NEVRÛZ BİN ÎSÂ

(d. ?/1792 - ö. ?/1860)
divan-tekke şairi
(Divan-Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Seyyid Nevrûz, Sefil Nevrûz, Âşık Nevrûz, Nevrûz bin Îsâ, Seyyid Nevrûz Velî gibi mahlas ve unvanlarla anılan şairin Küçük Mustafâ Dede adıyla tanınan bir halk şairi olduğu belirtilir (Dedekargınoğlu 2015: 113). Kendini Seyyid olarak tanıtmasından hareketle Hz. Peygamber’in (sav) soyundan geldiği söylenebilir. Bibliyografik kaynaklarda, hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamayan Seyyid Nevruz’un hayatıyla ilgili en teferruatlı malumat eserlerinde bulunmaktadır. Şiirlerinden, 1206/1792 yılında doğduğu bilgisine ulaşılmaktadır (Yıldızhan 2014: 202). Eskiden Adana’ya, şimdi ise Mersin’e bağlı olan Tarsus’un Bağlarbaşı köyünde yaşamış, 1276/1860 yılında vefat etmiştir (Dedekargınoğlu 2016: 341). Babası, binek hayvanlarının semerleri altına konan kaba keçe yapma işi olan teğelticilikle uğraşır. Bundan dolayı Teğelticioğlu olarak da tanınmıştır. Şair, teğelti ile yakın anlama gelen saraç kelimesini de Saraç Nevrûz şeklinde mahlas olarak kullanır (Dedekargınoğlu 2015: 113). Hayatının bir döneminde Malatya’da bulunup burada bir tekkede hizmet etmiştir. Kendisinin Caferî mezhebine mensup olduğunu, din ilimlerine vâkıf, hafız-ı Kur’an, nücum ve remilde usta olduğunu ifade eder (Çelik 2022: 79-80).

Şiirlerinde Alevî-Bektaşî geleneğinin özellikleri dikkat çeker. Alevîlere ait sözlü gelenekte şiirlerine bugün de rastlanmaktadır. Genellikle dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılan bu şiirlerden yirmi tanesi, Hüseyin Dedekargınoğlu tarafından Âşıkların Dilinden Dede Garkın adlı eserde derlenmiştir (Dedekargınoğlu 2015: 113-154). Bilhassa Çukurova yöresinde yaşayan bazı Bektaşî şairlerin şiirlerine yer verilen cönklerde onun şiirlerine de rastlanır (Çelik 2019: 214). Alevîliğin Dede Garkın Ocağı’na bağlıdır. Malatya’da hizmet ettiği tekke de asıl adı Nu’man olan Dede Garkın’a bağlı bir dergâhtır (Çelik 2022: 78).

Nevrûz’un şiirlerinde Hz. Ali muhabbeti ve On İki İmâm aşkı önemli bir yer tutar. Hacı Bektaş Velî’yi şiirlerinde sıklıkla zikreder. Şiirlerinde, sanattan ziyade öğreticilik ön plandadır. Eldeki üç eserini mesnevi nazım şekli ile yazmıştır. Bu eserlerinde aruz ölçüsünü kullanmış olmakla beraber birçok aruz kusuru göze çarpmaktadır. Genel itibariyle sade, açık, anlaşılır bir üslubu vardır. Halk şiiri geleneğiyle yazdığı kimi şiirlerinde sanatlı üslup görülür.

Eserleri

Seyyid Nevrûz’un, bazı cönklerde görülen ve sözlü gelenekle günümüze gelen şiirleri dışında bilinen üç eseri daha vardır. Kütüphanelerde tek nüshasına ulaşılabilen eserler, tek bir yazma içinde arka arkaya sıralanmıştır. Eserlerin, müellif hattıyla yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu eserler şunlardır:

Kıssa-i Kerbelâ: Millî Kütüphane’de, 06 Hk 5044/1 arşiv numarası ile kayıtlı yazmanın 1a-137b varakları arasındadır. Mesnevi nazım şekli ile yazılmış olmakla beraber farklı nazım şekilleri de mevcuttur. Bahr-ı tavil ve nazm başlığıyla şiirlere de yer verilmiştir. Başı eksiktir. Mesnevi bölümü 3282, tamamı 4226 beyittir. Mesnevide 51 gazel (8 gazel Halimi mahlaslı bir şaire ait), 4 kasîde ve 7 murabba vardır (Yıldızhan, 2014, s. 6). Eserin genelinde Kerbelâ hadisesi anlatılmaktadır. 1231/1816 yılında yazılmıştır. Eser hakkında iki yüksek lisans tezi hazırlanmıştır (Yıldızhan, 2014; Yüksel, 2012).

Kıssa-i Yûsuf ile Züleyhâ: Yazmada aynı hatla yazılmış ikinci eserdir. 140a-224b varaklar arasındadır. Millî Kütüphane’de 06 Hk 5044/2 numarası ile kayıtlıdır. İstinsah yılı 1231/1816’dır. Mesnevi nazım şekli ile yazılmıştır. 2597 beyittir. Eserde Kur’an-ı Kerim’de anlatılan ve İslâmî edebiyatlarda birçok şair tarafından muhtelif asırlarda kaleme alınan Hazret-i Yusuf kıssası anlatılmıştır. Sonunda aynı müellife ait bir nasihat-nâmeye yer verilmiştir. Eser hakkında bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Yılmaz, 2019).

Velâyet-nâme-i İbrâhîm Edhem: Yazmanın 228b-259a varakları arasındaki eser Millî Kütüphane’de 06 Hk 5044/3 numarası ile kayıtlıdır. Toplamda 1045 beyitlik, mesnevi nazım şekliyle yazılmış bir eserdir. Tam adı, Velâyet-nâme-i İbrâhîm Edhem Pâdişâh-ı Belh ü Buhâr Sultân Kaygısız ‘Abdâl’dır. Eserin dikkate değer kurgusunda, VIII. yy.da yaşadığı rivayet edilen İbrâhîm Edhem’in XIII. yy.da yaşadığı bilinen Hacı Bektaş-ı Velî’ye talebe yapılması ve isminin Kaygusuz Abdal olarak değiştirilmesi söz konusudur. Eserle ilgili bir doktora tezi yapılmıştır (Çelik 2022).

Kaynakça

Çelik, Ramazan (2019). “Adanalı Seyyid Nevrûz’un Hayatı, Sanatı ve Velâyetnâme-i İbrâhîm Edhem Adlı Eseri”,  II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi Bildiriler Kitabı (USBK) 7-9 Kasım 2019.  Gümüşhane: Gümüşhane Üniversitesi Yayınları, 213-232.

Çelik, Ramazan (2022). Türk Edebiyatında İbrâhîm Bin Edhem Velâyet-nâmeleri ve Adanalı Seyyid Nevrûz’un Velâyet-nâme-i İbrâhîm Edhem’i (İnceleme-Metin-İndeks). Yayımlanmamış Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.

Dedekargınoğlu, Hüseyin (2015). Âşıkların Dilinden Dede Garkın. Ankara: Yurt Kitap Yayınları.

Dedekargınoğlu, Hüseyin (2016). “Dedekargın Aşireti ve Nevruz’dan Sıdkî’ya”, Yeniceli Âşık Sıdkî Baba ve Popülerlik Çerçevesinde Kültür-Sanat Sempozyumu.  13-15 Ekim 2016. Mersin: Mersin Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 333-352.

Yıldızhan, Hüseyin (2014). Nevrûz bin İsâ Adanavî Manzûme-i Kıssa-i Kerbelâ İnceleme-Çeviri yazı-Sözlük-Tıpkıbasım. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş: Sütçü İmam Üniversitesi.

Yılmaz, Aysel (2019). Nevrûz bin İsâ Adanavî Manzume-i Kıssa-i Yûsuf u Züleyhâ (İnceleme-Çeviri Yazı-İndeks). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş: Sütçü İmam Üniversitesi.

Yüksel, Yahya (2012). Nevrûz b. İsâ’nın Manzûme-i Kıssa-i Kerbelâ’sı (v70a-139b). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ordu: Ordu Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. RAMAZAN ÇELİK
Yayın Tarihi:
Güncelleme Tarihi: 20.10.2022

Eserlerinden Örnekler

Ucunda

Garip bülbül niçin gamlı yaslısın

Geçer kış günleri yaz var ucunda

Açılmış goncalar bülbüle karşı

Güle zulüm değil mi naz var ucunda

 

Bir kaşı leylada kaldı nazarım

Gayrı hublar ile yoktur pazarım

Bir güzelden hicap eder gezerim

Ciğerim yandıran yüz var ucunda

 

Senin derdin benim derdime taydır

Kirpiklerin oktur kaşların yaydır

Bir günüm yıl geçer saatim aydır

Gözlerim yolunu söz var ucunda

 

Gönül bir sözümden hisse alırsan

Üç günlük dünyada beş gün kalırsan

Mağrurlanma üç beş mangır bulursan

Çokluğa güvenme az var ucunda

 

Çok haber sorma sen bu haber yeter

Bezirgân metaın alana satar

Gelin ferzend olmuş oynarsan atar

Nevrûz âşık olmuş kız var ucunda (Dedekargınoğlu 2015: 117).

 

 

İkrarıyız

Biz bu meydanın işarıyız işarı

Sağ sözün bendin ikrarıyız ikrarı

 

Bir biliriz Allah’ın rasûlüdür Ahmet

Bendesiyiz Ali’nin Haydarıyız Haydarı

 

Mustafâ’nın Murtazâ’nın yolunun hâkiyiz

Şâh-ı Merdân kapusunda çakeriz çakeri

 

Habib-i Ekrem ümmetiyiz biz ancak

Şir-i Hudâ’nın kamberiyiz kamberi

 

Şâh Hasan Hulki Rızâ kalbimizde

Şâh Hüseyn’i severiz dildârıyız dildârı

 

Zikrederiz dilde İmâm Zeynel Abidin

Hem İmâm Bâkır’ın sâdık yâriyiz yâri

 

Gürûh-ı nâciyiz erkânı hak bilmişiz

Nâciyiz mezhebimiz Caferîyiz Caferî

 

İmâm Mûsâ-i Kâzım Rızâ’nın uğruna

Takî Nakî muhibb-i Askerî’yiz Askerî

 

Şâh Muhammed Mehdî intikâmın alır

Şüphesiz inanmışız ezberiyiz ezberi

 

Münâfığa sad hezarân lânetim var

Kast-ı Yezid sinesinin hançeriyiz hançeri

 

Hamdulillah pîrimiz Sultân Nûmân evliyâ

Ziyâret kıldık hacı ekberiyiz ekberi

 

Gel ha gel Seyyid Nevrûz Dede Garkın bâbının

Kapusu toprağının kurbanıyız kurbânı (Dedekargınoğlu 2015: 135-136).

 

Velâyet-nâme-i İbrâhîm Edhem’den   

Girdi Pîr’iñ dergâhına çün Edhem

Âsitâne yüz sürüp basdı kadem

 

Erkânıyla Pîr’e kıldı temennâ

Edeb ile tecellâ-yı âmennâ

 

Uş irişdi Hünkâr’ıñ hizmetine

Cân u dilden bende oldı Hazret’ine

 

Hünkâr eytdi safâ geldiñ ey Edhem

Kaykısız ol dahı çekme renc ü gam

 

Ulu tutdı kadriñi Hak Tebârek

Dâ’imâ rif’atiñ olsun mübârek

 

Kaykısız ol kaykı çekme benimsiñ

Başım tâcı gözim nûrı cânımsıñ

 

Hizmet eyle hizmetiñde kıl kerem

Hizmet ile bul devlet-i muhterem

 

Hizmet ile yetişürsiñ kemâle

Hizmet ile vâsıl oluñ cemâle

 

Hizmet ile bulursıñ izz ü şeref

Hizmet ile müsemmâdur men ‘aref

 

Hizmet dürür şerì’atıñ binâsı

Hizmet dürür tarîkatiñ ‘inâsı

 

Hizmet dürür hakîkatiñ kapusı

Hizmet dürür ma’rifetiñ yapusı

 

Hizmet dürür edeb erkân u devlet

Hizmet ile olur bu genc-i rif’at

 

Hizmet dürür cümle işiñ başı hem

Hizmet ile olur fazl-ı muhterem

 

Uş hizmeti çıkarursañ ger başa

Bâtınından kılañ sırrı temâşâ

 

Edhem eytdi başım üzre eyâ şâh

Hizmetiñde uş gulâmım ey penâh

 

Buyurgıl hizmeti baña eyâ Pîr

Hizmetimde hergiz itmem taksîr

 

Hünkâr eytdi kaykısız ol katımda

Kırk sene bel bağla bu hizmetimde (Çelik 2022: 394-396)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SÂMÎ, Abdurrahman Paşad. 1792 - ö. 1881Doğum YılıGörüntüle
2MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Doğum YılıGörüntüle
3NASFET, Ahmed Rızâ Nasfet Efendid. 1792 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
4ŞÖHRETÎ, Şerifd. 1795 - ö. 1860Ölüm YılıGörüntüle
5HANDÎ, Eskizağralıd. ? - ö. 1860 ds.Ölüm YılıGörüntüle
6NİGÂHÎ BABAd. 1780\\\'ler - ö. 1860Ölüm YılıGörüntüle
7AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
8SAFÎ, Hacı Mustafa Safîd. 1784 - ö. 29.12.1846Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
9HARÂBÎ, Ahmed Edîbd. 1853 - ö. 1916Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
10NÂFİ', Hacı Abdünnâfi' Efendi, Kilislid. 1826 - ö. 1906Madde AdıGörüntüle
11HÂSİB, Mehmedd. ? - ö. 1717-18Madde AdıGörüntüle
12ŞÂNÎ, Mehmed Şânî Efendi, Niğdelid. ? - ö. 1836Madde AdıGörüntüle