MUSTAFÂ, Hâce-zâde/Hoca-zâde Muslihüddîn Mustafâ Efendi bin Hâce Yûsuf bin Sâlih

(d. 837/1434 - ö. 893/1488)
nâsir
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Osmanlı ilim ve fikir adamlarından Hâce-zâde Muslihüddîn Efendi 837/1434’te Bursa’da doğdu. Tuhfe-i Nâilî’de adı Hâce-zâde Muslihüddîn Mustafâ Efendi bin Hoca Yûsuf bin Sâlih olarak geçmektedir (Kurnaz vd. 2001: 961). O asırda tüccar olanlar “hâce/hoca” diye isimlendirildiği için Muslihuddîn Efendi de “tüccaroğlu” anlamındaki bu lakapla tanındı (Kara 2011: 209). Kaynakların belirttiğine göre daha küçük yaşta iken ticaretle uğraşmasını isteyen babasına karşı çıkarak ilim tahsiline yöneldi. Celâl-zâde Hızır Bey, Kadı Ayasloğ gibi büyük üstatlardan ders aldı. II. Murâd, ona önce Kestel kadılığını, sonra da Bursa’daki Esediye Medresesi müderrisliğini verdi. Hâce-zâde, bu medresede altı sene hem öğretim görevini yürüttü hem de okuma ve incelemelerine devam etti. Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin Şerhu’l-Mevâkıf adlı hacimli eserini ezberlemesi ve başarılı çalışmalarıyla II. Murâd’ın güvenini kazandı. Fâtih Sultân Mehmed saltanata geçince Hızır Bey Hâce-zâde’yi İstanbul’a gönderdi. Daha önceden tanıdığı Sadrazam Mahmûd Paşa’nın aracılığı ile padişahın huzuruna çıkan Hâce-zâde, onun Edirne seyahatine katıldı. Yolculuk sırasında padişahın emriyle ulemadan Mevlânâ Zeyrek ve Mevlânâ Seyyid Alî’nin ilmî mübahase dairesine dahil olduktan birkaç gün sonra muallim tayin edildi. Hatta padişah kendisinden sarf dersleri aldı. Sadrazam Mahmûd Paşa maharetini çekemediği telkinlerle aldattığı Hâce-zâde’nin kazaskerliğe talip olmasını sağladı. Bir süre kazaskerlik yaptıktan sonra bu görevden ayrılan Hâce-zâde önce Bursa Sultâniye Medresesi’ne, ardından İstanbul Sahn-ı Semân müderrisliğine atandı. Bu sırada Fâtih’in isteği üzerine Tehâfütü’l-Felâsife adlı eserini kaleme aldı. 871/1466’de Edirne kadısı, 872/1467’de Molla Hüsrev yerine İstanbul kadısı oldu. Fakat Sadrazam Karahanlı Mehmed Paşa’nın garaz yollu isteği üzerine İznik müderrisliği ile İstanbul’dan uzaklaştırıldı. Bir aralık ulemadan Hatîb-zâde ile yapılan tartışmalarda bazı ilmî mübahaselerde bulunmak üzere İstanbul’a getirildi. Ancak vezirlerden Sinân Paşa’nın bu mübahasenin yasaklanması hususundaki ısrarları sebebiyle tekrar İznik’e gönderildi. Hâce-zâde, Sultân II. Bâyezîd’in tahta çıktığı yıllarda Sultân Medresesi ile birlikte Bursa müftülüğüne tayin olundu. Bu görevde iken kendisine felç geldi. Padişah ondan Şerhu’l-Mevâkıf’a bir haşiye yazmasını istediyse de daha önce bu kitapla ilgili notlarının Fenârî Hasan Çelebi tarafından elinden alınıp kendi haşiyesine eklendiğini belirterek artık yeni bir hâşiye kaleme alacak gücü olmadığını söyledi. Ancak padişahın ısrarı üzerine hâşiyeyi yazmaya başladı, ancak temize çekemeden Bursa müftüsü iken bu şehirde 893/1487 yılında vefat etti ve Emîr Sultân’ın yanına gömüldü (Köse 1998: 207-208; Faik Reşat 1980: 63-67).
Kaynaklarda Türkçe edebî ya da ilmî bir metin yazıp yazmadığına dair kayıt bulunmayan Hâce-zâde’nin Arapça eserleri şunlardır:
1. Tehâfütü’l-Felâsife: Fâtih’in, Hâce-zâde ve Alâeddîn et-Tûsî’den Gazâlî’nin Tehâfüt’ündeki meseleleri tekrar ele alan ve Gazâlî’nin mi yoksa eleştirdiği filozofların mı haklı olduğunu ortaya koyan birer eser yazmalarını istemiş, onlar da konuyla ilgili birer kitap kaleme almışlardır (Adıvar 1970: 40). İki eser de değerlendirilmiş ve sonuçta Hâce-zâde’nin çalışması beğenilmiştir. Hâce-zâde, eserinde Gazâlî’yi eleştirmekte o kadar ileri gitmiştir ki İbn Kemâl, onun amacının filozofların mı yoksa Gazâlî’nin mi tutarsızlığını ortaya koymak olduğu konusunda tereddüt ettiğini söylemiştir (Arslan 1987: 18). Kitap hakkında bir doktora çalışması yapılmıştır (Deniz 1999).
2. Hâşiye alâ Şerhi Hidâyeti’l-Hikme li-Mevlânâ-zâde: Esîrüddin el-Ebherî’nin Hidâyetü’l-Hikme adlı eserine Mevlânâ-zâde Ahmed bin Mahmûd el-Herevî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir. Eser üzerinde bir yüksek lisans çalışması yapılmış, bu tezde hâşiyenin Türkçeye tercümesi de verilmiştir (Önal 2006).
3. Hâşiye alâ Şerhi’l-Mevâkıf li-Seyyid Şerîf el-Cürcânî: Adudüddîn el-Îcî’nin el-Mevâkıf’ına Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir. Sultan II. Bâyezîd’in talebiyle kaleme alınan bu metin, müellifin vefatı üzerine öğrencilerinden Molla Bahâeddîn tarafından temize çekilmiştir.
4. Hâşiye alâ Şerhi’t-Tavâli’ li’l-İsfahânî: Kâdî Beyzâvî’nin Tavâli’u’l-Envâr adlı risâlesine Mahmûd b. Abdurrahmân el-İsfahânî’nin kaleme aldığı şerhin hâşiyesidir.
5. Risâle fi’l-İ’tirâz alâ Delîli İsbâti Vücûdiyyeti’l-Bârî: Allah’a cihet nisbet edilemeyeceğinin aklî delillerle ispatı konusunda bir risâledir.
6. Risâle fi’t-Tevhîd: Eserde “vücûb, vâcib, vücûd, mümkin” terimleri tahlil edilerek bunların Allah’a nisbeti tartışılmaktadır.
7. Risâle fî Bahsi’l-İlle ve’l-Ma’lûl: Nâsırüddîn-i Tûsî’nin Tecrîdü’l-Kelâm’ının illet-malul bahsine açıklık getirmek üzere yazılan bir risâledir.
8. Risâle fî enne Kelâmallâh Kadîm: Eserde kelâmın mahiyeti ve lafız-mana ilişkisi üzerinde durulmakta, kelâm-ı nefsînin kadîm, Cebrâil’in Hz. Peygamber’e tilâvet ettiği kelâm-ı lafzînin hâdis olduğu belirtilmektedir.
9. El-Cezru’l-Esam: Risâlede “hüsn” ve “kubh” terimlerinin anlamları açıklanmakta, bunların mutlak ve zatî değerler olup olmadığı, akılla bilinip bilinemeyeceği tartışılmaktadır. Hatîb-zâde, buna Hâşiye alâ Maglatati’l-Cezri’l-Esam adlı eseriyle cevap vermiştir. 
10. Şerhu’l-İzzî fi’t-Tasrîf: İzzeddîn ez-Zencânî’nin risâlesinin şerhidir.
11. Hâşiye alâ Şerhi Telhîsi’l-Miftâh: Hatîb el-Kazvînî’nin eserine Teftâzânî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir.
12. Mukaddimât Seb’ fî Ma’rifeti Kavsi Kuzah: Işığın kırılmasından, gökkuşağı ve özelliklerinden bahsedilen bir metindir.

Adıvar’ın (1970: 40) aklî ve naklî ilimlerde “doctores universales” diyerek her şeyden anlayan çok yönlü ulema sınıfından saydığı Hâce-zâde’nin başarısının temelinde, sadece ilim öğrenme hevesinin olmadığı açıktır. Nitekim kaynaklarda onun çok titiz ve dikkatli bir araştırmacı olduğu nakledilmektedir. Gençliğinde babasının zenginliğini bir kenara bırakarak ilim yolunda çileyi göze alması, kendisine verilen görevlerin ilim ağırlıklı olanlarıyla övünerek bunları tercih etmesi de onun ilim aşkını ve merakını göstermektedir. Hâce-zâde, geleneğe bağlı olmakla birlikte okuduğu metinleri tenkit süzgecinden geçirmeyi de ilmî görev sayan bir âlimdir (Köse 2011: 116).

Kaynakça

Adıvar, A. Adnan (1970). Osmanlı Türklerinde İlim. İstanbul: Remzi Kitabevi

Arslan, Ahmet (1987). Kemal Paşazâde, Tehâfüt Hâşiyesi’nin Tahlili. İstanbul: KTB Yay.

Balcı, Rüştü (çev.) (2007). Katip Çelebi, Keşfü’z-Zünûn. C. I. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Cihan, Ahmet Kâmil (2011). “Fatih Dönemi İlim Hayatı ve Hocazâde”. Uluslararası Hocazâde Sempozyumu Bildirileri. Bursa: Büyükşehir Belediyesi Yay. 59-84.

Demirpolat, Enver (2009). “Osmanlılarda Felsefenin Serüveni”. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi .(14): 105-118.

Deniz, Gürbüz (1999). Hocazade ve Ali Tusi'nin Tehafütlerinin Mukayesesi. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Erdoğan, Ömer Faruk (2006). Hocazade’nin Felsefi Yazma Eserlerinin Tercümesi ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Faik Reşat (1980). Eslâf - Eski Bilginler, Düşünürler, Şairler. İstanbul: Tercüman Yay.

İsmâîl Belîğ (1287). Târîh-i Burusa (Güldeste-i Riyâz-ı İrfân ve Vefâyât-ı Dânişverân-ı Nâdiredân). Bursa.

Kara, Mustafa (2011). “Hocazâde’nin Gönül Dünyası”.Uluslararası Hocazâde Sempozyumu Bildirileri. Bursa: Büyükşehir Belediyesi Yay. 29-33.

Köse Saffet (1998). “Hocazâde Muslihuddin Efendi”. İslam Ansiklopedisi. C. 18. İstanbul: TDV Yay. 207-209.

Köse, Saffet (2011). “Bursa’nın Hocazâde’si - Hayatı ve İlmî Kişiliği”. Uluslararası Hocazâde Sempozyumu Bildirileri. Bursa: Büyükşehir Belediyesi Yay. 101-127.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Mecdî Mehmed Efendi (1269). Hadâiku’ş-Şakâyık. İstanbul.

Önal, Emre (2006). Hocazade ve Haşiya Ala Şarh Hidayet al-Hikma Adlı Eseri. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şakâyık-ı Nu’mâniye ve Zeyilleri: Şeyhî Mehmed Efendi, Vekayiü’l-Fuzalâ. C. 3. İstanbul: Çağrı Yay.

Şemseddin Sâmî (1316). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 3. İstanbul

Şentürk M. Hüdai (hzl.) (2003). Gelibolulu Âlî Mustafa Efendi, Künhü’l-Ahbâr - Fatih Sultan Mehmed Devri: 1451-1481. Ankara: TTK Yay.

Taşköprîzâde, Ebü’l-Hayr İsâmüddîn Ahmed Efendi (1985). Eş-Şekâ’iku’n-Nu‘mâniyye fî Ulemâi’d-Devleti’l-Osmâniyye. nşr. A. S. Furat. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.

Türker, Mubahat (1956). Üç Tehafüt Bakımından Felsefe ve Din Münasebeti. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1949). Osmanlı Tarihi. C. 2. Ankara: TTK Yay.

Yavuz, Fikri, İ. Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmânlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Meral Yay.

Yıldırım, Hüsamettin (2008). Tehafüt Geleneğinde İlahi Hürriyet Problemi. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi

Yücedoğru, Tevfik (2010). Arap, Acem ve Rum Diyarında Emsalsiz Biri: Hocazâde Muslihuddîn Mustafa. Bursa: Büyükşehir Belediyesi Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLÇİÇEK AKÇAY
Yayın Tarihi: 17.11.2014
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020

Eserlerinden Örnekler


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HİSÂLÎ, Hisâlî Çelebid. ? - ö. 1618Doğum YeriGörüntüle
2Cemil Kavukçud. 12 Mart 1951 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3SİNȂN PAŞA, Yûsuf Sinâneddînd. 30 Kasım 1441 ? - ö. 1 Mart 1486Doğum YeriGörüntüle
4KEMÂL, Kemâl-i Zerd, Sarıca Kemâld. ? - ö. 1488-89’dan sonra ?Ölüm YılıGörüntüle
5HAKÎKÎ, Yûsuf-ı Hakîkî Baba, Şeyh Yûsuf , Gül Babad. ? - ö. 1487-1488Ölüm YılıGörüntüle
6HASAN-I ERDEŞÎR, Seyyid Hasan-ı Erdeşîrd. 1418-19 - ö. 1488-89Ölüm YılıGörüntüle
7MEDHÎ, Ereğlili Îsâ Medhî Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
8ŞERÎF, Abdurrahman Şerîf Efendid. ? - ö. 1844-45MeslekGörüntüle
9KELÎMÎ, Seyyid Mûsâ Efendid. ? - ö. 1644MeslekGörüntüle
10REFÎKd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11HOCA MES’ÛD, Mes’ûd bin Ahmedd. ? - ö. 1400-01’den önce ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12KEMÂL, Kemâl-i Zerd, Sarıca Kemâld. ? - ö. 1488-89’dan sonra ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13AHMED, Kātib-ı Sır/Ahmed Bin Hasand. ? - ö. 1760Madde AdıGörüntüle
14PÎR EFENDİd. ? - ö. 1812-13Madde AdıGörüntüle
15HAYÂLÎ, Şemseddîn Ahmedd. ? - ö. 1470-71Madde AdıGörüntüle