Madde Detay
FÂTİH, Fâtih Efendi, Şirvanlı
(d. 1192/1778 - ö. 1250/1834)
divan şairi ve nasir
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1192/1778 senesinde Şirvan'da (Dağıstan) doğmuştur. Babasının adı Yûsuf, dedesinin ismi Gıyâseddîn'dir. Gençliğinde İstanbul'a gelmiş, bir müddet ilim tahsilinde bulunduktan sonra Dîvân-ı Hümâyûn'da memuriyet hayatına başlamıştır. Bilahare Dîvân-ı Hümâyûn'da kendisine hacelik rütbesi ile Avlonya mukataacılığı görevi verilmiştir. 1244-1245/1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında doğu cephesinde Serasker Sâlih Paşa'nın maiyetinde diplomatik misyonu ağır basan bir sivil müşavir olarak görevlendirildi. Sonra bilmediğimiz bir nedenle belki de resmî bir görevle Mısır'a gitti. Fâtih Efendi'nin Pertev Efendi maiyetinde görevli olarak Mısır'a gitmiş olabileceği ihtimal dahilindedir. O tarihlerde Pertev Efendi, Mustafa Reşîd Efendi'nin de (Mustafa Reşîd Paşa) içinde bulunduğu bir heyetle, Girit isyanının bastırılmasında, Mısır valisi Mehmed Ali Paşa'nın yardımını temin etmek maksadıyla 1246/1830'da Kahire'ye gitmişti (Beyhan 2001: 23). Fâtih Efendi 1250/1834 yılının ortalarında Mısır'da vefat etti. Vefatına Kıbrısî-zâde İsmâ'il Hakkı Efendi "Fâtiha oku efendi, Fâtih'e" mısrasıyla ve cinaslı bir anlatımla tarih düşürmüştür (Beyhan 2001: 19-23).
Fatih Efendi'nin iki eseri bilinmektedir ki şunlardır:
1. Gülzâr-ı Fütûhât: Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla ilgili önemli tarihi kaynaklardan sayılan bu eser muhteva itibariyle iki ana kısımdan meydana gelmektedir. Birinci kısım, yeniçeriler ve Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması keyfiyetiyle ilgilidir. Bu kısımda yeniçerilerin kötülüklerinden, ocaklarının ıslah kabul etmez ve düzen tutmaz yapısından; Yeniçeri Ocağı'nın ilgâsı safahatından ve Asâkir-i Mansûre'nin teşkilinden bahsedilmektedir. Eserin ikinci kısmı ise başta müellifin kendi memleketi olan Şirvân olmak üzere Dağıstan, Gürcistan, İran ve Rusya gibi Osmanlı devleti ile komşu olan devletlere ve Osmanlı devletinin nüfuz sahasında bulunan kavimlere tahsis edilmiştir. Müellif bu ülkelerin tarihi, coğrafi durumu; askeriîgücü; folklor ve etnolojisi hakkında bilgi vermektedir. Gülzâr-ı Fütûhât, Mehmet Ali Beyhan tarafından yayımlanmıştır (bk. Beyhan 2001).
2. Rusya İle 1244 ve 1245 Senelerinde Vukû' Bulan Harbe Dâ'ir Bir Vesîka: Osmanlı-Rus savaşının doğu cephesi ile ilgili bu küçük risaledeki bilgiler tamamen müellifin gözlemlerine dayanmaktadır. İfadesinden anlaşıldığına göre Fatih Efendi bu savaş münasebetiyle Serasker Sâlih Paşa'nın maiyetinde orduda diplomatik misyonu ağır basan bir sivil uzman, belki de müşavir olarak görevlendirilmiştir. Fâtih Efendi'nin bu risalede verdiği malumat 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşı hakkında literatürde mevcut olan bilgileri zenginleştirmesi yanında müellifin hayatı hakkında da birçok ipucu vermektedir. Bu küçük risale Mehmed Ârif tarafından Tarîh-i Osmânî Encümeni Mecmuası'ında yayımlanmıştır (Beyhan 2001: 21).
Fâtih Efendi önemli bir şair ve ediptir. Eserlerinde beliğ bir ifade tarzına ve şairane bir üsluba sahiptir. Müstakil bir Dîvan'ına tesadüf edilmemekle beraber müellifin Gülzâr-ı Fütûhât'taki şiirleri hatırı sayılır bir yekün tutmaktadır. Fâtih Efendi'nin bu şairlik yönü yanında güçlü bir imla ve gramer bilgisi de vardır. Metin içinde Türkçe manzum parçalardan başka yazdığı Farsça şiirler, Arapça kelâm-ı kibârlar onun bu iki dile de hakimiyetini göstermektedir. Münasebet düştükçe naklettiği hadisler, misal olarak verdiği Kur'ân ayetleri ve tarihi malumatıyla devrin şartları çerçevesinde Fâtih Efendi'nin zengin bir birikime ve engin bir kültüre sahip olduğu görülmektedir (Beyhan 2001: 21).
Kaynakça
Beyhan, Mehmed Ali (hzl.) (2001). Şirvanlı Fatih Efendi - Gülzâr-ı Fütûhât. İstanbul: Kitabevi Yay.
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. IV. İstanbul.
Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsü'l‑A‘lâm. C. V. İstanbul.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 28.08.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hep bozuldı nagme-i sâz-ı nevâ-yı merhamet
Hayli demdir gûşuma gelmez sadâ-yı merhamet
Bilmezem bu hılkat-ı âlemde mi insâf yok
Olmadım mı yohsa ben hergiz sezâ-yı merhamet
Bu ne hâletdir cilâ bulmaz uyûn-ı şâ'irân
Hâk-sâr olsa cihânda tûtiyâ-yı merhamet
İstikâmetden düşüp burc u hisârı kalmamış
Kalb-i âşıklar gibi olmuş binâ-yı merhamet
Muttali' oldum ki Fâtih defter-i âfâkda
Lafz-ı bî-ma'nâ gibi kalmış semâ-yı merhamet
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 319.)
Gülzâr-ı Fütûhât'tan:
Ba'dehû yüz elli seneden berü devlet-i aliyye'nin ukde-i emeli olan umûr-ı müşkile ki, tâ'ife-i yeniçeriyânın inhizâm u izâlelerinden kinâyedir, yirmi bir dakîkada makhûr ve ser-be-girîbân-ı adem oldukları, zikrolunan husûsât inzimâmıyla mûcib-i engüşt-gezâ-yı ta'accüb ve hayret-efzâ-yı cihâniyân olmagın, mahz-ı devlet-i aliyye-i ebed-bünyânın tezâyüd-i nusret-i celîle ve imtidâd-ı müddet-i cemîle-i düşmen-güdâzların el-aynu hak fehvâ-yı mu'ciz-nümâlarına binâ'en nazar-ı düşmenân-ı bed-basarândan vikâye zımnında bu misillü bir keyfiyyetin zuhûru tekrâr verâ-yı perde-i takdîrde müheyyâ olan inâyât-ı bî-gâye-i ezeliyyenin serî'an cilve-pîrâ-yı âlem-i şuhûd olup vücûd-pezîr olmasına bâdî oldugu mücerreb-i zuhûrât-ı kâ'inâta zâhir ü hüveydâdır.
(Beyhan, Mehmed Ali (hzl.) (2001). Şirvanlı Fatih Efendi, Gülzâr-ı Fütûhât. İstanbul: Kitabevi Yay. 34.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 28.08.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hep bozuldı nagme-i sâz-ı nevâ-yı merhamet
Hayli demdir gûşuma gelmez sadâ-yı merhamet
Bilmezem bu hılkat-ı âlemde mi insâf yok
Olmadım mı yohsa ben hergiz sezâ-yı merhamet
Bu ne hâletdir cilâ bulmaz uyûn-ı şâ'irân
Hâk-sâr olsa cihânda tûtiyâ-yı merhamet
İstikâmetden düşüp burc u hisârı kalmamış
Kalb-i âşıklar gibi olmuş binâ-yı merhamet
Muttali' oldum ki Fâtih defter-i âfâkda
Lafz-ı bî-ma'nâ gibi kalmış semâ-yı merhamet
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 319.)
Gülzâr-ı Fütûhât'tan:
Ba'dehû yüz elli seneden berü devlet-i aliyye'nin ukde-i emeli olan umûr-ı müşkile ki, tâ'ife-i yeniçeriyânın inhizâm u izâlelerinden kinâyedir, yirmi bir dakîkada makhûr ve ser-be-girîbân-ı adem oldukları, zikrolunan husûsât inzimâmıyla mûcib-i engüşt-gezâ-yı ta'accüb ve hayret-efzâ-yı cihâniyân olmagın, mahz-ı devlet-i aliyye-i ebed-bünyânın tezâyüd-i nusret-i celîle ve imtidâd-ı müddet-i cemîle-i düşmen-güdâzların el-aynu hak fehvâ-yı mu'ciz-nümâlarına binâ'en nazar-ı düşmenân-ı bed-basarândan vikâye zımnında bu misillü bir keyfiyyetin zuhûru tekrâr verâ-yı perde-i takdîrde müheyyâ olan inâyât-ı bî-gâye-i ezeliyyenin serî'an cilve-pîrâ-yı âlem-i şuhûd olup vücûd-pezîr olmasına bâdî oldugu mücerreb-i zuhûrât-ı kâ'inâta zâhir ü hüveydâdır.
(Beyhan, Mehmed Ali (hzl.) (2001). Şirvanlı Fatih Efendi, Gülzâr-ı Fütûhât. İstanbul: Kitabevi Yay. 34.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hep bozuldı nagme-i sâz-ı nevâ-yı merhamet
Hayli demdir gûşuma gelmez sadâ-yı merhamet
Bilmezem bu hılkat-ı âlemde mi insâf yok
Olmadım mı yohsa ben hergiz sezâ-yı merhamet
Bu ne hâletdir cilâ bulmaz uyûn-ı şâ'irân
Hâk-sâr olsa cihânda tûtiyâ-yı merhamet
İstikâmetden düşüp burc u hisârı kalmamış
Kalb-i âşıklar gibi olmuş binâ-yı merhamet
Muttali' oldum ki Fâtih defter-i âfâkda
Lafz-ı bî-ma'nâ gibi kalmış semâ-yı merhamet
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 319.)
Gülzâr-ı Fütûhât'tan:
Ba'dehû yüz elli seneden berü devlet-i aliyye'nin ukde-i emeli olan umûr-ı müşkile ki, tâ'ife-i yeniçeriyânın inhizâm u izâlelerinden kinâyedir, yirmi bir dakîkada makhûr ve ser-be-girîbân-ı adem oldukları, zikrolunan husûsât inzimâmıyla mûcib-i engüşt-gezâ-yı ta'accüb ve hayret-efzâ-yı cihâniyân olmagın, mahz-ı devlet-i aliyye-i ebed-bünyânın tezâyüd-i nusret-i celîle ve imtidâd-ı müddet-i cemîle-i düşmen-güdâzların el-aynu hak fehvâ-yı mu'ciz-nümâlarına binâ'en nazar-ı düşmenân-ı bed-basarândan vikâye zımnında bu misillü bir keyfiyyetin zuhûru tekrâr verâ-yı perde-i takdîrde müheyyâ olan inâyât-ı bî-gâye-i ezeliyyenin serî'an cilve-pîrâ-yı âlem-i şuhûd olup vücûd-pezîr olmasına bâdî oldugu mücerreb-i zuhûrât-ı kâ'inâta zâhir ü hüveydâdır.
(Beyhan, Mehmed Ali (hzl.) (2001). Şirvanlı Fatih Efendi, Gülzâr-ı Fütûhât. İstanbul: Kitabevi Yay. 34.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hep bozuldı nagme-i sâz-ı nevâ-yı merhamet
Hayli demdir gûşuma gelmez sadâ-yı merhamet
Bilmezem bu hılkat-ı âlemde mi insâf yok
Olmadım mı yohsa ben hergiz sezâ-yı merhamet
Bu ne hâletdir cilâ bulmaz uyûn-ı şâ'irân
Hâk-sâr olsa cihânda tûtiyâ-yı merhamet
İstikâmetden düşüp burc u hisârı kalmamış
Kalb-i âşıklar gibi olmuş binâ-yı merhamet
Muttali' oldum ki Fâtih defter-i âfâkda
Lafz-ı bî-ma'nâ gibi kalmış semâ-yı merhamet
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 319.)
Gülzâr-ı Fütûhât'tan:
Ba'dehû yüz elli seneden berü devlet-i aliyye'nin ukde-i emeli olan umûr-ı müşkile ki, tâ'ife-i yeniçeriyânın inhizâm u izâlelerinden kinâyedir, yirmi bir dakîkada makhûr ve ser-be-girîbân-ı adem oldukları, zikrolunan husûsât inzimâmıyla mûcib-i engüşt-gezâ-yı ta'accüb ve hayret-efzâ-yı cihâniyân olmagın, mahz-ı devlet-i aliyye-i ebed-bünyânın tezâyüd-i nusret-i celîle ve imtidâd-ı müddet-i cemîle-i düşmen-güdâzların el-aynu hak fehvâ-yı mu'ciz-nümâlarına binâ'en nazar-ı düşmenân-ı bed-basarândan vikâye zımnında bu misillü bir keyfiyyetin zuhûru tekrâr verâ-yı perde-i takdîrde müheyyâ olan inâyât-ı bî-gâye-i ezeliyyenin serî'an cilve-pîrâ-yı âlem-i şuhûd olup vücûd-pezîr olmasına bâdî oldugu mücerreb-i zuhûrât-ı kâ'inâta zâhir ü hüveydâdır.
(Beyhan, Mehmed Ali (hzl.) (2001). Şirvanlı Fatih Efendi, Gülzâr-ı Fütûhât. İstanbul: Kitabevi Yay. 34.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | AHMED HAMDİ, Şirvânî | d. ? - ö. 1890 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NİSE MÜRSELİ KIZI | d. 1870 - ö. 1945 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MEMMEDAĞA | d. 1933 - ö. 1977 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MÛNİS, Şir Muhammed, Harezmî | d. 1778 - ö. 1829 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HÂMİD, Seyyid Mehmed Hâmid Efendi | d. 1778-79 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÂMIK PAŞA, Nâmık Ali Paşa, Moralı-Anapolili | d. 1778 - ö. 1836 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | RÜŞDÎ, Yemez-zâde Süleymân | d. 1770 - ö. 1834 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HUSREV, Mehmed Ali Husrev Han, Senendüçlü | d. ? - ö. 1834 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ŞÎRÎN, Diyarbakırlı | d. ? - ö. 1834 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | FERRÛHÎ, Ferrûhî Çelebi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | ENVERÎ, Sa'dullah Enverî Efendi | d. 1736-37 (?) - ö. 7 Kasım 1794 | Meslek | Görüntüle |
12 | FASÎH, Ahmed Fasîh Dede | d. ? - ö. 1699 | Meslek | Görüntüle |
13 | BEHCET, Ali Nâmık Paşa-zâde Mehmed Behcet Bey | d. ? - ö. 19. yy. | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ŞEVKÎ, Azîz İmâmı-zâde Osman Şevkî Efendi | d. ? - ö. 1839 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SA’ÎD, Hâfız Sa’îd Efendi | d. ? - ö. 1894 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TEVFÎK, Mehmed Tevfîk Bey, Baba | d. 1836 - ö. 1896 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ABDÎ, Nişancı Abdurrahman Abdî Paşa | d. ? - ö. 1691 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | HİSÂRÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |