Madde Detay

Zeynep Hanım ile diş hekimi Bülent Bey'in oğlu olarak İsanbul'da dünyaya geldi. 1989'da Nurettin Teksan İlkokulunu ve 1996'da Semiha Şakir Lisesini bitirdi. Üniversite öğrenimi için Ankara'ya gitti. Bilkent Üniversitesi İktisat Fakültesinden 2001'de mezun oldu. Üniversiteyi bitidikten sonra İstanbul'a döndü ve reklam sektörüne atıldı. Bıçakçı, 2002'den bu yana reklam yazarlığının yanı sıra roman kaleme alarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Hakan Bıçakçı kaleme aldığı edebiyat, sinema, popüler kültür konulu yazılarını; Picus, Karakalem, Akşam Kitap, Radikal iki, Radikal Kitap ve Altyazı Sinema gibi süreli yayınlarda yayımlamış ve böylece edebiyat ortamına adım atmıştır. Kurmaca dünyaya girişini "Aslında öykü yazarak başladım yazmaya. Ancak yayımlanan ilk kitaplarım roman oldu. Büyük ihtimalle ilk yazdığım öykülerin yayımlanmaya hazır olduklarını düşünmüyordum o dönem. Bunun için bu tür üzerinde daha uzun çalışmam gerekti." cümleleriyle dile getiren yazarın Romantik Korku adını verdiği ilk romanı 2002'de yayımlanmıştır. Bu romanı Rüya Günlüğü (2003) izlemiş ve yazar bu eseri sayesinde "romancı" olarak adını duyurmayı başarmıştır. Rüya Günlüğü'nde, sıradan ve tekdüze bir hayata sahip olan Haluk isimli kahramanın rüyaları, rüyalarıyla boğuşması ve rüyaları aracılığıyla âdeta başka kimliklere bürünebilmesi başından itibaren gizemli ve buğulu bir görüntü çizerek anlatılmaktadır. Roman kahramanı Haluk’un endişeli ve merak uyandıran arayışı okuru da aynı duygu durumunun içine sürüklemektedir. Yazar, kahramanına ipuçları vererek romanın sonuna kadar sanki bir yapbozu tamamlatmayı denemiştir. Ancak romanın sonunda bu yapboz ne yazık ki tamamlanmamış, olaylar başladığı gibi yine buğulu görüntülerle sona ermiştir. Bu buğulu görüntülerin asıl sebebi romanda zamanın gerçeklikle hayal arasında, belki hayale daha yakın akmasıyla ilgildir.

Hakan Bıçakcı’nın romanlarında genel olarak Freud’un Psikanalitik Kuramı’nın etkilerini görmek mümkündür. Romanlarında temel izlek olarak rüyayı işler ve rüya anlatısını kurmaca dünyaya başarıyla taşır. Bıçakçı'nın romanlarında rüyalar gerçeğin bir yansımasıdır. Yazar bunu "Rüyalar gerçeğin bir yansıması… Ama çok tuhaf filtrelerden süzülen bir gerçek. Benim ilgimi çeken şey, karakterlerin gölgede kalan bölümleri… Bunlar da sonunda hep karakterlerin rüyaları vasıtasıyla su yüzüne çıkıyor. İnsanın hayatında kontrol edemediği bir boyut rüyalar. Ve bu boyut olmadan hayatın bütününü kavramak mümkün değil." (Börekçi 2014) şeklinde ifade etmiştir. Rüya anlatısına eşlik eden diğer unsurlarsa bireyin geçirdiği psikonevrozlar ve zamandır. Zaman, onun romanlarında karşımıza alışılagelmiş akışından farklı çıkar, adeta eğilip bükülerek başkalaşır. Yazarın anlatım tarzı da işin içine girince romanları, okuyucularını heyecanlandıran, ürperten ve yer yer zihnini yoran bir hâl alır. Korku ve gerilim türlerine yakın çizgide yazdığını röportajlarında da belirten yazar, romanlarının tamamen fantastik olmadığını, daha çok fantastik unsurlardan yararlandığını da ekler. Boş Zaman (2004) ile gerçeküstücü çizgisini netleştiren ve eleştirmenlerce de günümüzün fantastik yazarları arasında değerlendirilen Bıçakçı'nın İki Rüya Dokuz Gerçek adlı son romanı 2019'da yayımlanmıştır.