ÂDİL, Şâh Tahmâsb, Şâh Tahmâs

(d. 26 Zilhicce 919/22 Şubat 1514 - ö. 15 Safer 984/14 Mayıs 1576)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İran’ın Safevî dönemi şahlarındandır. 26 Zilhicce 919/22 Şubat 1514’te İsfahan yakınlarındaki Şahâbâd’da doğmuştur. Şâh İsmâil’in büyük oğludur. İki yaşındayken lalası ile Horasan’a gönderilmiş, 1521 yılında dönmüş ve babasının ölümü üzerine on yaşındayken 19 Receb 930/23 Mayıs 1524 tarihinde tahta çıkmıştır (Gündüz 2010: 413). Şerefhân Bitlisî’nin Şeref-nâme adlı eserinde onun cülusuna düşülen Farsça tarih beyitleri mevcuttur (Çınarcı 2015: 193).

    Kaynaklara göre ömrü mücadeleler ve savaşlarla geçen Şâh Tahmâsb 15 Safer 984/14 Mayıs 1576’da zehirlenerek öldürülmüştür. Vefat ettiğinde dokuz oğlu ve sekiz kızı hayattadır. Ardından önce oğlu Haydar, Haydar’ın ve Mustafa Mîrzâ’nın katlinden sonra da II. İsmâil ve Muhammed Hudâbende tahta çıkmıştır. Süleymân, Mahmûd, İmâmkulu, Ali ve Ahmed adlı oğullarını II. İsmâil katletmiştir. Saltanatı süresince ülkede imar faaliyetlerine önem veren, Ca’ferîliği hâkim kılmaya çalışan Şâh Tahmâsb, kendisine güven duyulan bir padişahtır. Cimri, aşırı eğlenceyi, şarabı ve afyonu yasaklatacak kadar da sofudur. Uzun boylu, uzunca yüzlü, açık tenli, ak sakallı, melankolik tabiatlı, rüya tabirlerine önem veren biridir (Gündüz 2010: 415). Şâh Tahmâsb, selis, nesih ve nestalik hatlarda, özellikle nakkaşlıkta ustadır. Tezkireci Sâdıkî devrin önemli nakkaşlarının, eserlerini ona göstermeden tamamlanmış saymadıklarını belirtmiştir. Kazvin’deki Çihil Sütûn Sarayı’nın batı duvarlarına çizilmiş figürlerden birkaçı kendisine aittir (Çınarcı 2015: 198-199).

       Şâh Tahmâsb’ın elimizdeki tek müstakil eseri Farsça Tezkîre’sidir. Kitapta 930/1524- 966/1559 yılları arasındaki Safevî dönemi olaylarını anlatmış, bu esnada kendi hayatına dair de bilgiler vermiştir. Metnin önemli özellikleri arasında XVI. yüzyıl Osmanlı-Safevî ilişkileri hakkında içerdiği bilgiler ve iki Türkçe beytin varlığı sayılabilir. Bunlardan;

Hevâî kimesne sultânlık başarmaz

Ne sultânlık ki çobânlık başarmaz

beytini Şehzâde Bâyezîd’in isyan hareketini değerlendirdiği kısımda yazmıştır (Çınarcı 2015: 195, 203). Tezkîre Tahran’da basılmış (Şâh Tahmâsb 1363) ve Hicabi Kırlangıç tarafından da Türkçeye çevrilmiştir (Şah Tahmasb-ı Safevî 2001).

         Çınarcı; Köprülü’nün Edebiyat Araştırmaları II’de (2004: 55) kendi kütüphanesindeki bir yazmada Kânûnî ile Şah Tahmâsb’a ait Türkçe müşâ’are örneği bulunduğundan söz ettiğini, kendisinin de Milli Kütüphane Yazma Eserler Koleksiyonu’nda yer alan üç ayrı şiir mecmuasında bunları belirlediğini söylemiştir. Kânûnî’nin Dîvân’ında, Şâh Tahmâsb’ın Tezkîre’sinde ve şiirlerinden örnek veren kaynaklarda bu şiirlere rastlamadığına da değinmiştir. Milli Kütüphane Yazma Eserler Koleksiyonu “06 Mil Yz 1701/1 (v. 13-a), 06 Mil Yz 1826/1 (v. 197-a) ve 06 Mil Yz 3291 (v. 50-a,b)”de kayıtlı, örnek kısmına sadece Tahmâsb’a ait olanını aldığımız bu müşâ’areyi (iki gazel) nüsha karşılaştırması yaparak yayımlamıştır (Çınarcı 2015: 200, 206-207). 

          Diğer Safevî şahları gibi dindarlığı sebebiyle kendisine kaside sunanlara rağbet göstermeyen, Ehl-i Beyt’e ilişkin şiirler yazmalarını tavsiye eden Şâh Tahmâsb şairlikte de hüner sahibidir. Tezkîre’sine yeri geldikçe Hâfız, Sa’dî, Nizâmî ve Hasan-ı Kâşî gibi şairlerden aldığı beyitler şiir konusundaki bilgisinin niteliğini göstermektedir. Onun şairliği ile ilgili ilk bilgiyi kardeşi Sâm Mîrzâ vermiştir. Tezkiresi Tuhfe-i Sâmî’de belirttiğine göre Tahmâsb, Şâh İsmâil’in oğulları, hatta dönemi sanatçıları arasında kabiliyet bakımından en üstün olanıdır. Gençliğinde şiir yazmaya başlamış ve “Âdil“ mahlasını kullanmıştır. Güzel ve zarif beyitleri varsa da divan sahibi değildir. Başından geçen olaylara dair irticalen şiir söylediği düşünülmektedir. Nitekim Tezkîre’sinde böyle yazıldığı izlenimini veren beyitleri mevcuttur (Çınarcı 2015: 197-198).

Kaynakça

Çınarcı, Mehmet Nuri (2015). “Söz Meydanında İki Hükümdar: Kanuni Sultan Süleyman ve Şah Tahmasb’ın Müşâ’aresi”. Tarih Okulu Dergisi - Journal of History School 8(8): 187-201.

Gündüz, Tufan (2010) “Tahmasb”. İslâm Ansiklopedisi. C. 39. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 413-415. http://www.islamansiklopedisi.info/dia/maddesnc.php?MaddeAdi=tahmasb (erişim tarihi 07.10.2018).

Köprülü, Fuat (2004). Edebiyat Araştırmaları II. Ankara: Akçağ Yay.

Sâdıkî-i Kitâbdâr (1327). Tezkire-i Mecma’ü’l-Havâs. hzl. A. Hayyâmpur. Tebriz: Çâphâne-i Ahter-i Şimâl.

Sâm Mîrzâ Safevî (1314). Tuhfe-i Sâmî. Tashîh ü Mukaddime ez-Vahîd-i Destgirdî. Tahran: Matba’a-i Armağan.

Şâh Tahmâsb (1363). Tezkîre-i Şâh Tahmâsb. hzl. E. Safevî. Tahran.

Şah Tahmasb-ı Safevî (2001). Tezkire. çev. H. Kırlangıç. İstanbul: Anka Yay.

Şerefhan Bitlisi (2011). Şerefnâme, Osmanlı-İran Tarihi (2. Cilt). çev. O. Aslanoğlu. İstanbul: Nubihar Yay.

Terbiyet, Muhammed Ali (1390). Dânişmendân-ı Âzerbâycân. Tebriz: Neşr-i Ahter.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. FATMA SABİHA KUTLAR OĞUZ
Yayın Tarihi: 09.12.2018
Güncelleme Tarihi: 13.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Beyt

Hakdır cihânda mededkâr olan

Kulısına yaman günde gamhâr olan

(Çınarcı, Mehmet Nuri (2015). “Söz Meydanında İki Hükümdar: Kanuni Sultan Süleyman ve Şah Tahmasb’ın Müşâ’aresi”. Tarih Okulu Dergisi - Journal of History School. 8(8): 198, 203.)

 

Güfte-i Şâh Tahmâs

Şâh-ı merdân devletinde giydügüm nârencidür

Nâra karşu varmazam zîrâ beni nâr incidür

 

Han Süleymân geldi kim bizden vilâyet isteye

Biz anı yola koduk yollar anı zâr incidür

 

Bu cihâna kim ki geldi yol ile gelmiş durur

Bir kadem taşra çıkanı bî-gümân hâr incidür

 

Hânesinden taşra çıkup taglara düşen kişi

Bâd eser bârân olur zahmet çeker kar incidür

 

Şâh Tahmâs’am cihânda şâh-ı şâh nesli Alî

Yâr ile yâr olmuşum sanma ki agyâr incidür

(Çınarcı, Mehmet Nuri (2015). “Söz Meydanında İki Hükümdar: Kanuni Sultan Süleyman ve Şah Tahmasb’ın Müşâ’aresi”. Tarih Okulu Dergisi - Journal of History School. 8(8): 206-207.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1FAHHÂRÎ, FAHHÂR, Fahhâr Çelebid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2ŞU’LE, Molla Abbasd. ? - ö. 1899Doğum YeriGörüntüle
3TE’SîR-İ Tebrîzîd. 1650 - ö. 1716-1717Doğum YeriGörüntüle
4FAZÎL, Cemâl-zâde Fazîl Çelebi b. Zenbilli Ali Efendid. 1514 - ö. 1583Doğum YılıGörüntüle
5MEYLÎ, Bayram-zâde Zekeriyya Efendid. 1514 - ö. 1592Doğum YılıGörüntüle
6MEHMED, Mehmed Paşa b. Eğri Abdîd. 1514 - ö. 1566Doğum YılıGörüntüle
7GAMÎ, Yazıcı Yahyaoğlu Mahmud Gamî Çelebid. ? - ö. 1576-77Ölüm YılıGörüntüle
8AYŞÎ, Ayşî Çelebid. ? - ö. 1576/77Ölüm YılıGörüntüle
9CÂHÎ, İbrâhîm Mîrzâd. ? - ö. 1576Ölüm YılıGörüntüle
10KADI BURHÂNEDDÎN, Ahmedd. 1345 - ö. 1398MeslekGörüntüle
11CİHANGÎR, III. Mustafad. 1717 - ö. 1774MeslekGörüntüle
12ADLÎ, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmedd. 3 Aralık 1447 - ö. 26 Mayıs 1512MeslekGörüntüle
13PİR KULI BİGd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HAZÂNÎ/ESÎRÎ, Eflatund. ? - ö. 1569Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MEYLÎ,Mîrzâ Kulud. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16CÂZİM, Çukadar-zâde Câzim Efendid. ? - ö. 1869-70Madde AdıGörüntüle
17PERTEVÎ/FEVZÎ/RIZÂ, Hacı Ali Rızâ Efendid. 1830 - ö. 1902Madde AdıGörüntüle
18NECÂTÎ BEY, Îsâd. 1443-1446? - ö. 17 Mart 1509Madde AdıGörüntüle