HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı

(d. 1251/1835 - ö. 1311/1894)
divan şairi, biyografi yazarı, mütercim
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Isfahan yakınlarındaki bir köyde 1251/1835 yılında doğdu. Asıl adı Mirza Habîb Efendi'dir. Şiirlerinde Habîb mahlasını kullandı. Önce Isfahan'da tahsil gördü. Özgür düşüncelere sahip olmasından dolayı gayet mutaassıp olan babası ile fikirleri uyuşmadığından Tahran'a gitti ve tahsiline orada devam etti. Bağdat'da dört yıl kadar edebiyat usulü ve fıkıh okudu. Oğlu Kemâl Bey tarafından yazılan hâl tercümesinde bildirildiğine göre İran'ı istibdattan kurtarmak için Nâsıruddîn Şâh'ın amcasının oğlu ile Bağdat'tan Tahran'a geldi. Sipehsâlâr Mehmed Hân'a yazdığı siyasi bir hicviye sebebiyle şah taraftarlarının takibatına uğrayınca kaçıp iki ay kadar Rûmiye'de bir Fransız manastırında kaldı. Papazların verdiği bir merkep ve beş lira ile oradan ayrılıp yola çıktı. Daha sonra düşmanlarının takibinden yaralı olarak kurtularak Osmanlı topraklarına geçebildi. Yine oğlunun rivayetine göre İstanbul'a geldikten bir iki sene sonra İran şahına bağlı olan sefir Sipehsâlâr, Habîb'i öldürene yüz lira vadeder. Oturduğu hanın sahibi olan bir Ermeni Farsça bildiğinden bu durumu haber alınca Habîb Efendi'ye bildirdi. Habîb Efendi de ders verdiği İngiltere sefareti baş tercümanının yardımıyla on beş gün kadar sefarethanede kaldıktan sonra Osmanlı tabiiyyetine girdi ve suikasttan kurtuldu. 1283/1866 senesinde İstanbul'da Osmanlı Devleti'ne iltica etti. Sadrazam Ali Paşa'ya takdim edildi. Ali Paşa ve Ahmed Vefik Paşaların himayesinde Galatasaray Mekteb-i Sultânî'sinin ilk kuruluşunda Arapça ve Farsça muallimliğine tayin edildi. Lisan mektebinde de hocalık yaptı. Ayrıca Dârüşşafka'da da Farsça ve Fransızca muallimliğinde bulundu. Ali Suâvî Vak'ası'ndan sonra mektepten alınıp Maarif Nezareti'nde Encümen-i Teftîş ve Muayene üyeliğine tayin edildi. Rütbe-i Mütemayizi'yi elde etti. Asabi rahatsızlığının tedavisi için gittiği Bursa'da 1311/1894 yılında vefat etti. Burada İranlılara ait kabristana defnedildi.

Eserleri şunlardır:

1. Berg-i Sebz: Farsça'dır. İstanbul'da 1304/1886 ve 1312/1894 yıllarında basılmıştır.

2. Debistân-ı Fârisî: 1308/1891 yılında 136 sayfa olarak İstanbul'da basılmıştır, Farsça'dır.

3. Dîvân-ı Elbise: Nizâmeddîn Mahmûd Kârî'nin Farsça eseridir. Habîb neşretmiştir. İstanbul'da 1303/1885 senesinde basılmıştır.

4. Dîvân-ı Et'ime: Ebû İshâk Hallâc-ı Şîrâzî'nin Farsça eseridir, Habîb neşretmiştir. İstanbul'da 1302/1884 yılında basılmıştır.

5. Düstûr-ı Sühan: 1289/1872 yılında İstanbul'da basılmıştır. Farsça'dır.

6. Düstûrçe: 1293/1876 yılında 82 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır. Farsça'dır.

7. Garâ'ib-i Avâ'id-i Milel: Rifâ'a Et-Tahtavî'nin G. Depping'ten çevirdiği Kalâ'idü'l-Mefâhir Fî Garîbi Avâ'idi'l-Evâ'il Ve'l-Evâhir adlı eserinin Farsça tercümesidir. 1303/1885 yılında İstanbul'da basılmıştır.

8. Hacı Bâbâ-i Isfahânî: James Morier'in Aventures d'Hajji Baba d'Ispahan adlı romanının Farsça çevirisidir. 1323/1905 yılında Kalküta'da basılmıştır.

9. Hat ve Hattâtân: Bu eser 285 sayfa hâlinde 1305/1888 senesinde İstanbul'da basılmıştır. Türkçe olan bu eser Habîb Efendi'nin en önemli eseridir. Eser İranlı ve Türk hattatların biyografileriyle hat sanatına dair çeşitli bilgi ve metinlerden meydana gelmiştir. Haklarında bilgi verdiği kişilere dair Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerle zenginleştirilmiş olan eserin bir özelliği de eserin sonunda ayrıca bazı meşhur müzehhip ve mücellitler hakkında bilgi vermesidir. Hat ve Hattâtân'ın baş tarafında hattın ortaya çıkışı, gelişmesi, özellikle Arap hattının menşei ve çeşitleri anlatılmış, bu sanata hizmet ederek onu geliştiren üstatların şeceresi verilmiştir. Eserin iki bölümden meydana gelen biyografi kısmı İran ve Osmanlı hattatlarına ayrılmış, ilk bölümde bilhassa talik, ikinci bölümde sülüs ve nesih yazan hattatlara geniş yer verilmiştir. Ancak Osmanlı hattatlarıyla ilgili bilgilerde yer yer yanlışlıklar vardır.

10. Hulâsa-i Rehnümâ-yı Fârisî: İstanbul'da 1309/1892 yılında 96 sayfa hâlinde basılmıştır.

11. Merdüm-gürîz: Moliere'in Le Misanthrope adlı piyesinin Türkçe'ye manzum çevirisidir. İstanbul'da 1286/1869 yılında basılmıştır.

12. Mevlid-i Nebevî: Farsça manzum bir eserdir. Yazma hâlindedir.

13. Müntahabât-ı Âsâr-ı Meşâhir: Yazma hâlindedir.

14. Müntahabât-ı Gülistân: 1309/1891 senesinde İstanbul'da basılmıştır. Farsça'dır.

15. Müntahabât-ı Ubeyd-i Zâkânî: İstanbul'da 1303/1885 yılında basılmıştır. Farsça'dır.

16. Rehber-i Fârisî: İstanbul'da 1310/1892 yılında 55 sayfa hâlinde basılmıştır. Farsça'dır.

17. Rehnümâ-yı Fârisî: 129 sayfa hâlinde 1309/1892 senesinde İstanbul'da basılmıştır. Farsça'dır.

18. Târîh-i Âl-i Osmân: Altmış beyitten ibaret bir manzumedir.

Türkçe ve Farsça'nın yanında Arapça ve Fransızca'yı da iyi bilen Habîb Efendi Çağatayca ile diğer Türk lehçelerine de vakıftı ve bunlar da merak ve çalışma alanıydı. Muhyiddîn-i Arabî, İbni Haldûn, İbnürrüşd, Hâkânî, Sa'dî, Hâfız, Fuzûlî, Nef'î, Voltaire, Moliere sevdiği; Şinâsî ile Nâmık Kemâl beğendiği hikmet, ilim ve sanat adamları idi. Türkçe ve Farsça şiirler de yazan Habîb Efendi'nin manzumelerinin büyük bir kısmı Ahter gazetesinde yayımlanmıştır. Farsça şiirleri Türkçe nazımlarından daha ustacadır. Bir sayfadan kısa hayat hikâyesi ile şiirlerinden seçmeleri ihtiva eden kendi el yazısı ile yazılmış Mecmua ile Müntahabât-ı Âsâr-ı Meşâhir'i ihtiva eden diğer mecmuaları Bayezit Devlet Kütüphanesi'ndedir. Kendisine Fransız hükümeti tarafından akademi nişanı, Paris Asya Cemiyeti üyeliği ve fahrî muhabirliği unvanı verilmiştir.

Kaynakça

Alparslan, Ali (1996). "Habîb Efendi". İslam Ansiklopedisi. C. XIV. İstanbul: TDV. Yay. 370-371.

Dural, G. (2004). "Habîb". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. IV. Ankara: AKM Yay. 307-308.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1970). Son Hattatlar. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLAN
Yayın Tarihi: 23.10.2014
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Açmış dil-i figârıma bin dürlü yâre yâr

Âh u figânım eylemez ol işve-kâra kâr

Zahm-ı firâka çâre aranmak ne fâ'ide

Beyhûde olsun ister ise çeşm-i çâre çâr

Vaz'-ı sühan hakîkat-ı ruhsârına mecâz

Gonca sözü dudaklarına isti'âre âr

Ruhsâr u kadd ü kâmet ile genc-i hüsndür

Zülf-i siyâhı hıfzı içün bî-şümâre mâr

Ey dil inanma gerçi oyalandırır seni

Gerdûn-ı pür-sitâre-i dûn gâhvâre-vâr

Feryâdını işitmededir gûş-ı çarh ger

Baht-ı siyâhı görmede çeşm-i sitâre târ

Atşân-ı vâdî-i gama vermez sehâb âb

Dil serd-i nâz-ı vasldan eyler kenâre nâr

Bâr-ı gamı helâk helâk-ı dile yeter

Koyma melâmetinle rakîb dâd yâre yâr

Râh-ı talebde meşveret-i aklı terk kıl

Pây-ı vusûl-i maksadadır istihâre hâr

Etmişdi la'l-i reng-i lebi hâlimi tebâh

Feryâdıma yetişdi hat-ı sebz-i târe târ

(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay. 465.)

Hat ve Hattâtân'dan:

Mustafâ Dede İbni Şeyh Hamdullâh

Pederinden mücâz ise de zamân-ı hayâtında kemâl-i dekâyık-ı hatdan istifâdesi müyesser olmadıgından Abdullâh-ı Amâsî'den telemmüz eyledi. Aklâmın aksâmında derece-i hüsne vâsıl ve diyâr-ı Mısr'a râhil oldı. Orada Nefes-zâde ve sâ'ire tafsîli üzere pederi âsârından istikmâle çalışup ba'de'l-hac Üsküdâr'da iskân ile ta'lîm-i talebeye meşgûl iken cevârîsinden birisi kullandıgı ma'cûnı ziyâdece virmekle şerbet-i vefâtı nûş eyledi. Eger ziyâde yaşasa idi metânet-i hatda pederinden daha ilerü geçeceği muhakkak idi. Vefâtı kırk yaşında iken 946'dadır. Merhûm-ı müşârün-ileyhin hattı bir mertebededir ki bir satrı degil belki bir harfi bile taklîd olunamayup lisân-ı hâl ile fenzurû ba'denâ ile'l-âsâr söyler. Süleymâniye Câmi'inde bir mushafı vardır. Çoklar taklîde kalkışdılar ve bin dürlü tedbîrler eylediler ammâ muvaffak olamadılar.

(Habîb (1305). Hat ve Hattâtân. İstanbul. 81.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÂDİL, Şâh Tahmâsb, Şâh Tahmâsd. 22 Şubat 1514 - ö. 14 Mayıs 1576Doğum YeriGörüntüle
2VECHÎ, Mevlânâ Vechîd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HÂMİDÎ-İ ISFAHÂNÎ, Molla Hâmidî, Mevlânâ Hâmidî, Hâmidî-i İrânî, Hâmidî-i Acem, Hâmidî-i Acemîd. 1439-40 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4EMÎN, Molla Ali Binni Molla Emînd. 1835 - ö. 1902Doğum YılıGörüntüle
5KEŞFÎ, Ömerd. 1835 - ö. 1867Doğum YılıGörüntüle
6CESİMÎ, Yusufd. 1835 - ö. 1917Doğum YılıGörüntüle
7AHMED RİF'AT EFENDİ, Yağlıkçı-zâded. ? - ö. 1894Ölüm YılıGörüntüle
8RAHMÎ, İbrahîm Rahmî Efendid. 1839 - ö. 1894Ölüm YılıGörüntüle
9ÂKİF, Âkif Mehmed Paşad. 1822 - ö. 1894Ölüm YılıGörüntüle
10Bilgin Adalıd. 11 Aralık 1944 - ö. 29 Eylül 2012MeslekGörüntüle
11Yusuf Alperd. 10 Mart 1956 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Gürhan Tümerd. 15 Kasım 1944 - ö. 20 Eylül 2013MeslekGörüntüle
13RIZÂ, Mehmed Rıza Bey, Bergoslud. 1831 - ö. 1855 ds.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14RİF'AT, Hacı Memiş-zâded. 1844 - ö. 1912Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15HAMDÎ, Sıyam-zâde Hasan Hamdî Efendi, Nevşehirlid. ? - ö. 19. yy.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16ŞÜKRÎ, Ahmed Efendid. ? - ö. 1906-07\'den sonraMadde AdıGörüntüle
17UMMÂN BABA/UMMÂNÎ/UMMÂN, Umman Kadri Poyrazoğlud. 1936 - ö. 15.05.2016Madde AdıGörüntüle
18AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Madde AdıGörüntüle