Müfide Ferit Tek

Süyüm Bike, Sevim Bike, Müfide Ferit
(d. 29 Nisan 1892 / ö. 24 Mart 1971)
Yazar
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Kastamonu’da doğdu. Babası Şevket Bey’in asker olması sebebiyle görevli veya sürgün olarak görevlendirildiği yerler olan Kastamonu, Bağdat ve Trablusgarp’ta kaldı. Trablusgarp’tayken İtalyan rahibelerinin okuluna gitti. Bir süre Paris Versailles Lycee’sine devam etti ve 1907’de Ahmet Ferit Tek ile Mısır’da evlendi. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döndü. Ahmet Ferit Tek’in Türk Ocağı’nın ilk başkanı olmasından dolayı Türk Ocağı’nda konferanslar verdi, Türk Kadını ve İfham’da makaleleri ile Türk Yurdu ve Şehbal’de hikâyeleri yayımlandı. Bu hikâyelerin bazılarında “Süyüm Bike” takma adını kullandı. Siyasi nedenle sürgüne gönderilen eşiyle birlikte bir süre Sinop ve Bilecik’te bulundu. Kurtuluş Savaşı yıllarında eşiyle birlikte Anadolu’ya geçti ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde Millî Mücadele’yi destekleyen çeşitli yazılar yazdı. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra eşinin büyükelçilik görevi dolayısıyla 1925-1943 yılları arasında bulunduğu yurt dışında da Türkiye ve Türk kadını üzerine çeşitli yazılar ve konferanslar verdi. Bu yıllarda Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’nu da bitiren sanatçı, uluslararası bazı kuruluşlarda görevler aldı. 24 Mart 1971’de İstanbul’da vefat etti (Enginün 2007: 443-444; Kolcu 2011: 262; TBEA 2010: 1002).

Osmanlı Devleti’ni içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak amacıyla ortaya atılan Türkçülük 1913 yılında bir devlet politikası hâline gelmiş ve dolayısıyla edebiyat dünyasında da etkisini göstermiştir. Bu minvalde yazılan ilk örneklerden olan Halide Edip Adıvar’ın Yeni Turan romanını Müfide Ferit Tek’in Aydemir romanı izler. Fuat Köprülü Müfide Ferit Tek’in bu romanı hakkında mütalaada bulunurken Halide Edip’ten sonra ilk milliyetperverliği ve dış Türkleri anlatması yönüyle önemli olduğunu vurguladıktan sonra, onun diğer önemli tarafının bir Türk kadını tarafından yazılmış olmasına da değinir (Köprülü, 2007: 123). 1918 yılında yayımlanan Aydemir, yazarın eşinin Sinop’ta sürgünde bulunduğu yıllarda kaleme alınır. Aydemir, II. Meşrutiyet yıllarında Türkistan’daki Türkleri uyandırmak isteyen, onlarda Türklük ideal ve sevgisi vücuda getirerek Türk Birliği yolunda hizmet etmeyi kendine amaç edinen Türkçü bir gencin hayatını anlatır (Kaplan, 1990:32-34). Yazar romanı kendi içerisinde bölümlere ayırmış olsa da roman gerçekte biri İstanbul’da diğeri Türkistan’da geçen iki bölümden oluşur. Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Aydemir, Türkçülük idealine çocukluk çağındaki hatıralarıyla ulaşır. Dedesinin hatıralarını dinlemesi, küçük yaşlardaki kısa Rusya seyahati ve dönemin siyasi ve sosyal şartları Aydemir’in Türklük idealine bağlanmasında oldukça etkili olur. “Kimilerince Rusya’daki Türkleri ayaklandırarak ikinci bir Cengiz İmparatorluğu kurmaya çalışmakla suçlanan; kimilerince de kimsenin anlamadığı bir hayal arkasında koşan bir hayalperest olarak görülen Aydemir’in amacı sanat ve aşk ile Türklüğü diriltmektir.” (Kaplan, 1990: 33). Ona göre Attila, Cengiz, Buda, Odin gibi büyük dahileri ve insanüstü insanları yetiştirmiş bir millet için bu fikir, hayal değildir. Aydemir Anadolu’nun içerisinde bulunduğu durumdan ve adı konulmamış olsa da Hazin’e duyduğu aşktan dolayı Türkistan’a yönelmiştir. Çünkü Aydemir, “Türkler arasında milliyet duygusunu uyandırmak maksadıyla bireysel mutluluğunu feda ederek Türkistan’a gider ve orada birçok zorluklarla karşılaşır.” (Duymaz 2002: 9). Aydemir’e göre Türk Birliği fikri ilk önce Türkiye’de başlayacak, Türkistan’da devam edecektir. Aydemir’in Türkistan’daki hayatı idealist kimliğinin dışa vurumudur. O Türkistan’a, “Fukaraya beşaret, üseraya serbesti, kalbi kırık olanlara teselli, zulüm altında ezilenlere hürriyet vermek” (Tek 2002: 64) amacıyla gelir. Aydemir’in düşmanları, Türk birliğinde İslam birliğini gören hocalar ve kendilerine her söyleneni kabul eden renksizlerdir. Bundan dolayı Aydemir ölümünden sonra ülküsünü Hazin Hanım’a emanet eder. (Tek 2002: 57, 85, 104). Aydemir döneminin siyasi, sosyal ve kültürel havasının kuvvetli etkileri dolayısıyla yazılmış heyecan yönü ağır basan bir eserdir. Ramazan Kaplan’a göre, yazar romanı canlı bir hâle getirememiş, makale kuruluğundan kurtaramamış ve birtakım düşüncelerin ortaya konulmasından ibaret bir hâlde eserini vücuda getirmiştir. Düz bir çizgi üzerinde ilerleyen vaka kuruluşu ve gerçeğe ters düşecek ölçülerde idealleştirilmiş roman kişileri mevcuttur (Kaplan 1990: 34). İnci Enginün de romanın Yusuf Akçura’dan derlenen hatıralardan yararlanılarak oluşturulduğu fikrindedir (2007: 445).

Yazarın ikinci romanı olan ve 1924 yılında yayınlanan Pervaneler, yabancı okulların kültür emperyalizmine nasıl aracılık ettiğini ve bu okulların yeni nesli nasıl kendi kültürüne yabancılaştırdığını anlatır. Pervaneler’de İmparatorluktan Cumhuriyet’e doğru ilerleyen süreçte Türkiye’deki eğitim anlayışı üzerinde durulur veya roman bu tez üzerine inşa edilir. Yabancı okulların misyonerlik faaliyetlerinin millî kimlik ve kültür üzerindeki etkilerini konu alan romandaki olaylar, Amerikalılar tarafından kurulan ve amacı da “Amerika'nın nüfuzunu ve salibin büyük gölgesini buralara kadar uzatıp yaymak” şeklinde tarif edilen “Bizans Kolej” etrafında geçer. Pervaneler'de üzerinde durulan diğer konu yabancı kadınlarla yapılan evliliklerin milli kültür ve terbiye üzerindeki etkileridir. Esere göre bu ailelerde yetişen çocuklar iki kültür arasında sıkıştıkları için ikiyüzlü olurlar. Romanın dikkat çeken diğer yönü ise millî duyuşun bir toplumda gelişimi için dil ve tarihe önem verilmesidir. Müfide Ferit Tek’in diğer romanı 1933 yılında yayınlanan Affolunmayan Günah'tır. Ancak bu eser elde bulunmamaktadır ve Otto Spies tarafından Almancaya çevrilmesinden dolayı romandan haberdar olunur. Roman kişisi olan Sevda, çocukluk arkadaşıyla mı yoksa sevdiği adamla mı evleneceği konusunda kararsız kalır. İlk önce geleneklere bağlı olarak çocukluk arkadaşı olan Emin ile evlenir ve mutsuz olur. Daha sonra sevdiği kişi olan Kurt’a yönelir ve bu evliliğinde de hayal kırıklığına uğrar ve boşanır. Sonunda yalnız ve ıstırap çeken bir kadın olur. Bu romanı diğerlerinden ayıran temel nokta ideolojik arka planının olmamasıdır. Sonuç olarak Müfide Ferit Tek, millî unsurları ve ideolojik arka planı olan, dili iyi kullanan, yarattığı tiplerle yaşayan örnekler sunan bir yazardır (Demircioğlu 1998: 54-69).

Kaynakça

Demircioğlu, Cemal (1998), Müfide Ferit Tek ve Romanlarındaki Milliyetçilik, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.

Duymaz, Recep (2002), “Aydemir Üzerine”, Aydemir, İstanbul: Kaknüs Yay., s. 7-10.

Enginün, İnci (2007), Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat’tan Cumhuriyet’e, İstanbul: Dergâh Yay.

Kaplan, Ramazan (1990), “Aydemir”, Milli Kültür, S. 70, s. 32-34.

Kolcu, Ali İhsan (2011), Millî Edebiyat Nesir, Erzurum: Salkımsöğüt Yay.

Komisyon (2010), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Cilt II, İstanbul: Yapı Kredi Yay., s. 1002.

Köprülü, Fuat (2007), “Aydemir”, Bugünkü Edebiyat, Haz. Mehmet Akif Çeçen, Ahmet Balcı, Ankara: Akçağ Yay. s. 123-128.

Tek, Müfide Ferit (2012),“Türk Ulusal Hareketi Bayan Ferit-Bey’in Konferans Metni”, Çev. Ayten Er, Hidayet Özcan, Akdemik Bakış, S. 11, 293-312.

Tek. Müfide Ferit (2002), Aydemir, İstanbul: Kaknüs Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. MEHMET SOĞUKÖMEROĞULLARI
Yayın Tarihi: 24.01.2019
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
AydemirHalk Kitabhanesi, / İstanbul1334/1918Roman
PervanalerMatbaa-i Amire / İstanbul1341Roman
Affolunmayan Günah? / ?1933Roman

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SEYYİD, Şeyh Seyyid Ahmed Hicâbîd. 1826 - ö. 1888Doğum YeriGörüntüle
2HALÎMÎ, Mevlânâ Abdülhalîm bin Alî, Halîmî Çelebi, Abdülhalîm Efendid. ? - ö. 1517-18 ?Doğum YeriGörüntüle
3İbrahim Tenekecid. 09 Eylül 1970 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ETHEM, İbrahim Ethem Arıkand. 1892 - ö. 1965Doğum YılıGörüntüle
5Ruşen Eşref Ünaydınd. 18 Mart 1892 - ö. 21 Eylül 1959Doğum YılıGörüntüle
6Feyzullah Sacit Ülküd. 1892 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7AĞCA GÜLAĞCA KIZId. 1890 - ö. 1971Ölüm YılıGörüntüle
8Falih Rıfkı Atayd. 25 Ocak 1894 - ö. 20 Mart 1971Ölüm YılıGörüntüle
9DİLER, Mehmet Dilerd. 1904 - ö. 09.01.1971Ölüm YılıGörüntüle
10Firdevs Tunçayd. 29 Temmuz 1946 - ö. ?MeslekGörüntüle
11İsmail Hakkı Paşad. 1839-40 - ö. 18 Ocak 1913MeslekGörüntüle
12Ahmet Hamdi Tanpınard. 23 Haziran 1901 - ö. 24 Ocak 1962MeslekGörüntüle
13Ahmet Talat Onayd. 1885 - ö. 22 Eylül 1956Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Sadettin Nüzhet Ergund. 1899/1901 - ö. 25 Nisan 1946Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Namdar Rahmi Karatayd. 24 Kasım 1896 - ö. 26 Ağustos 1953Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16CİHANÎ, Ferit Cihanîd. 23.03.1946 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Ferit Öngörend. 30 Haziran 1932 - ö. 8 Haziran 2010Madde AdıGörüntüle
18Ferit Avcıd. 23 Haziran 1954 - ö. ?Madde AdıGörüntüle