisine verdiği bıçağı kaybetmesi, onun dilinin çözülmesine neden olur. Kaybettiği bıçağı bir an önce bulabilmek için Allah'a yalvarır. Fakat bu yalvarış öyle bir yalvarıştır ki, İbrahim'e şiir söyleme ilhamı verir. Orada ilk şiirini dillendirir; şiirin ilk dörtlüğü şu şekildedir: "Bıçağı yitirdim eller gülüşür/Gülüşünce kara bağrım alışır/Sıkışan kuluna Hızır yetişir/ Sıkıştım Hızır'ı gönder yaradan". Bu olayın ardından şiir söylemenin, her olayı şairane ifadelerle dile getirmenin ardı arkası kesilmez. Ancak âşığın saz çalma niteliği yoktur, badeli âşık değildir; usta-çırak ilişkisi içerisinde de yetişmemiştir. Şiirlerinde önceleri Kul İbrahim daha sonra "Ozan İbrahim" mahlasını kullanmıştır (Keleş 1996: 8). Âşığın bilinen otuz dört civarında şiiri vardır; bu şiirlerin çoğunluğu 1995 yılında Tufanbeyli Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevini yürüten Mustafa Yüksekoğlu Bey'den alınmıştır (Arı 2009: 193). Âşık, tespit edilen bu otuz dört şiirinde genellikle 8'li ve 11'li hece ölçülerini kullanmış, nazım birimi olarak dörtlük şeklini tercih etmiştir. Koşma nazım şekliyle yazdığı şiirlerinde genellikle ş, l, r, z, n sesleri ile yarım kafiye oluşturmuştur. Ozan İbrahim'in şiirlerinde nasihat, soru-cevap ve hikaye etme yolu ile anlatımı daha çok tercih ettiği görülmektedir. Şiirleri çoğunlukla koşma tarzında güzelleme, nasihat ve taşlamalardan ibarettir. Doğa, gurbet, fakirlik, yaşlılık, zamandan şikayet ve askerlik gibi temalara şiirlerinde yer vermiştir (Arı 2009: 195).
Kaynakça
Arı, Bülent (2009). Adanada Geçmişten Bugüne Âşıklık Geleneği (Karacaoğlan-1966). Adana: Altınkoza Yay.
Keleş, Yunus (1996). "Ozan İbrahim". Tufanbeyli'nin Sesi Dergisi. C. 1.Tufanbeyli. 1: 8-11.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. BÜLENT ARIYayın Tarihi: 07.06.2018Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 07.06.2018Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | BAYRAM BAYRAMLI | d. 1937 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Işık Yanar | d. 1976 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HULUSİ, Abidin Pek | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ENVER BEY, İstanbullu | d. 1876 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | CELÂL, Yanyalı-zâde Mahmûd Celâleddîn | d. 1876 - ö. 1895 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | AHMED ŞU'AYB BEY, İstanbullu | d. 1876 - ö. 1910 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Hüseyin Siret Özsever | d. Mart 1872 - ö. 27 Şubat 1959 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KASIM ŞENLİKOĞLU | d. 1872 - ö. 1959 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MUSTAFA ERAY | d. 1922 - ö. 1959 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | RAŞİT YILDIZ | d. 1923 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | CUMA/DEVRANî/DER DEVRANÎ/BU DEVRANî, Cuma Azbay | d. 1954 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | RÜŞDÎ, Hasan Rüşdî | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | FEDAİ, Mehmet Bağdaş | d. 1940 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | BİLGİÇ DEDE, Ali Gökalp | d. 1913 - ö. 07.10.1981 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ALİ RIZA, Ali Rıza Gökburun | d. 1955 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | GARİP YOLCU, Abdullah Yolcu | d. 1951 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ZILÂLÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ALAADDİN, Ali Yıldız | d. 1937 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |