Madde Detay
MUHLİS, Es'ad Muhlis Paşa
(d. 1194/1780 - ö. 1267/1851)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1194/1780 yılında Ayaş'ta doğdu. Tam adı Es'ad Mehmed Muhlis Paşa'dır. Bayrâmiye-Melâmiye büyüklerinden Ayaşlı Şeyh Bünyâmin ahfadından Ayaş müftüsü Hasan Efendi'nin oğludur. Medrese öğrenimini tamamladıktan sonra Ayaş Voyvodalığı'na tayin edilen Es'ad Muhlis'e bir süre sonra silahşörlük payesi verildi. 1806 yılında kapıcıbaşı oldu. Ardından İstanbul'a çağrıldı, burada bazı devlet büyükleriyle tanıştı ve ikinci mirahur oldu. 1818 yılında humbaracıbaşı, 1821 yılında başbakı kulu oldu. Dramalı Hasan Paşa'dan kalan malların tahririne memur edildi ve Drama'ya gönderildi. Vazifesini güzel bir şekilde yerine getirdiği Sultan Mahmûd'un malumu olunca 1825'te Edirne'de oturmak üzere vezaret rütbesiyle Çirmen mutasarrıflığına ve 1827'de ordu-yı hümayun memurluğuna tayin edildi. 1828 yılında vezirliği kaldırılıp Dimetoka'ya sürüldü. Aynı yıl Adana, 1829'da Konya valisi oldu. 1831 yılında Osmanlı-Rus harbinin ardından bölgeyi iyi tanıdığı için Erzurum valiliğine getirildi. Kendisine vezirlik rütbesine ek olarak fevkalade zamanlarda Erzurum valilerine verilen Şark Seraskerliği unvanı da verildi. 1836'da yeni kurulan Erzurum Redîf-i Mansûre müşirliğine getirildi. Erzurum'u yeniden imar ve tahkim eden Es'ad Paşa 1838'de valilik görevinden ayrıldı. Mart 1839'da Şûrâ-yı Bâb-ı Âlî'ye üye seçildi. Şura başkanı Kölemen Dâvud Paşa'nın baskısı yüzünden onunla geçinemeyip bu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Temmuz 1839'da Gelibolu sancağı ilhakıyla Bahr-i Sefîd muhafızlığına, aynı yıl eylülünde Sivas valiliğine, Eylül 1840'ta Haleb, 1842'de Sayda valiliğine atandı. Üç yıl sonra Bursa'da ikamete memur edildi. 20 gün sonra affedilerek 1845'te ikinci defa Erzurum valisi oldu. Erzurum'da Tanzimat'ın uygulanmasından doğan karışıklıkları önlemeye çalışan Es'ad Paşa bir yıl sonra azledildi. 1846'da tekrar Sivas, aynı yıl Musul valiliklerine getirildi. Musul valisi iken Bedirhânî Bey isyanını bastırmakta gösterdiği başarı ile dikkati çekti. Son olarak 1847 yılında Diyarbakır valiliğine tayin edildi ve bu görevde iken mübtela olduğu akciğer iltihabından 1267/1851 yılında orada vefat etti. O zamanlar 18 yaşında olan oğlu Nusret Bey'in yazdığı tarih manzumesi mezar taşına nakşolundu.
Oğullarından 1854 yılında vefat eden Nusret Mehmed Bey şair; Viyana sefiri iken intihar eden Sa'dullah Paşa devlet adamı, edip ve şairdi. Ayrıca Sa'id Bey adlı bir oğlu daha vardır.
Es'ad Muhlis Paşa'nın bilinen tek eseri Dîvân'ıdır. 47 sayfa hâlinde 1268 yılında talik yazıyla taşbaskı olarak basılmıştır. Baş kısmında Paşa'nın terceme-i hâli vardır. Dîvân'da 1 kaside, 53 gazel, 20 kıt'a, 1 muhammes, 2 murabba', 2 tahmis, 1 müstezad, 7 tarih, 1 nazm, 1 matla', 7 ferd yer almaktadır.
Ayaşlı Müftü-zâde diye tanınan Es'ad Paşa ustaca şiirler yazmış bir şairdir. Bilgin, erdemli, vakarlı, iffetli fakat sert biraz da gurur ve azamete sahip bir kişiliği vardı. Dîvân'daki terceme-i hâlinde "Edîb ve vakûr ve sıdk u istikâmet-i sahîha ile ma'lûm ve meşhûr ve bilâ-mûcib kimesneyi incitmek ve ızrâr etmek gibi hiçbir gûne sû'-i ef'âl ve harekâtı vukû'a gelmemiş idügi elsine-i nâsda mezkûrdur." (Es'ad Muhlis Paşa 1268: 5.) şeklinde tanıtılmaktadır. Fatîn de "Dirâyeti müsellem bir müşîr-i sütûde-şiyem olup umûr-ı me'mûresinde hüsn-i muvaffakiyetle devletde sît ü şöhret kazanmış" (1271: 372) şeklinde görüşlerini ifade etmektedir. Aynı zamanda çok iyi bir hattattır, talik yazıda ustadır. Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi, Üç Şerefeli Câmi, Bünyâmin Ayâşî Câmii ve Münevver Ayaşlı özel kolleksiyonunda bulunan hat örnekleri daha ziyade ta'lîk, celî-ta'lîk ve celî-sülüs tarzındadır. Ankara Ayaş'ta Bünyâmin Ayâşî Dergahı Camii'ndeki yazıları 1809-1811 yıllarına ait ilk dönem eserlerinden kabul edilmektedir. Daha sonraki yıllara ait eserlerinde mevcut harf ve kompozisyon güzelliğine bakılırsa çeşitli kademelerde devam eden devlet görevleri sırasında yazıya ara vermeden devam ettiği ve şiirden çok hatla meşgul olduğu anlaşılır. Gerek memleketi olan Ayaş'ta gerekse resmi görevle bulunduğu yerlerde nazmı da kendisine ait olmak üzere pek çok çeşme, sebil ve bina kitabesinde onun imzası bulunmaktadır. Erzurum'da kendi adıyla anılan ve minaresinin güzelliğiyle dikkati çeken camiyi de buradaki valiliği sırasında yaptırmıştır. Bazıları gerçek, bazıları uydurma hakkında bir çok latifeler bulunmakta ve devrin kibarları arasında bu latifeler dilden dile dolaşmaktaydı. İnal, bunlardan bazılarını anlatmaktadır (1988: 975-976). Başkaca şiirleri olduğu biliniyorsa da bunların hepsi bulunup yayımlanamamıştır. Şiirlerinin bir kısmının toplanıp yayımlandığı küçük taşbaskı Dîvân'ında 11 farklı nazım şekliyle yazılmış manzumeler vardır ki bunlar değerlendirildiğinde Es'ad Muhlis Paşa'nın devrinin önde gelen şairlerinden olduğu kanaatine varılabilir.
Kaynakça
Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C.II. İstanbul.
Es'ad Mehmed Efendi. Bağçe-i Safâ-Endûz. Süleymaniye Kütüphanesi, Es'ad Efendi No: 4040. 83b.
Es'ad Muhlis Paşa (1268). Dîvânçe-i Es'ad Paşa. Taşbaskı. İstanbul.
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.
Gövsa, İbrahim Alaeddin (1945). Türk Meşhurları Ansiklopedisi. İstanbul.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ'ilî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Şahin, Kamil - M. Hüsrev Subaşı (1995). "Es'ad Muhlis Paşa". İslam Ansiklopedisi. C. XI. İstanbul. TDV Yay. 350.
Şemseddîn Sâmî (1306). Kâmûsü'l‑A‘lâm. C. II. İstanbul.
Ünver, N. (2003). "Es'ad Muhlis Paşa". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. III. Ankara: AKM Yay. 425, 426.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 13.06.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Rakîbe lutf edersin her zamân cevrin banadır hep
Gel insâf eyle cânâ böyle şeyler nâ-becâdır hep
İnanmam kim dese ben mihribân var dil-rübâlarda
Niçe hûbâna dil verdim ki kâfir-mâcerâdır hep
Felek mahv etmiş âsâr-ı vefâyı tab‘-ı âlemden
Güzeller hakkına bîhûde derler bî-vefâdır hep
Bilirken ittihâd-ı hüsn ü aşkı gayretin yok mu
Bana etdikleri âzârı ağyârın sanadır hep
Hezâr efsûs kim ömrümde ey meh görmedim lutfun
Ne mihnetler emekler çekdim aşkında hebâdır hep
Çıkar at sen de zâhid bu riyâyı hâne-i dilden
Seni matrûd-ı bezm-i i'tibâr eden riyâdır hep
Varup ol şûha Muhlis infi'âlinden su'âl etdim
Cevâbın gamze-i pür-gûdan aldım mâ-mezâdır hep
Gazel
Hicrinle ten ol mertebe bî-tâb u tüvândır
Sensiz bana cânım dahi bir bâr-ı girândır
Dil gevher-i aşka dediler kân u mekândır
Ammâ ne güherdir o nihân içre nihândır
Meh gayret-i hurşîd-i cemâlin ile pûyân
Mihr ise hayâl-i meh-i rûyunla devândır
Ol âfet-i cân cânıma cân katmağa gelmiş
Billâh o âfet dediğim rûh-ı revândır
Fikr eyle ki cû gibi güzer etmede ömrün
Ko gafleti gençlik dediğin bâd-ı vezândır
Bir yekke-süvârım ki güzer-gâh-ı belâda
Mecnûn-ı melâmet-zede bu yolda yayandır
Muhlis yatarım bir gece sende diyerekden
Aldar yatur ol şûh beni hayli zamândır
(Es'ad Muhlis Paşa (1268). Dîvânçe-i Es'ad Paşa. Taşbaskı. İstanbul. 9, 15.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 13.06.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Rakîbe lutf edersin her zamân cevrin banadır hep
Gel insâf eyle cânâ böyle şeyler nâ-becâdır hep
İnanmam kim dese ben mihribân var dil-rübâlarda
Niçe hûbâna dil verdim ki kâfir-mâcerâdır hep
Felek mahv etmiş âsâr-ı vefâyı tab‘-ı âlemden
Güzeller hakkına bîhûde derler bî-vefâdır hep
Bilirken ittihâd-ı hüsn ü aşkı gayretin yok mu
Bana etdikleri âzârı ağyârın sanadır hep
Hezâr efsûs kim ömrümde ey meh görmedim lutfun
Ne mihnetler emekler çekdim aşkında hebâdır hep
Çıkar at sen de zâhid bu riyâyı hâne-i dilden
Seni matrûd-ı bezm-i i'tibâr eden riyâdır hep
Varup ol şûha Muhlis infi'âlinden su'âl etdim
Cevâbın gamze-i pür-gûdan aldım mâ-mezâdır hep
Gazel
Hicrinle ten ol mertebe bî-tâb u tüvândır
Sensiz bana cânım dahi bir bâr-ı girândır
Dil gevher-i aşka dediler kân u mekândır
Ammâ ne güherdir o nihân içre nihândır
Meh gayret-i hurşîd-i cemâlin ile pûyân
Mihr ise hayâl-i meh-i rûyunla devândır
Ol âfet-i cân cânıma cân katmağa gelmiş
Billâh o âfet dediğim rûh-ı revândır
Fikr eyle ki cû gibi güzer etmede ömrün
Ko gafleti gençlik dediğin bâd-ı vezândır
Bir yekke-süvârım ki güzer-gâh-ı belâda
Mecnûn-ı melâmet-zede bu yolda yayandır
Muhlis yatarım bir gece sende diyerekden
Aldar yatur ol şûh beni hayli zamândır
(Es'ad Muhlis Paşa (1268). Dîvânçe-i Es'ad Paşa. Taşbaskı. İstanbul. 9, 15.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Rakîbe lutf edersin her zamân cevrin banadır hep
Gel insâf eyle cânâ böyle şeyler nâ-becâdır hep
İnanmam kim dese ben mihribân var dil-rübâlarda
Niçe hûbâna dil verdim ki kâfir-mâcerâdır hep
Felek mahv etmiş âsâr-ı vefâyı tab‘-ı âlemden
Güzeller hakkına bîhûde derler bî-vefâdır hep
Bilirken ittihâd-ı hüsn ü aşkı gayretin yok mu
Bana etdikleri âzârı ağyârın sanadır hep
Hezâr efsûs kim ömrümde ey meh görmedim lutfun
Ne mihnetler emekler çekdim aşkında hebâdır hep
Çıkar at sen de zâhid bu riyâyı hâne-i dilden
Seni matrûd-ı bezm-i i'tibâr eden riyâdır hep
Varup ol şûha Muhlis infi'âlinden su'âl etdim
Cevâbın gamze-i pür-gûdan aldım mâ-mezâdır hep
Gazel
Hicrinle ten ol mertebe bî-tâb u tüvândır
Sensiz bana cânım dahi bir bâr-ı girândır
Dil gevher-i aşka dediler kân u mekândır
Ammâ ne güherdir o nihân içre nihândır
Meh gayret-i hurşîd-i cemâlin ile pûyân
Mihr ise hayâl-i meh-i rûyunla devândır
Ol âfet-i cân cânıma cân katmağa gelmiş
Billâh o âfet dediğim rûh-ı revândır
Fikr eyle ki cû gibi güzer etmede ömrün
Ko gafleti gençlik dediğin bâd-ı vezândır
Bir yekke-süvârım ki güzer-gâh-ı belâda
Mecnûn-ı melâmet-zede bu yolda yayandır
Muhlis yatarım bir gece sende diyerekden
Aldar yatur ol şûh beni hayli zamândır
(Es'ad Muhlis Paşa (1268). Dîvânçe-i Es'ad Paşa. Taşbaskı. İstanbul. 9, 15.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Rakîbe lutf edersin her zamân cevrin banadır hep
Gel insâf eyle cânâ böyle şeyler nâ-becâdır hep
İnanmam kim dese ben mihribân var dil-rübâlarda
Niçe hûbâna dil verdim ki kâfir-mâcerâdır hep
Felek mahv etmiş âsâr-ı vefâyı tab‘-ı âlemden
Güzeller hakkına bîhûde derler bî-vefâdır hep
Bilirken ittihâd-ı hüsn ü aşkı gayretin yok mu
Bana etdikleri âzârı ağyârın sanadır hep
Hezâr efsûs kim ömrümde ey meh görmedim lutfun
Ne mihnetler emekler çekdim aşkında hebâdır hep
Çıkar at sen de zâhid bu riyâyı hâne-i dilden
Seni matrûd-ı bezm-i i'tibâr eden riyâdır hep
Varup ol şûha Muhlis infi'âlinden su'âl etdim
Cevâbın gamze-i pür-gûdan aldım mâ-mezâdır hep
Gazel
Hicrinle ten ol mertebe bî-tâb u tüvândır
Sensiz bana cânım dahi bir bâr-ı girândır
Dil gevher-i aşka dediler kân u mekândır
Ammâ ne güherdir o nihân içre nihândır
Meh gayret-i hurşîd-i cemâlin ile pûyân
Mihr ise hayâl-i meh-i rûyunla devândır
Ol âfet-i cân cânıma cân katmağa gelmiş
Billâh o âfet dediğim rûh-ı revândır
Fikr eyle ki cû gibi güzer etmede ömrün
Ko gafleti gençlik dediğin bâd-ı vezândır
Bir yekke-süvârım ki güzer-gâh-ı belâda
Mecnûn-ı melâmet-zede bu yolda yayandır
Muhlis yatarım bir gece sende diyerekden
Aldar yatur ol şûh beni hayli zamândır
(Es'ad Muhlis Paşa (1268). Dîvânçe-i Es'ad Paşa. Taşbaskı. İstanbul. 9, 15.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ALİHAN NİNE, Ayşe | d. 1865 - ö. 1950 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | KENZÎ, Ayaşlı Kenzî, Kenzî-i Rumî, Hasan | d. 1607 - ö. 1680 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ZEYCÂNÎ, Süleyman | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SÂLİK, Kâzım Ağa | d. 1780-81 - ö. 1842-43 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HAYRÎ, Hayreddîn Lâmî Efendi | d. 1780-81 - ö. 1851 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MES'ÛD | d. 1780? - ö. 1873 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HÂKİM, Dâvud Paşa | d. 1774 - ö. 1851 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KELÎM, Mehmed Kelîm Efendi | d. ? - ö. 1851 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HAYRÎ, Hayreddîn Lâmî Efendi | d. 1780-81 - ö. 1851 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Sadık Rıfat Paşa | d. 28 Ekim 1807 - ö. 12 Şubat 1857 | Meslek | Görüntüle |
11 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Meslek | Görüntüle |
12 | GÂLİB, Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1763 - ö. 1829 | Meslek | Görüntüle |
13 | VECDÎ, Hoca Vecdî, Bengalli | d. ? - ö. 1830 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | FÂ'İK, Mehmed Fâ'ik | d. 1824 - ö. 1846 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İZZET, Mehmed Efendi | d. 1836 - ö. 25 Haziran 1912 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SÂ'İB EFENDİ, Sâmil Efendi Hemşîre-zâdesi | d. ? - ö. 1854 ds. | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ÂRİF ABDAL | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |