Madde Detay
Necip Türkçü
(d. 1872 / ö. 22 Şubat 1950)
Türk Dilbilimci, Fikir adamı
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Türkçü Necip adıyla tanınan Mehmet Necip Türkçü, Edirne'de doğmuştur. Babası Kadirî şeyhi Ali Bey, annesi Ayşe Hanım'dır. Çocukluğunu 93 Harbi’nin acıları içinde geçiren Mehmet Necip, Edirne’de Yavuz Selim İptidai Mektebini ve askerî rüşdiyeyi 1887 yılında bitirdikten sonra askere gider. 1889-1895 arasında altı yıl Manastır, Üsküp, Istranca ve Hanya'da askerlik yaptıktan sonra Mürefte Rüsûmat İdaresi mubassırlığına tayin edilir. Ancak İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin Edirne şubesine mensup Mehmet Şeref (Aykut) ve Ahmet Faik (Kaltakkıran) gibi arkadaşlarıyla olan ilişkisi yüzünden 1896 şubatında tutuklanır. İttihat cemiyeti kurmak suçundan beş yıl hapis, beş yıl da başka bir yerde mecburî ikamet cezasına çarptırılır. Okul arkadaşı Talat Paşa ile birlikte iki yıl Edirne Hapisanesi'nde yattıktan sonra başka bir vilâyette oturmak şartıyla affedilir. Önce Bursa’ya, 1889 nisanında da İzmir’e gelir. Bir süre sonra İzmir gümrüğünde bir memuriyete tayin edilen, 1916'da İhracat Gümrüğü müdürü olan, bu arada bir süre İzmir Türk Ocağı Şubesi başkanlığını yapan yazar, ölümüne kadar kalacağı İzmir’de siyasî hareketlerin dışında mütevazı bir memur olarak hayatını sürdürür. 1940'ta emekliye ayrıldıktan sonra 22 Şubat 1950'de İstanbul'da ölür.
Necip Türkçü, kendi kendisini yetiştirmiş aydın tipinin dikkate değer örneklerinden birisidir. Askerliği ve mahkûmiyeti sırasındaki çalışmaları sayesinde Fransızca, Almanca, İngilizce, Arapça ve Farsçayı öğrenir; sosyal bilimler ve dil bilimi konusunda okuduğu eserlerle geniş bir kültüre, Türklük ve Türkçe hakkında sağlam fikirlere sahip olur. Okuduğu eserlerin ve Rumeli’deki milliyetçilik hareketlerinin etkisiyle Osmanlı Devletinin kurtuluşunun tek çaresi olarak gördüğü Türkçülük fikrine kuvvetle sarılır. Türkleri ilerletmek için işe dilden başlamak, bunun için halkta öncelikle millî dil bilincini uyandırmak ve sonunda bütün Türklerin anlaşabileceği ortak bir yazı dili oluşturmak lüzumuna inanır.
İzmir’e geldikten sonra Tevfik Nevzat’ın Hizmet gazetesinde dile, Türk diline ve dolaylı olarak Türkçülüğe dair yazdığı seri yazılar, İzmir’in fikir hayatında büyük bir canlılık sağlayarak birçok tartışmanın doğmasına yol açmıştır. Bunlardan özellikle "Türkçe Dilimiz" başlıklı yazılar (Ocak-Haziran 1901), dilbiliminin Batı’da ulaştığı sonuçlardan yararlanarak dili ve Türk dilini linguistik, felsefî, psikolojik, sosyolojik ve estetik açılardan çok yönlü bir şekilde inceleyen yazılardır. İncelemelerinde dille millî ilerleme arasındaki sıkı ilişki üzerinde duran yazarın esas fikirleri şunlardır: Anadolu ve Rumeli Türklerinin konuşma dilini yazı dilinin temeli yapmak, Türkçenin Arapça ve Farsça ile ilişkisini kesmek, bilim terimlerini Türkçeden karşılamak.
Daha sonra İzmir gazetesinde yayımladığı başka bir incelemesinde (“Lisanımızda Şeklî ve Manaî Tekâmül”, Mart-Mayıs 1908) dillerin sınıflandırılması ve Türkçenin dünya dilleri arasındaki yeri konusunu ele alarak ses uyumu dolayısıyla tam bir eklemeli dil sayılamayacak olan Türkçenin ve diğer Turan dillerinin yapı bakımından “Ahenkli Diller” adı altında ayrı bir grupta toplanmasını teklif eder. Dil incelemelerine bakarak onu, Şemsettin Sami’nin çalışmalarından sonra dildeki ıslahat hareketlerini bilimsel ve felsefî temele oturtan modern anlamda ilk Türk dilbilimcisi sayabiliriz.
Yazar bu yıllarda yazdığı diğer makalelerde toplum hayatının çeşitli problemleri üzerinde de durmuştur. Türklük fikir ve duygusunu, vatan sevgisini telkin ettiği yazılarında o, kadın ve ailenin durumu ve bireylerin yetişmesi gibi konuları bilimsel bir şekilde inceler. Bu yazılarındaki temel fikirler şunlardır: Türk kadınını sosyal hayata alıştırmak, insanımızı bireysel hakları açısından bilinçlendirmek, bireyleri iyi yetiştirerek nitelikli aileler teşkiline çalışmak, yeteri kadar et yemek suretiyle gıda rejimimizi ıslah etmek.
Necip Türkçü, Ziya Gökalp ve Turancılık ideali karşısında olumsuz bir görüşe sahiptir. İzmir Türk Ocağı’ndaki konferanslarında ve Tan dergisinde 1913’te yazdığı yazılarda Gökalp’ın fikirlerine ve “Turan Mefkûresi”ne şiddetle karşı çıkar. Gökalp’ın aksine toplumdan çok bireye önem verir. Turancılığı bize yabancı, zararlı ve ütopik bir ideal olarak görür. Ona göre Türkçülük, Anadolu ve Rumeli Türklerine dayanan gerçekçi ve bilimsel bir fikir sistemi olarak temellendirilmelidir.
Dilin sadeleşmesi konusundaki fikirleriyle Ömer Seyfettin vasıtasıyla Selanik’teki “Yeni Lisan Hareketi”ni etkilemiş olan Türkçü, Cumhuriyet devrinde de önemli incelemeler yayımlamıştır. Bunlar arasında en dikkat çekici olanlar “Harflerimiz ve Latin Harfleri” (Hizmet, 1916) ve “Dilimize Dair Yazılanlar Hakkında” (Fikirler, 1927-1928) başlıklı yazı serileridir. Bu yazılarında Türkçe’nin çeşitli problemlerini, dünyada kullanılan alfabeleri, dille yazı arasındaki sıkı ilişkiyi bilimsel bir anlayışla inceleyen yazar, o yıllardaki bazı bilim ve fikir adamlarının yaptığı gibi bilim ve kültür hayatımız ve geleceğimiz açısından zararlı olacağı gerekçesiyle Latin harflerinin kabulüne karşı çıkmıştır.
Kaynakça
Huyugüzel, Ömer Faruk (2014). Necip Türkçü, 2. b., Ankara: Türk Dil Kurumu Yay.
Olgun, İbrahim (1971). Necip Türkçü, Ankara: Türk Dil Kurumu Yay.
M. Esat (Çınar) (1927-1928).“İzmir’de Yeni Lisan”, Fikirler, nr. 1-24.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. ÖMER FARUK HUYUGÜZELYayın Tarihi: 26.03.2018Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Yayın Tarihi: 26.03.2018Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Necip Türkçü'nün Hatıraları ve Dil Yazıları | Türk Dil Kurumu Yayınları / Ankara | 2003 | Hatıra |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | RÂHÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | YAKÎNÎ, Hüseyin Çelebi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MESTÎ | d. ? - ö. 1495-1500 ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ali Nusret | d. 23 Mart 1872 - ö. 13 Şubat 1913 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | AHMET CEVDET, Bergamalı | d. 1872 - ö. 1925 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassaf | d. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Alıkul Osmonov | d. 1915 - ö. 1950 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | LÂYIKÎ, Muhammed Sezai Alpay | d. 1892 - ö. 1950/1958? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | KENAN, Kenan Büyükaksoy | d. 1869-1870 - ö. 07.07.1950 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ahmet Hadi Maksudi | d. 1868 - ö. 1941 | Meslek | Görüntüle |
11 | DÂVUD PAŞA, Bağdatlı | d. ? - ö. 1851 | Meslek | Görüntüle |
12 | KÂZIM PAŞA, Mûsâ Kâzım, Koniçeli | d. 1821 - ö. 1890 | Meslek | Görüntüle |
13 | Hamâmîzâde Mehmet İhsan | d. 5 Şubat 1885 - ö. 11 Mayıs 1948 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Rasim Haşmet | d. 1888 - ö. 1919 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Şakir Şevket | d. 1847 - ö. 1878 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Münir Çapanoğlu | d. 1894 - ö. 1 Temmuz 1973 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Necip Fazıl Kısakürek | d. 9 Haziran 1904 - ö. 25 Mayıs 1983 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Necip Alsan | d. 15 Nisan 1918 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |