Madde Detay
MUSTAFA NÛRÎ PAŞA
(d. 1240/1824 - ö. 1308/1890)
tarih yazarı, devlet adamı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İzmir'de 1240/1824 senesinde doğdu. Osmanlı Tarih ve Müverrihleri adlı eser doğum tarihini 1238/1820 olarak gösterir (Arslan 2003: 124). Babası İzmir şehrinin tanınmış bilginlerinden müderrislik de yapmış olan İzmir baş a'yânı Mansûrî-zâde Mehmed Emîn Efendi'dir. Özel hocalardan Arapça ve Farsça öğrendi. Tahsilini tamamladıktan sonra İzmir valisi Sâlih Paşa ve Mâliye Nâzırı Nâfiz Paşa'nın mühürdarlık görevlerinde bulundu. 1261/1845 senesinde Bursa yazı işleri kalemine girdi. İstanbul'a gelerek 1262/1846 yılında sadrazamlık yazı işleri bürosunun dış ilişkiler bölümünde görev aldı. 1264/1848 yılında hâcelik rütbesi ile murassa hâmise nişanı verildi. 1269/1853 senesinde Tanzîmât-ı Âlî Meclisi kâtipleri arasına katıldı. 1273/1856 yılında sâlise, 1274/1857 senesinde de mütemâyiz rütbelerini aldı. 1275/1858 yılında Tanzimat Meclisi Kalemi başhalifeliğine, bir yıl sonra da aynı kurumun başkâtipliğine atandı. 1278/1861 senesinde sınıf-ı sânî ûlâ rütbesi verildi. Aynı yıl Adâlet İşleri Yüksek Kurulu başkâtipliğine; 1280/1863 yılında sınıf-ı evvel ûlâ rütbesi payesi ve ikinci Osmanlı rütbesi nişanı ile Mâbeyn-i Hümâyûn başkâtipliğine getirildi. Ancak Sadrazam Ali Paşa ile arası açıldığından dokuz ay sonra Dîvân-ı Hümâyûn beylikçiliğine, aynı yılın sonlarında De'âvî Nâzırlığı'na, 1281/1864 senesinde Adâlet İşleri Bütçe Kurulu üyeliğine, 1285/1868 yılında Dîvân-ı Muhâkemât Mâliye Başkanlığı'na atandı. 1286/1869 yılında bâlâ rütbesi ile Dîvân-ı Muhâsebât reisi oldu. 1288/1871'de azledildi ve daha sonra 1289/1872 yılında Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliye Temyiz Hukûk Dâ'iresi reisliğine getirildi ve aynı yılın sonlarında Sadâret Müsteşârı oldu. 1290/1873 yılında görevinden azledildi. 1292/1875 senesinde Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliye Mahâkimi müfettişliğine, aynı yılın ortalarında vergi emîni olarak Yargıtay Üyeliği'ne, yılın sonunda ise Şûrâ-yı Devlet Muhâkemât Dâ'iresi başkanlığına getirildi. 1293/1876 yılında Defter-i Hâkânî Nâzırlığı'na atandı. 1297/1880 senesinde bu görevin adı Vergi Emînliği'ne çevrildi ve Mustafa Nûrî Paşa'nın aylığı da 15.000 kuruştan 10.000 kuruşa indirildi. 1299/1882 senesinde kendisine vezirlik rütbesi verildi ve bundan sonra Paşa unvanı ile anıldı. Abdurrahman Paşa'nın sadrazam olarak atanması üzerine Mustafa Nûrî Paşa, vezir unvanını alışından dokuz gün sonra Ma'ârif Nâzırı oldu. 1299-1302/1882-1884 yılları arasında kendisine sıra ile birinci Mecîdî rütbesi nişanı, imtiyaz nişanının gümüş ve altın madalyaları ve birinci Osmânî rütbesi nişanı verildi. 1303/1885 senesinde Sa'îd Paşa kabinesinin düşmesi üzerine görevinden alındı. 1304/1886 yılında Evkâf-ı Hümâyûn Nâzırlığı'na getirildi ve kendisine Murassa Osmanlı nişanı verildi. 1308/1890 tarihinde vefat etti. Süleymaniye Camisi avlusuna defnedildi.
Mustafa Nûrî Paşa, Dâhiliye Nâzırı Sa'îd Paşa'nın kız kardeşi Züleyhâ Hanım ile evlenmiş, bu evlilikten bir oğlu olmuş ve o da dört beş yaşlarında iken vefat etmiştir. Prof. Dr. Mecdut Mansuroğlu aynı soydan gelmektedir ve Mustafa Nûrî Paşa'nın kardeşi Hüseyin Bey'in torundur (Çağatay 1978: 445-452; Arslan 2003: 124).
Eserleri şunlardır:
1. Netâyicü'l-Vukû'ât: 4 ciltlik bir tarih kitabıdır. 1327/1911'de İstanbul'da toplam 495 sayfa hâlinde basılmıştır. Eser, Prof. Dr. Neşet Çağatay tarafından yayımlanmıştır. Eser kuruluşundan 1257/1841 yılına kadar geçen devreyi kapsayan bir Osmanlı İmparatorluğu tarihidir. Ancak bu eser sıradan bir Osmanlı tarihi değil, devletin askerî ve sivil alanlardaki bütün kurumlarını ve örgütlerini inceleyen değerli ve modern anlayışla yazılmış bir eserdir. Mustafa Nûrî Paşa, Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin en üst basamaklarında ve türlü mevkilerde uzun yıllar görevde bulunmuş, kendisine vezirlik ve paşalık unvanı verilmiş bir kişidir. O, buralarda edindiği bilgi, görgü ve tecrübeleri, okuduğu birçok kaynak eserlerle, tarihî belgelerin verileriyle yoğurarak güçlü bir eleştiri süzgecinden geçirdikten sonra kitabına almıştır. Altı bölümden meydana gelen eser, tarih yazıcılığında yeni görüşler ortaya koyması açısından değer taşımaktadır (Çağatay 1978: 458-463.
2. Hazînetü'l-Hisâb: Matematik konusunda bir eserdir. 1279/1862'de 380 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.
Mustafa Nûrî'nin paşalığı askerî bir rütbe değildir. Kendisinin askerlikle ilişkisi yoktur. O, sivil bir devlet adamı ve bilgindi. Milliyetperver bir Türk, açık ve temiz kalpli bir kişi, muktedir ve dürüst bir memur, değerli bir tarihçi idi. Doğuştan zeki, hafızası kuvvetli; okuduğunu, işittiğini unutmaz; bilimsel konular üzerinde konuşmayı ve tartışmayı sever, düşüncelerinden ve tuttuğu yoldan kolay dönmez, kimse için kin ve garaz beslemez, hiçbir kimseye kötülük etmeyi istemezdi. Şen ve latif sohbetli, tez kavrayışlı, güzel ve rahat konuşan, açık ve akıcı yazan bir kişiliğe sahipti. Vaniköy İskelesi'nin hemen yanında bulunan yalısı devlet adamlarının, bilginlerin, şairlerin toplantı yeriydi. Evkâf Nâzırlığı sırasında birçok okul, medrese, sebil, su yolları, cami, mescid ve türbe gibi hayır kuruluşlarını onarmıştır. Yazdığı tarihle tarihçiliğe yeni bir boyut getirmiştir. Eskilerin izlediği aktarmacı ve hikâyeci yolu bırakıp olayların nedenlerini arayan ve benzerleri ile karşılaştıran sentezci bir yöntem kullanmıştır (Çağatay 1978: 453-458).
Kaynakça
Arslan, Mehmet (hzl.) (2003). Mehmed Cemaleddin - Osmanlı Tarih ve Müverrihleri. İstanbul: Kitabevi Yay.
Babinger, Franz (2000). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. (çev. Coşkun Üçok). Ankara: KTB Yay.
Çağatay, Neşet (1978). "Mustafa Nîri Paşa ve Eseri". Türk Tarih Kurumu Belleten. C. 62. (167): 445-465.
Çağatay, Neşet (1992). Mustafa Nuri Paşa - Netâyicü'l-Vukuat - Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi. 4 Cilt. Ankara: TTK Yay.
Hüseyin Hüsâmeddin - İbnü'l-Emîn Mahmud Kemal (1335/1919). Evkâf-ı Hümâyûn Nezaretinin Târihçe-i Teşkilâtı ve Nuzzârın Terâcüm-i Ahvâli. İstanbul.
Türkgeldi, Ali Fuat (2010). Görüp İşittiklerim. Ankara: TTK Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 26.12.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Netâyicü'l-Vukû'ât'tan:
Cebeci Ocağı: Kapu kulu askerinin piyade ocaklarından birisi dahi cebeci ocağıdır ki topçu ve arabacı ocakları dahi onun müteferri'âtından ma'dûddur. Bunlar dahi hallerince tekessür edip bin târîhinden sonraları yedi bin dokuz yüz altmış altı nefere ve ulûfe-i seneviyyeleri on beş milyon üç yüz kırk altı bin iki yüz seksen dört akçeye resîde oldu. Mezkûr ocakların menâsıb-ı dîvâniyyeden olarak birer ağa ve asrımız ıstılâhına kıyâsen muhâsebeci mevki'inde birer kâtibleri ve yeniçeri ocağı misillü orta ve bölük zâbitleri olup Ayasofya civârında ve Tophâne tarafında olan kışlalarında ikâmet ve umûr-ı me'mûrelerinin tanzîm ve ta'allümüyle imrâr-ı vakt edip îcâb etdikçe münâsib mikdârı ser-askerler ma'iyyetine gönderilir ve mevkib-i hümâyûn çıkdığı hâlde hey'et-i müctemi'alarıyla azîmet ederler idi.
Mustafa Nûri Paşa (1327). Netâyicü'l-Vukû'ât. İstanbul. 181.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 26.12.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Netâyicü'l-Vukû'ât'tan:
Cebeci Ocağı: Kapu kulu askerinin piyade ocaklarından birisi dahi cebeci ocağıdır ki topçu ve arabacı ocakları dahi onun müteferri'âtından ma'dûddur. Bunlar dahi hallerince tekessür edip bin târîhinden sonraları yedi bin dokuz yüz altmış altı nefere ve ulûfe-i seneviyyeleri on beş milyon üç yüz kırk altı bin iki yüz seksen dört akçeye resîde oldu. Mezkûr ocakların menâsıb-ı dîvâniyyeden olarak birer ağa ve asrımız ıstılâhına kıyâsen muhâsebeci mevki'inde birer kâtibleri ve yeniçeri ocağı misillü orta ve bölük zâbitleri olup Ayasofya civârında ve Tophâne tarafında olan kışlalarında ikâmet ve umûr-ı me'mûrelerinin tanzîm ve ta'allümüyle imrâr-ı vakt edip îcâb etdikçe münâsib mikdârı ser-askerler ma'iyyetine gönderilir ve mevkib-i hümâyûn çıkdığı hâlde hey'et-i müctemi'alarıyla azîmet ederler idi.
Mustafa Nûri Paşa (1327). Netâyicü'l-Vukû'ât. İstanbul. 181.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Netâyicü'l-Vukû'ât'tan:
Cebeci Ocağı: Kapu kulu askerinin piyade ocaklarından birisi dahi cebeci ocağıdır ki topçu ve arabacı ocakları dahi onun müteferri'âtından ma'dûddur. Bunlar dahi hallerince tekessür edip bin târîhinden sonraları yedi bin dokuz yüz altmış altı nefere ve ulûfe-i seneviyyeleri on beş milyon üç yüz kırk altı bin iki yüz seksen dört akçeye resîde oldu. Mezkûr ocakların menâsıb-ı dîvâniyyeden olarak birer ağa ve asrımız ıstılâhına kıyâsen muhâsebeci mevki'inde birer kâtibleri ve yeniçeri ocağı misillü orta ve bölük zâbitleri olup Ayasofya civârında ve Tophâne tarafında olan kışlalarında ikâmet ve umûr-ı me'mûrelerinin tanzîm ve ta'allümüyle imrâr-ı vakt edip îcâb etdikçe münâsib mikdârı ser-askerler ma'iyyetine gönderilir ve mevkib-i hümâyûn çıkdığı hâlde hey'et-i müctemi'alarıyla azîmet ederler idi.
Mustafa Nûri Paşa (1327). Netâyicü'l-Vukû'ât. İstanbul. 181.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Netâyicü'l-Vukû'ât'tan:
Cebeci Ocağı: Kapu kulu askerinin piyade ocaklarından birisi dahi cebeci ocağıdır ki topçu ve arabacı ocakları dahi onun müteferri'âtından ma'dûddur. Bunlar dahi hallerince tekessür edip bin târîhinden sonraları yedi bin dokuz yüz altmış altı nefere ve ulûfe-i seneviyyeleri on beş milyon üç yüz kırk altı bin iki yüz seksen dört akçeye resîde oldu. Mezkûr ocakların menâsıb-ı dîvâniyyeden olarak birer ağa ve asrımız ıstılâhına kıyâsen muhâsebeci mevki'inde birer kâtibleri ve yeniçeri ocağı misillü orta ve bölük zâbitleri olup Ayasofya civârında ve Tophâne tarafında olan kışlalarında ikâmet ve umûr-ı me'mûrelerinin tanzîm ve ta'allümüyle imrâr-ı vakt edip îcâb etdikçe münâsib mikdârı ser-askerler ma'iyyetine gönderilir ve mevkib-i hümâyûn çıkdığı hâlde hey'et-i müctemi'alarıyla azîmet ederler idi.
Mustafa Nûri Paşa (1327). Netâyicü'l-Vukû'ât. İstanbul. 181.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Önder Şenyapılı | d. 14 Mart 1940 - ö. 29 Mart 2021 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Serap Akıncıoğlu | d. 02 Mart 1972 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Mihriban İnan Karatepe | d. 19 Temmuz 1972 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NÛRÎ, Tokatlı | d. 1824? - ö. 1884? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FERYÂDÎ, Mehmet (Deli Baba) | d. 1824 - ö. 1904 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÂ'İL | d. 1824 - ö. 1885 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HAYREDDÎN PAŞA, Tunuslu | d. ? - ö. 1890 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | RÂMİS | d. ? - ö. 11 Eylül 1890\\\'da hayatta | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NAZİFÎ, İsmail | d. 1820 - ö. 1889-1890 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HÜSNÎ PAŞA, Hüseyin Hüsnî Paşa | d. ? - ö. 1877 | Meslek | Görüntüle |
11 | HURŞÎD PAŞA | d. 1813 - ö. 1882 | Meslek | Görüntüle |
12 | MÜCEDDİDÎ, Baban-zâde Mehmed Paşa, Bağdatlı | d. ? - ö. 1833 | Meslek | Görüntüle |
13 | NAZÎF, Ahmed | d. ? - ö. 1842-43 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ATÂ | d. 1829 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İHSÂN | d. 1822 - ö. 1840 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HİLMÎ, Kadı-zâde Mustafa Hilmî Efendi | d. 1545 - ö. 1569 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HİLMÎ, Ahmed | d. ? - ö. 1878 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Mustafa bin Mehmed el-Kastamonî (Hâcegî-zâde) | d. ? - ö. 1589-90 | Madde Adı | Görüntüle |