Hüseyin Siret Özsever

H. Siret; Ömer Senih
(d. Mart 1872 / ö. 27 Şubat 1959)
Şair
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Hamdullah olan şair, 1872 yılının Mart ayında İstanbul Küçükbebek’te doğar (İnal 2002: 2177). Soyu, babaannesi tarafından Şehsüvar Hamdullah Paşa’ya kadar uzanan şairin babası Zaptiye Nezâreti mektupçularından Süleyman Mazhar Bey, annesi Çerkes Fatma İclâl Hanım’dır. Üç yaşında babasını kaybeden şairin bir ablası, bir de üvey erkek kardeşi vardır (Karataş 2011: 21). İlköğrenimini, Şehzadebaşı’ndaki Taş Mektep ve Aksaray’daki Medrese-yi Hayriye’de tamamlar. Daha sonra Mekteb-i Mülkiye-i Şahâne’ye başlar, idadî kısmını bitirir ancak âlî kısmına geçtiğinde zatürreye yakalandığı için okuldan ayrılır. Mülkiye’deki öğrenciliği sırasında Ali Ferruh, Abdülhalim Memduh, Ahmed Reşit (Rey), Süleyman Nesib, İbnülemin Mahmut Kemal (İnal), Asım Paşazade İrfan, Ali Kemal ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) gibi isimler başta olmak üzere pek çok arkadaş edinir. İyileştikten sonra Kadıköy’deki Frerler Mektebi’ne devam eder, iki yıl Fransızca öğrenimi görür. Ancak buradaki öğrenimini de tamamlayamaz; eğitim hayatı böylece sona erer. 1895 yılında bir süre Hariciye Nezareti Mektubî Kalemi’nde maaşsız olarak çalışır. Kısa süre sonra ‘yüz elli kuruş’ maaş ile Nafia Nezareti Tercüme Kalemi’nde işe başlar.

Mevcut rejimin karşısında yer alan şairin, 1898 yılında saraya giden bir jurnal yüzünden evi aranır. Tevfik Fikret ile birlikte tutuklanır ve üç günün sonunda serbest bırakılırlar. Bu olaydan sonra şairin Abdülhamid karşıtı muhalif tutumu artar.

İngilizlerin Afrika’da Boerler (Bauer) ile girdikleri Transval Savaşı dolayısıyla aralarında Tevfik Fikret, İsmail Safa, Ubeydullah Efendi’nin bulunduğu bir kısım aydın, 1900 yılında İngiltere’yi destekleme beyannamesi hazırlarlar. Bu beyanname dolayısıyla Hüseyin Siret, İsmail Safa ve Ubeydullah Efendi sürgün edilirler (Enginün 2007: 84). Hüseyin Siret, Malatya’nın Hısnımansur (Adıyaman) kazası Tahrirat Kâtipliği'ne tayin edilir (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1990: 219).

İlk evliliğinden Hüceste isimli bir kızı olur. Ailesini İstanbul’da bırakan şair için sürgün hayatı zorluk içinde geçerken bir de genç eşinin veremden vefat ettiği haberini alınca Hısnımansur (Adıyaman)’da geçirdiği bir buçuk yılın sonunda eski Amasya Mebusu İsmail Hakkı Bey’in yardımıyla Mersin’e, oradan İngiliz Konsolosluğu'nun desteğiyle İskenderiye’ye kaçar. Bir süre Kahire’de kaldıktan sonra 1901 yılında gizlice Paris’e kaçar. 1902 yılında, II. Abdülhamid’e düzenlenen bir suikasta katılmış olmak iddiasıyla idama mahkûm edildiğinden (Tuncer, 1998: 339) 1908 yılına kadar Paris’te kalır ve burada Jön Türkler ile buluşur. 1906 yılında Jön Türkler ikiye bölünür: Prens Sabahaddin, Fazlı, İsmail Kemal, Nihat Reşat, Dr. Rıfat, Miralay Zeki, Dr. Sabri, Hüseyin Tosun, Milaslı Murat ve Hüseyin Sîret “Teşebbüs-i Şahsî ve Adem-i Merkeziyet” cemiyetini kurarlar (Karataş 2011: 40-41).

II. Meşrutiyet’in ilanıyla İstanbul’a dönen şair, ikinci evliliğini mabeyn müşiri Sait Paşa'nın kızı Yegâne Hanım ile gerçekleştirir. Bu evliliğinden Emine Reyan (1911) ve Mehmet Şehsüvar (1912) adında iki çocuğu olur. 1913 yılında Yegâne Hanım’ın isteği üzerine evlilikleri sona erer.

İttihatçıların kendisine kötülük yapmasından korkan şair 1913 yılında yeniden yurt dışına kaçar ve 1920 yılına kadar yurt dışında yaşamak zorunda kalır. Nigarîn Hanım ile üçüncü evliliğini yapar, bu evlilikten Mübin (1922) adlı bir oğlu olur. Bu sırada, Darüşşafaka ve Alman Mektebi’nde edebiyat öğretmenliği yapmaktadır.

27 Şubat 1959 tarihinde 87 yaşında iken İstanbul’da vefat eder. Beşiktaş’taki Yahya Efendi Kabristanı’na defnedilmiştir (Çıkla 2009: 15).

Hüseyin Siret’in şiire yönelmesinde Rıza Tevfik ve Recaizade Mahmut Ekrem’in etkisi büyüktür. Rıza Tevfik için “sen benim ilk üstâd-ı şi’rimsin.” (Uçman 2003: 169) der (Karataş 2011: 67). İlk şiir denemeleri, Mekteb dergisinde yayımlanır. Bu dergide dört şiir, bir hikâyesi bulunur; "Adadan Avdet" adını taşıyan hikâyesi şairin bu türde ilk ve son eseridir. Malûmat dergisinde üç şiir, bir mensûresi yayımlanır. Bu iki dergide çıkan şiirleri, Divan şiiri tarzındadır.

1896 yılından itibaren Servet-i Fünun dergisinde yazmaya başlar. Dergide otuz üç şiiri yayımlanır, bunlardan biri mensur şiirdir (Karataş 2011: 71). Servet-i Fünûn’daki ilk yazılarında “H. Sîret” imzasını kullanır. İlk on beş şiirinde “Sîret”, sekiz şiirinde “Hüseyin Sîret” imzası bulunur; Adıyaman’da sürgünde iken “Ömer Senih” imzasıyla şiirler yayımlar. Tevfik Fikret, ‘H.’nın ‘Hamdullah’ adının kısaltması olduğunu öğrenir ve beğenmez, ön adının ‘Hüseyin’ olmasını ister. Böylece Fikret’in tavsiyesi üzerine adı ‘Hüseyin Siret’ olarak değişir.

Maarif dergisinde toplam on yedi şiiri çıkmıştır. İrtikâ dergisinde ise on şiiri yayımlanır. Osmanlı gazetesinde “Anadolu Mektupları” adı altında üç yazısı, iki şiiri yayımlanır (Karataş 2011: 72). Şûra-yı Ümmet gazetesinde dört şiiri, “Anadolu Mektupları” adı altında iki yazısı, iki de dil ve edebiyat yazısı yayımlanır. Şebâb, Şair Nedim ve Yarın dergilerinde de şiirleri bulunmaktadır.

Servet-i Fünun şairleri gibi Siret de, Tevfik Fikret ve Cenap Şehabettin’i örnek almış, onların Türk şiirine getirdiği yenilikleri benimsemiştir. ‘Sanat için sanat’ anlayışıyla şiirler yazan Siret, politikayla yakından ilgilenmesine karşın şiirlerinde bireysel temalara yönelmiştir. Eserlerinde aşk, kadın, sevgi, aile, gurbet, özlem, doğa temalarına ağırlık verir. Ona göre şiir, duygu ve hayal demektir. Şiirlerinde sürekli bir hüzün sezilir, bu durum hem kişiliğinden hem de yaşadığı ıstıraplı hayatın etkisindendir. Dil ve anlatım bakımından Servet-i Fünun şiirinin özelliklerini yansıtan ilk şiirlerinde, kelime oyunları ve süslü deyişler görülür. Servet-i Fünun neslinin genel karakteristik özelliklerini Sîret’te görmek mümkündür: geceyi gündüze tercih edişi, neredeyse gündüzden nefret edişi, güzellikte ve gerçekte biraz müphemiyet ve biraz gölge araması, gürültüden hoşlanmaması, sessizliği sevmesi vb. (Karataş 2011: 59).

Divan edebiyatından Fuzûlî, Nedîm ve Şeyh Galib’i; Batı edebiyatından Lamartine, Alfred de Vigny, Alfred de Musset, Henry de Regnier, Sully Prudhomme, Albert Samaine ve Baudelaire’i beğenir (Tuncer 2008: 340). 1901 yılında Servet-i Fünun dergisinin kapatılmasıyla Edebiyat-ı Cedide topluluğu da dağılır. Bu yıllarda da Siret, sanat anlayışında toplum meselelerine girmeyerek kendi tarzını devam ettirir (Okay 2005: 173). Dilin sadeleşmesinden yana değildir, ancak zamanla sadeleşmeye kendi ölçüsünde uymaya çalışır ve hece vezni ile de şiirler yazar (Yeni Türk Edebiyatı Ansiklopedisi 1985: 2966).

Kitaplarına girmeyen şiirleri şunlardır: Hz. Muhammed’i övdüğü “Naat-i Şerîf”, yirmi beyittir. İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal’ı övdüğü bir kıta ile birlikte bu iki şiir, Son Asır Türk Şairleri (s. 2182- 2184) içinde yer alır. Bestelenmiş şiirlerinden birkaçı “Bülbül”, “Ayşecik”, “Ölümünden Sonra”, “Sabâ İlâhi” ve “Terennüm” (Enginün 2007: 573)dür.

Kaynakça

Akyüz, Kenan (t.y.). Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri 1860-1923. 5. bs. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.

Çıkla, Selçuk (2009). Hüseyin Sîret ve Leyâl-i Girîzân. Erzurum: Salkımsöğüt Yayınları.

Enginün, İnci (2007). Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat’tan Cumhuriyet’e (1839-1923). 3. bs. İstanbul: Dergâh Yayınları.

Karataş, Turan (2011). Hüseyin Sîret. İstanbul: Timaş Yayınları.

İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal (2002). “Siret”. Son Asır Türk Şairleri. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları. 2177-2184.

Okay, Orhan (2005). Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı. İstanbul: Dergâh Yayınları.

Tuncer, Hüseyin (1998). “Hüseyin Siret Özsever”. Arayışlar Devri Türk Edebiyatı 2 - Servet-i Fünun Edebiyatı. İzmir: Akademi Kitabevi. 339-352.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1990). “Hüseyin Siret Özsever”. C. 7. İstanbul: Dergâh Yayınları. 219-220.

Yeni Türk Ansiklopedisi (1985). “Hüseyin Siret Özsever”. C. 8. istanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş. 2965-2966.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. ELİF ESRA ÖNEN DEDE
Yayın Tarihi: 26.03.2018
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Leyâl-i GirîzânŞark ve Garp Yayınevi / Paris1904Şiir
Leyâl-i GirîzânMatbaa-ı Ahmet İhsan / İstanbul1909Şiir
BağbozumuMatbaa-ı Ebüziyya / İstanbul1928Şiir
Kıvılcımlı KülAcun Basımevi / İstanbul1937Şiir
Üstadın ŞairiMatbaa-ı Ebüziyya / İstanbul1937Şiir
KargalarA. Halit ve İkbal Kitabevleri / İstanbul1939Mesnevi
Geç Kalınmış Bir CevapMatbaa-ı Ebüziyya / İstanbul1939Eleştiri
Bir Mektubun Cevabı ve Hüseyin Avni Ulaş’aKader Basımevi / İstanbul1948Şiir
İki Kaside -Sultan Hamid ve Enver Paşa Hakkında-Ahmet İhsan Matbaası Ltd. / İstanbul1942Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Bahaeddin Özkişid. 19 Haziran 1928 - ö. 9 Kasım 1975Doğum YeriGörüntüle
2Kemal Özerd. 09 Mart 1935 - ö. 30 Haziran 2009Doğum YeriGörüntüle
3Şükufe Nihald. 1896 - ö. 24 Eylül 1973Doğum YeriGörüntüle
4ŞİRVANLI BİLALd. 1872 - ö. 1937/1938?Doğum YılıGörüntüle
5KASIM ŞENLİKOĞLUd. 1872 - ö. 1959Doğum YılıGörüntüle
6BİLAL, Bilal Mustafaoğlu Mikayılovd. 12.03.1872 - ö. 26.11.1937Doğum YılıGörüntüle
7Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959Ölüm YılıGörüntüle
8Celal (Musahipzade)d. 31 Ağustos 1868 - ö. 20 Temmuz 1959Ölüm YılıGörüntüle
9Abdullah Turan Uzunlard. 1910 - ö. 8 Ağustos 1959Ölüm YılıGörüntüle
10Serdar Aysevd. 1962 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Necla Işıkd. 1947 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Coşkun Ertepınard. 1914 - ö. 9 Ağustos 2005MeslekGörüntüle
13Fahri Celâl Göktulgad. 20 Mayıs 1895 - ö. 3 Haziran 1975Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Mustafa Reşitd. 1861 - ö. 7 Eylül 1936Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Süleyman Tevfik Özzorluoğlud. 1861 - ö. 1939Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16NEŞRÎ, Mehmed Neşrî Efendi, Hüseyin bin Eyne Bey ?d. ? - ö. 1519-20 - 1520-21 ?Madde AdıGörüntüle
17NA'TÎ, Defterdar Hüseyin Paşa-zâde Mustafa Na'tî Beyd. ? - ö. 1718-19Madde AdıGörüntüle
18Vecihi Timuroğlud. 29 Ekim 1927 - ö. 23 Ekim 2014Madde AdıGörüntüle