Madde Detay
Yaşar Kemal
Kemal Sadık Göğceli, Nesrin Obalı, Yusuf Karataylı
(d. Ekim 1923 / ö. 28 Şubat 2015)
Yazar, Kâtip, Vekil Öğretmen, İşçi
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan Yaşar Kemal, Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak Göğceli (Gökçedam) Köyü, Osmaniye, Adana’da dünyaya geldi. Doğum tarihi hakkında kaynaklarda birbirinden farklı bilgiler bulunan yazarın kendi ifadesine dayanarak 1923 yılı Ekim ayı sonlarında doğduğu kabul edilmektedir. Aslen Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan Kürt kökenli ailesi, Birinci Dünya Savaşı’ndaki işgal nedeniyle uzun bir göç sonuncunda bir Türkmen köyü olan Hemite’ye (bugün Gökçedam) yerleşti. Yaşar Kemal, evde Kürtçe, köyde Türkçe konuşarak büyüdü. Küçük yaşta kurban kesiminde bir kaza nedeniyle sağ gözünü kaybetti. Beş yaşındayken babasının evlatlığı tarafından öldürülmesine tanık oldu. Bu olayın etkisiyle on iki yaşına kadar kekeme kaldı.
Burhanlı İlkokulu'nda başladığı ilköğrenimini Kadirli İlkokulu'nda tamamladı (1938). Bu dönemde kunduracı çıraklığı yaptı. Adana’da ortaokula devam ederken çırçır fabrikasında işçilik, yaz tatillerinde bostan bekçiliği yaptı. Devamsızlık nedeniyle yatılı hakkını kaybettiği ortaokulu, 1941 yılında, son sınıftayken terk etti.
1940’lı yıllarda Adana’da çıkan Çığ dergisi çevresinde, aralarında Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç ve Güzin Dino’nun da bulunduğu yazar ve aydınlarla ilişki kurdu. Abidin Dino ve ağabeyi Arif Dino ile kurduğu yakınlık onun düşünce ve edebiyat dünyasının gelişimini etkiledi. Ramazanoğlu Kütüphanesi'nde çalıştığı dönemde eski Yunan klasiklerinden Çukurova tarihine kadar pek çok kitap okudu. Bu sıralarda Orhan Kemal’le de tanıştı.
Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği'nde ırgat kâtipliği (1941), Kadirli’nin Bahçe köyünde öğretmen vekilliği (1942-1943), Adana Halkevi Ramazanoğlu Kitaplığı'nda hademelik (1942-1944), Zirai Mücadele’de ırgatbaşılığı, pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında su bekçiliği yaptı. 1943’te siyasi nedenlerle kısa süreyle cezaevinde yattı. 1944 yılında askerliğini yapmak üzere Kayseri’ye gitti. İki yıl süren askerlik dönüşü İstanbul’da Fransızlara ait Havagazı Şirketi’nde gaz kontrol memuru olarak çalıştı (1946-1947). 1948’de Kadirli’ye döndü, bir süre yine çeltik tarlalarında su bekçisi olarak çalıştıktan sonra arzuhalcilik yapmaya başladı. 1950’de siyasi nedenlerden dolayı birkaç ay süreyle Kozan Cezaevi'nde yattı.
1951’de yeniden İstanbul’a giden yazar Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Yaşar Kemal imzasını benimseyerek özellikle röportaj yazarlığı ile adını duyurdu. Bu yıllarda İstanbul’un ilk resim galerilerinden biri olan Maya Galerisi’nde, aralarında Sait Faik ve birlikte derledikleri halk edebiyatı ürünlerinden 1978 yılında Gökyüzü Mavi Kaldı başlığıyla bir seçki hazırladığı Sabahattin Eyüboğlu’nun da bulunduğu edebiyat ve sanat çevresinden kişiliklerle yaşam boyu sürecek dostluklar kurdu (Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor 56-58). 1952’de, daha sonra yapıtlarının pek çoğunun çevirmenliğini yapacak olan Thilda (Serrero) Kemal’le evlendi. 1962’de Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) girdi. 1963’te dil öğrenmek üzere yurt dışına çıktı. İstanbul’a dönüşünde yaşamının sonuna dek yaşayacağı ve birçok yapıtına konu olacak Menekşe semtine yerleşti. Aynı yıl, siyasi nedenlerden dolayı gazetecilik kariyeri sona erdi, kendini bütünüyle roman yazma uğraşına verdi.1964’te annesini kaybetti. 1965’te İstanbul’dan TİP milletvekili adayı oldu ama seçilemedi. 1967’de haftalık dergi Ant’ın kurucuları arasında yer aldı. Genel Yönetim Kurulu üyeliği, Propaganda Komitesi başkanlığı ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliği yaptığı TİP’ten 1969’da istifa etti. 12 Mart 1971 darbesinin ardından Ant Yayınlarından basılan Marksizmin Temel Kitabı adlı yapıttan dolayı 18 ay hüküm giydi; karar, Yargıtay tarafından bozuldu. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikasının kuruluşuna katıldı, 1974-1975 yıllarında ilk genel başkanlığını üstlendi. Bu yıllarda Belçika, Bulgaristan, Fransa, İsveç, Sovyetler Birliği gibi ülkelere gitti; konferanslarda konuşmalar yaptı. 1978-1980 yıllarında eşi ile birlikte Stockholm’de yaşadı. PEN Yazarlar Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı (1990-1991). 1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı, aklandı. Aynı yıl Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildi, cezası ertelendi. 17 Ocak 2001’de eşini kaybetti. İkinci evliliğini, 12 Ağustos 2002’de Ayşe Semiha Baban’la yaptı.
1955 yılında röportajları ile aldığı Gazeteciler Cemiyeti Başarı Armağanı ile başlayan, İnce Memed, Kale Kapısı, Ölmez Otu, Yer Demir Gök Bakır, Teneke gibi yapıtlarına verilen ödüllerine 80’li yıllardan itibaren Uluslararası Cino Del Duca Ödülü (1982), Fransız Legion d’Honneur Ödülü Commandeur payesi (1984), Fransa Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı (1988), Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü (1993), Morgenavissen Jylaand-Pösten Ödülü (1995), Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü (1996), Bordeaux Yayıncılar Birliği Yabancı Edebiyat Ödülü (1998), Z. Homerus Şiir Ödülü (2003), Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2008), Legion d’Honneur (2011), Krikor Naregatsi Nişanı (2013) gibi ödülleri ekledi; Strasbourg (1991), Akdeniz (1992), Frei (1998), Bilkent (2002), Boğaziçi (2009) , Çukurova (2009), Mimar Sinan Güzel Sanatlar (2011) ve Bilgi (2014) Üniversitelerinden fahri doktora unvanı aldı. Başta TÜYAP olmak üzere birçok kitap fuarının birden fazla kez onur konuğu oldu, ödülleriyle taltif edildi. İlk kez 1960’ta Fransız Combat gazetesi, daha sonra 1987’de İsveç Sanat Akademisi ve Yazarlar Birliği tarafından Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi.
28 Şubat 2015 günü, İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede organ yetmezliğinden dolayı 92 yaşındayken vefat etti. Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Ertesi yıl, aralarında Zülfü Livaneli ve Ayşe Semiha Baban’ın bulunduğu isimler tarafından Yaşar Kemal Vakfı kuruldu.
Yaşar Kemal, yazarın yaşayarak zenginleşmesini savundu. Çukurova’da geçen oldukça hareketli ve sıra dışı çocukluk ve gençlik yılları ile İstanbul’da çalıştığı çeşitli işler, onun romanlarını besleyen en önemli kaynakları oluşturdu. Küçük yaşlarda halk edebiyatına ilgi duydu, halk ozanlarını örnek aldı. İlkokuldayken şiir yazmaya başladı. Şiirlerini Kemal Sadık Göğceli adı ile Görüşler (1939), Türksözü (1939), Yeni Adana (1939), Vakit (1940) gazeteleri ile Varlık, Kovan, Ülkü, Millet, Beşpınar dergilerinde yayımladı. Ortaokulu bıraktıktan sonra köy köy dolaşarak folklor derlemeleri yaptı (1940-1941). Bunlardan bazılarını 1943’te Ağıtlar başlığıyla kitaplaştırdı.
Askerliğini yaparken ilk öyküsü olan “Pis Hikâye”yi (1946), ardından “Bebek”’i (1948) yazdı. İkincisi, 1951 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı. Öykülerini daha sonra Sarı Sıcak (1952) adı altında kitaplaştırdı. Gazetenin sahibi olan Nadir Nadi, dili kullanmadaki ustalığından dolayı yazara röportaj yapmayı teklif etti. Böylece, geniş bir Anadolu coğrafyasını kapsayan ve ilk durağı Diyarbakır olan gazetecilik yaşamı başladı. Röportajlarını, “Yaşar Kemal” imzası ile tefrika etti, daha sonra “Bu Diyar Baştan Başa” üst başlığıyla kitaplaştırdı. “Röportaj olayların gerçeğine inebilmek[tir]. Gerçeğe inebilmek de ancak o olayı, o dünyayı yaşamak, yaşadıktan sonra yaratmakla mümkündür. Röportaj da hikaye gibi, roman gibi, herhangi bir sanat yapıtı gibi bir yaratmadır” diyen yazar (1996: 171), Türk edebiyatına “röportaj-öykü” türünü kazandırdı.
İlk romanı olan İnce Memed’i önce senaryo olarak yazdı. Yapıtı teslim ettiği sinemacıdan ses çıkmayınca roman hâline getirdi ve 1953-1954 yıllarında Cumhuriyet’te tefrika etti, 1955’te kitaplaştırdı. Toplam otuz dokuz yılda ve dört ciltte tamamlanan serinin diğer kitapları sırasıyla 1969, 1984, 1987’de yayımlandı. Kendi deyimiyle “mecbur insan”ın öyküsünü anlattığı bu seride, “soylu eşkıya” olarak kurguladığı İnce Memed karakteri odağında, yoksullaştırılmış Çukurova köylüsüyle toprak ağalarının ilişkisini işledi. Sözlü kültürün dil dinamiğine hâkimiyetiyle öne çıktı; destan, masal, efsane gibi geleneksel türleri romanda yeniden yorumlayarak kendine özgü bir teknik ve üslup geliştirdi. Teneke’de (1955), aynı coğrafyada, benzer bir temayı genç ve idealist bir kaymakam aracılığıyla trajedi biçiminde kurguladı.
“Dağın Öteki Yüzü” üçlemesinin ilk kitabı olan Orta Direk’te (1960), ailesinin macerasını yazmış olmasına karşın, bu romanın otobiyografi ya da biyografi sayılamayacağını söyledi; yaşanmışlıkları, otobiyografiyi romancılığı açısından hem bir kaynak hem de bir tuzak olarak gördüğünü belirtti (1986: 7). Irgatlık yapmak üzere pamuk mevsiminde köylerinden Çukurova’ya yolculuk eden köylüleri anlattığı bu romanının ardından bir mit yaratma öyküsü olan Yer Demir Gök Bakır (1963) romanını yayımladı. Üçlemenin son kitabı olan Ölmez Otu’nda (1968) değişen koşullar altında bir mit yıkılırken doğan yeni mitleri anlattı.
1951’de yazmış olmasına karşın, 1982’de yayımladığı Hüyük’teki Nar Ağacı adlı uzun öyküsünde, Çukurova’da tarımda makineleşmeyle ortaya çıkan işsizlik sorununu konu aldı. Pek çok yapıtında yararlandığı Anadolu’nun sözlü edebî ürünlerinden Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik efsanelerini Üç Anadolu Efsanesi (1967) adlı kitabında yazdı. Bunların yanı sıra “efsane” adını verdiği özgün anlatılar kurdu. Ağrı Dağı Efsanesi’nde (1970) ön plandaki aşk izleği çerçevesinde baskı karşısında halkın dayanışma gücünü, Binboğalar Efsanesi’nde (1971) Türkmen göçebelerin yerleşik düzene geçirilmeleriyle ortaya çıkan sorunları anlattı. Osmanlının son döneminde haksızlığa karşı dağa çıkan bir eşkıyanın yaşamını Çakırcalı Efe (1971) adlı kitabında ele aldı.
“Irmak Roman” niteliğindeki “Akçasazın Ağaları” adlı dizisinin ilk iki kitabı olan Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974) ve Yusufçuk Yusuf’ta (1975) ülkenin tarihsel gelişimi sürecinde Çukurova’daki toplumsal yapının değişimini, eski ağaların yeni ekonomik sistemle sanayiciye dönüşümünü, kapitalistleşmeyle birlikte gelen yozlaşmayı ele aldı. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977) adlı çocuklara hitaben yazdığı kitabında alegoriden yararlanarak sömürenle sömürülen ilişkisini anlattı (“Yaşar Kemal” 2003: 1077).
Çukurova ve Anadolu romanlarını büyük kentte kaleme alan Yaşar Kemal, 70’li yılların ortalarından itibaren kenti ve denizi anlattığı konulara yöneldi. Al Gözüm Seyreyle Salih (1976) adlı romanında İstanbul’un Şile kasabasını mekân seçerek büyük kente yaklaştı. Yaşamının geri kalanını geçirdiği İstanbul’la ilgili yazmak için 1978 yılını bekledi. O yıl, Deniz Küstü romanı ile birlikte, sokak çocuklarını konu alan Allahın Askerleri adlı röportaj öyküleri ve konusu yine İstanbul’da geçen Kuşlar da Gitti adlı uzun hikâyesi yayımlandı.
“Kimsecik” üçlemesinin ilk kitabı olan ve otobiyografik nitelikler taşıyan Yağmurcuk Kuşu’nda (1980) Van Gölü kıyısındaki bir köyden Çukurova’ya göç eden bir ailenin yolculuğunu konu edindi. Ortak izleğin korku olduğu bu üçlemenin özellikle ikinci kitabı olan Kale Kapısı (1985), “korkunun romanı” biçiminde betimlendi. Üçlemenin son kitabı olan Kanın Sesi’ni (1991), Salman adlı çocuk karakterin çevresinde ördü.
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1997), Karıncanın Su İçtiği (2002), Tanyeri Horozları (2002), Çıplak Deniz Çıplak Ada (2012) başlıklı romanlardan oluşan “Bir Ada Hikâyesi” dörtlemesinde, kurmaca bir adada nüfus mübadelesinin sonrasında kurulan yeni toplumsal yaşamı anlattı. Balkan Savaşlarından Sarıkamış’a, Çanakkale Savaşı’ndan Yezidi kırımına dek Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran olayları konu edindi.
Yazarın İnce Memed adlı romanı yaklaşık 40 dile çevrilerek yayımlandı. Diğer romanları da çok sayıda yabancı dile çevrildi; 140’ın üzerinde yurtdışı baskıları yapıldı. Roman ve öykülerinden yapılan uyarlamalar tiyatro ve sinema sanatlarını besledi.
“Yaratmadan gerçeğe varamam ben. Yani maddî gerçekleriyle, manevî öğeleriyle gerçek benim için gerçek değildir, gerçek benim için yaratıldığı zaman var olan bir şeydir” diyen yazar (1986: 8), kurmaca yapıtları ile kurmaca sayılmayan metinleri arasındaki farkı, yaratıcılık düzeyinde ortadan kaldırdı. Sözlü kültür ile çağdaş roman tekniklerini sentezleyerek oluşturduğu yöntem, yerelden beslenerek evrensel düzeye ulaşan özgün bir yazar olmasını sağladı. Geliştirdiği kendine özgü dil, ayrı bir araştırma konusu hâline geldi; Ali Püsküllüoğlu yazarın romanları üzerine bir tarama sözlüğü hazırladı (Yaşar Kemal Sözlüğü 1974). Yapıtlarında doğaya, insanlar kadar yer verdi. Yalnız betimlemeleri ve imgeleriyle değil, insanın doğayla kurduğu ilişkinin önemine dikkat çeken perspektifiyle varoluşu yeniden yorumladı. Bu nitelikleriyle Türk edebiyatının yanı sıra dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak kabul gördü.
Kaynakça
Ayaydın, Günil Özlem (2003). Yaşar Kemal’in İstanbul Coğrafyasına Çevreci Bir Yolculuk. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Bilkent Üniversitesi.
Boratav, Pertev Naili (1982). “Yaşar Kemal’in Yörük Kilimindeki Nakışlar”. Folklor ve Edebiyat. C. 1. İstanbul: Adam Yay. s. 411-425.
Çandar, Tuba Tarcan (Haz.) (1988). “Yaşar Kemal: Fotobiyografi”. Gergedan Dergisi Fotobiyografi Dizisi 10. İstanbul: Dönemli Yay.
Çiftlikçi, Ramazan (1997). Yaşar Kemal: Yazar, Eser, Üslup. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Fethi Naci (1998). Yaşar Kemal’in Romancılığı. İstanbul: Adam Yay.
Gökalp, Altan vd. (1998). Yaşar Kemal’i Okumak (Çev. Nedret Tanyolaç Öztokat ve Erdim Öztokat). İstanbul: Adam Yay.
Gürsel, Nedim (2000). Yaşar Kemal: Bir Geçiş Dönemi Romancısı (Çev. Nermin Saatçioğlu). İstanbul: Everest Yay.
Kabacalı, Alpay (1997). Bir Destan Rüzgarı: Fotoğraflarla Yaşar Kemal’in Yaşam Öyküsü. İstanbul: Sel Yay.
Necatigil, Behçet (2000). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Varlık Yay.
Oğuzertem, Süha (Haz.) (2003). Geçmişten Geleceğe Yaşar Kemal: Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi Uluslararası Yaşar Kemal Sempozyumu. İstanbul: Adam Yay.
“Yaşar Kemal” (2003). Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (Ed. Murat Yalçın). C. 2. İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yay. s. 1075-1078.
Yaşar Kemal (1986). “Yaşar Kemal ile Söyleşi”. Söyleşiyi yapanlar: Fethi Naci ve Zülfü Livaneli. Hürriyet Gösteri 68. s. 7-12.
—— (1996). “Neden Çocuklar İnsandır?” 13 Eylül 1975. Söyleşiyi yapan: Kemal Özer. Zulmün Artsın: Yazılar / Konuşmalar (Haz. Alpay Kabacalı). İstanbul: Can Yay. s. 169-178.
—— (2001). Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor: Alain Bosquet ile Görüşmeler. İstanbul: Adam Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. GUNİL ÖZLEM AYAYDIN CEBEYayın Tarihi: 05.09.2019Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Yayın Tarihi: 05.09.2019Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Ağıtlar | Adana Halkevi / Adana | 1943 | Derleme |
Sarı Sıcak | Varlık / İstanbul | 1952 | Hikâye |
Çukurova Yana Yana | Yeditepe / İstanbul | 1955 | Röportaj |
İnce Memed I | Çağlayan / İstanbul | 1955 | Roman |
Teneke | Varlık / İstanbul | 1955 | Roman |
Yanan Ormanlarda Elli Gün | Türkiye Ormancılar Cemiyeti / İstanbul | 1955 | Röportaj |
Peri Bacaları | Varlık / İstanbul | 1957 | Röportaj |
Ortadirek | Remzi / İstanbul | 1960 | Roman |
Taş Çatlasa | Ataç / İstanbul | 1961 | Makale |
Yer Demir Gök Bakır | Güven / İstanbul | 1963 | Roman |
Bütün Hikâyeler | Cem / İstanbul | 1967 | Hikâye |
Üç Anadolu Efsanesi: Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik | Ararat / İstanbul | 1967 | Roman |
Ölmez Otu | Ant / İstanbul | 1968 | Roman |
İnce Memed II | Ant / İstanbul | 1969 | Roman |
Ağrı Dağı Efsanesi | Cem / İstanbul | 1970 | Roman |
Bin Boğalar Efsanesi | Cem / İstanbul | 1971 | Roman |
Bu Diyar Baştan Başa | Cem / İstanbul | 1971 | Röportaj |
Çakırcalı Efe | Ararat / İstanbul | 1972 | Roman |
Baldaki Tuz | Cem / İstanbul | 1974 | Makale |
Bir Bulut Kaynıyor | Cem / İstanbul | 1974 | Röportaj |
Demirciler Çarşısı Cinayeti | Cem / İstanbul | 1974 | Roman |
Yusufçuk Yusuf | Cem / İstanbul | 1975 | Roman |
Al Gözüm Seyreyle Salih | Cem / İstanbul | 1976 | Roman |
Yılanı Öldürseler | Cem / İstanbul | 1976 | Roman |
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca | Cem / İstanbul | 1977 | Roman |
Allahın Askerleri: Çocuklar İnsandır | Milliyet / İstanbul | 1978 | Röportaj |
Deniz Küstü | Milliyet / İstanbul | 1978 | Roman |
Gökyüzü Mavi Kaldı | Cem / İstanbul | 1978 | Derleme |
Kuşlar da Gitti | Milliyet / İstanbul | 1978 | Roman |
Ağacın Çürüğü: Yazılar-Konuşmalar | Milliyet / İstanbul | 1980 | Makale |
Yağmurcuk Kuşu | Toros / İstanbul | 1980 | Roman |
Hüyükteki Nar Ağacı | Toros / İstanbul | 1982 | Roman |
İnce Memed III | Toros / İstanbul | 1984 | Roman |
Kale Kapısı | Toros / İstanbul | 1985 | Roman |
Yayımlanmamış 10 Ağıt | Anadolu Sanat / İstanbul | 1985 | Derleme |
İnce Memed IV | Toros / İstanbul | 1987 | Roman |
Nuhun Gemisi | Toros / İstanbul | 1990 | Röportaj |
Kanın Sesi | Toros / İstanbul | 1991 | Roman |
Denizler Kurudu | Toros / İstanbul | 1994 | Röportaj |
Ustadır Arı | Can / İstanbul | 1995 | Makale |
Zulmün Artsın | Can / İstanbul | 1995 | Makale |
Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor | Adam / İstanbul | 1996 | Sohbet |
Ayışığı Kuyumcuları | Adam / İstanbul | 1997 | Çeviri |
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana | Adam / İstanbul | 1997 | Roman |
Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 1997 | Derleme |
Karıncanın Su İçtiği | Adam / İstanbul | 2002 | Roman |
Pis Hikaye | Adam / İstanbul | 2002 | Hikâye |
Tanyeri Horozları | Adam / İstanbul | 2002 | Roman |
Yüzler | Sel / İstanbul | 2005 | Sohbet |
Binbir Çiçekli Bahçe | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2009 | Makale |
Bugünlere Bahar İndi | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2010 | Şiir |
Yolda | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2010 | Hikâye |
Röportaj Yazarlığında 60 Yıl | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2011 | Röportaj |
Bu Bir Çağrıdır | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2012 | Makale |
Çıplak Deniz Çıplak Ada | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2012 | Roman |
Çocuklar İnsandır | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2013 | Röportaj |
Tek Kanatlı Bir Kuş | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2013 | Roman |
Neredesin Arkadaşım | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2014 | Röportaj |
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2014 | Makale |
Yağmurla Gelen | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2014 | Röportaj |
Beyaz Pantolon | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2016 | Hikâye |
Kalemler | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2016 | Hikâye |
Yeşil Kertenkele | Yapı Kredi Yayınları / İstanbul | 2017 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ÖMER KOCA | d. 1936 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÇAĞLAYAN/AYŞE, Ayşe Çağlayan | d. 1939 - ö. 01.03.2008 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Bahadır Erdem Bülbül | d. 1977 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Hıfzı Topuz | d. 25 Ocak 1923 - ö. 26 Eylül 2023 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Abbas Sayar | d. 21 Mart 1923 - ö. 12 Ağustos 1999 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Panayot Abacı | d. 23 Aralık 1922 - ö. 27 Temmuz 2015 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Afet Ilgaz | d. 2 Ocak 1937 - ö. 16 Ocak 2015 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Emir Kalkan | d. 31 Aralık 1948 - ö. 31 Temmuz 2015 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Onur Çalı | d. 25 Ağustos 1984 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Oğuz Kâzım Atok | d. 24 Mart 1912 - ö. 25 Aralık 1980 | Meslek | Görüntüle |
12 | Şinasi Tepe | d. 14 Ekim 1961 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Nihat Aşar | d. 12 Mayıs 1928 - ö. 25 Aralık 2005 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Fazlı Yalçın | d. 1947 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Engin Karadeniz | d. 17 Ağustos 1939 - ö. 01 Nisan 2012 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | SIDKÎ, Mehmed Sâdık | d. 1788 - ö. 1860 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ENGÜNÎ, Yaşar Köksal | d. 1944 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Haşim (Yenişehirli) | d. 1860 - ö. 25 Kasım 1920 | Madde Adı | Görüntüle |