Madde Detay
ADLÎ, III. Mehmed
(d. 974/1566 - ö. 1012/1603)
divan şairi, padişah
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
13. Osmanlı padişahı, III. Murad’ın oğlu, I. Ahmed’in babasıdır. Eğri Fatihi demekle meşhurdur. III. Mehmed’in annesi Safiye Sultan hakkında kaynaklarda verilen bilgiler çelişkilidir. Gökbilgin’e göre (1955: 535) Safiye Sultan Venedik asıllı Cecillia Bafo’dur. Emecen ise (2003: 407) Safiye Sultan’ın Dukakin’deki Rezi köyünde doğduğunu söyleyerek onu Arnavut asıllı olarak gösterir.
III. Mehmed, babasının sancak beyi olduğu Manisa Saruhan’ın Sart ovasında 7 Zilkade 974/26 Mayıs 1566 tarihinde dünyaya geldi (Sâmî 1316: 4210). Bir rivayete göre III. Mehmed’in adını, o sırada Sigetvar seferinde olan dedesi Kanûnî Sultan Süleyman koymuştur (Selânikî 1281: 22). III. Mehmed, Babası III. Murad’ın 1574 tarihindeki cülûsuna kadar Manisa’da yetişti. Bu tarihten sonra ailesi ile birlikte İstanbul’a geldi. III. Mehmed İstanbul’a geldiğinde dokuz yaşlarındaydı. Manisa’daki ilk hocası İbrahim Efendi idi. Daha sonra Hüseyin Efendi, Mehmed Azmi Efendi padişaha hocalık yaptı (Özcan 1989: 471). III. Mehmed’in büyük şehzade ve Safiye Sultan gibi gözde bir hasekinin oğlu olması sebebiyle III. Murad tarafından kendisine çok ihtimam gösterildi. III. Murad’ın şehzadeyi sevindirmek için çoğunlukla, boğazdan 200-300 pare top atışı yaptığı anlatılır (Gökbilgin 1955: 536). Şehzadenin padişah tarafından çok sevildiğinin bir başka örneği ise sünnet düğünüdür. Osmanlı Devleti’nin ve III. Murad şenliklerinin en görkemlisi olarak görülen sünnet düğünü 990/1582 yılının mayıs ayında başlamış ve 55 gün 55 gece sürmüştür. III. Murad şehzadenin sünnet düğünü için hazırlıkları bir sene öncesinden başlatmış, birçok doğu ve batı hükümdarları ve devlet yetkililerini düğüne davet etmişti. Düğüne katılamayan hükümdarlar yerlerine elçilerini göndermişti (Reyhanlı 1983: 55). III. Mehmed’in sünnetinden bir sene sonra hocası Azmi Efendi vefat etti. Bunun üzerine padişah hocalığına Sultan Selim Müderrisi Nevâlî Nasuh Efendi getirildi. III. Mehmed, hocası Nevâlî Nasuh Efendi, Lalası Ali Bey, nişancısı ve 1500’ü aşkın hizmetkârı ile 2 Zilhicce 991/ 17 Aralık 1583 tarihinde Manisa sancağına gitmek için yola çıktı. 12 yıl sancakta kaldı. 5 oğlundan 4’ü burada dünyaya geldi: Selim (993/1585 – 3 Ramazan1005 / 20 Nisan 1597) Mahmud (995/1587) I. Ahmed 12 (Cemazielevvel 998-18 Nisan 1590), I. Mustafa (1000/1591). Bu sancakta doğan oğullarından I. Ahmed ve I. Mustafa daha sonra tahta çıkmıştır. III. Mehmed’in genç yaşta ölen Cihangir (1011/1602) adlı erkek çocuğundan başka altı kızı da oldu (Skilliter 1995: 981). Babasının 4-5 Cemazielevvel 1003 / 15-16 Ocak 1595 gecesi ani ölümü üzerine sancaktan İstanbul’a getirildi. İstanbul’a vardığı Cuma günü adına hutbe okutularak 13. Osmanlı padişahı olarak tahta geçti. III. Mehmed’in tahta geçtiği gece kardeş katliyle ilgili kanun uygulamaya konularak dördü yetişkin geri kalanı çok küçük yaşta 19 şehzade boğularak öldürüldü. III. Mehmed, Fatih tarafından getirilen kardeş katlini uygulayan son padişah olmuştur. III. Murad’ın 27 kızı ve 200 saray ahalisi eski saraya nakledildi, devlet işlerine karışan cüceler ve eğlence erbabı saraydan sürüldü. Yönetimde yer alan kişiler değiştirildi (Solakzâde 1297: 621- 622, Skilliter 1995: 981).
III. Mehmed padişah olduktan sonra ülkede süregelen sorunlarla uğraşmak zorunda kaldı. Babası zamanında başlayan Osmanlı-Avusturya savaşı devam ediyordu. III. Mehmed’in vezirleri Sinan Paşa ve Ferhat Paşa’nın çekişmeleri yüzünden ülkede bazı karışıklıklar baş gösterdi. Bu karışıklıklar İstanbul’da yeniçeri ayaklanmalarına sebep oldu. Safiye Sultan’ın da taraf olduğu bu çekişmeler Estergon Kalesi’nin düşmesine yol açtı. Estergon Kalesi’nin düşmesi üzerine padişaha ordu ile birlikte savaşa gitmesi için baskı yapıldı. Öte yandan yeniçeriler de padişah ordunun başında olmadan savaşa gitmeyeceklerini söylemişti (Emecen 2003: 409). Sinan Paşa’nın ölmesi üzerine Damat İbrahim Paşa’nın vezaretine denk gelen ve tarihimizde Eğri Seferi ve Haçova Meydan Savaşı olarak anılan bu savaşa padişah da katıldı. Savaş 24 Şevval 1004 / 21 Haziran 1596 tarihinde başladı (Uzunçarşılı 1988: 88). Padişah ordunun başında bulunduğu hâlde Eğri Kalesi’ne yürüdü ve kaleyi aldı. III. Mehmed bu nedenle Eğri Fatihi olarak şöhret bulmuştur. Bunun üzerine Eğri Kalesi’nin ellerinden çıktığını öğrenen Avusturya büyük bir ordu hazırladı. Habsburg ordusuyla Haçova ovasında yapılan savaşta III. Mehmed bizzat bulundu. Otağı savaşı takip edecek bir yere kuruldu. Savaş devam ederken Habsburg kuvvetlerine bağlı bir birlik padişahın çadırına çok yaklaştığında Hocazade’nin telkinleriyle padişah sancak altındaki yerini terk etmemiş bu durum askere moral vermişti. Üzerinde peygamberin hırkası ve elinde kılıcı olan padişahı sancak altında gören askerler toparlanarak düşman kuvvetlerini yendiler (Ahmed Rıfat 1300: 194, Emecen 1996: 546).
Savaştan dönen padişah savaşta yararlılıklar gösteren Cığalı-zâde’yi sadrazamlığa getirdi. Ancak Cığalı-zâde Sinan Paşa’nın Kırım hanı Gazi Girây Han’ı azletmesi ve savaşın ertesi günü askeri birlikleri yoklatması gibi olaylar, sonraları Celâlî isyanlarının başlamasına sebep oldu. Anadolu’da Celâlî isyanları sürerken bu karışıklıktan yararlanmaya çalışan Safeviler, kaybettikleri toprakları almak için 13 yıl süren Ferhat Paşa Antlaşması’nı bozdu. İran, Osmanlı devletine 25 Ağustos 1603 yılında savaş açtı. Şah Abbas Tebriz ve Revan'ı tekrar aldı. Savaş devam ederken III. Mehmed, 16 Receb 1012 / 20 Aralık 1603 tarihinde 38 yaşında vefat etti. Ayasofya’da türbesine defnedildi. Yerine oğlu I. Ahmed tahta çıktı.
Biyografik kaynaklarda III. Mehmed, zayıf iradeli ve çabuk tesir altında kalan bir kişi olarak anlatılır. Sakin yaradılışı ve kararsız kişiliği Safiye Sultan’ın padişah üzerinde son derece etkin olmasına fırsat vermiştir. III. Mehmed aynı zamanda vehimli bir yaradılışa sahipti. Peçevî Tarihi'ne göre (İbrahim Peçevi 1283: 281) Büyük oğlu Şehzade Mahmud’un bir şeyh vasıtasıyla padişaha tılsım yaptırmasını haber alması üzerine şehzadenin öldürülmesi ve şehzadenin annesi ve cariyelerini denize attırması onun evhamlı kişiliğine bir delil sayılabilir. III. Mehmed’in son derece zühd ve takva sahibi bir kişi olduğu, içki içenler hakkında şiddetli cezalar verdiği ve devrinde bütün meyhaneleri kapattığı da bildirilir (Sâmi 1300: 4211). Mehmed Süreyya’ya göre (1996: 23) Güzel ahlaklı, yumuşak, cömert, dindar, her zaman cemaatle namaz kılmayı isteyen , peygamberin adı anılınca ayağa kalkmayı adet edinmiş biriydi.
Kendisini gören bazı yabancı gözlemciler onu kısa boylu, şişman, açık tenli, hantal görünüşlü, kara sakallı olarak tarif eder. Avdan hoşlandığı, ok yapımında usta olduğu, daima kılıç ve yay ile gezdiği belirtilir.
Tâlikî-zâde, Selânîkî, Mustafa Âlî, Hoca Sadeddin gibi tarihçilerle; Nev’î ve Bâkî gibi şairler, saltanatı döneminde yaşamıştır. III. Mehmed edebiyatı seven, kendine sunulan edebi eserleri ilgiyle karşılayan bir padişahtı (Emecen 2003: 412). Aynı zamanda şiir yazan 21 Osmanlı padişahından ve 27 hanedan üyesinden biridir. III. Mehmed’in kullandığı mahlas hakkında kaynaklarda verilen bilgiler ihtilaflıdır. Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları (İsen vd. 2012: 147), Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977: 39), Türk Ansiklopedisi (1984: 394) mahlası Adnî olarak gösterilir. Türk Dünyası ve Edebiyatçıları Ansiklopedisi’nde (2002:117) mahlası Adlî veya Adnî olarak verilir. Diğer biyografik kaynaklarda Adlî mahlasıyla anılmıştır. Divanı yoktur. Orta dereceli bir şairdir.
Kaynakça
Ahmed Rif'at (1300). Lugat-i Târihiyye ve Coğrâfiyye. C. 6. İstanbul: Mahmud Bey Matbaası.
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Arslan, Mehmet (hzl.) (2010). Tayyâr-zâde Atâ Osmanlı Saray Tarihi Tarih-i Enderûn. C. 4-5. İstanbul: Kitabevi.
Ekinci Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvansarâyî. Vefâyât-ı Ayvansarâyî. İstanbul: Buhara Yay. 213.
Emecen, Feridun (1996). “Haçova Meydan Savaşı” İslâm Ansiklopedisi. C.14. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 546-547.
Emecen, Feridun (2003). “Mehmed III” İslâm Ansiklopedisi. C. 28. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 407-413.
Gibb, E. J. Wilkinson (1999). Osmanlı Şiir Tarihi, A History of Ottoman Poetry. çev. Ali Çavuşoğlu. C. III. Ankara: Akçağ Yay.
Gökbilgin, M. Tayyib (1955). “III. Mehmed” İslâm Ansiklopedisi. C.7. İstanbul: MEB Yay. 535-547.
İbrahim Peçevî (1283). Târih-i Peçevî. C. 2. İstanbul: Matbaa-i Âmire.
İpekten, Haluk, Mustafa İsen, RecepToparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.
İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan veTuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay.
Mustafa Selânikî (1281). Târih-i Selânikî. C. 2. İstanbul: Matbaa-i Âmire.
Özcan, Abdulkadir (hzl.) (1989). Nevizâde Atâyi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Hadâiku’l-Hakayık fî Tekmiletü’ş-Şakâyık. İstanbul: Çağrı Yay.
Reyhanlı, Tülay (1983). İngiliz Gezginlerine Göre XVI. Yüzyılda İstanbul’da Hayat 1582-1599. İstanbul: KTB Yay.
Skilliter, S. A. (1995). “Mehemmed III”. The Encylopaedia Of Islam (New Edition). Volume VI. Leiden: E. J. Brill. 981-982.
Solak-zâde Mehmed Hemdemi Efendi (1297). Solak-zâde Târihi. İstanbul: Mahmud Bey Matbaası.
Şemseddin Sâmî (1316). Kâmûsü'l-A’lâm. C. 6. İstanbul: Mihran Matbaası.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Türk Ansiklopedisi (1984). “Adnî”. C. XXIII. Ankara: MEB Yay. 394.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). “Adnî”. C.I. İstanbul: Dergâh Yay. 39.
Türk Dünyası ve Edebiyatçıları Ansiklopedisi (2002) : “Adlî” C.I. Ankara: AKM. Yay. 117.
Uzunçarşılı, İsmâil Hakkı (1988). Osmanlı Tarihi. C. 3. Ankara: TTK Yay.
Zavotçu, Gencay (hzl.) (2009).Rıza Tezkiresi(İnceleme-Metin). İstanbul: Sahhaflar Kitap Sarayı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. FİLİZ KILIÇYayın Tarihi: 02.06.2014Güncelleme Tarihi: 13.12.2020Eserlerinden Örnekler
Yok durur zulme rızâmuz adle biz mâ’illerüz
Gözlerüz Hakk’un rızâsın emrine kâ’illerüz
Ârifüz âyîne-i âlem-nümâdur gönlümüz
Rûzgârun cünbişinden sanmayın gâfillerüz
Hükm-i Mevlâya mutî’iz fârigiz tedbîrden
Biz tevekkül ehliyüz takdîrine kâ’illerüz
Gönlümüz kuhl-i Sıfâhânı alur mı aynına
Tûtiyâ-yı gerd-i râh-ı dilbere mâ’illerüz
Pûte-i aşk içre Adnî kâl idelden kalbimüz
Gıll u gışdan hâliyüz âlemde sâfî-dillerüz
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 147.)
Kıt’a
Zülfünün zencîrine kul eyledin şâhım beni
Kullugundan kılmasın âzâd Allahım beni
Cevr-i dilber ta’n-ı düşmen sûz-ı firkat za’f-ı dil
Dürlü dürlü dert için yaratmış Allahım beni
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 148.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.06.2014Güncelleme Tarihi: 13.12.2020Eserlerinden Örnekler
Yok durur zulme rızâmuz adle biz mâ’illerüz
Gözlerüz Hakk’un rızâsın emrine kâ’illerüz
Ârifüz âyîne-i âlem-nümâdur gönlümüz
Rûzgârun cünbişinden sanmayın gâfillerüz
Hükm-i Mevlâya mutî’iz fârigiz tedbîrden
Biz tevekkül ehliyüz takdîrine kâ’illerüz
Gönlümüz kuhl-i Sıfâhânı alur mı aynına
Tûtiyâ-yı gerd-i râh-ı dilbere mâ’illerüz
Pûte-i aşk içre Adnî kâl idelden kalbimüz
Gıll u gışdan hâliyüz âlemde sâfî-dillerüz
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 147.)
Kıt’a
Zülfünün zencîrine kul eyledin şâhım beni
Kullugundan kılmasın âzâd Allahım beni
Cevr-i dilber ta’n-ı düşmen sûz-ı firkat za’f-ı dil
Dürlü dürlü dert için yaratmış Allahım beni
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 148.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 13.12.2020Eserlerinden Örnekler
Yok durur zulme rızâmuz adle biz mâ’illerüz
Gözlerüz Hakk’un rızâsın emrine kâ’illerüz
Ârifüz âyîne-i âlem-nümâdur gönlümüz
Rûzgârun cünbişinden sanmayın gâfillerüz
Hükm-i Mevlâya mutî’iz fârigiz tedbîrden
Biz tevekkül ehliyüz takdîrine kâ’illerüz
Gönlümüz kuhl-i Sıfâhânı alur mı aynına
Tûtiyâ-yı gerd-i râh-ı dilbere mâ’illerüz
Pûte-i aşk içre Adnî kâl idelden kalbimüz
Gıll u gışdan hâliyüz âlemde sâfî-dillerüz
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 147.)
Kıt’a
Zülfünün zencîrine kul eyledin şâhım beni
Kullugundan kılmasın âzâd Allahım beni
Cevr-i dilber ta’n-ı düşmen sûz-ı firkat za’f-ı dil
Dürlü dürlü dert için yaratmış Allahım beni
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 148.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Yok durur zulme rızâmuz adle biz mâ’illerüz
Gözlerüz Hakk’un rızâsın emrine kâ’illerüz
Ârifüz âyîne-i âlem-nümâdur gönlümüz
Rûzgârun cünbişinden sanmayın gâfillerüz
Hükm-i Mevlâya mutî’iz fârigiz tedbîrden
Biz tevekkül ehliyüz takdîrine kâ’illerüz
Gönlümüz kuhl-i Sıfâhânı alur mı aynına
Tûtiyâ-yı gerd-i râh-ı dilbere mâ’illerüz
Pûte-i aşk içre Adnî kâl idelden kalbimüz
Gıll u gışdan hâliyüz âlemde sâfî-dillerüz
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 147.)
Kıt’a
Zülfünün zencîrine kul eyledin şâhım beni
Kullugundan kılmasın âzâd Allahım beni
Cevr-i dilber ta’n-ı düşmen sûz-ı firkat za’f-ı dil
Dürlü dürlü dert için yaratmış Allahım beni
(İsen Mustafa, Ali Fuat Bilkan ve Tuba Işınsu Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. Ankara: Kapı Yay. 148.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Mehmet Müfit | d. 25 Kasım 1952 - ö. 20 Kasım 2016 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Eşref | d. 1847 - ö. 22 Mayıs 1912 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Fahrettin Koyuncu | d. 30 Haziran 1965 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | DERVÎŞ PAŞA | d. 1560? - ö. 1603 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
5 | KÂMİLÎ, Şeyh Ali Kâmilî Efendi | d. ? - ö. 1603 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | Yusuf Kamil Paşa | d. 1808 - ö. 11 Teşrinievvel (Ekim) 1876 | Meslek | Görüntüle |
8 | Ali Paşa | d. 5 Mart 1814 - ö. 7 Eylül 1871 | Meslek | Görüntüle |
9 | İbn Kemâl, Kemâlpaşa-zâde | d. 1469 - ö. 1534 | Meslek | Görüntüle |
10 | VİSÂLÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | SİPÂHÎ | d. ? - ö. 1605 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | FÜRÛĞÎ | d. ? - ö. 1614/15 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | HASAN, Mu‘îd Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1615-16 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | ÂSIM, Çeribaşı-zâde Mustafa Âsım Efendi | d. 1858 - ö. 1919 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | ÜLFETÎ, Mehmed Halife | d. ? - ö. 1665 | Madde Adı | Görüntüle |