Madde Detay
RIZÂ, Yenişehir-Fenârî, Ali Rızaullah Efendi
(d. 1178/1764 - ö. 1271/1855)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Diyarbakır’da doğdu. Ali Emîrî’ye göre doğum tarihi 1176/1762’dir (Kadıoğlu 2014: 436). Ancak Dîvân’ındaki “Denildi sâl-i tevellüd alâ rızâullah” mısrasına göre doğum tarihi 1178/1764 olmalıdır (Beysanoğlu 1997: 310). Asıl adı Ali Rızaullah Efendi’dir. Şiirlerinde Rızâ mahlasını kullandı. Yirmi iki yaşından sonra Yenişehirfener kasabasına yerleşip yetmiş yıl burada müderrislik yaptığından Yenişehir-Fenârî lakabıyla anıldı. Babası Şeyh Ahmed Ağa’dır. Ali Rızaullah Efendi, Diyarbakır’da iyi bir medrese tahsili gördü. Devlet adamları ile ilgilenen babasının Rumeli’de Yenişehirfener kasabasına yerleşmesi üzerine 1200/1786 yıllarında Diyarbakır’dan icazet aldı ve kendisi de gidip o kasabaya yerleşti. Eşraftan birinin kızıyla evlenerek müderrisliğe başladı. Burada yüzlerce talebe yetiştirdi. Nebîle, Ahmed Râik, Ümmühânî Tâibe, Muhammed Sâlih, Abdullah Cemîl, Mustafa Bâhir ve Hadîce Hüsnâ adlı çocukları dünyaya geldi. Rızâ, 1271/1855 yılının sonbaharında aynı kasabada vefat etti.
Ali Rızâ Efendi’nin kendi eliyle yazdığı ve Millet Kütüphanesi AE Mnz 171 ve 172’de nüshaları bulunan iki Dîvân’ı vardır:
1. Dîvân-ı Rızâ.
2. Nazîreler Dîvânı: 9 bin beyitten fazladır.
Ali Rızâ Efendi çok kolay tarih düşürürdü. Rumeli’de şahit olduğu tarihî olaylara, dostları arasında doğum ve ölümlere yüzden fazla tarih manzumesi söyledi. Eski Türk ve İran şairleri ile Diyarbakır’dayken tanıştığı ve hemşehrisi olan şairlerin birçoğuna nazireler yazdı.
Kaynakça
Beysanoğlu, Şevket (1997). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. I. Ankara: San Matbaası.
Kadıoğlu, İdris (hzl.) (2014). Ali Emîrî Efendi, Tezkire-i Şu’arâ-yı Âmid. Ankara: Sonçağ Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MEHTAP ERDOĞANYayın Tarihi: 09.12.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel (Nâbî’ye Nazire)
Ruhunda şermden yârin ki âb ü tâb olur peydâ
Lebâleb şîşeden rengîn şarâb-ı nâb olur peydâ
Firâk ile gözümden giryeden seylâb olur peydâ
Kızılırmağa döndü akmadan hûnâb olur peydâ
O meh-rû pertev-efken olsa tâb-ı hüsn ile bir kez
Miyân-ı bezm-i hûbânda o dem mehtâb olur peydâ
Olursam dest-res tanbûr-ı gîsû-yı dil-âvîze
Makâm-ı bûselikde nağme-i dil-tâb olur peydâ
Sarıldıkça ümîd-i vasl ile zülf-i siyeh-tâba
Dü destimde benân-ı ârzû leblâb olur peydâ
Olurdu mün’akid ser-rişte-i ümmîd dillerde
Ne dem zülf-i katatda ukde-i nâyâb olur peydâ
Şu rütbe katre-i aşk-i tahassür sûzişi var kim
Düşerse bahre sönmez âb ile girdâb olur peydâ
Olunca Nâbî-i üstâda peyrev nazm-ı dil-cûda
Rızâ’nın şi’r-i hûb âsârı şöhret-yâb olur peydâ
(Beysanoğlu, Şevket (1997). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. I. Ankara: San Matbaası. 311.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 09.12.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel (Nâbî’ye Nazire)
Ruhunda şermden yârin ki âb ü tâb olur peydâ
Lebâleb şîşeden rengîn şarâb-ı nâb olur peydâ
Firâk ile gözümden giryeden seylâb olur peydâ
Kızılırmağa döndü akmadan hûnâb olur peydâ
O meh-rû pertev-efken olsa tâb-ı hüsn ile bir kez
Miyân-ı bezm-i hûbânda o dem mehtâb olur peydâ
Olursam dest-res tanbûr-ı gîsû-yı dil-âvîze
Makâm-ı bûselikde nağme-i dil-tâb olur peydâ
Sarıldıkça ümîd-i vasl ile zülf-i siyeh-tâba
Dü destimde benân-ı ârzû leblâb olur peydâ
Olurdu mün’akid ser-rişte-i ümmîd dillerde
Ne dem zülf-i katatda ukde-i nâyâb olur peydâ
Şu rütbe katre-i aşk-i tahassür sûzişi var kim
Düşerse bahre sönmez âb ile girdâb olur peydâ
Olunca Nâbî-i üstâda peyrev nazm-ı dil-cûda
Rızâ’nın şi’r-i hûb âsârı şöhret-yâb olur peydâ
(Beysanoğlu, Şevket (1997). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. I. Ankara: San Matbaası. 311.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel (Nâbî’ye Nazire)
Ruhunda şermden yârin ki âb ü tâb olur peydâ
Lebâleb şîşeden rengîn şarâb-ı nâb olur peydâ
Firâk ile gözümden giryeden seylâb olur peydâ
Kızılırmağa döndü akmadan hûnâb olur peydâ
O meh-rû pertev-efken olsa tâb-ı hüsn ile bir kez
Miyân-ı bezm-i hûbânda o dem mehtâb olur peydâ
Olursam dest-res tanbûr-ı gîsû-yı dil-âvîze
Makâm-ı bûselikde nağme-i dil-tâb olur peydâ
Sarıldıkça ümîd-i vasl ile zülf-i siyeh-tâba
Dü destimde benân-ı ârzû leblâb olur peydâ
Olurdu mün’akid ser-rişte-i ümmîd dillerde
Ne dem zülf-i katatda ukde-i nâyâb olur peydâ
Şu rütbe katre-i aşk-i tahassür sûzişi var kim
Düşerse bahre sönmez âb ile girdâb olur peydâ
Olunca Nâbî-i üstâda peyrev nazm-ı dil-cûda
Rızâ’nın şi’r-i hûb âsârı şöhret-yâb olur peydâ
(Beysanoğlu, Şevket (1997). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. I. Ankara: San Matbaası. 311.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel (Nâbî’ye Nazire)
Ruhunda şermden yârin ki âb ü tâb olur peydâ
Lebâleb şîşeden rengîn şarâb-ı nâb olur peydâ
Firâk ile gözümden giryeden seylâb olur peydâ
Kızılırmağa döndü akmadan hûnâb olur peydâ
O meh-rû pertev-efken olsa tâb-ı hüsn ile bir kez
Miyân-ı bezm-i hûbânda o dem mehtâb olur peydâ
Olursam dest-res tanbûr-ı gîsû-yı dil-âvîze
Makâm-ı bûselikde nağme-i dil-tâb olur peydâ
Sarıldıkça ümîd-i vasl ile zülf-i siyeh-tâba
Dü destimde benân-ı ârzû leblâb olur peydâ
Olurdu mün’akid ser-rişte-i ümmîd dillerde
Ne dem zülf-i katatda ukde-i nâyâb olur peydâ
Şu rütbe katre-i aşk-i tahassür sûzişi var kim
Düşerse bahre sönmez âb ile girdâb olur peydâ
Olunca Nâbî-i üstâda peyrev nazm-ı dil-cûda
Rızâ’nın şi’r-i hûb âsârı şöhret-yâb olur peydâ
(Beysanoğlu, Şevket (1997). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. I. Ankara: San Matbaası. 311.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MANSUR | d. 1870 - ö. 16.03.1924 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KÂSIM | d. ? - ö. 1785 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | GULÂM, Şeyh Gulâm Efendi, Erkirili | d. ? - ö. 1855 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
5 | NÂCÎ/HULÛSÎ, Hulûsî Nâcî Bey, İstanbullu | d. 1826 - ö. 1855 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | GÂLİB, İzzet Beyzâde İsmâil Gâlib Bey | d. 1829 - ö. 1855 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | HÜSNÎ, Sarıhatip-zâde Hüseyin | d. 1843 - ö. 1917 | Meslek | Görüntüle |
8 | SÂDIK/SÂDIKÎ, Sadreddin-zâde Mehmed Sâdık Efendi | d. 17 Aralık 1630 - ö. Kasım-Aralık 1709 | Meslek | Görüntüle |
9 | VÂLİHÎ, Kurd-zâde Şeyh Vâlihî Efendi | d. ? - ö. 1585 | Meslek | Görüntüle |
10 | RÂŞİD, Mehmed Râşid Efendi, İstanbullu | d. 1803 - ö. 1873 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | ÂKİF/MÜŞTÂK, Hasan Âkif Efendi | d. ? - ö. 1827 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | HANDÎ, Eskizağralı | d. ? - ö. 1860 ds. | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | DU'ÂYÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | RUHSAT, Mehmed Ruhsat Efendi | d. ? - ö. 1727-28 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | RÂTİB, Hacı Mahmûd Râtib Bey | d. 1826 - ö. 1899 | Madde Adı | Görüntüle |