Madde Detay
NECÎB, Sultan Ahmed-i Sâlis b. Sultan IV. Mehmed
(d. 22 Ramazan 1084/31 Ocak 1673 - ö. 14 Safer 1149/24 Haziran 1736)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
IV. Mehmed'in oğlu ve II. Mustafa'nın kardeşi olup annesi Râbia Emetullah Gülnûş Sultan'dır. 22 Ramazan 1084/31 Aralık 1673 Pazar günü Hacıoğlupazarı’nda (şimdiki adı Dobriç) doğdu. Doğumuyla ilgili gün ve ay bilgileri kaynaklara göre farklılık göstermektedir. Şeyh-i Sultanî Mehmed Efendi ve Seyyid Feyzullah Efendi'nin talebesi oldu. On dört yaşında iken, II. Süleyman'ın tahta çıkarılması üzerine, babası IV. Mehmed ve ağabeyi Mustafa ile birlikte Topkapı Sarayı'na kapatıldı. Sonra Edirne’ye gönderildi ve amcaları II. Süleyman, II. Ahmed ve ağabeyi II. Mustafa'nın padişahlıkları süresince orada kaldı. Edirne Vak'ası sırasında, 3 Rebiyülâhır 1115/16 Ağustos 1703’te Edirne’de tahta çıkarıldı. Saray bostancılarının isyanını önleyerek zorbaları ortadan kaldırdı. İsveç Kralı XII. Şarl'ın Osmanlı topraklarına sığınması ile başlayan Osmanlı-Rus harbi, 7 Cemâziyelâhır 1123/23 Temmuz 1711'de imzalanan Prut Antlaşması’yla zaferle son buldu. Daha sonra Venediklilerden Mora yarımadası geri alındı, Girit’in fethi tamamlandı. Gence, Nahçıvan, Kirmanşah, Hemedan ve Revan’ın fethedildi. 1128/1716’da Ali Paşa’nın Petervarden’de şehit olması üzerine Avusturyalılar Belgrad’ı aldılar. Damat İbrahim Paşa 1130/1718’de Pasarofça anlaşmasını imzalayarak daha fazla toprak kaybını önledi. Kanlı savaşlar neticesinde yeni vergilerin konulması, taşrada eşkıyanın güç hâline gelmesi, esnaf teşkilatının bozulması, yüksek makamlara devamlı şekilde sadrazam ve şeyhülislâm ile bazı vezirlerin yakınlarının getirilmesi devlet idarecilerine karşı genel bir hoşnutsuzluk doğurdu. Bunların sonucunda 15 Rebiyülevvel 1143/28 Eylül 1730'da Patrona Halil İsyanı patlak verdi. Devrin sembolü hâline gelen Sadabad yerle bir edildi. Sadrazam İbrahim Paşa ile Kethüda Mehmed Paşa ve Kaptanıderyâ Kaymak Mustafa Paşa öldürüldü. III. Ahmed, zorla tahttan indirilerek yerine I. Mahmûd çıkarıldı ve 18 Rebiyülevvel 1143/1 Ekim 1730 günü, oğulları Mustafa ve Abdülhamid’le, Topkapı Sarayı'na gönderildi. Hayatının son altı yılını burada geçiren III. Ahmed, 14 Safer 1149/24 Haziran 1736'da vefat etti. Bahçekapı'da (Eminönü) Yenicami yanında bulunan babaannesi Valide Turhan Sultan'ın türbesine defnedildi. Ölümüne Galatalı Hâfız Efendi “Serîr-i pâk-i firdevs ola Sultân Ahmed’e me’vâ” ibaresiyle tarih düşürmüştür (Ekinci 2013: 98). III. Ahmed’in birçok oğlu oldu ve bunlardan sadece Mustafa (III. Mustafa) ile Abdülhamid (I. Abdülhamid) padişah oldu
Eğlenceyi seven, savaştan hoşlanmayan III. Ahmed, devrinde yapılan hiçbir savaşa katılmadı. Sosyal alanda birtakım yenilikler getirdi. Kâğıthane, Beşiktaş, Ortaköy, Bebek Rumelihisarı gibi semtler onun zamanında planlar Avrupa’dan getirtilen saraylar, köşkler, çeşmeler ve bahçelerle donatıldı. “Şükûfecilik” denen çiçekçilik bu dönemde bir meslek hâlini aldı. Batı’daki gibi karantina usulü uygulanmaya başlandı. Tulumbacı ve Humbaracı teşkilatı, matbaa, Yalova’da kâğıt, İstanbul’da bir çini fabrikası kuruldu. Dokumacılıkta, kıyafetlerde, eğlence şekillerinde önemli değişiklikler oldu. Lâle, en önemli çiçek olarak bir döneme adını verdi.
Aynı zamanda hattat olan III. Ahmed, sanata meraklı ve sanatkârı koruyan bir padişahtı. Adına yaptırdığı III. Ahmed Çeşmesiyle Sütlüce'deki sarayın harem kapısı üzerindeki kitabe, Üsküdar’daki çeşme kitabesi ve Sarây-ı Hümâyun'da Arz Odası üzerindeki besmele onun kendi hattıyladır. Celî hat ile yazdığı levhaları da bazı camilere asılmış, yine kendisinin yazdığı iki mushaf, Ravza-i Mutahhara'ya gönderilmiştir. Topkapı Sarayı'nda kendi yaptırdığı kitaplıkta bulunan on dört sayfalık sülüs celîsi ile kaleme alınmış murakka‘a da onun eseridir.
III. Ahmed devri, edebiyat ve sanatta olduğu kadar, düşünce sahasında da hamleler gösterdi. Zamanın âlimlerinden bir tercüme heyeti kurularak doğu ve batı dillerinden özellikle de Fransızcadan tercümeler yapıldı. III. Ahmed kendi adına da büyük bir kütüphane inşa ettirdi.
Necîb mahlasıyla şiirler yazan III. Ahmed’in Dîvân’ı Ali Emiri Efendi Manzum 529/1’de kayıtlıdır. Şair, münşî ve hattat olan III. Ahmed’in şiirleri tezkire yazarlarınca övülmüştür (İnce 2005; Abdulkadiroğlu 1999: 157). Özellikle tarih düşürmede mahirdi. Sadece şair değil aynı zamanda musikîşinas olan III. Ahmed’in bir ilahisi Dursunzâde Efendi tarafından acem makamında bestelenmiştir (Karatay 2008: 307-308).
Kaynakça
Abdülkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdetü’l-Eş’âr. Ankara: AKM Yay. 5.
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ Sicill-i Osmanî. C. 1. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. 3-4.
Aktepe, Münir (1989). “Ahmed (III)”. İslâm Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: TDV Yay. 34-38.
Arslan, Mehmet (hzl.) (2010). Tayyâr-zâde Atâ Osmanlı Tarihi, Târîh-i Enderûn. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay.122-123.
Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmânlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 79-80.
Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvânsarâyî-Vefeyât-ı Ayvânsarâyî (İnceleme-Tenkitli Metin). (ed. Âdem Ceyhan). İstanbul: Buhara Yay.
İnce, Adnan (2002). “Ahmed III”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: AKM Yay. 98.
İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Karal, Enver Ziya (1965). “Ahmed III”. İslâm Ansiklopedisi. İstanbul: MEB Yay. 165-168.
Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.1036-1037, 1244.
Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha, M. Çakır, H. Koncu (hz.l) (2012). Mehmed Tevfik Kâfile-i Şu’arâ. İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yay.
Müstakîm-zâde Süleyman Sa’deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb (Tıpkıbasım). Ankara: KB Yay. 420a.
Şemsettin Sami (1996). Kâmûsu’l-‘Alâm. Tıpkıbasım. C. I. Ankara: Kaşgar Neşriyat Yay. 725-726.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1986). C. 6. “Aynî (Karamanlı)”. İstanbul: Dergâh Yay. 555-556.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 26.02.2014Güncelleme Tarihi: 14.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hücûm-ı ceyş-i gamdan bana bir kehfü'l-emân olmaz
Sirişk-i dîde hûn oldu ki hîç bir dem nihân olmaz
Tenezzül eylemez zînet-sarây-ı dehre ‘âşıklar
Hümâ-pervâz-ı ‘aşka cây-ı süflî âşiyân olmaz
Beni yâ Rab kemâl-i rahmetinden eyleme mehcûr
Ki vâdî-i haşirde bana kimse mihribân olmaz
İlâhî şerbet-i vaslınla ben vîrânı âbâd et
‘İbâdet etmege dil-hastede tâb ü tüvân olmaz
Varınca ‘arsagâh-ı Hakk'a kim şâh u gedâ birdir
Cevâbın var mı anda ey Necîb ketm-i zebân olmaz
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 157-158).
Doldurdu cihânı gönül tekrâr-ı hû yâ hû ile
Tâ ki münevver ola dil envâr-ı hû yâ hû ile
‘İlm-i ledünden al sebak zâhir ola tâ vech-i Hak
Eşyâya ‘ibret ile bak esrâr-ı hû yâ hû ile
Meydân-ı ‘aşka gir dilâ ‘âşıklara eyle salâ
Olma sakın kim âşinâ agyâr-ı hû yâ hû ile
Eyle semâvâtı makâm ‘Îsâ ile eyle hırâm
Tahsîl kıl bî-neng-nâm âsâr-ı hû yâ hû ile
Hû ile dolmuşdur cihân bu sırra sen etme gümân
Eyle Necîbâ gel figân tekrâr-ı hû yâ hû ile
(Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 308-309).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 26.02.2014Güncelleme Tarihi: 14.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hücûm-ı ceyş-i gamdan bana bir kehfü'l-emân olmaz
Sirişk-i dîde hûn oldu ki hîç bir dem nihân olmaz
Tenezzül eylemez zînet-sarây-ı dehre ‘âşıklar
Hümâ-pervâz-ı ‘aşka cây-ı süflî âşiyân olmaz
Beni yâ Rab kemâl-i rahmetinden eyleme mehcûr
Ki vâdî-i haşirde bana kimse mihribân olmaz
İlâhî şerbet-i vaslınla ben vîrânı âbâd et
‘İbâdet etmege dil-hastede tâb ü tüvân olmaz
Varınca ‘arsagâh-ı Hakk'a kim şâh u gedâ birdir
Cevâbın var mı anda ey Necîb ketm-i zebân olmaz
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 157-158).
Doldurdu cihânı gönül tekrâr-ı hû yâ hû ile
Tâ ki münevver ola dil envâr-ı hû yâ hû ile
‘İlm-i ledünden al sebak zâhir ola tâ vech-i Hak
Eşyâya ‘ibret ile bak esrâr-ı hû yâ hû ile
Meydân-ı ‘aşka gir dilâ ‘âşıklara eyle salâ
Olma sakın kim âşinâ agyâr-ı hû yâ hû ile
Eyle semâvâtı makâm ‘Îsâ ile eyle hırâm
Tahsîl kıl bî-neng-nâm âsâr-ı hû yâ hû ile
Hû ile dolmuşdur cihân bu sırra sen etme gümân
Eyle Necîbâ gel figân tekrâr-ı hû yâ hû ile
(Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 308-309).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 14.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hücûm-ı ceyş-i gamdan bana bir kehfü'l-emân olmaz
Sirişk-i dîde hûn oldu ki hîç bir dem nihân olmaz
Tenezzül eylemez zînet-sarây-ı dehre ‘âşıklar
Hümâ-pervâz-ı ‘aşka cây-ı süflî âşiyân olmaz
Beni yâ Rab kemâl-i rahmetinden eyleme mehcûr
Ki vâdî-i haşirde bana kimse mihribân olmaz
İlâhî şerbet-i vaslınla ben vîrânı âbâd et
‘İbâdet etmege dil-hastede tâb ü tüvân olmaz
Varınca ‘arsagâh-ı Hakk'a kim şâh u gedâ birdir
Cevâbın var mı anda ey Necîb ketm-i zebân olmaz
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 157-158).
Doldurdu cihânı gönül tekrâr-ı hû yâ hû ile
Tâ ki münevver ola dil envâr-ı hû yâ hû ile
‘İlm-i ledünden al sebak zâhir ola tâ vech-i Hak
Eşyâya ‘ibret ile bak esrâr-ı hû yâ hû ile
Meydân-ı ‘aşka gir dilâ ‘âşıklara eyle salâ
Olma sakın kim âşinâ agyâr-ı hû yâ hû ile
Eyle semâvâtı makâm ‘Îsâ ile eyle hırâm
Tahsîl kıl bî-neng-nâm âsâr-ı hû yâ hû ile
Hû ile dolmuşdur cihân bu sırra sen etme gümân
Eyle Necîbâ gel figân tekrâr-ı hû yâ hû ile
(Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 308-309).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Hücûm-ı ceyş-i gamdan bana bir kehfü'l-emân olmaz
Sirişk-i dîde hûn oldu ki hîç bir dem nihân olmaz
Tenezzül eylemez zînet-sarây-ı dehre ‘âşıklar
Hümâ-pervâz-ı ‘aşka cây-ı süflî âşiyân olmaz
Beni yâ Rab kemâl-i rahmetinden eyleme mehcûr
Ki vâdî-i haşirde bana kimse mihribân olmaz
İlâhî şerbet-i vaslınla ben vîrânı âbâd et
‘İbâdet etmege dil-hastede tâb ü tüvân olmaz
Varınca ‘arsagâh-ı Hakk'a kim şâh u gedâ birdir
Cevâbın var mı anda ey Necîb ketm-i zebân olmaz
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 157-158).
Doldurdu cihânı gönül tekrâr-ı hû yâ hû ile
Tâ ki münevver ola dil envâr-ı hû yâ hû ile
‘İlm-i ledünden al sebak zâhir ola tâ vech-i Hak
Eşyâya ‘ibret ile bak esrâr-ı hû yâ hû ile
Meydân-ı ‘aşka gir dilâ ‘âşıklara eyle salâ
Olma sakın kim âşinâ agyâr-ı hû yâ hû ile
Eyle semâvâtı makâm ‘Îsâ ile eyle hırâm
Tahsîl kıl bî-neng-nâm âsâr-ı hû yâ hû ile
Hû ile dolmuşdur cihân bu sırra sen etme gümân
Eyle Necîbâ gel figân tekrâr-ı hû yâ hû ile
(Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 308-309).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | İsa Hasan Cebeciev (Cebeci) | d. 6 Mayıs 1942 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Nevzat Mehmet Fuat | d. 1 Şubat 1933 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NEYLÎ, Mîrzâ-zâde Ahmed Efendi | d. 1673 - ö. 1748 | Doğum Yılı | Görüntüle |
4 | MÜCÎB, Mustafa Efendi | d. Ocak-Şubat 1673 - ö. 2 Haziran 1727 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | PÎRÎ, Mehmed | d. ? - ö. 1736-37 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | SEYYİD VEHBÎ, Hüseyin | d. 1674? - ö. 1736 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | İKBÂL/ŞEREF, Seyyid Mehmed Efendi | d. ? - ö. 1736-37 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KÂMİL, Harezmî | d. 1825 - ö. 1899 | Meslek | Görüntüle |
9 | SA‘ÎD, Cezerî Mehmed Efendi-zâde Mehmed Sa‘îd Efendi | d. ? - ö. 26 Aralık 1752 | Meslek | Görüntüle |
10 | ÂŞİR, Re'is-zâde Mustafa Efendi | d. 1729 - ö. 1804 | Meslek | Görüntüle |
11 | MAʽZÛLÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | RÜSTEM AHMED EFENDİ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HALÎL, Halîl Efendi | d. ? - ö. 1717/1718 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | AKLÎ, Mehmed Aklî Efendi | d. ? - ö. 1687-88 | Madde Adı | Görüntüle |
16 | DERTLİ, Köse Receb | d. ? - ö. 1911 | Madde Adı | Görüntüle |