MAHBÛB EFENDİ

(d. 1259/1843 - ö. 1315/1898)
Tekke Şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Mahbûb Efendi, 1843'te Konya’da doğmuştur. Şiirlerinde Mahbûb mahlasını kullanmıştır (Ergun ve Uğur 2002: 97). Dedesi Ahmet Hamdi Efendi'nin evinde doğan Mahbûb Efendi'nin babası Konya'nın ünlü hattatlarından Mustafa Rüştü el-Halvetî'dir. Dedesi de devrin meşhur hattatlarındandır. Torunu Mahbûb Parlakgüneş'in özel mektubunda belirttiğine göre sülaleleri on beş kuşak boyunca belli olup Sultan Melikşah'a kadar ulaşmaktadır (www.turkiyat.selcuk.edu.tr). Mahbûb Efendi, mahallelerinde bulunan sıbyan mektebinde Kuran'ı hatmettikten sonra Selçuk vezirlerinden Celaleddin Karatay tarafından kurulmuş olan medreseye on beş sene kadar devam etmiş ve kıraata son derece önem vermiştir. Farsça bilen kişilerden Tuhfe, Gülistan, Bostan ve Hafız gibi eserleri okumuştur. Atalarından gelen hattatlığa hakkaklığı da ekleyerek özellikle bu iki sanatta zamanın eşsiz ustası olmuştur. Gençliğinde memuriyete heves ederek sırasıyla vilayet yazı işleri kalemi katip ve mümeyyizliğinde Konya Matbaası Müdürlüğünde muharrirliğinde, Konya ve Bozkır A’şâr memurluklarında bulunmuş, geçimini sağlamaya çalışmıştır. Her çeşit yazıyı pek güzel yazan Mahbûb Efendi’nin özellikle Sülüs’ün Celî kısmındaki başarısı anılmaya değerdir. Konya’daki Şerefeddin, Aziziye, Türbe, kısmen Sultan Selim, Dursunoğlu, Dolap ve Kışla camilerindeki yazılarla etraflarındaki kitabe ve nakışlar ekseriyetle Mahbûb Efendi’ye aittir. Isparta camilerinde de bazı yazıları vardır. Kazdığı mühürler de pek nadir ve kıymetli işlerden sayılır (Ergun ve Uğur 2002: 97-98). Otuz beş yaşında başladığı içki alışkanlığı sebebiyle genç denecek bir yaşta elli altı yaşında, 1898 yılında vefat etmiştir. Kabri Konya'nın Şems-i Tebrizî Kabristanı'nda iken burasının 1944 yılında park hâline getirilmesiyle kaybolmuştur (2002: 98; www.turkiyat.selcuk.edu.tr).

 

Divançe teşkil edecek kadar aruz ve hece vezinleriyle yazılmış şiirleri varsa da pek çoğu kayıtsızlık yüzünden kaybolmuştur. Hece ile söylediği nazımlardaki başarısı yüksektir. Edebiyat, musiki, hüsnü hat, hakk (kakmacılık) gibi güzel sanatlarda zamanın ve bulunduğu yerin önde gelen ustalarındandır (2002: 98).

Kaynakça

Ergun, S. N., M. F. Uğur (2002). Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı. (sadeleştiren Hüseyin Ayan). Konya: Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Antunarı Ofset Matbaa.

http://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s1/7.pdf [erişim tarihi: 24.11.2014].

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. HİLAL ERDOĞAN
Yayın Tarihi: 02.12.2014
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Koşma

 

Sitemlenme cânâ bî-vefâ deyü

Sen benim başımın altun tâcısın

Ben seni severim bî-riyâ deyü

Söylersin de yine dubaracısın

 

Ezelden aşkınla yanup kül oldum

Fikr-i hayâlinle sararup soldum

Bakmazsın bir kere hâlime noldum

Ey cafâcû bana kimler acısın

 

Meftunun olaldan ey çeşmi kara

Açıldı sîneme sadhezar yara

Tabibler bulmaz bu derde çâre

Yoksa kim gönlümün sen ilâcısın

 

İştikâdan gönül nedir efkârın

Çekmeli yâr için kahrın agyârın

Nice bir çekilmiz mâdem ki yârin

Mahbûb cemâlinin sen muhtacısın

 

Ergun, S.N., M.F. Uğur (2002). Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı. (sadeleştiren Hüseyin Ayan). Konya: Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Antunarı Ofset Matbaa. 98.

 

Gazel

 

Herkesin dehr içre bir gönlünce muzmer kâmı var

Çarh-ı devvârın dahi her renkte bir eyyâmı var

 

Subh-ı vasla nâil etmezse ne gam leyl-i firâk

Her şebin bir rûzu her rûzun da bir akşamı var

 

Zahidâ kayd etme hayr u şer cezâ a’mâlinin

Levh-i takdir-i ezelde defter-i kassâmı var

 

Neylesün murg-ı dilim her dâma olmazdı şikâr

Çeşm-i sayyâdın siyâh zülfü gibi bir dâmı var

 

Evc-i istignâda ol ankay-meşreb dilberin

Zülfüne dil-beste bî-had âşık-ı nâkâmı var

 

Tendürüst dur böyle kalmaz çarh devr ettikçe dil

Âsiyâb-ı ömrüm elbet dâne-i encâmı var

 

Müdde’i terk eyle sen de hüccet ü i’lâmı hep

Şimdilik kâdî-i aşkın dilde çok ahkâmı var

 

Nice mecbûr olmasın Mahbûb cemâl-i mehveşe

Serde sevdâ-yı cünunun gör acep ibrâmı var

 

Ergun, S.N., M. F. Uğur (2002). Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı. (sadeleştiren Hüseyin Ayan). Konya: Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Antunarı Ofset Matbaa. 101.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Neriman Saryald. 1 Eylül 1929 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2SEYRANÎd. 1835 - ö. 1894Doğum YeriGörüntüle
3AHMED, Ahmed Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ESİRÎ, Mehmetd. 1843 - ö. 1913Doğum YılıGörüntüle
5FASSAL MUSTAFAd. 1843 - ö. 1887Doğum YılıGörüntüle
6İFFET, Mehmed Efendid. 1843 - ö. 1896Doğum YılıGörüntüle
7GALİBÎ, Hacı Âlimd. ? - ö. 1898Ölüm YılıGörüntüle
8MAKBÛLE LEM'ÂN HANIMd. 1865 - ö. 1898Ölüm YılıGörüntüle
9ÜLFETÎ, İsmaild. 1808 - ö. 1898Ölüm YılıGörüntüle
10TIFLÎ, Ahmed Çelebid. ? - ö. 1659-1660MeslekGörüntüle
11HÜSEYİN CANd. ? - ö. 1695-96MeslekGörüntüle
12RIZÂYÎ, Baba Çelebid. ? - ö. 1579MeslekGörüntüle
13HİCABÎd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HAMDİ EFENDİd. 1816 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15KOCA AHMEDd. ? - ö. 1909?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16NASÛHÎd. ? - ö. 1533/34 veya 1536/37Madde AdıGörüntüle
17AZMÎ, Hasan Paşa-zâded. ? - ö. 19. yy.Madde AdıGörüntüle
18AHMED, Hâce-zâde Ahmed Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle