Madde Detay
Vedat Türkali
Abdülkadir Demirkan, Hasan Denizli
(d. 13 Mayıs 1919 / ö. 29 Ağustos 2016)
Yazar, Romancı, Şair, Senarist, Yönetmen
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Abdulkadir Demirkan olan sanatçı, dört çocuklu bir ailenin tek erkek çocuğu olarak Kökçüoğlu Mahallesi-Samsun'da doğdu. Babası Osman Bey annesi Melek Hanım'dır. Kökeni baba tarafından Hoca Ahmet Yesevî’ye intisab etmiş ve onun yönlendirmesi ile Anadolu’ya göç edip, Ahlat'a yerleşen Pirhasanoğlu ailesine dayanmaktadır. Osman Bey'in babası Yusuf Bey 93 Harbi denilen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşına gitmiş ve bir daha dönmemiştir (Purçak 2018: 10). Vedat Türkali, anne tarafının ise Kerkük’ten geldiğini, bunların da Türkmen ya da İran’dan gelme olduklarını söylemektedir. 1951’e kadar öz Türkçe kullanma zorunluluğu nedeniyle Demirkan soyadını kullandı. 1960’larda mahkeme kararıyla aile soyadı olan Pirhasan'ı aldı (Karaca 2006: 7). Üniversiteye kadar olan tüm eğitimini Samsun’da yaptı. İki yıl Fazıl Kadı Mahallesindeki okulda okuduktan sonra Kökçüoğlu Mahallesine en yakın okul olan Bozkurt İlkokulu'na geçiş yaptı. Ortaokul ve liseyi ise aynı binada bulunan Samsun Lisesi'nde okudu. İlk ve ortaokul yıllarındaki yaz tatillerinde bakkal, marangoz, kuyumcu, tuhafiyeci ve karoser yapımcısı çıraklığı yaptı. Lise son sınıfta Ayşe Merih Baykal tanıştı ve 1942 yılında evlendi. Bu evlilikten oyuncu ve dizi yapımcısı Deniz Türkali (d. 1944) ile şair, yazar ve sinema yönetmeni Barış Pirhasan (d. 1951) oldu.
Türkali, 1937'de Samsun Lisesi'ni bitirdikten sonra üniversite okumak için İstanbul'a gitti. Yüksek Öğretmen Okulu sınavlarına girdi ama kazanamadı. Daha sonra askeri öğrenci olarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü'ne girdi. Edebiyat tutkusu ve eşi Merih Hanım'dan ayrılma korkusu onu İstanbul'dan ayıramamış ve bu durumu bir söyleşisinde şöyle dile getirmiştir: "Beyazıt’ta rastladığım bir askeri öğrenciden duydum ki, Milli Savunma, askeri liselere öğretmen yapmak için, çeşitli fakültelerde öğrenci okutuyormuş. Şimdiki Eczacılık Fakültesi, Askeri Tıbbiye Okulu adı altında, çeşitli fakültelerde Milli Savunma adına okuyan öğrencilerin pansiyonu gibiymiş. Hemen başvurdum. Son dakikada, Samsun’a gitmekten kurtulup bu yapıdaki askeri öğretmen bölümüne kapağı atarak Türkoloji’de okuma yolunu bulmuştum. Nasıl acı bir umutsuzluktan ne coşkun sevince ulaştığımı ben bilirim. Kaydımı yaptırdım. Kaçınılmaz bir zorunlulukla asker olmuştum. Ben Türkoloji’de asker öğrenciyim, Merih, Felsefe’de babasının parasıyla okuyor; üniversite öğrencilik yıllarımız başladı böylece." (Erdemol 1999). Üniversitede M. Fuat Köprülü, Ahmet Caferoğlu, Reşit Rahmeti Arat, Ali Nihat Tarlan, Ragıp Özdem, Kilisli Rıfat Bilge ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan ders aldı. Tanpınar, çok sevdiği hocası oldu ve Türkali “Ahmet Vefik Paşa Hayatı ve Eserleri” adlı bitirme tezini onunla yaptı. Cahit Külebi, Behçet Necatigil ve Yusuf Atılgan gibi şahsiyetlerle tanıştı. 1942'de fakülteden mezun olduktan sonra “kıt’a stajı”nı tamamlamak üzere Ankara'ya gitti.
Ankara'daki stajını bitirdikten sonra öğretmenliğe başladı. Akşehir, Maltepe ve Kuleli Askeri Lisesi gibi okullarda edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. 1943-1951 yılları arasında memuriyet hayatını aktif olarak sürdürdü. 1951'de Kuleli Askeri Lisesi'nde öğretmenlik yaparken Türk Ceza Kanunu'nun 141. Maddesine aykırı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. 1954'te hakkındaki karar kesinleşinceye kadar memuriyetten atıldı. Politik faaliyetleri nedeniyle tutuklanan Vedat Türkali, 1958’de şartlı olarak tahliye edildikten sonra, kendisini tamamen sanatsal faaliyetlere verdi. 2016 yılında vefat edinceye kadar da sanatçı kimliğiyle anılmayı sürdürdü (Purçak 2018: 53). Hapisten çıkınca 1960-1980 yılları arasında aktif bir şekilde sinema ve tiyatroyla ilgilendi. Rıfat Ilgaz ve Suavi ile Gar Yayınlarını kurdu ama yayıncılığı sevmediği için bu faaliyeti kısa sürdü.
Film senaryoları ve oyun metinleri yazdı. Yılmaz Güney, Kemal İnci ve Suphi Kaner ile tanıştı, filmlerde asistanlık yaptı ve böylece sinemaya yöneldi. Toplum sorunlarına değinen ve gerçekçi bir bakış açısı içeren pek çok senaryo yazdı, bunlardan bir bölümünü daha sonra kitaplaştırdı. 1969'da "Dolandırıcılar Şahı" (yön. A. Yılmaz) ile ilk senaryo denemesini yaptı. Vedat Türkali ismiyle ilk ünlenişi "Karanlıkta Uyuyanlar" (yön. E. Göreç) filminin senaryosu ile Antalya Film Festivali'nde en iyi senaryo ödülünü kazanmasıyla oldu (1965). Türk sinemasının çağdaşlaşma sürecinde "Otobüs Yolcuları" (yön. E. Göreç, 1960), "Üç Tekerlekli Bisiklet" (yön. L. Ö. Akad ve M. Ün, 1962), "Bedrana" (yön. S. Duru, 1974) gibi önemli filmlerin senaryolarına imza attı. 1965'te "Sokakta Kan Vardı" ile yönetmenliği denedi. Daha sonra 141. Basamak adlı oyunuyla ilgi çekti (Yalçın 2010: 1046). Kırk civarında senaryo yazdı, üç oyun yönetti. 1988-1999 yılları arasında Güven romanını yazmak için Londra'da bulundu ve bu sürede sinemaya ara verdi. Eşi Merih Hanım, 1993'te sıla hasretine dayanamadığı için yurda dönmeye karar verdi. Romanı tamamlamadan dönmek istemeyen Vedat Türkali, eşinin bu tercihi üzerine boşanma kararı aldı. Türkali, 1999'da Türkiye'ye geri döndü. Londra'dan döndükten sonra da edebî çalışmalarını sürdürdü. Üç roman daha yayımladı. 2007'de Merih Hanım'la tekrar evlendi. 29 Ağustos 2016 tarihinde Yalova'da hayatını kaybetti. 1 Eylül 2016 tarihindeki “Dünya Barış Günü”nde Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından çeşitli siyasi parti ve derneklerden, öğrenci hareketlerinden oluşan bir kitle tarafından düzenlenen törenle Zincirlikuyu Mezarlığı'nda, 2013'te vefat eden eşi Ayşe Merih Pirhasan’ın yanına defnedildi. Son romanı ölümü nedeniyle yarım kaldı.
Ödülleri:
- 1965 Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi Senaryo Ödülü (Karanlıkta Uyananlar ile)
- 1970 TRT Oyun Ödülü (Dallar Yeşil Olmalı ile)
- 1974 Milliyet Yayınları Roman Yarışması Birincilik Ödülü (Bir Gün Tek Başına ile)
- 1974 Çekoslovakya Karlovy Vary Şenliği Ödülü (Bedrana ile)
- 1976 Orhan Kemal Roman Armağanı (Bir Gün Tek Başına ile)
- 1977 Altın Portakal Film Şenliği En İyi Senaryo Ödülü (Kara Çarşaflı Gelin ile)
- 2016 Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü
Politik bir yazar olan Vedat Türkali, 70'li yıllarda edebiyat dünyasında etkin olmaya başlamış ve bu etkinliğini vefatına kadar sürdürmüştür. Edebiyatın; tiyatro, roman, şiir, deneme ve hatıra türlerinde eserler vermiş, siyasi fikirlerini eserlerine yansıtmıştır. Lisedeki edebiyat öğretmeni Salim Rıza Karapınar, Türkali'nin edebiyat zevkinin oluşmasında doğrudan etkili olmuştur. Türkali'nin yazar olarak tanınması ise 1975 yılında yayımlanan Bir Gün Tek Başına adlı ilk romanı sayesindedir. Yazar bu romanda 27 Mayıs 1960 darbesinden önceki 5-6 aylık süreci anlatmıştır. Sıkıntılı bir aşk ilişkisinin ele alındığı romanın arka planında o dönemdeki aydının bunalımı, darbeyi hazırlayan çalkantılı süreç ve öğrenci olayları vardır. Vedat Türkali, Bir Gün Tek Başına’nın hikâyesini bu sürecin içine yerleştirmiş, kahramanları olayların içine sokmuş ve böylelikle süreçte çeşitli biçimlerde yer alan toplumsal kesimlerin -eski devrimciler, üniversite gençliği, Demokrat Parti mensupları, CHP kadroları, ordu, aydınlar, işçiler vb.- hikâyelerini de yansıtmıştır (Ever 2016: 9). Bir ilk roman olmasına rağmen Vedat Türkali, sinemacılığından gelen teknikleri de kullanarak (sahneleme, birden fazla anlatıcı vb.) modernizmi özümsemiş bir roman ortaya koymuştur. Romanın dikkat çeken yönünün, kurgusu ve tekniği olduğu belirtilmiştir.
Yazarın ikinci romanı Mavi Karanlık (1983) da Bir Gün Tek Başına gibi darbe öncesi dönemi anlatır fakat bu romanda işlenen 1980 darbesi öncesidir. Türkiye’nin 1980 öncesi siyasal ortamının arka planda verildiği romanda, Bodrum'da toplanmış sözde ilerici aydınlar; lokantalarda, meyhanelerde teknelerde yiyip içmekte, serbestçe cinsel hayat yaşamakta ve ülke meselelerinin yanı sıra bireysel bunalımlarını tartışmaktadırlar. Yazar bu kişileri ele alarak, toplumun genel çizgisini "Bodrum alegorisi" içinde, eleştirel, yergisel ve yer yer psikolojik çözümlemelerle vermeye çalışmıştır (Yalçın 2010: 1046). Yazar daha sonraki romanlarında da siyasi olayları irdelemeyi sürdürmüştür.
Yeşilçam Dedikleri Türkiye (1986)’de, Yeşilçam sineması etrafında Gündüz, Refik, Emine, Fuat, Zühtü, Lena, Pervin gibi roman kişileri üzerinden bir yandan Türkiye sinemasının sorunları işlenirken bir yandan da ülkenin politik atmosferindeki gelişmeler arka perdeden esere yansıtılmaktadır (Purçak 2018: 204). Tek Kişilik Ölüm (1989)'de; pişman, itirafçı ve dönek bir kişiliğe sahip Nazif, ondan ayrılan Doktor Gülşen ve bu çiftin politik faaliyetlerden tutuklu oğulları Levent ekseninde; pişmanlık, politik duruşa ve inandığı davaya bağlılık sorgulanmıştır. Romanın arka planına 1940’tan sonraki TKP tarihinin önemli kesitleri alınarak yazar tarafından bir tür eleştirel şema çizilmiştir. TKP tarihine ve TKP’nin önemli figürlerine yer veren Tek Kişilik Ölüm dolayısıyla Vedat Türkali, solun sivri eleştiri oklarına maruz kalmıştır. 1940'lı yılların panoramasının çizildiği Güven (1999), eylemci-sol çizgisindeki Vedat Türkali'nin en hacimli romanıdır. Yazar, 1943 yılında İkinci Dünya Savaşı'nın en yoğun günlerinde Almanların Sovyetler Birliği'ne saldırmasından başlayarak 1945 yılına kadar, özellikle İstanbul'da çok az da olsa Ankara'daki Türkiye Komünist Partisi çevresindeki örgütlenme ve çalışmaları anlatmaktadır. Yalçın'a göre yazar romanında olayları herhangi bir biçimde değiştirmediği gibi kendisinin de içinde bulunduğu ve yaşadığı bilgileri, yakın tarih konusunda uzman bilim adamlarından Mete Tunçay başta olmak üzere birçok bilim adamının bilgileri ile birleştirmiş ve Sovyetler Birliği arşivlerinde bulunan TKP belgelerinden de yararlanmıştır (Yalçın 2017: 796). Vedat Türkali, üniversite yıllarından beri hayalini kurduğu bu roman için Londra'ya gitmiş ve eserini on yılda tamamlamıştır. Roman iki cilt ve "Savaş Yılları", "Kara Duvarın Gölgesinde", "Daldaki Kiraz", "Savaş Bitiyor", "Savaş Başladı" adlı beş kitaptan oluşmaktadır. Bu kitaplar da kendi içinde ayrı başlıklara sahiptir.
90'lı yılların siyasi atmosferinin yansıtıldığı Kayıp Romanlar (2004) Güven'in devamı olarak görülebilir. Çünkü Güven romanının sonunda yer alan not Kayıp Romanlar'daki Doktor Nahit Kotar’ı etkilemiştir. Doktor, Seher ile Turgut’un hikâyesini yazmaya girişmiş ve bu sırada Vedat Türkali ile görüşüp bilgi almak istemiştir. Kayıp Romanlar, Güven romanındaki Seher ile Turgut’un hikâyesi üzerine değil, 78 yaşında eski bir TKP’li olan Doktor Nahit ile 27 yaşındaki Esme’nin aşk hikâyesi üzerine kurgulanmıştır. Türkali, 12 Eylül darbesine giden süreçte yaşanan sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi olayları anlattığı Yalancı Tanıklar Kahvesi (2009)'nde 70'li yılların Türkiye'sini solcu ve taşralı bir üniversite öğrencisinin gözünden yansıtmıştır. Vedat Türkali, son romanı Bitti Bitti Bitmedi (2014)'yi 1915'teki Ermeni olayları üzerine kurgulamıştır. Yazarın romanları genel olarak değerlendirildiğinde; öğrenci, aydın, küçük burjuva çevresi, gecekondu halkı ve işçi gibi kesimlerden insanlara yer verdiği; cinsellik, lezbiyenlik, aşk, korku, kuşku, yalnızlık, takıntı, kararsızlık gibi bireysel temaların yanı sıra ideoloji, din, baskı, şiddet, kaçış gibi toplumsal temaları işlediği görülmektedir. Romanlarının çıkış noktası siyasi fikirdir ve romanlarındaki karakterler savunduğu siyasi fikrin temsilcisi ya da ateşli savunucusu konumundadır. Romanlara zaman açısından bakıldığında, ağırlıklı olarak 1960'lı yıllardan 1990'lı yıllara kadarki devrin seçildiği görülmektedir.
Yazar tiyatro oyunlarında da romanlarında olduğu gibi politik temalara yer vermiştir. Yazılarında ve denemelerinde politik görüşlerini aktarmıştır. "İskele Sancak" programında Ahmet Hakan, kendisine düzenli olarak günlük siyasal yazılar yazmayı düşünüp düşünmediğini sormuş, Türkali ise politikacı olmadığını ifade etmiştir. Toplumcu bir yazar olan Vedat Türkali, daha çok senaryoları ve filmleriyle ünlenmiştir. Yazma amacını ve eserlerinde politik bir tavır alışını ise yine "İskele Sancak" programında, "Ben politikacı değilim. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Ben sanatçıyım. Yazarım, romancıyım, sanatın bütün kollarıyla uğraşmak istedim. Elimden geldiğince, sinemayla uğraşmak istedim, insanlar için daha iyi bir dünyanın kavgasını vermenin yolunda olma çabasındaydım. Bütün romanlarımda, bütün kitaplarımda, filmlerimde, şiirimde, oyunlarımda bunun kavgasını verdim. Bu bana yetiyor. Onun dışında halkımın çektiği acıların nedenlerini düşündüğüm zaman bunun çözümünün politik yollardan olduğuna inandığım için buna katkıda bulunmak istiyorum." (Hakan 2002: 98) cümleleriyle dile getirmiştir.
Kaynakça
Alçiçek, Pınar (2016). Vedat Türkali’nin Romanlarında Politik Şahsiyetler. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Erdemol, Mustafa Kemal (1999). “Vedat Türkali: ‘Bu Yapı Değişmedikçe Bu Yazgı da Değişmez’” . E. S. 7.
Ever, Mustafa (2016). Vedat Türkali’nin Romanları ve Romancılığı. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi.
Hakan, Ahmet (2002). Vedat Türkali: Niçin Komünist Oldum?. İstanbul: Birey Yayınları.
Karaca, Emin (2006). Vedat Türkali Ansiklopedisi. İstanbul: İnkılap Yayınları.
Koç, Yasemin (2014). Vedat Türkali’nin Romanlarında Şahıslar Kadrosu. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Aydın: Adnan Menderes Üniversitesi.
Necatigil, Behçet (2016). "Türkali, Vedat". Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 391.
Özdemir, Sabahat (2005). Vedat Türkali. İstanbul: Everest Yayınları.
Purçak, Mehmet Emin (2018). Vedat Türkali'nin Hayatı, Eserleri ve Sanatı. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.
Sertkaya, Ferit (2018). Vedat Türkali'nin 'Bir Gün Tek Başına' ve 'Mavi Karanlık' Romanlarında Kadın. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Çağ Üniversitesi.
Tüysüz, Gülcan (2018). Vedat Türkali'nin 'Güven' Romanında Toplumcu Gerçekçilik. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Mersin: Mersin Üniversitesi.
Yalçın, Alemdar (2017). Siyasal ve Sosyal Değişmeler Açısından Cumhuriyet Dönemi Çağdaş Türk Romanı 1946-2017- II. Ankara: Akçağ Yayınları.
Yalçın, Murat (Ed.) (2010). "Türkali, Vedat". Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 1046.
Yeşil, Deniz (2011). Türk Sinemasında Toplumsal Gerçekçiliğin Etkinlik Kazanmasında Vedat Türkali. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Beykent Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: İSA KOYUNCUYayın Tarihi: 09.11.2019Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Yayın Tarihi: 09.11.2019Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
141. Basamak | Ararat Yayınevi / İstanbul | 1971 | Tiyatro |
Bir Gün Tek Başına | Milliyet Yayınları / İstanbul | 1975 | Roman |
Üç Film Birden | Cem Yayınevi / İstanbul | 1978 | Diğer |
Eski Filmler | Cem Yayınevi / İstanbul | 1978 | Diğer |
Eski Şiirler Yeni Türküler | Cem Yayınevi / İstanbul | 1979 | Şiir |
Mavi Karanlık | Adam Yayıncılık / İstanbul | 1983 | Roman |
Dallar Yeşil Olmalı | Cem Yayınevi / İstanbul | 1985 | Tiyatro |
Bu Gemi Nereye | Cem Yayınevi / İstanbul | 1985 | Deneme |
Yeşilçam Dedikleri Türkiye | Cem Yayınevi / İstanbul | 1986 | Roman |
Bu Ölü Kalkacak | Cem Yayınevi / İstanbul | 1988 | Tiyatro |
Tek Kişilik Ölüm | Cem Yayınevi / İstanbul | 1989 | Roman |
Savunmalar | Cem Yayınevi / İstanbul | 1989 | Diğer |
Yanıtlar | Cem Yayınevi / İstanbul | 1992 | Diğer |
Özgürlük İçin Kürt Yazıları-1 | Emel Matbaası / İstanbul | 1996 | Deneme |
Güven | Gendaş Kültür / İstanbul | 1999 | Roman |
Ölmedikçe | Epsilon Yayıncılık / İstanbul | 1999 | Diğer |
Komünist | Gendaş Kültür / İstanbul | 2001 | Hatıra |
Tüm Yazıları Konuşmaları-1 | Gendaş Kültür / İstanbul | 2001 | Diğer |
Kayıp Romanlar | Everest Yayınları / İstanbul | 2004 | Roman |
Yalancı Tanıklar Kahvesi | Turkuaz Kitap / İstanbul | 2009 | Roman |
Şeytanın Kaşık Oyunları | Yazılama Yayınevi / İstanbul | 2009 | Tiyatro |
Fatmagül’ün Suçu Ne? | Kırmızı Kedi Yayınevi / İstanbul | 2011 | Hikâye |
Bitti Bitti Bitmedi | Ayrıntı Yayınları / İstanbul | 2014 | Roman |
Tüm Yazıları Konuşmaları-2 | Ayrıntı Yayınları / İstanbul | 2014 | Diğer |
Özgürlük İçin Kürt Yazıları-2 | Ayrıntı Yayınları / İstanbul | 2014 | Deneme |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Gökhan Taner Günsan | d. 04 Ağustos 1978 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Yılmaz Demir | d. 01 Nisan 1983 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Adnan Ocak | d. 1978 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Şahabettin Uzunkaya | d. 10 Temmuz 1919 - ö. 5 Eylül 2000 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | YUSUF GÜLMUHAMMEDİ | d. 1919 - ö. 1999 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | BEHÇET MAHİR | d. 1919 - ö. 22.06.1988 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Sadettin Yapıcı | d. 26 Mart 1940 - ö. 02 Nisan 2016 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Erkin Vahidov | d. 8 Aralık1936 - ö. 30 Mayıs 2016 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | CİNASÎ /YALBUZ/ YALBUZOĞLU, Ekrem Yalbuz | d. 18.03.1947 - ö. 24.08.2016 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Zeki Ömer Defne | d. 1903 - ö. 2 Aralık 1992 | Meslek | Görüntüle |
11 | Zeynep Aliye | d. 15 Ağustos 1952 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Saliha Yadigar | d. 30 Temmuz 1963 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Halil Gökkaya | d. 5 Mayıs 1969 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mustafa Duman | d. 15 Şubat 1946 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Tufan Çolak | d. 01 Ocak 1976 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HASAN SAKA | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ŞAHİSTANOĞLU HASAN | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | KUL HASAN, Hasan Gören | d. 1933 - ö. 12.03.2010 | Madde Adı | Görüntüle |