Madde Detay

Hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Fevzi, Kara Fevzi diye anılmıştır. 1741 tarihinde Silifke’nin Kavacık köyünde doğmuştur. İlköğrenimini Mut’ta yapmış, daha sonra Konya medresesini bitirmiştir. Köyüne döndüğünde bir medrese kurmuş, İçel müftülüğünde de bulunmuştur. Konya medreselerinde yetişmiştir. 1838 tarihinde vefat etmiştir (Yurt Ansiklopedisi 1982: 3355; TDEA 1979: 213).

Kelama ve fıkha dair risaleleri ve Tuhfe-i Fevziye isimli Arapça-Türkçe manzum lugati olduğu söylenir. Bir cöngü halkiyatçı Kerim Yund’dadır (TDEA 1979: 213). Çok iyi Arapça bilen Kara Fevzi’nin ayrıca kelam ilmine ilişkin bir kitabı, Arapça kıraat ilmine ilişkin bir kitabı olduğu bilinmektedir. Ozan kimi şiirlerinde hece, kimilerinde ise aruz ölçüsünü kullanmıştır. Sayıca pek çok olan şiirlerini el yazması bir cönkte toplamıştır (Yurt Ansiklopedisi 1982: 3355; Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1979: 213).

Yurt Ansiklopedisi (1982). C. 5. İstanbul: Anadolu Yay.  

“Fevzi, Kara” (1979). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 3. İstanbul: Dergâh Yay.  213.

Gazel

Zahmeti rah ile yandım ateşe

Kandırdın kevsere sen binler yaşa

Yetişmiş humreti ta hilal kaşa

Yanağından açan gonca gül gibi

Metemi simle donanmıştır eli

Gümüş ibrik boyunlu ince belli

Kendi bülbül kevser saçıyor dili

Leblerinden akan taze bal gibi 

Yurt Ansiklopedisi (1982). C. 5. İstanbul: Anadolu Yay. 3355. 

Bir beyit

İmrenme görüp zerde pilâvım ümerânın

Ki yüreği yağı ile yanmış fukaranın

“Fevzi, Kara” (1979). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 3. İstanbul: Dergâh Yay. 213.