BÂKÎ, Seyyid Abdülbâkî

(d. 1039/1630 - ö. 1090/1679)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl ismi Seyyid Abdülbâkî’dir. Osmanlı ilmiye sınıfının meşhur ailelerinden Uşşâkîzâdeler'e mensuptur. Şairin hayatıyla ilgili en kapsamlı bilgiyi Zeyl-i Şakâyık yazarının oğlu Seyyid İbrahim Hasîb vermektedir. Seyyid Abdülbâkî Efendi 1039/1630’da İstanbul’da doğmuştur. İyi bir tahsil alan şair, döneminin meşhur hocaları Uzun Ali Efendi ve Molla Çelebi’den dersler almıştır. Zeyrekzâde Seyyid Abdurrahman Efendi’nin kızı Şerife Hanım'la evlenmiştir (Majer 1978: 121). Karaçelebizâde Mahmud Efendi’den mülâzım olan şair, 1064/1654’te Kadı Mahmud Medresesi müderrisliğine tayin edilmiştir. Henüz sekiz aylık müderrisken Diyarbakır'a kadı olarak atanmıştır. 1067/1657’de Hasan Paşa Medresesi, 1069/1659’da Hüsrev Kethuda Medresesi, 1070/1660’da Koca Mustafa Paşa Medresesi, 1074/1664’te Ali Paşa-yı Cedîd Medresesi, 1076/1666’da Murad Paşa-yı Atik ve 1078/1668’de Kalenderhâne Medresesi’nde görev yaptıktan sonra Osmanlı medreselerinin en üst mevkii olan Süleymaniye Medresesi’ne terfi ettirilmiştir. 1081/1671 yılında Selanik kadısı olmuştur.1086/1676’da Kahire kadılığına atanmış, buradan Mekke kadılığı ile görevlendirilmiştir. Buradaki vazifesinden 1090/1679 yılında azledilmiş, hacılarla birlikte İstanbul’a dönerken Eskişehir’de göz akması hastalığına yakalanmıştır. Hacı kafilesinden ayrılarak Konya’ya götürülmüştür. Hastalığının ağırlaşması sebebiyle 1090/1679 tarihinde Konya’da vefat etmiş ve Mevlânâ Dergâhı haziresine defnedilmiştir (Seyyid İbrahim Hâsib: vr. 252a-523b; Özcan 1989: 662-63).

Şair, şiirlerinde Bâkî mahlasını kullanmıştır. Meşhur divan şairi Bâkî’den ayırmak maksadıyla Bâkî-i Dîğer olarak adlandırılmıştır. Kaynaklar şiir ve inşada mahir olduğunu bildirmektedir (Çapan 2005: 101). Bilinen iki eseri vardır. Bunlardan ilki Kadı Beyzavî’nin Kur'ân-ı Kerîm Tefsîri'ne yazdığı Hâşiyesidir. İkincisi ise şiirlerini ihtiva eden Türkçe Dîvân’dır. Eserin varlığını bildiren tek kaynak Şeyhî’nin Vekâyiü’l-Fuzalâ’sıdır (Özcan 1989: 663). Bugün itibariyle nüshası mevcut değildir. Şairin tespit edilen şiirlerinden hareketle orta derecede bir şair olduğu söylenebilir (Seyyid İbrahim Hâsib: vr. 253b-254a). Şiirlerinde ilâhî aşktan ziyade dünyevî aşkı terennüm etmiştir. Ayrıca, döneminde revaçta olan Sebk-i Hindî'ye rağbet etmediği görülmektedir.

Kaynakça

Abdulkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Beliğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdeti’l-Eş‘âr. Ankara: AKM Yay. 213.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî: Nuhbetü’l-Âsâr Min Fevâ’idi’l-Eş’âr İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 101.

Ergun, Saadet Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. İstanbul: yyy. 727.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.1. Ankara: Bizim Büro Yay. 310.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekâyiü’l-Fuzalâ. İstanbul: Çağrı Yay. 662-63.

Majer, Hans Georg (1978). Vorstudien Zur Geschichte Der İlmiye Im Osmanichen Reich. München: R. Trofenik.

Seyyid İbrahim Hâsib. Zeyl-i Şakâyık. Süleymaniye Ktp. Hâfid Efendi Bölümü. vr. 242a, 252a-254a. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. RAMAZAN EKİNCİ
Yayın Tarihi: 29.11.2013
Güncelleme Tarihi: 24.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Geçeli gerdenüme silsile-i zülf-i dü-tâ

Dil-i şeydâyı hayâlâta düşürdi sevdâ

Hâmdur vâdi-i aşk içre o âşık mâdâm

İtmeye puhte anı âteş-i derd-i sahbâ

Açmasun sînesini sahn-ı çemende uşşâk

Görmedük uğradığın dûzaha hîç bâd-ı sabâ

Lutf idüp cilvegehe nâza çık ey kebk-i hırâm

Muntazır şîve-i reftâruna yârân-ı safâ

Bâkiyâ gevher-i nazmun komadı la‘le revâc

Yeridür olsa ger âvîze-i gûş-ı şu‘arâ 

(Seyyid İbrahim Hâsib. Zeyl-i Şakâyık. Süleymaniye Ktp. Hâfid Efendi Bölümü. vr. 253b.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mehmet Seydad. 15 Ağustos 1919 - ö. 13 Temmuz 1986Doğum YeriGörüntüle
2HİLMİ (HİLMİ DEDE), Mehmed Ali Hilmi Dedebabad. 1842 - ö. 1908Doğum YeriGörüntüle
3Nüvit Özdoğrud. 5 Mayıs 1925 - ö. 20 Haziran 2002Doğum YeriGörüntüle
4SÂDIK/SÂDIKÎ, Sadreddin-zâde Mehmed Sâdık Efendid. 17 Aralık 1630 - ö. Kasım-Aralık 1709Doğum YılıGörüntüle
5ÂGÂH, Hacı Hâfız Mehmed Bulakd. 1630-31 - ö. 1728Doğum YılıGörüntüle
6SADIKÎ, Mehmed Efendid. ? - ö. 1679Ölüm YılıGörüntüle
7FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679Ölüm YılıGörüntüle
8NEŞÎT, İbrahîm Efendid. ? - ö. 1679-80Ölüm YılıGörüntüle
9SÂDIK, Şeyh-zâde Mehmed Sâdık Efendid. ? - ö. Ocak 1658MeslekGörüntüle
10GULÂMÎ, Mehmed Gulâmî Efendid. ? - ö. 1544MeslekGörüntüle
11CEM'Î, Mehmed Cem'î Efendid. ? - ö. 1659/1660MeslekGörüntüle
12AFÎFÎ, Şeyh Abdullah Afîfüddin Efendid. ? - ö. 1640/1641Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ÇARHÎd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14MEŞREBÎ, Meşrebî-i Bağdâdîd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MEHMED, Çerkes-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1748Madde AdıGörüntüle
16RA'ÛF, Mehmed Ra'ûf Bey, İstanbullud. 1881 - ö. 1918Madde AdıGörüntüle
17HÂMÎ BEYd. ? - ö. 1867 ds.Madde AdıGörüntüle