KÂMÎ, Şa'ban Kâmî Efendi

(d. 1220/1805 - ö. 1301/1884)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmed Şa'bân’dır. Kaynakların bildirdiğine göre Mehmed Şa'bân Efendi, şiirlerinde önce Refîk daha sonra ise Kâmî mahlasını kullanmıştır. Ali Emîrî de bu konuyu şöyle ifade eder: “Refîk, üstâd-ı ekremimiz Hâfız Mehmed Şaban Kâmî Efendi Hazretleri ‘unvân-ı cevânîlerinde ittihâz buyurdukları mahlasdır. Yirmi beş yaşında yani 1245 senesine kadar bu mahlas ile inşâd-ı âsâr ederek muahharan Kâmî mahlas-ı âlîsi intihâb buyurmuşlar idi.” (Emîrî 1328: 409). Kâmî, Hoca Ahmed Efendi adında bir zatın oğlu olup 1220/1805 yılında Diyarbakır’da doğdu. Küçük yaşta Kuran’ı ezberlediği için Hâfız Mehmed Şa'bân olarak da tanındı. Eğitimini devrin tanınmış ilim adamlarından alan Kâmî, Ulu Cami yanındaki Sarı Abdurrahmân Paşa Kütüphanesi’nde ders vermeye başladı. Bir süre sonra öğrencilerinden büyük kısmı askere alınınca İstanbul’a gitti ve isteğine uygun emir çıkartarak Diyarbakır’a döndü. Aldığı bu emre rağmen ordu komutanı Hâfız Paşa, öğrencilerini askere almada ısrar edince 1254/1883’te Mısır’a gitti. Mısır’da Mehmed Ali Paşa ve İbrahim Paşa’nın himayesine girdi, kendisine maaş bağlandı. Ayrıca burada iken, Rufâî tarikatı şeyhlerinden İbrâhîm-i Bacûrî’ye intisap ederek ondan icazet aldı. Daha sonra hacca gitti. Hac dönüşü memleketi Diyarbakır’a döndü. Buradan da 1266/1850 yılında Kerkük’e giderek Şeyh Abdurrahmân-ı Talebânî’den Kadîrî tarikatına dair dersler aldı. 1270/1854’te meydana gelen Osmanlı-Rus savaşına katıldı. 1301/1884’te Diyarbakır’da vefat etti (Bektaş 2011: 755-756). Hem öğrencisi hem de akrabası olan Ali Emîrî'nin Kâmî’nin vefatı için yazdığı tarih manzumesinin ilk beyti şöyledir: Hâfız-ı Kur’ân mücevvid âlim ü şeyh ü fakih/Mûsikî-dân şâ’ir ü münşi vü hattât-ı cihân (Beysanoğlu 1957:42).

Eserleri şunlardır:

1. Dîvân: 1280/1863 yılında İstanbul’da basılmıştır. Mesnevi tarzında yazılmış 49 beyitlik bir münacatla başlar. Ardından 133 beyitlik kaside şeklinde bir miraciye gelir. Daha sonra 7 adet na't sıralanmıştır. 1 tahmisin ardından dört halife, Hasan-Hüseyin, Abdulkadir Geylânî ve İmâm-ı Azâm için medhiyeler kaleme alınmıştır. Devrin padişahlarından II. Mahmûd ve Abdulazîz için üç kaside, yine Abdulazîz için yazılmış 2 gazel bulunmaktadır. Gazeliyat bölümünde ise toplam 181 gazelin ikisi mülemma, biri müstezad, sekizi de Farsça gazeldir. Ayrıca 1 tesdis, 3 tahmis, 7 terc-i bend, 7 lügaz, 1 murabba, 9 da müfred vardır. Kâmî Divân'ı diğer matbu eserleriyle birlikte bir külliyat içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi 28312 numarada, Süleymaniye Kütüphanesi Tahirağa Bölümü 522/4 numarada; gazeliyat kısmı ise ayrı olarak yine aynı kütüphanede 522/7 numarada kayıtlıdır (Mermutlu 2011: 83).

2. Mevlid-i Şerîf-i İrfâniye: 198 beyitlik bu manzume, bir giriş ve 6 bölümden oluşmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi Tahirağa Bölümü 522/3 ve Kadızâde Burhaneddîn Bölümü 146/4 numarada olmak üzere iki nüshası bulunmaktadır. 15 varaktır (Mermutlu 2011: 83).

3. Hadîka-i Maneviyye: Kerbela olayını ve Hz. Hüseyin’in şehit edilişini anlatan 228 beyitlik mersiye türünde yazılmış bir risaledir. 7 bölümden oluşur. Süleymaniye Kütüphanesi Kadı Burhaneddîn Bölümü 146/3, Tahirağa Bölümü 522/5 ve Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi 28310 numarada olmak üzere 3 nüshası bulunmaktadır. 16 varaktır (Mermutlu 2011: 83).

4. Mevlid-i Nebî: 12 bölümden oluşan risalede mevlid okumanın adabı ve faziletleri, Hz. Peygamber’in nurunun Hz. Adem’den başlayarak Hz. Abdullah’a kadar olan intikali, Hz. Peygamber'in mucizeleri ve miracı anlatılır. Mesnevi türüyle yazılmıştır. 663 beyittir (Bektaş 2011: 760).

5. Kasîde-i Kamisiyye: İmâm Busayrî (ö. 1296) tarafından yazılmış olan Kasîde-i Bürde’ye naziredir. Arapça olarak yazılmıştır. Kâmî’nin Arapçaya olan hakimiyetini göstermesi bakımından önemlidir. 194 beyit tutarında olan eser, 10 beyitlik bir giriş ile 7 bölümden oluşmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi İzmirli Bölümü 584 numarada kayıtlıdır (Mermutlu 2011:80).

6. Redd-i Protestan: Protestanlığın reddi hakkında yazılmış Arapça bir risaledir. Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü 4517/1’de kayıtlıdır. 12 varaktır (Mermutlu 2011: 77).

7. Risâle-i Asâkiri’l-Mansuriyye: Arapça bir risaledir. Bu risalede cihad, şehitlik, kahramanlık, silah kullanma gibi konular ayet ve hadisler ışığında ele alınmıştır. Mukaddime, 3 saniha ve hatime olmak üzere 5 bölümden oluşmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü 4517/2 numarada kayıtlıdır. 17 varaktır (Mermutlu 2011: 77).

8. Risâle-i Halli’l-Müşkilât (Nuzul-i Îsâ): Kâmî’nin Arapça olarak yazdığı bir diğer risalesidir. Hz. İsâ, Mehdi, Deccâl, Dabbetü’l-arz gibi konular bu risalede işlenmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü 4517/3 numarada kayıtlıdır. 20 varaktır (Mermutlu 2011: 78).

9. Risâle-i Tafdîliyye: El öpme, ayağa kalkma, hacıların karşılanışı ve özel günlerde yapılan birtakım kutlamalar gibi âdet edinilmiş uygulamaların sünnette aslı olup olmadığı, şeriatta bunlara cevaz bulunup bulunmadığı hususunda halkın sorularına dini kaynaklara dayanılarak verilmiş cevapları içerir. Mukaddime, 10 bab ve hatimeden oluşur. Sultan Mahmûd’a takdim edilmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü 4517/4 numarada kayıtlıdır. 24 varaktır (Mermutlu 2011: 78).

10. Risâle-i Tıbbiye: Kâmî’nin tıp ilmine dair bilgisini ortaya koyan bir eserdir. Arapça olarak yazılmıştır. Eserde 11 ayrı hastalık hakkında bilgi verilir. Hastalığın sebebi irdelendikten sonra tedavisi ve ilacı hakkında önerilerde bulunulur. Süleymaniye Kütüphanesi 4517/6 numarada kayıtlıdır. 27 varaktır (Mermutlu 2011: 80).

Gerek yazdığı eserler göz önünde bulundurulduğunda gerekse kaynakların verdiği bilgilere bakıldığında Kâmî’nin Arapça ve Farsçaya bu dillerde şiir yazacak kadar hâkim olduğu söylenebilir. Kullandığı dil yaşadığı yüzyıla göre biraz ağırdır. Şiirlerinde bazı mısralar, tamamı Arapça ya da Farsça ibareler ile uzun tamlamalardan oluşmaktadır (Bektaş 2011: 758). Şa'bân Kâmî, şairliğinden ziyade âlim ve mutasavvıf kişiliğiyle ön plana çıkmıştır. Talebelerinden Alî Emîrî, yazdığı tarih manzumesinde hocasını şu sıfatlarla över: Hâfız, tecvidle Kuran okuyan, âlim, şeyh, fakih, musikidân, şair, münşî, hattat, tasavvuf-âşinâ, felsefeci, mantıkçı, müfessir, muhaddis, nüktedân…” (Bektaş 2011: 756). Kadîrî ve Rifâî şeyhliğini üstlenen Kâmî, Dîvân sahibi bir şair olarak çeşitli ilimlere de oldukça vakıftır. Bursalı Mehmed Tahir tabî’at-ı şi’riyyesi ilm-i hat ve mûsîkîye de intisâbı vardır.” (Tâhir 2000: 339) diyerek Kâmî’nin şairliğinin yanında hat sanatı ve musiki ile de ilgilendiğini ifade eder.

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya-Sicill-i Osmanî. C. 4. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Bektaş, Ekrem (2011). “Diyarbakırlı Kâmî ve Mevlid’i”. Turkish Studies 6/1: 755-835.

Beysanoğlu, Şevket (1957). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları C. 2. Diyarbakır: Diyarbakır’ı Tanıtma Derneği Neşriyatı.

Tatcı Mustafa ve C. Kurnaz (2000). Bursalı, Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri. Ankara: Bizim Büro Basımevi.

Emîrî, Ali (1328). Tezkire-i Şuarâ-yı Âmid. Dersaadet: Matbaa-i Âmidî.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1970). Son Asır Türk Şairleri. C. 2. İstanbul: Dergah Yay.

İpekten, Haluk vd. (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.

Kurnaz C, Tatcı M. (hzl.) (2000). Tuhfe-i Nâili- Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Basımevi.

Mermutlu, Sait (2011). “Muhammed Şaban Kâmî-i Âmidî’nin Eserleri”. Şarkiyat İlmî Araştırmalar Dergisi VI: 75-89.

Odacan, Mihrican (2009). Tuhfe-i Nâ'ilî Metin ve Muhtevâ 1. Cilt. Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. HULUSİ EREN
Yayın Tarihi: 03.04.2014
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Dîvân

Tûr-ı aşkında tecellî nûr-ı rehberdir bana

Mûsî-yi aşkım velî vuslat müyesserdir bana

Bûsına hem Ka’be-i hüsnünde hâl-i anberîn

Zülf ü ebrû ham-be-ham mihrâb u minberdir bana

Tâc-ı zerrîn olsa hurşîd inse gökden istemem

Âstân-ı devletin başımda efserdir bana

Hâfız-ı ta’lîm-i aşkım mekteb-i irfânda

Âyet-i nûr-ı mubîn cebhende ezberdir bana

Bûd-nâ-bûd-ı humârı derd-i serden sorma gel

Bahş iden keyfiyyeti câm-ı mukadderdir bana

Lezzet-i gül-bû ser-i la’linle ey tûtî dehen

Dil sanavber şekl ile bir gülle sükkerdir bana

Arsa-i mahşerde ferdâ Kâmîyâ ben gam yemem

Hazret-i mahbûb-ı Hak çünki peyemberdir bana

(Şaban Kâmî. Dîvân(Gazeliyât). Süleymâniye Kütüphanesi Tahirağa Bölümü. No: 522/4-7. vr.1b-2a)

Mevlid

Bir beyâz nûrânî kuş oldı ayân

Nûr içinde şevk ile kaldım hemân

Açdı ol demde kanadların o kuş

Kalbim ile arkamı mesh etdi hoş

Ol zamân ol nûr-ı a’zâm Mustafâ

Togdu benden âleme verdi safâ

...

Gülsitânı lî-ma’allâh bülbülü

Bûsitânî bâg-ı vahdet bir gülü

Gözleri vasfında mâ-zâga’l-basar

Remzi engüştünde ve’n-şakka’l-kamer

Sûre-i ve’l-leyli anber turresi

Ebruvânı nûr-i esved gurresi

Cebhesinde âyet-i nûr-ı mubîn

Der-dehen pertev-fiken dürr-i şemîn

(Bektaş, Ekrem (2011). “Diyarbakırlı Kâmî ve Mevlid’i”. Turkish Studies 6/1: 800-801)

Hadîka-i Ma’neviyye'den

Bak nice oldı o günde iftirâk

Âhlardan dehre düşdi ihtirâk

Âh u feryâd etdi evlâd-ı Hüseyn

Dediler vâ-hasretâ ey nûr-ı ayn

Hîç olur mı bu musîbetden azîm

Deşt-i gamda koyasın neslin yetîm

Cân tahammül eylemez kopdı figân

Ey gözüm kan agla sen de yana yan

Geydi âlem mâtem içün kara ton

Âsmândan yağdı yağmur gibi hûn

Ser-te-ser hûn-beste oldı âsmân

Çeşm-i nâsa görinürdü çok zemân

Kim senin aşkınla olsa mübtelâ

Ana bahşişin belâ-ender-belâ

(Şa'bân Kâmî. Hadîka-i Ma'neviyye. Süleymaniye Kütüphanesi Tahirağa Bölümü. No: 522/5. vr. 7a-7b.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ABDÎ, Abdülkerîm Abdî Efendid. ? - ö. 19. yy.Doğum YeriGörüntüle
2VÜCÛDÎ, Ahmed Vücûdî Efendid. ? - ö. 1658-59Doğum YeriGörüntüle
3MEHMED ŞÜKRÜd. ? - ö. 19. yy.Doğum YeriGörüntüle
4ALİ, Kerküklü Şeyh Mehmed Ali Nûr, Mûr Alid. 1805 - ö. 1882Doğum YılıGörüntüle
5VESÎM, Müderris-zâde Ahmed Vesîm Efendid. 1805-06 - ö. 1844-45\'te hayattaDoğum YılıGörüntüle
6NİGÂRÎ, Seyyid Mîr Hamzad. 1805 - ö. 1886Doğum YılıGörüntüle
7TAHİRÎ, Ortaköylüd. 1812/1814 - ö. 1884?Ölüm YılıGörüntüle
8RÂSİH, Osmand. 1821-22 - ö. 1884-85Ölüm YılıGörüntüle
9HÜSEYİN AĞAd. 1864? - ö. 1884?Ölüm YılıGörüntüle
10Ahmet Haşimd. 1887 - ö. 4 Haziran 1933MeslekGörüntüle
11A. Aydın Hatipoğlud. 11 Aralık 1940 - ö. 11 Kasım 2010MeslekGörüntüle
12Enis Behiç Koryürekd. 27 Mart 1893 - ö. 18 Ekim 1949MeslekGörüntüle
13NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşad. 1803 - ö. 1856Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HÂŞİM BEY, Cıvıl Seyyid Mehmed Ağa-zâde Müezzinbaşı Hacı Hüseyin Hâşim Beyd. 1815 - ö. 1868Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15TEVFÎK, Köprülü İğci-zâde Mustafa Tevfîkd. ? - ö. 1854Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16SÂCİDd. ? - ö. 1844Madde AdıGörüntüle
17MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18YAŞAR ŞADİ BEY, İsmaild. 16.09.1888 - ö. 29.06.1923Madde AdıGörüntüle