Madde Detay
SIDKÎ, Yağcı-zâde Ömer Sıdkî Efendi
(d. 1224/1809 - ö. 1282/1865)
divan şairi ve halk şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Sivas'ta Ferhat Bostanı Mahallesi'nde 1224/1809 yılında doğan Sıdkî'nin asıl adı Ömer Sıdkî Efendi olup Yağcı-zâde sanı ve Sıdkî-i Sivâsî nisbesiyle tanındı. Şiirlerinde Sıdkî mahlasını kullandı. Soyundan gelenler Sivas'ta Sıdkı Efendiler olarak tanınmaktadır. Memleketinde iyi bir öğrenim gördü. 1249/1833 senesinde Sivas'ta nüfus kâtibi olarak memuriyet hayatına başladı. 1254/1838 yılında Sivas nüfus mukayyidi oldu. Bir yıl sonra bu görevine "erbâb-ı reşîd ve fetânetten olduğu" gerekçesiyle Hafik ilçesi Görmaşlı aşireti nüfus mukayyidliği görevi de eklendi. Bir görevi de Sivas'ta avlusunda Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzâde Bâyezid ve torunlarının gömülü olduğu Melik Acem Zâviyesi'nin türbedarlığı idi. 1282/1865 senesinde Sivas'ta vefat etti (Üçer 2007: 603, 604).
Sıdkî Efendi kudretli bir şairdir. Hem divan hem de halk şiiri tarzındaki manzumelerinden günümüze örnekler kalmıştır. Henüz yirmi sekiz yaşında iken yazdığı şiirlerle Erzurumlu Emrah'ın takdir ve hayranlığını kazanmıştı. Emrah bir şiirinde Sıdkî'den şöyle bahsediyor: "Bunda var mı deyü sordum acabâ ehl-i kemâl / Dediler Sıdkı Efendi gibi nâtık vardır / Bulunur gerçi cihânda nice erbâb-ı hüner / Sana akrân ne hâlen ve ne sâbık vardır / Sakın Emrâh füzûn tutma zekâvetde seni / Sana bu belde-i Sivas'ta da fâ'ik vardır" (Aşkun 1948: 260). Elde bulunan gazellerine bakıldığında Sıdkî'nin çok başarılı olduğu gözlemlenmektedir. Düşürdüğü tarihlerde ise ağdalı bir lisan kullanmıştır. Şiirlerine bazı yazmalarda ve cönklerde rastlanan Sıdkî'nin elimize ulaşan az sayıdaki koşmalarını devrin modasına uyarak yazdığı düşünülebilir. Bu koşmaları da gazelleri gibi başarılı olup, dili Osmanlı kalem efendisine yakışır biçimdedir. Zekâ bakımından üstün olduğu, bilhassa hazırcevaplılık ve nüktedanlıkla tanındığı, en iyi arkadaşının Sivaslı şair Rûhî olduğu ve onunla olan nükte ve şakalaşmalarının günümüze kadar geldiği bildirilmektedir (Aşkun 1948: 260). Sıdkî mahlaslı şairlerle şiirleri karıştırılan Sivaslı Sıdkî'nin şiirlerinin en çok Tarsuslu Sıdkî'nin şiirleriyle karıştırıldığı söylenmektedir (Üçer 2007: 604). Sıdkî'nin on iki şiiri Vehbi Cem Aşkun'un Sivas Şairleri adlı eserine alınmıştır (1948: 261-268).
Kaynakça
Aslanoğlu, İbrahim (1983). "Sıdkı Tapşırmalı Saz Şairleri". Türk Folkloru. (28): 23-24.
Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Sivas Halkevi Yay.
Üçer, Müjgan (2007). "Sıdkî". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. VII. Ankara: AKM Yay. 603-604.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 11.02.2015Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ey sabâ ahvâlimiz cânâna bildir bak ne der
Ser-güzeştim ol şeh-i hûbâna bildir bak ne der
Girme destûr olmayınca ol huzûr-ı pâkine
İbtidâ keyfiyyeti derbâna bildir bak ne der
Arzu kıl bu âşık-ı şûrîdenin ahvâlini
Söyle bir bir ol şeh-i zî-şâna bildir bak ne der
Gûşe-i kalbden ferâmûş etmesin üftâdesin
Bu niyâzım dergeh-i sultâna bildir bak ne der
Çâre tedbîr etmedi çünki Felâtûn-ı zamân
Var bu derdi Sıdkiyâ Lokmân'a bildir bak ne der
Koşma
Söyle yosmam sana nettim neyledim
Niçün bir yiğide düşmân olursun
Bildir günâhımı ben ne söyledim
Katlime yazılmış fermân olursun
Her gönül mü senin derdini çeksin
Ruhların lânedir dürlü çiçeksin
Darılma bir dânem pek küçüceksin
Büyüdükçe büyür yamân olursun
Yine yavrum doğru söze gitmezsin
Öyle bil ki murâdına yetmezsin
Şu benim derdime dermân etmezsin
Varır yedi yâda Lokmân olursun
Sıdkî her güzele bâde içirme
Vefâsız dilberle ömür geçirme
Ben hümâ kuşuyum koldan uçurma
Yazık olur sonra pişmân olursun
(Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Sivas Halkevi Yay. 261, 265.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 11.02.2015Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ey sabâ ahvâlimiz cânâna bildir bak ne der
Ser-güzeştim ol şeh-i hûbâna bildir bak ne der
Girme destûr olmayınca ol huzûr-ı pâkine
İbtidâ keyfiyyeti derbâna bildir bak ne der
Arzu kıl bu âşık-ı şûrîdenin ahvâlini
Söyle bir bir ol şeh-i zî-şâna bildir bak ne der
Gûşe-i kalbden ferâmûş etmesin üftâdesin
Bu niyâzım dergeh-i sultâna bildir bak ne der
Çâre tedbîr etmedi çünki Felâtûn-ı zamân
Var bu derdi Sıdkiyâ Lokmân'a bildir bak ne der
Koşma
Söyle yosmam sana nettim neyledim
Niçün bir yiğide düşmân olursun
Bildir günâhımı ben ne söyledim
Katlime yazılmış fermân olursun
Her gönül mü senin derdini çeksin
Ruhların lânedir dürlü çiçeksin
Darılma bir dânem pek küçüceksin
Büyüdükçe büyür yamân olursun
Yine yavrum doğru söze gitmezsin
Öyle bil ki murâdına yetmezsin
Şu benim derdime dermân etmezsin
Varır yedi yâda Lokmân olursun
Sıdkî her güzele bâde içirme
Vefâsız dilberle ömür geçirme
Ben hümâ kuşuyum koldan uçurma
Yazık olur sonra pişmân olursun
(Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Sivas Halkevi Yay. 261, 265.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ey sabâ ahvâlimiz cânâna bildir bak ne der
Ser-güzeştim ol şeh-i hûbâna bildir bak ne der
Girme destûr olmayınca ol huzûr-ı pâkine
İbtidâ keyfiyyeti derbâna bildir bak ne der
Arzu kıl bu âşık-ı şûrîdenin ahvâlini
Söyle bir bir ol şeh-i zî-şâna bildir bak ne der
Gûşe-i kalbden ferâmûş etmesin üftâdesin
Bu niyâzım dergeh-i sultâna bildir bak ne der
Çâre tedbîr etmedi çünki Felâtûn-ı zamân
Var bu derdi Sıdkiyâ Lokmân'a bildir bak ne der
Koşma
Söyle yosmam sana nettim neyledim
Niçün bir yiğide düşmân olursun
Bildir günâhımı ben ne söyledim
Katlime yazılmış fermân olursun
Her gönül mü senin derdini çeksin
Ruhların lânedir dürlü çiçeksin
Darılma bir dânem pek küçüceksin
Büyüdükçe büyür yamân olursun
Yine yavrum doğru söze gitmezsin
Öyle bil ki murâdına yetmezsin
Şu benim derdime dermân etmezsin
Varır yedi yâda Lokmân olursun
Sıdkî her güzele bâde içirme
Vefâsız dilberle ömür geçirme
Ben hümâ kuşuyum koldan uçurma
Yazık olur sonra pişmân olursun
(Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Sivas Halkevi Yay. 261, 265.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ey sabâ ahvâlimiz cânâna bildir bak ne der
Ser-güzeştim ol şeh-i hûbâna bildir bak ne der
Girme destûr olmayınca ol huzûr-ı pâkine
İbtidâ keyfiyyeti derbâna bildir bak ne der
Arzu kıl bu âşık-ı şûrîdenin ahvâlini
Söyle bir bir ol şeh-i zî-şâna bildir bak ne der
Gûşe-i kalbden ferâmûş etmesin üftâdesin
Bu niyâzım dergeh-i sultâna bildir bak ne der
Çâre tedbîr etmedi çünki Felâtûn-ı zamân
Var bu derdi Sıdkiyâ Lokmân'a bildir bak ne der
Koşma
Söyle yosmam sana nettim neyledim
Niçün bir yiğide düşmân olursun
Bildir günâhımı ben ne söyledim
Katlime yazılmış fermân olursun
Her gönül mü senin derdini çeksin
Ruhların lânedir dürlü çiçeksin
Darılma bir dânem pek küçüceksin
Büyüdükçe büyür yamân olursun
Yine yavrum doğru söze gitmezsin
Öyle bil ki murâdına yetmezsin
Şu benim derdime dermân etmezsin
Varır yedi yâda Lokmân olursun
Sıdkî her güzele bâde içirme
Vefâsız dilberle ömür geçirme
Ben hümâ kuşuyum koldan uçurma
Yazık olur sonra pişmân olursun
(Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Sivas Halkevi Yay. 261, 265.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | VELİ METİN | d. 1945 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SEYFİ KILIÇ | d. 1864 - ö. 1954 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SÜLEYMAN, Süleyman Sağcı | d. 1927 - ö. 1986 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ÂGEHÎ, Muhammed Rıza | d. 1809 - ö. 1874 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SELMAN BABA | d. 1809 - ö. 1893 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ŞEREF HANIM | d. 1809 - ö. 1861 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | REŞÎD, Ahmed Reşîd Efendi, Akşehirli | d. 1814 - ö. 1865 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | BASÎRÎ, Halîl Efendi | d. 1804-05 - ö. 1865-66 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ÂRİF, Ârif Mehmed Paşa | d. 1808 - ö. 1865 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | İBRAHİM, İbrahim Hakkı | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | HAYRÎ, Mehmed Hayrullah | d. 1860? - ö. 1910 | Meslek | Görüntüle |
12 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Meslek | Görüntüle |
13 | SÂLİH, Sâlih Rif'at | d. ? - ö. 1908 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SÂMİL, Enderunlu Recâî-zâde Mustafa Sâmil Efendi | d. ? - ö. 1840 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HASBÎ, Helvacı-zâde Hasbî Muharrem Efendi | d. 1862 - ö. 1912 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | RÂGIB, Bursevî Râgıb Ali Efendi | d. ? - ö. 1724 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RÛHÎ, Mahmûd Rûhî Çelebi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | REMZÎ, Dârendeli | d. 1840 - ö. 1879 | Madde Adı | Görüntüle |