Madde Detay
ZÎVER, Tırnakçı-zâde Mehmed Sa’îd
(d. 1227/1812 - ö. 1290/1873)
divan şairi, kadı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Sa’îd’dir. 17 Zilhicce 1227/1812 tarihinde Üsküdar’da doğdu. Tırnakçı-zâde Zîver sanıyla tanındı. Mevleviyet payeli âlim Enderunlu Kadı Seyyid Mustafa Bey’in (ö. 1842) oğludur (Kurnaz vd. 2001: I/398; Fatîn 1271: 172; Mehmed Süreyya 1308: II/438; Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey v. 33b). Bir müddet babasının Kudüs kadılığına tayini sebebiyle ilim tahsiline ara vermiş, İstanbul’a döndükten sonra Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey’den (ö. 1859) dokuz sene boyunca edebiyat ilimleri konusunda ders almıştır (İnal 1998: IV/2095). Tırnakçı-zâde Zîver Bey, 1255/1839 yılında babasının Mısır mevleviyetinde bulunduğu sırada Câmi’-i Ezher şeyhi Sâim ve Şeyh Osman Şarânî’den bir süre ilim tahsil etmiştir. 1256/1840 yılında babasının Mekke kadılığına tayini sebebiyle şeyhü’l-müfessirîn Abdullah Serrâc’tan Beyzâvî tefsiri derslerini almıştır. Onun öğrencilerinden Şeyh Cemâl Ömer’den ise tefsir, fıkıh ve hadis okumuştur. 1842 yılında babasının Medine’de vefatı sebebiyle ailesinin geçimini sağlamak için naiblik mesleğini seçen Zîver Bey, ilk olarak 1847’de Karamürsel Kadılığı görevine atanır. Daha sonra muhtelif tarihlerde Gebze, Bolu, Amasya, Kastamonu, Manastır, Şam, Selanik, Karahisar-ı Sahib niyabetlerinde bulunan Zîver Bey’e, Şam kadılığı görevinde iken Şam Vak’ası’ndaki dirayeti ve başarısı sebebiyle Mekke Payesi verilmiştir. 1284/1867’de Şûrâ-yı Devlet azası olmuştur. 1285/1868 senesinde İstanbul Payesi ile tevcih olunmuştur. Mahmûd Nedîm Paşa’nın sadrazam olması üzerine Şûrâ-yı Devlet azalığından alınarak 1288/1871 yılında Hüdavendigar vilayeti hakimlerinin müfettişliğine getirilmiştir. 1290/1873’de vefat eden Zîver Bey, Haydar Paşa Kabristanı’na defnedilmiştir (İnal 1998: IV/2096-2098; Mehmed Süreyya 1308: II/438; Kurnaz vd. 2001: I/398).
Zîver Bey’in eserlerinin büyük bölümü İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde kayıtlı bulunmaktadır. Şu ana kadar tespit edilen eserleri şunlardır:
1. Dîvân-ı Zîver: 33 varaktan müteşekkil Dîvân’da; 4 kaside, 2 mesnevi, 73 tarih, 33 gazel (biri gazel-i müşterek), 1 tahmis, 1 tesdis, 1 taştir, 3 tazmin, 26 kıt’a, 17 rubai, 3 lugaz, 8 muamma, 42 müfred bulunmaktadır. Dîvân, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, 1242 numarada kayıtlıdır.
2. Mecmûa-i Zîver: Zîver Bey’e ait beyitlerin ve bazı mensur metinlerin yer aldığı bir eserdir. 47 varaktır. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY 1270 numarada kayıtlıdır.
3. Tevârîh-i Manzûme Vesâ’ire Müsveddeleri Mecmuası: Müellif hattı olan eserde çeşitli olaylar için yazılmış tarihler ve mektuplar bulunmaktadır. 50 varaktır. Mecmua, 1287/1871 yılında kaleme alınmıştır. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY 1312 numarada kayıtlıdır.
4. Terceme-i Melce-i Kudât: Zîver Bey, dinî ilimler konusunda da bilgili bir şahsiyettir. Hayatının önemli bir bölümünü naiblik yani kadılık yaparak geçiren Zîver Bey, Muhammed bin Gânim-i Bağdâdî’nin (ö. 1623?) Melceü’l-Kudât adlı Arapça fıkıh kitabının tercümesini de yapmıştır. Toplam 283 maddeden oluşan eser, 65 varaktan müteşekkildir.
5. Makâlât-ı Edebiyye ve Metâlib-i Nâfi’a: 78 sayfadan oluşan matbu eser, iki bölümden meydana gelmiştir. "Makâlât-ı Edebiyye" isimli ilk bölüm, bir mukaddime ve dört başlıktan oluşmaktadır. Eserin "Metâlib-i Nâfi’a" başlıklı ikinci bölümünde ise akıl, ilim ve edep konularını işleyen makaleler bulunmaktadır. Müellif, eserin giriş bölümünde amacının Sultan Abdülmecîd dönemindeki mekteplerde okuyan çocuklara edebiyat ve ahlak konularında bilgi vermek olduğunu belirtmektedir. Eser, şairin vefatından sonra 1293/1876 yılında basılmıştır.
6. Şitâiyye-i Mensûre: Müellifin Bolu naipliği sırasında 1265/1849 yılının Rebiülevvel ayında şehirde yaşanan şiddetli kışı tasvir ettiği mensur eseridir. Şitâiyye, Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey’e hitaben yazılmıştır. Eserin metni yayımlanmıştır (Yekbaş 2009).
7. Müntehâb-ı Mecmûa-i Zîver Beg: Şairin bazı şiirleri aynı zamanda damadı olan Rıdvan-zâde Mehmed Tevfîk tarafından bir mecmuada toplanmıştır. Mehmed Tevfîk, eserin başında kayınpederinin şiirlerinin Şeyhülislam Sâhib Efendi’nin oğlu İbrahim Efendi’nin kütüphanesindeki bir mecmuada kayıtlı olduğunu, kendisinin bu şiirlerden bazılarını seçerek söz konusu mecmuayı tertip ettiğini ifade etmektedir (1338: vr. 2a). Millî Kütüphane Yz A 3381 numarada kayıtlı nüshada 2 gazel (biri gazel-i müşterek), 5 lugaz, çoğunluğu tarihlerden oluşan 21 kıt’a ve 30 müfred bulunmaktadır.
Fatîn Tezkiresi’nde bir miktar tarihi ve şiiri (1271: 172) olduğu belirtilen Zîver Bey’in edebiyatla ilgisi Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey sayesindedir. Yaşadığı dönemde konağını şair ve diğer sanatçıların toplandığı bir merkez hâline getirmesiyle tanınmış olan Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey, (Kemikli 2003: 48) Zîver Bey’in hayatında önemli bir yere sahiptir. Hayattayken şiirlerini müretteb bir hâle getirmeyen Şeyhülislam Ârif Hikmet’in çeşitli mecmualardaki şiirlerinin toplanmasında ve bir araya getirilip bastırılmasında Tırnakçı-zâde Zîver Bey’in önemli rolü olmuştur. 1283/1866 yılında basılan Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey’in Dîvân'ının başında Zîver Bey’in takrîzinin bulunması, bu dostluğun bir nişanesidir (Dîvân-ı Ârif Hikmet 1283: 1-8). Dîvân’ındaki bir kasideden Nakşibendiyye tarikatının Hâlidiye koluna müntesip olduğu anlaşılmaktadır (Dîvan, vr. 2b).
Tırnakçı-zâde Zîver Bey, kaynaklarda nükte-perdâz, zeki ve zarif bir şahsiyet olarak tarif edilmektedir. Elimizdeki şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla tarih düşürmede, lugaz ve muamma söylemede usta bir şair olan Zîver Bey, yaşadığı dönemde edebiyat mahfillerinde tanınan ve sevilen bir şahsiyettir.
Kaynakça
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü’l-Eş’âr. İstanbul: İstihkâm Alayları Litografya Destgâhı.
İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C.4. İstanbul: Dergah Yay.
Kemikli, Bilal (2003). Ârif Hikmet Bey Hayatı, Sanatı, Eserleri. Ankara: MEB Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Mehmed Süreyyâ (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul: Matba’a-i Âmire.
Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey. Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Millet Kütüphanesi Ali Emirî Efendi Bölümü. No: 789.
Şeyhülislam Ârif Hikmet. Dîvân-ı Ârif Hikmet Bey. İstanbul: Matbaa-i Âmire. 1-8.
Şeyhülislam Ârif Hikmet. Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Millet Kütüphanesi. Ali Emîrî Tarih. No. 789. vr. 33b.
Tatcı, Mustafa ve Cemal Kurnaz (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Tırnakçı-zâde Zîver. Dîvân-ı Zîver. İstanbul Üniversitesi. T. 1242. vr. 2b.
Tırnakçı-zâde Zîver. Müntehâb-ı Mecmûa-i Zîver Beg. Milli Kütüphane. Yz A 3381. vr. 2a.
Yekbaş, Hakan (2009). “Tırnakçı-zâde Mehmed Sa’îd Zîver Bey ve Mensur Şitâiyyesi”. Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi. (3): 147-184.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. HAKAN YEKBAŞYayın Tarihi: 18.03.2014Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda tâli’i mes’ûd olan terk ü diyâr itmez
Sitanbul’dan çıkuben câ-be-câ geşt ü güzâr itmez
Makarrım şimdilik oldı Manastır beldesi ammâ
Vatandan gayrı bir yirde gönül kat’â karâr itmez
Şikâyet eylesem sû’-i nasîbimden becâdır kim
Fakîri ni’met-i hân-ı vatandan hecre hâr itmez
Dilârâm-ı vatan bir kerre olsa zîb-i âgûşum
Dil-i bî-çâre artık bir dahi meyl-i kenâr itmez
Sebük-magzânı eyler râz-dân-ı rif’at ü ikbâl
Felek âyâ neden erbâb-ı tab’ı kâm-kâr itmez
Ne çâre eyler elbette kazâ ahkâmını imzâ
Hükûmet-gâh-ı takdîr içre hîç tedbîr kâr itmez
Medâr olmaz nizâm-ı hâle Zîver nazm-ı rengînin
Nigâh itmez kibâr esnâf ü sarrâf i’tibâr itmez
Gazel
Sepîde dem ki vasl-ı verd ile feryâd ider bülbül
Velîkin dem-be-dem şâm-ı firâkı yâd ider bülbül
Dem-â-dem sû’-i tedbîrinden eyler sûziş-i izhâr
Ki encâmı mizâc-ı goncayı ifsâd ider bülbül
Dü-rûze şevk ile eyler safâ-yı bî-şümâr ammâ
Nice demlerde eyyâm-ı gamı ta’dâd ider bülbül
Nevâ-yı âteşînde eyledikçe nâle vü feryâd
Figân-ı ‘âşık-ı bî-çâreyi müzdâd ider bülbül
Bahâristân-ı hikmetden sebak-hân oldı Zîver-veş
Anın-çün sad-hezârân dâstân inşâd ider bülbül
Ne dem ki gül-sitân-ı midhatında nagme-senc olsam
Sarîr-i hâme-i nazmımdan istimdâd ider bülbül
O bir verd-i gülistân-ı ma’ârifdir ki gönlünden
Anın zikri ile yâd-ı güli ib’âd ider bülbül
(Tırnakçızâde Zîver. Dîvân-ı Zîver. İstanbul Üniversitesi. T. 1242. vr. 20a-21b, 21b-22a.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.03.2014Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda tâli’i mes’ûd olan terk ü diyâr itmez
Sitanbul’dan çıkuben câ-be-câ geşt ü güzâr itmez
Makarrım şimdilik oldı Manastır beldesi ammâ
Vatandan gayrı bir yirde gönül kat’â karâr itmez
Şikâyet eylesem sû’-i nasîbimden becâdır kim
Fakîri ni’met-i hân-ı vatandan hecre hâr itmez
Dilârâm-ı vatan bir kerre olsa zîb-i âgûşum
Dil-i bî-çâre artık bir dahi meyl-i kenâr itmez
Sebük-magzânı eyler râz-dân-ı rif’at ü ikbâl
Felek âyâ neden erbâb-ı tab’ı kâm-kâr itmez
Ne çâre eyler elbette kazâ ahkâmını imzâ
Hükûmet-gâh-ı takdîr içre hîç tedbîr kâr itmez
Medâr olmaz nizâm-ı hâle Zîver nazm-ı rengînin
Nigâh itmez kibâr esnâf ü sarrâf i’tibâr itmez
Gazel
Sepîde dem ki vasl-ı verd ile feryâd ider bülbül
Velîkin dem-be-dem şâm-ı firâkı yâd ider bülbül
Dem-â-dem sû’-i tedbîrinden eyler sûziş-i izhâr
Ki encâmı mizâc-ı goncayı ifsâd ider bülbül
Dü-rûze şevk ile eyler safâ-yı bî-şümâr ammâ
Nice demlerde eyyâm-ı gamı ta’dâd ider bülbül
Nevâ-yı âteşînde eyledikçe nâle vü feryâd
Figân-ı ‘âşık-ı bî-çâreyi müzdâd ider bülbül
Bahâristân-ı hikmetden sebak-hân oldı Zîver-veş
Anın-çün sad-hezârân dâstân inşâd ider bülbül
Ne dem ki gül-sitân-ı midhatında nagme-senc olsam
Sarîr-i hâme-i nazmımdan istimdâd ider bülbül
O bir verd-i gülistân-ı ma’ârifdir ki gönlünden
Anın zikri ile yâd-ı güli ib’âd ider bülbül
(Tırnakçızâde Zîver. Dîvân-ı Zîver. İstanbul Üniversitesi. T. 1242. vr. 20a-21b, 21b-22a.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda tâli’i mes’ûd olan terk ü diyâr itmez
Sitanbul’dan çıkuben câ-be-câ geşt ü güzâr itmez
Makarrım şimdilik oldı Manastır beldesi ammâ
Vatandan gayrı bir yirde gönül kat’â karâr itmez
Şikâyet eylesem sû’-i nasîbimden becâdır kim
Fakîri ni’met-i hân-ı vatandan hecre hâr itmez
Dilârâm-ı vatan bir kerre olsa zîb-i âgûşum
Dil-i bî-çâre artık bir dahi meyl-i kenâr itmez
Sebük-magzânı eyler râz-dân-ı rif’at ü ikbâl
Felek âyâ neden erbâb-ı tab’ı kâm-kâr itmez
Ne çâre eyler elbette kazâ ahkâmını imzâ
Hükûmet-gâh-ı takdîr içre hîç tedbîr kâr itmez
Medâr olmaz nizâm-ı hâle Zîver nazm-ı rengînin
Nigâh itmez kibâr esnâf ü sarrâf i’tibâr itmez
Gazel
Sepîde dem ki vasl-ı verd ile feryâd ider bülbül
Velîkin dem-be-dem şâm-ı firâkı yâd ider bülbül
Dem-â-dem sû’-i tedbîrinden eyler sûziş-i izhâr
Ki encâmı mizâc-ı goncayı ifsâd ider bülbül
Dü-rûze şevk ile eyler safâ-yı bî-şümâr ammâ
Nice demlerde eyyâm-ı gamı ta’dâd ider bülbül
Nevâ-yı âteşînde eyledikçe nâle vü feryâd
Figân-ı ‘âşık-ı bî-çâreyi müzdâd ider bülbül
Bahâristân-ı hikmetden sebak-hân oldı Zîver-veş
Anın-çün sad-hezârân dâstân inşâd ider bülbül
Ne dem ki gül-sitân-ı midhatında nagme-senc olsam
Sarîr-i hâme-i nazmımdan istimdâd ider bülbül
O bir verd-i gülistân-ı ma’ârifdir ki gönlünden
Anın zikri ile yâd-ı güli ib’âd ider bülbül
(Tırnakçızâde Zîver. Dîvân-ı Zîver. İstanbul Üniversitesi. T. 1242. vr. 20a-21b, 21b-22a.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda tâli’i mes’ûd olan terk ü diyâr itmez
Sitanbul’dan çıkuben câ-be-câ geşt ü güzâr itmez
Makarrım şimdilik oldı Manastır beldesi ammâ
Vatandan gayrı bir yirde gönül kat’â karâr itmez
Şikâyet eylesem sû’-i nasîbimden becâdır kim
Fakîri ni’met-i hân-ı vatandan hecre hâr itmez
Dilârâm-ı vatan bir kerre olsa zîb-i âgûşum
Dil-i bî-çâre artık bir dahi meyl-i kenâr itmez
Sebük-magzânı eyler râz-dân-ı rif’at ü ikbâl
Felek âyâ neden erbâb-ı tab’ı kâm-kâr itmez
Ne çâre eyler elbette kazâ ahkâmını imzâ
Hükûmet-gâh-ı takdîr içre hîç tedbîr kâr itmez
Medâr olmaz nizâm-ı hâle Zîver nazm-ı rengînin
Nigâh itmez kibâr esnâf ü sarrâf i’tibâr itmez
Gazel
Sepîde dem ki vasl-ı verd ile feryâd ider bülbül
Velîkin dem-be-dem şâm-ı firâkı yâd ider bülbül
Dem-â-dem sû’-i tedbîrinden eyler sûziş-i izhâr
Ki encâmı mizâc-ı goncayı ifsâd ider bülbül
Dü-rûze şevk ile eyler safâ-yı bî-şümâr ammâ
Nice demlerde eyyâm-ı gamı ta’dâd ider bülbül
Nevâ-yı âteşînde eyledikçe nâle vü feryâd
Figân-ı ‘âşık-ı bî-çâreyi müzdâd ider bülbül
Bahâristân-ı hikmetden sebak-hân oldı Zîver-veş
Anın-çün sad-hezârân dâstân inşâd ider bülbül
Ne dem ki gül-sitân-ı midhatında nagme-senc olsam
Sarîr-i hâme-i nazmımdan istimdâd ider bülbül
O bir verd-i gülistân-ı ma’ârifdir ki gönlünden
Anın zikri ile yâd-ı güli ib’âd ider bülbül
(Tırnakçızâde Zîver. Dîvân-ı Zîver. İstanbul Üniversitesi. T. 1242. vr. 20a-21b, 21b-22a.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NESÎM, Mehmed Nesîm Efedni İstanbul Üsküdarlı | d. ? - ö. 1757-1758 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | KÂNÎ, Mustafa Kânî Efendi | d. ? - ö. 1692-93 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ZÜHDÎ, Ahmed Zühdî Efendi | d. 1832 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | RÂŞİD, İbrahim Râşid | d. 1812 - ö. 1892 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DİDÂRÎ | d. 1810-1812? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | FEHMÎ, Mustafâ Mazlûm Fehmî Paşa | d. 1812 - ö. 1861 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NÂLÎ, Molla Hızır Nâlî Efendi, Süleymaniyeli | d. ? - ö. 1873 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | MURÂD, Mollâ Murâd | d. ? - ö. 1873 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SEYİD EBU'L KÂSIM NEBÂTÎ, Hançoban, Hançobanî, Mecnûn, Mecnûnşâh | d. 1800 - ö. 1860/1873? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Meslek | Görüntüle |
11 | TÂLİB, Ömer Tâlib Efendi | d. ? - ö. 1664-65 | Meslek | Görüntüle |
12 | Şefîî, Emir Şefîî Efendi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NECEF, Hacı Ali Osman | d. ? - ö. 1912 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | MAZHAR, Mazhar Efendi | d. 1850 - ö. 1889 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | DERUN ABDAL | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ZİKRÎ, Zikrî İbrahim, Küçük Ağa | d. 1795 - ö. 1854 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | LÜZÛMÎ, Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1878 ds. | Madde Adı | Görüntüle |