Madde Detay
Mehmet Celal
Celal, Hakkı Paşazade Mehmet Celal, Jandarma Dairesine Mensup Celal
(d. 1867 / ö. 25 Ocak 1912)
Şair, Yazar
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1284/1867'de İstanbul'da doğdu. Asıl adı
Mehmed Celâl'dir. Celâl, şiirlerinde kullandığı mahlasıdır. Jandarma Dâ'iresi
Re'îsi Ferîk İsmâil Hakkı Paşa'nın Hâlid Efendi'den sonra ikinci oğludur. Hakkı
Paşa-zâde sanıyla tanındı. Ailesinin kökleri baba tarafından Buhara'ya kadar
uzanır. İsmail Hakkı Paşa'nın dedesi olan Buharalı Osmân Efendi, gençliğinde
Buhara'dan İstanbul'a gelerek evlenmiş ve bu evlilikten Mehmed Celâl'in dedesi
Mehmed Efendi doğmuştur. Mehmed Efendi askeriyeye intisab ederek binbaşılığa
kadar yükselmiştir.
Mehmet Celal'in çocukluğu babası İsmail Hakkı
Paşa'nın memuriyeti dolayısıyla Şam, Beyrut, Sofya, Erzincan, Erzurum, Antakya,
Halep ve Adana’da geçti. Düzenli bir tahsil görmeyen Mehmet Celal, babasından
ve özel hocalardan Farsça, edebiyat, riyaziyat, vb. dersleri aldı. Osman Efendi
adlı bir hocadan musiki meşk etti. Gençlik yıllarında, Büyükada'da yaşayan Rum
asıllı Köçeoğlu Kirkor’un kızı Anna’ya âşık oldu. Anna'nın başka biriyle
evlenmesi üzerine karşılıksız kalan bu aşk, zaten hassas bir ruha sahip olan
Mehmet Celal’i derinden etkiledi. İlk evliliği uzun sürmeyen Mehmet Celal,
ikinci evliliğini Fehime Hanım ile yaptı. Henüz 14 yaşında olan Fehime Hanım’ın
bebeğiyle birlikte doğum esnasında ölmesi Mehmet Celal'in hayatını iyice
perişan etti. Toplamda 5 kez evlenen Mehmet Celal’in bu evliliklerinden Mümin
ve Kemal isminde iki oğlu ve doğum esnasında ölen Hatice isminde bir kızı oldu.
Mehmet Celal, 1882’de Jandarma Dairesi
Tahrirat Kalemi’ne kâtip olarak girdi, daha sonra mümeyyizliğe yükseldi.
1899'da “dördüncü rütbeden Mecidî nişanı” kazandı. Anna’ya olan aşkını bir
türlü unutamayan ve eşini kaybeden Mehmet Celal, yaşadığı olumsuz olaylar
sonucu kendisini içkiye vererek derbeder bir hayat sürdü. 1902'den sonra aklî
dengesinde görülen bozukluklar, tedavi gördükten sonra yeniden işrete dönmesi
sebebiyle görevini ihmal etmeye başladı. 1909'da Jandarma Dairesi Tahrirat
Kalemi’ndeki mümeyyizlik görevinden emekliye ayrıldı. Bir süre Şemsülmaârif
Mektebi ile bazı özel okullarda “kitabet” ve “kavaid-i Türkiye” dersleri verdi.
Cinnet hâlinin sürdüğü günlerden birinde Hasan ismindeki genç bir uşakla babasının konağından ayrılarak Yalova'ya kaçmış, pederi Hakkı Paşa'nın teşebbüsleri üzerine Karamürsel'de yakalanarak İstanbul'a geri getirilmiştir. Bir aralık evi basılıp II. Abdulhamîd aleyhtarı bazı yazılar da bulununca babası onu Beşiktaş muhafızı Hasan Paşa'ya teslim etti. Karakolda beş on gün tutuklu kalan Celâl'i hapsedilmekten ve ceza görmekten koruyamayacağını anlayan Hasan Paşa onu kurtarmak için saraya deli olduğunu arzederek Fransız Hastanesi’nin “mecanin koğuşu”na yatırılmasını sağladı. Burada iki ay kadar tedavi görüp çıktıktan sonra yeniden içkiye başladı. Yine delilik alametleri göstermesi üzerine tekrar “hezeyan-ı mürteiş” sebebiyle hastaneye yatırıldı. Hastaneden çıktıktan sonra aynı serseri hayatına devam etti. Ömrünün bundan sonraki beş altı yılını derbeder, perişan ve yarı mecnun bir hâlde geçirdi. Sonunda içki yüzünden karaciğeri harap oldu ve 25 Ocak 1330/1912 tarihinde 45 yaşlarındayken İstanbul'da vefat etti. Ailesinin intisap ettiği Yenikapı Mevlevihanesi'ne defnedildi.
“Celal”,
“Hakkı Paşazade Mehmet Celal”, “Jandarma Dairesine Mensup Celal” imzalarını
kullanmıştır. Güçlü bir hafızaya sahip olan Mehmet Celal, irticali şiir
söylemedeki ustalığı sebebiyle “şair-i mader-zad”, “şair-i şirin-makal”,
“şair-i zi-irtical” unvanıyla anılmıştır. Şiir, hikâye ve romanlarının çoğunda
Büyükada ve orada yaşadığı aşkları işlemiş, bu nedenle de edebiyat çevrelerinde
“Ada şairi” lakabıyla tanınmıştır.
Kısa
hayatı boyunca hemen her türde çok sayıda eser veren Mehmed Celâl henüz on iki
yaşındayken Erzurum'da halk edebiyatına yönelmiş, saz çalmayı öğrenmiş; Âşık
Kerem, Âşık Garîb, Tâhir ile Zühre gibi halk hikâyelerini ve Âşık Dertli ile
Âşık Ömer'in dîvânlarını
okuyarak onlardan pek çok şiiri de ezberleyip onları taklide çalışmıştı. Daha
sonra İstanbul'a döndüklerinde edebî mecmua ve gazeteleri hararetle takip
etmiş, bir yandan da Fuzûlî, Nef'î, Nâ'ilî, Şeyh Gâlib gibi şairlerin dîvânlarını okumaya ve şiirlerini
ezberlemeye çalışmıştı. Bu arada musikiye meylederek Osman Efendi adlı bir
zattan musiki dersleri aldı ve şarkı meşketti.
İlk yazısı,
Adana'da Seyhan isimli mahalli bir gazetede yayınlanmıştır.
Çukurova’daki ziraata dair yazılan bu makale yayınlanırken pek çok müdahaleye
uğramıştır. İlk şiirlerini Tercüman-ı Hakikat’e, Muallim Naci'nin
yönettiği edebiyat sütununa göndermiştir. 5 Mart 1884’te yayınlanan ve “Nazire”
başlığını taşıyan ilk şiiri Muallim Naci’nin gazeline yazılan bir naziredir.
Mehmet Celal’in ilk şiirlerinde şekil, üslup, kelime kadrosu, vs. bakımından
Divan şiiri geleneğine bağlı kaldığı görülür. Küçük yaştan itibaren Divan
şiirini takip etmesi ve edebiyata Muallim Naci dairesi içerisinde dâhil olması
bunda etkili olmuştur. Mehmet Celal, 1887 tarihinden itibaren yeni ve Batılı
nazım şekillerini kullanmış, şiirlerinde yeni temlere yer vermiştir. Bu serbest
ve yeni tarz şiirlerin ortaya çıkmasında Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak
Hamit Tarhan’ın etkisi olmuştur.
Muallim
Naci'nin Tercüman-ı Hakikat’ten ayrıldıktan sonra “Tarih-nüvis-i
Âl-i Osman” memuriyetiyle görevlendirilmesi üzerine Mehmet Celal de Osmanlı
sultanları için müstakil şiir kitapları yazmıştır. Osmanlı sultanlarının
hayatına ve tarihe dair yazılan bu 12 eserin hepsi de manzum ve mesnevi
şeklindedir. Osmanlı
Edebiyatı Numûneleri adlı
eseri ise onun en önemli kitaplarından biri olarak değerlendirilmektedir.
Mehmet
Celal’in hikâye, roman, şiir, mensur şiir ve musahabe tarzında atmıştan fazla
eseri kitap olarak basılmıştır. 19 romanı, 22 uzun hikâyesi, birçoğu mecmua
sayfalarında kalan yüze yakın kısa hikâyesi vardır. Tercüman-ı Hakikat,
Şafak, Saadet, Ceridetü’l-Hakayık, Gülşen, Gayret, Mürüvvet, Maârif,
Hazine-i Fünun, Muktebes, Malumat, Mektep, Resimli Gazete,
Musavver Fen ve Edep, Servet, Sabah, İrtika, Musavver Terakki gibi
dönemin en önemli dergi ve gazetelerinde şiir, mensur şiir, makale, musahabe,
hikâye ve romanları neşredilmiştir.
Mehmet
Celal’in sade bir üslupla, basit vakalar üzerine kurulu, genellikle aşk ve aile
temalı hikâye ve romanları teknik, dil ve üslup bakımından zayıftır. Ancak
romantik ve santimantal bir üslupla yazdığı eserleri devrinde fazlaca
okunmuştur. Bir Kadının Hayatı, onun en çok okunan romanıdır. Cemile, Elvah-ı
Sevda, Küçük Gelin ve İsyan romanları ise
Türk edebiyatında köy romanının gelişimi açısından dikkate değerdir. Karabibik'ten
(Nabızade Nazım) önce yazılan Cemile romanıyla Mehmet Celal,
Türk edebiyatında köye ilk açılan yazarlardan biri olmuştur.
Devrin popüler yazarlarından biri olan Mehmed Celâl, eserleriyle yeni yetişen edebi nesil üzerinde etkili
olmuştur. Şiir, hikâye ve
romanlarında görülen marazî hassâsiyet, ele aldığı aşk konuları, duygularındaki
aşırı romantizm, edebiyat heveskarı gençleri kendisine çekmiş, bu
özellikleriyle Celâl onların edebiyatla tanışmalarında ilk ve en çok
okudukları, başlangıçtaki kalem denemelerinde taklide çalıştıkları
edebiyatçılar arasına girmiştir. Genç şairlerden onun şiirlerini tanzîr
edenler, şiirinde işlediği Ada, Anna, Venüs gibi temleri kendi şiirlerine
taşıyanlar olmuş, hatta Mehmed Celâl'in kendisi için şiir yazanlar dahi
çıkmıştır (Andı 1995: 19-35). İbnü'r-Reşat
Emin Rıfkı, Ferid Rebii, Kâtipzade Nazif, Muhiddin, Babanzade H. Sabri, Lamih
Necdi, Talat Cafer gibi dönemin genç şairleri onun şiirlerini tanzir
etmişlerdir. Hüseyin Cahit Yalçın, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Yahya Kemal
Beyatlı gibi isimler de Mehmet Celal’in eserlerinden övgüyle bahsetmiştir.
Mehmet
Celâl'in "yakında neşrolunacaktır" veya "der-dest-i
tab'dır" kaydıyla ilan edilen ancak kütüphane kataloglarında yer almayan
eserlerini M. Fatih Andı tespit etmiştir. Bu eserlerin isimleri
şunlardır: Manzûmelerim, Nesirlerim, Şair, Fıkarat-ı Muhayyele,
Tahattur, Letaif-guyan-ı Şuara, Teverrüm, Âşina-yı Nigâh, İki Kanarya, Mai
Sünbül Yahut Pembe Bir Gül, Tarih-i Asr-ı Hazret-i Padişahî(1995:31).
Kaynakça
Ahmet Rasim (1980). Matbûat Hatıralarından Muharrir, Şair, Edib. Haz. Kazım Yetiş. İstanbul: Tercüman 1001 Temel Eser.
Aksoyak, İ. Hakkı (2005). “Ara Nesil Şairi Mehmet Celâl’in Müşterek Şiirleri”,.Türkiyat Araştırmaları, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Sayı 3, Güz 2005, s. 71-83.
Akyüz, Kenan (1999). Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri. İstanbul: İnkılap Kitapevi.
Andı, M. Fatih (1995). Ara Nesil Şairi Mehmed Celâl: Hayatı, Görüşleri, Şiirleri, İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım.
Andı, M. Fatih (2016). "Mehmed Celâl", TDV İslâm Ansiklopedisi. C. 2, 220-221: https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-celal [erişim tarihi: 01.10.2018].
Andı, M. Fatih (1996). "Türk Romanında Köye Açılma ve Mehmed Celâl'in Romanları", İlmî Araştırmalar II: 29-38.
Arslan, Mehmet (2014). "Mehmed Celâl", Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü: http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=4224 [erişim tarihi 03.10.2018].
Daşcıoğlu, Yılmaz (1995). Mehmed Celal'in Romanları Ve Popüler Edebiyat Geleneği. Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Enginün, İnci (2010). Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat'tan Cumhuriyet'e (1839-1923). İstanbul: Dergâh Yayınları.
Uç, Himmet (2006). "Farklı Bir Batılılaşma Anlayışını Temsil Edenler: Mutavassıtîn", Türk Dünyası Edebiyat Tarihi, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.
Yapı Kredi Yayınları (2010). “Mehmet Celal”. Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Yıldırım, Tahsin (2006). “Edebiyatımızda Müstear İsimler”. İstanbul: Selis Kitaplar.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLAN - UMMAHAN NERKİZYayın Tarihi: 10.11.2018Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Yayın Tarihi: 10.11.2018Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Güncelleme Tarihi: 07.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Venüs | Dikran ve Karabetyan Matbaası / İstanbul | 1886 | Roman |
Cemile | Asır Kütüphanesi [Karabet ve Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1886 | Roman |
Ada’da Söylediklerim | Asır Kütüphanesi [A. Maviyan Şirket-i Mürettibiye Matbaası ] / İstanbul | 1886 | Şiir |
Dehşet Yahut Üç Mezar | Asır Kitaphanesi [Karabet ve Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1886 | Roman |
İstiğrak Yahut Nesirlerim | Mihran Matbaası / İstanbul | 1886 | Mensur Şiir |
Orora | Şems Kitaphanesi [Karabet ve Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1887 | Roman |
Margerit | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Roman |
Hâlâ Seviyor Yahut İftirak | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Hikâye |
Kanunî Sultan Süleyman Yahut Fütuhat | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Yıldırım Bayezid-i Evvel Yahut Bir Cihangir | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Sultan Mehmed-i Salis Yahut Fatih-i Şehîr | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Sultan Bayezid-i Sani yahut Elvah-ı Zafer | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Hüdavendigâr Gazi Yahut Fetihler ve Kosova Sahrası | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Yavuz Sultan Selim-i Evvel Yahut Fitâb-ı Satvet | ? / İstanbul | 1891 | Şiir |
Bir Kadının Hayatı | Matbaa-i Safa ve Enver / İstanbul | 1891 | Roman |
Vicdan Azapları Yahut Bilinmeyen Kıymet | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Hikâye |
Fatih Sultan Mehmed-i Sani Yahut İstanbul Fethi | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Sultan Orhan Gazi Yahut Bir Kahraman | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Sultan Osman Gazi Yahut Bir Sayyad-ı Hümayun-baht | Asır Kütüphnaesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Şiir |
Mai Sünbül Yahut Penbe Bir Gül | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1891 | Hikâye |
Çelebi Sultan Mehmet Yahut Müceddid-i Devlet | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1892 | Şiir |
Sultan Selim-i Sani Yahut Muzafferiyet | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1892 | Şiir |
Elvâh-ı Sevda | Asır Kütüphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı] / İstanbul | 1892 | Roman |
Oyun | Kasbar Matbaası / İstanbul | 1892 | Hikâye |
Muhabbet-i Maderâne | Asır Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1893 | Roman |
Mev‘id-i Mülâkat | Asır Kütüphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekası] / İstanbul | 1893 | Hikâye |
Küçük Gelin | Mekteb-i Sanayi Matbaası / İstanbul | 1893 | Roman |
Elvah-ı Masumane ve Makalat-ı Edebiye | Mekteb-i Sanayi Matbaası / İstanbul | 1893 | Diğer |
Zehra | Şems Kitaphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı] / İstanbul | 1894 | Roman |
Karlar Altında | Asır Kütüphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı] / İstanbul | 1893 | Hikâye |
Muhtasar Coğrafya-yı Umumî | Karabet Matbaası / İstanbul | 1893 | Diğer |
Zade-i Şair | Şems Kitaphanesi [Safa ve Enver Efendi Matbaası] / İstanbul | 1894 | Şiir |
Rene | Şems Kitaphanesi [Safa ve Enver Efendi Matbaası] / İstanbul | 1894 | Roman |
Osmanlı Edebiyatı Numûneleri | Şems Kitaphanesi [Matbaa-i Safa ve Enver, Âlem Matbaası] / İstanbul | 1894 | Antoloji |
Gazellerim | Artin Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1894 | Şiir |
Âsâr-ı Celâl | Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı / İstanbul | 1894 | Şiir |
Güfte İntihâbı | Kasbar Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1894 | Diğer |
Olga | Kasbar Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1894 | Hikâye |
Bir Pederin Sergüzeşti | Kasbar Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1894 | Hikâye |
Sürûd | Şems Kütüphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı] / İstanbul | 1895 | Şiir |
Mükâfat | Şems Kitaphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1895 | Roman |
Elvah-ı Şairâne | Matbaa-i Ebüzziya / İstanbul | 1895 | Mensur Şiir |
Bî-vefa | Asır Kütüphanesi [Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı] / İstanbul | 1895 | Roman |
Roman Mütâlaası | Kasbar Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1895 | Diğer |
Şîr-i Gaza | Kasbar Kütüphanesi [Kasbar Matbaası] / İstanbul | 1895 | Şiir |
Ak Saçlar | ? / İstanbul | 1895 | Hikâye |
Rehber-i Kavaid-i Farisî | Âlem Matbaası - Ahmet İhsan ve Şürekâsı / İstanbul | 1896 | Diğer |
Coğrafya-yı Umumî: Mukaddemat-ı Asya, Afrika, Amerika ve Okyanusya | Kasbar Matbaası / İstanbul | 1896 | Diğer |
Hesab-ı Amelî, İkinci Kitap: Kabiliyet-i İnkisam-ı Aded-i Asliye, Küsürat-ı Adiye Ve Mikyasat | Karabet Matbaası / İstanbul | 1897 | Diğer |
Müzeyyen | Malumat Kütüphanesi [Tahir Bey Matbaası] / İstanbul | 1899 | Roman |
İskambil | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1899 | Hikâye |
Sefîd-ser | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1899 | Hikâye |
Musahhah Mükemmel Ve Mufassal Gülşen-i Muharrerât Yahut Muharrerat-ı Resmiye ve Gayr-i Resmiye Ve Ticariye | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1899 | Diğer |
Dâmen-âlûde | Tahir Bey Matbaası / İstanbul | 1899 | Roman |
Samimiyet | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1899 | Hikâye |
Solgun Yadigârlar | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1899 | Hikâye |
Teracim-i Ahval-i Meşahir Yahut Zamanımız Osmanlı Üdeba ve Muharrirîni - Ahmet Rasim Bey | Kasbar Matbaası / İstanbul | 1900 | İnceleme |
Şevketlü Padişahımız Gazi Büyük Abdülhamid Hân-ı Sâni Efendimiz Hazretleri | Tahir Bey Matbaası / İstanbul | 1900 | Şiir |
Piyano | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1900 | Hikâye |
Ninni | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1900 | Hikâye |
İsmete Taarruz | İstanbul Kütüphanesi [Artin Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1900 | Hikâye |
Aşk-ı Masumâne | İstanbul Kütüphanesi [A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası] / İstanbul | 1900 | Hikâye |
Zindan Kapısında | Matbaa-i Ahmet Kâmil / İstanbul | 1906 | Hikâye |
Eski Yare Eski Yara Yahut Dördüncü Mahkeme-i Kübra | Tabiat Kütüphanesi [Matbaa-i Ahmet Kâmil] / İstanbul | 1906 | Hikâye |
Sevda Lügati | Şems Matbaası / İstanbul | 1912 | Diğer |
Leman | Meşrutiyet Matbaa ve Kütüphanesi / İstanbul | Tarihsiz | Roman |
İsyan | Meşrutiyet Matbaası / İstanbul | Tarihsiz | Roman |
Kuşdili’nde | Meşrutiyet Matbaası / İstanbul | Tarihsiz | Roman |
Nedamet: Bir Şairin Ser-nüvişti | Meşrutiyet Kitaphanesi [Meşrutiyet Matbaası] / İstanbul | Tarihsiz | Roman |
Sefil Bir Kadının Hayatı | Meşrutiyet Matbaa ve Kütüphanesİ / İstanbul | Tarihsiz | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | YEKSÂN, Mahmûd Efendi | d. 1756-59? - ö. 1813-14\'ten sonra | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FEYZÎ, Subhî-zâde | d. ? - ö. 1739 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NÂLİŞÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Tevfik Fikret | d. 24 Aralık 1867 - ö. 19 Ağustos 1915 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FERKÎ, İbrahim Sipahi | d. 1867 - ö. 1908 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Abdülaziz Halis Çıkıntaş | d. 1867 - ö. 6 Şubat 1935 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ALİ MUZAFFER BEY | d. ? - ö. 1912 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HASBÎ, Helvacı-zâde Hasbî Muharrem Efendi | d. 1862 - ö. 1912 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MÜNİRE BACI | d. 1852 - ö. 1912 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Sibel Atasoy | d. 1966 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Bahaeddin Özkişi | d. 19 Haziran 1928 - ö. 9 Kasım 1975 | Meslek | Görüntüle |
12 | Ramis Dara | d. 1953 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Münif Paşa | d. 1828 - ö. 6 Şubat 1910 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Celal Sahir Erozan | d. 29 Eylül 1883 - ö. 16 Kasım 1935 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İsmail Safa Semenderoğlu | d. 1896 - ö. 03 Nisan 1948 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MEHMET RUHİ SU | d. 1912 - ö. 20.09.1985 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | MEHMET TECER | d. 1901 - ö. 07.12.1967 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Mehmet Önder | d. 1 Mart 1926 - ö. 23 Ağustos 2004 | Madde Adı | Görüntüle |